Son dönemlerde başta Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üye devletler olmak üzere Batılı ülkeler, Ukrayna’ya yönelik silah yardımını arttırma kararı almıştır. Bu ülkelerin başında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere ve Polonya gelmektedir. Her ne kadar Almanya, Ukrayna’ya silah yardımını arttırsa da özellikle savaşın seyrine doğrudan etkide bulunabilecek ağır silahlar göndermekten kaçınmaktadır. Bu bağlamda ABD ile Polonya’nın Almanya’ya Leopard-2 tankları üzerinden baskı yapmaya çalıştığı görülmektedir. Çünkü Berlin yönetimi, Ukrayna’ya Marder tipi zırhlı araçlar göndermeyi kabul ederken; çok daha gelişmiş ağır bir tank olan Leopard’ları tedarik etmekten imtina etmektedir. Washington ve Varşova ise Almanya’nın bahsi geçen tankları Ukrayna’ya hibe etmesini isteyerek Rusya’yla olan ilişkilerinin daha da gerilmesini arzulamaktadır.
Bilindiği üzere, ABD’nin II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından temel hedefi, Avrupa’da bir Alman-Rus yakınlaşmasının önüne geçmek olmuştur. 1949 senesinde NATO’nun kuruluşunun sebeplerinden biri de Berlin ile Moskova arasındaki yakınlaşmayı engelleyebilmekti. Nitekim NATO’nun ilk genel sekreteri Lord Ismay; NATO, Avrupa’da “Rusları dışarıda, Amerikalıları içeride, Almanları da aşağıda tutmak için var.” demiştir.[1]
Bu bağlamda Washington yönetimi, özellikle de Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından enerji çerçevesinde gelişen Berlin-Moskova hattındaki yakınlaşmadan son derece rahatsızdı. Alman politikacılar, 2000’li yılların başından itibaren ucuz doğalgaz tedariki noktasında geliştirilen boru hatları vesilesiyle ülkenin enerji politikasını Rusya’ya eklemleyen bir siyaset takip etmişlerdir. Bu da Moskova’nın Berlin’in takip ettiği politikalara nüfuz edebilme olanağını elde etmesini sağlamıştır. ABD de bunu bildiği için Almanya’nın enerji politikasına muhalefet eden ülkelerin başında gelmiştir.
24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı ise Almanya ile Rusya arasındaki enerji işbirliğinin sona ermesine yol açmıştır. Söz konusu durum, Berlin’in enerji politikasında radikal değişimlere yol açmış ve Almanya, ülkede sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) terminalleri inşa etme kararı alarak Rusya’ya olan bağımlılığını azaltmaya dönük adımlar atmaya başlamıştır. Dolayısıyla söz konusu gelişmeler, Washington tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
Diğer taraftan Washington yönetimi, Berlin ile Moskova arasındaki ikili münasebetlerin ilerleyen süreçte “onarılamaz” bir hal almasını arzulamaktadır. Bu bakımdan ABD, Almanya’dan Leopard-2 tanklarını Ukrayna’ya göndermesini istemekte ve böylece Berlin’in daha da savaşın içine çekilmesini planlamaktadır. Dolayısıyla ABD ile Almanya arasında örtülü bir mücadele yaşanmaktadır.
Ayrıca son zamanlarda ABD’nin yanı sıra Polonya ile İngiltere’nin de birlikte hareket ederek Almanya üzerindeki baskıyı arttırmayı hedeflediği görülmektedir. Bu bağlamda 2023 senesinin Ocak ayında Polonya, Alman yapımı Leopard-2 tanklarını Ukrayna’ya göndereceğini açıklarken; Londra da Challenger-2 tanklarını Kiev’e göndereceğini duyurmuştur.[2] Böylece hem Polonya hem de İngiltere, Ukrayna’ya savaşın seyrine doğrudan etki edebilecek ağır silahlar göndermekten çekinmediklerini göstermişlerdir. Bu bağlamda gerek Rusya’nın gerekse de Ukrayna’nın bahsi geçen savaşta Sovyet yapımı tanklar kullandığı göz önünde bulundurulduğunda; yaşanan gelişmeler, savaş açısından da “ilklere” neden olacaktır. Bu sayede savaş esnasında ilk defa Batı yapımı tanklar kullanılacaktır. Üstelik Batı yapımı tankların Sovyet teknolojisiyle üretilen tanklara kıyasla üstünlük sağlayacağı iddia edilebilir.
Bu noktada Polonya ve İngiltere’nin Ukrayna’ya tank gönderecekleri tarihe dikkat çekilmesi gerekmektedir. Zira iki ülke, 20 Ocak 2023 tarihindeAlmanya’da ABD’ye ait Ramstein Hava Üssü’nde yapılan Ukrayna Savunma Temas Grubu Toplantısı öncesinde Berlin üzerindeki baskıyı arttırmayı amaçlamıştır.
Tüm bunlarla birlikte Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, 18 Ocak 2023 tarihinde ABD’nin M1 Abrams Tankını Ukrayna’ya göndermeden Berlin’in Leopard-2 tanklarını Kiev’e tedarik etmeyeceğini ve bahsi geçen tankı, başka ülkelerin hibe etmesine de izin vermeyeceğini açıklamıştır.[3] Bir diğer ifadeyle Scholz, Almanya’nın Ukrayna’ya Leopardları göndermesini bir koşula bağlamıştır.
Diğer taraftan 18 Ocak 2023 tarihinde ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Savunma Politikalarından Sorumlu Müsteşarı Colin Kahl, Ukrayna’ya M1 Abrams tanklarının tedarik edilmesine ilişkin “henüz o noktada olmadıklarını” belirtmiştir. Ayrıca Kahl, “M1 Abrams tankları çok karmaşık ve pahalı bir ekipman. Üzerinde eğitim verilmesi zor. Jet motoru var.” ifadelerini kullanmıştır.[4] Bu tank tipinin, ABD’nin en güçlü tankı olarak bilinmektedir.
Bu kapsamda Almanya Şansölyesi’nin ABD’nin blöfünü gördüğü öne sürülebilir. Zira ABD, en gelişmiş tankı olan Abramsları Ukrayna’ya göndermeyi kabul etmezken; Almanya’nın en gelişmiş tankı olan Leopardları Ukrayna’ya tedarik etmesini talep etmektedir. Berlin yönetimi ise Washington’un bu talebine ihtiyatla yanaşmaktadır.
20 Ocak 2023 tarihinde Almanya’da Ramstein Hava Üssü’nde gerçekleşen mevzubahis görüşmede ABD ve diğer Batılı ülkeler, Almanya’yı Ukrayna’ya Leopard-2 tankları gönderme hususunda ikna edememişlerdir.[5] Dolayısıyla Berlin, Ukrayna’ya bahsi geçen tankı göndermeyi reddetmekte ve doğrudan çatışmanın içine çekilmekten kaçınmaktadır. Bu durum, Ukrayna’nın Almanya’ya sert tepki göstermesine neden olmuştur. Bu nedenle de ABD’nin Ramstein görüşmelerinden tam olarak istediğini alamadığı öne sürülebilir.
Tüm bunlara rağmen 22 Ocak 2023 tarihinde Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Varşova’nın Kiev’e Alman yapımı Leopard-2 tanklarını göndermesinin önünde durmayacaklarını belirtmiştir.[6] Her ne kadar Almanya, Leopard’ları Ukrayna’ya kendisi göndermeyecek olsa da diğer ülkelerin bu tankları tedarik etmesine yeşil ışık yakmıştır. Dolayısıyla Almanya’nın bu konuda tavır değişikliğine gitmesinde Polonya’nın baskısının etkili olduğu aşikardır. Ayrıca Leopard’ların Kiev’e olası tedariki, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı taarruza geçişinde mühim bir rol oynayacaktır. Şüphesiz bu durum, ABD tarafından olumlu bir şekilde karşılanmıştır.
Almanya, bir yandan Polonya’nın Leopard-2 tanklarını Ukrayna’ya tedarik etmesine izin vererek kendi üzerindeki baskıyı azaltmayı çalışırken; diğer taraftan da Kiev’e tank göndermeyerek Rusya’yı doğrudan hedef almadan hassas bir denge kurmayı amaçlamaktadır.
Sonuç olarak ABD, NATO’nun Rusları dışarıda, Almanları da aşağıda tutma politikasına devam etmektedir. ABD, Almanya’nın Leopard-2 tanklarını Ukrayna’ya göndermesini talep ederek hem savaşın uzamasını istemekte hem de Rusya ile Almanya arasındaki münasebetlerin döndürülemez bir şekilde bozulmasını amaçlamaktadır.
[1] “Lord Ismay”, North Atlantic Treaty Organization, https://www.nato.int/cps/en/natohq/declassified_137930.htm, (Erişim Tarihi: 22.01.2023).
[2] “The U.K. and Poland Are Donating Modern Tanks to Ukraine, Proving NATO No Longer Fears Russia”, Popular Mechanics, https://www.popularmechanics.com/military/weapons/a42462011/uk-poland-donate-modern-tanks-to-ukraine/, (Erişim Tarihi: 22.01.2023).
[3] “U.S., Allies Ramp Up Pressure on Germany to Send Tanks to Ukraine”, Politico, https://www.politico.com/news/2023/01/19/german-tanks-ukraine-scholz-davos-00078503, (Erişim Tarihi: 22.01.2023).
[4] “This is the M1 Abrams, the Powerful US battle Tank That Kyiv Wants But Can’t Have”, Business Insider, https://www.businessinsider.com/abrams-powerful-us-tank-that-kyiv-ukraine-wants-2023-1, (Erişim Tarihi: 22.01.2023).
[5] “Ramstein Summit Fails to Agree Leopard Tanks Deal For Ukraine”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/us-calls-countries-dig-deeper-ukraine-pressure-builds-tanks-2023-01-20/, (Erişim Tarihi: 22.01.2023).
[6] “Germany Ready to Let Poland Send Leopard Tanks to Ukraine: Foreign Minister”, Politico, https://www.politico.eu/article/germany-ready-allow-poland-sending-leopard-tanks-ukraine-foreign-minister-annalena-baerbock/, (Erişim Tarihi: 22.01.2023).
