Analiz

Asimetrik Karşılıklı Bağımlılık Kıskacında Rusya-Azerbaycan İlişkileri

Rusya için Bakü, yaptırımlar kıskacında dünyaya açılan stratejik bir nefes borusu olarak öne çıkmaktadır.
Azerbaycan, Moskova ile müttefiklik kurarken “uydu devlet” statüsünü kesinlikle reddetmektedir.
INSTC, Bakü’nün elinde Moskova’ya karşı tarihsel ve güncel bağlamda bir diplomatik koz olarak değerlendirilmektedir.

Paylaş

Güney Kafkasya jeopolitiğinde geleneksel nüfuz alanlarını koruma gayretinde olan Rusya ile stratejik otonomisini tahkim eden Azerbaycan arasındaki ilişkiler, son dönemde “çatışmacı rekabet” evresinden, rasyonel temelli bir yumuşama ve mülaki işbirliği sürecine evrilmektedir. Özellikle 9 Ekim 2025 tarihinde Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de bir araya gelen Vladimir Putin ve İlham Aliyev, aylardır süregelen gerilimi dindirmek adına kritik bir adım atmış; özellikle 2024 yılının Aralık ayında bir Azerbaycan uçağının Rus füzesiyle düşürülmesi olayında Putin’in dolaylı özrü, ilişkilerde pragmatik bir uzlaşı dönemini başlatmıştır. 

Rusya’nın Ukrayna Savaşı nedeniyle güneye açılan ticaret yollarına (INSTC) duyduğu ihtiyaç ve Azerbaycan’ın bölgesel denge siyaseti, iki ülkeyi karşılıklı gözaltılar ve medya yasaklarıyla dolu “akrimoniyöz” bir süreçten yeniden masaya taşımıştır. Ancak bu yakınlaşma, samimi bir güvenden ziyade Azerbaycan’ın Rusya’nın ekonomik ve askerî baskı kapasitesinden çekinmesi ile Rusya’nın yaptırımlar kıskacında Bakü’nün lojistik desteğine muhtaç kalmasından kaynaklanan stratejik bir zorunluluktur.[i]

Diplomatik kanallardaki bu ısınma, 24 Aralık 2025 tarihinde gerçekleşen telefon görüşmesiyle üst düzey bir temsil düzeyine ulaşmıştır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i hem doğum günü vesilesiyle tebrik etmiş hem de bir kutlama telgrafı göndermiştir. Görüşmeye Azerbaycan Birinci Başkan Yardımcısı Mihriban Aliyeva’nın da katılmasıyla dostane bir atmosferde geçen temaslarda, iki lider karşılıklı yeni yıl dileklerini iletmiştir. Moskova Basın Servisi tarafından yapılan açıklamada, her iki tarafın Rusya-Azerbaycan müttefiklik ilişkilerini her yönüyle güçlendirme kararlılığını teyit ettiği ve kişisel temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kaldığı belirtilmiştir.[ii] Liderler düzeyindeki bu diyalog, Moskova Sözcüsü Dmitri Peskov tarafından “sıcak ve gerekli” olarak nitelendirilmiş; bu temas kapsamında liderler, güncel bölgesel durumu ele alarak iki ülke arasındaki müttefiklik ilişkilerinin güçlendirilmesi kararlılığını teyit etmişlerdir.[iii]

Söz konusu yumuşama süreci sadece konjonktürel bir gereklilik değil, aynı zamanda köklü bir diplomatik geleneğin yeniden inşası olarak kurgulanmaktadır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e gönderdiği kutlama mesajında Aliyev’in doğum gününü tebrik ederek, Azerbaycan’ın sosyal ve ekonomik alanlardaki başarıları ile uluslararası arenadaki güçlenen konumuna vurgu yapmıştır. İki ülke arasındaki ilişkilerin dostluk, komşuluk ve karşılıklı saygı geleneklerine dayandığını belirten Putin; bu bağların stratejik ortaklık ve müttefiklik ruhuyla gelişmeye devam edeceğine olan güvenini ifade etmiştir. Mesajda, bu işbirliğinin her iki halkın çıkarlarına hizmet ettiği belirtilerek, Aliyev’e sağlık ve başarı dileklerinde bulunulmuştur.[iv] Putin’in bu ifadeleri, Rusya’nın Azerbaycan’ın yükselen bölgesel statüsünü tanıma ve ikili ilişkileri “müttefiklik” parantezinde konsolide etme isteğinin bir yansıması olarak okunmalıdır.

Buna karşın Azerbaycan, Türkiye ve İsrail ile kurduğu güçlü ittifaklar sayesinde Rusya karşısında geçmişe oranla daha özerk bir dış politika izlerken, Moskova’nın “arka bahçesi” olma statüsünü kesin bir dille reddetmektedir. Rusya’nın Ukrayna’da zayıflamasıyla genişleyen manevra alanını kullanan Bakü; bir yandan Çin, AB ve ABD ile ilişkilerini çeşitlendirmekte, diğer yandan Rusya’daki Azerbaycan asıllı iş insanlarının lobisi ve artan ticaret hacmiyle bu dev komşusuyla gerilimi yönetilebilir bir seviyede tutmaya çalışmaktadır. Sonuç olarak Duşanbe’deki görüşme, Rusya’nın bölgedeki gerilemesini kabul ederek vites küçülttüğü, Azerbaycan’ın ise “uydu devlet” olmayacağını kanıtladığı yeni bir güç dengesinin tescili niteliğinde olmuştur

İlişkilerin reelpolitik zeminini güçlendiren en önemli unsurlardan biri, Avrasya’nın yeni ticaret mimarisidir. 26 Kasım 2025 tarihinde Azerbaycanlı ve BDT demiryolu yetkilileri arasında gerçekleşen üst düzey temaslar, INSTC ve Orta Koridor üzerindeki altyapı modernizasyonu ile dijitalleşme süreçlerinde stratejik bir dönüm noktasını işaret etmektedir. Azerbaycan Ulaştırma Bakanı Reşat Nebiyev’in 2028 yılı itibarıyla yıllık 5 milyon ton, uzun vadede ise 15 milyon ton yük hacmi hedefi koyduğu bu süreçte; Rusya, Azerbaycan ve İran demiryolu liderleri imzaladıkları üçlü memorandum ile rekabetçi tarifeler ve düzenli blok tren seferleri konusunda mutabık kalmıştır. Özellikle Bakü-Tiflis-Kars hattının kapasitesinin 5 milyon tona çıkarılması, İran’daki Reşt-Astara demiryolu inşaatının 2026 yılında başlayacak olması ve Özbekistan’ın Trump Rotası’na yönelik stratejik ilgisi, Avrasya lojistik ağının merkezinde Azerbaycan’ın vazgeçilmez bir transit köprü olarak konumunu pekiştirdiğini göstermektedir.[v] Bu koridor siyaseti, Rusya’yı Azerbaycan’ın altyapı kapasitesine bağımlı kılarak ikili ilişkilerde Bakü lehine bir kaldıraç etkisi yaratmaktadır.

Küresel enerji piyasalarındaki dönüşüm Bakü’nün elini hem Moskova hem de Brüksel nezdinde güçlendirmektedir. Avrupa Birliği’nin (AB) 2028 yılına kadar Rus gazını tamamen ikame etme stratejisi, Azerbaycan’ı kıtanın enerji güvenliği denkleminde “vazgeçilmez bir alternatif” konumuna taşırken, BP liderliğindeki Şah Deniz ve ACG Derin Gaz gibi devasa yatırımlar bu jeopolitik dönüşümün teknik taşıyıcısı haline gelmiştir. AB’nin Rusya’dan gelen arzı yüzde 45’ten yüzde 13’lere kadar düşürmesi ve Bakü ile imzalanan 20 milyar metreküplük kapasite artırım hedefi, Hazar Denizi’ndeki enerji sahalarını küresel bir cazibe merkezine dönüştürmüş; ancak Brüksel’in uzun vadeli kontratlar ve altyapı finansmanı konusundaki temkinli tutumu, Azerbaycan’ı Almanya’nın Uniper örneğinde olduğu gibi ikili ve doğrudan anlaşmalarla kendi pazar ağını genişletmeye itmiştir.[vi] Bu enerji denkleminde Bakü, Moskova ile doğrudan çatışmadan ancak onun pazar payını devralarak sofistike bir dengeleme stratejisi gütmektedir.

Mevcut durum çerçevesinde orta ve uzun vadeli bir gözlemle bakıldığında, Rusya ve Azerbaycan arasındaki münasebetlerin ideolojik bir yakınlaşmadan ziyade “asimetrik karşılıklı bağımlılık” ekseninde şekillenen pragmatik bir denge rejimine tahvil edileceği; Rusya’nın Batı yaptırımları kıskacında güneye açılan nefes borusu niteliğindeki INSTC’e olan yapısal muhtaçlığı ile Azerbaycan’ın bölgedeki kazanımlarını korumak adına Moskova’yı “yönetilebilir bir ortak” seviyesinde tutma stratejisinin tarafları ekonomik entegrasyona iteceği değerlendirilmektedir. Bakü’nün 2028 lojistik hedefleri ve AB’nin enerji güvenliğindeki kritik rolü Moskova karşısında tarihsel bir diplomatik kaldıraç sağlarken, Moskova’nın “müttefiklik” vurgusu aslında bölgedeki nüfuz kaybını ticari işbirlikleri üzerinden stabilize etme çabası olarak kalıcılaşacak; bu dinamikler ışığında Ukrayna Savaşı’yla derinleşen izolasyon ve Hazar’daki enerji jeopolitiği, tarafları egemenlik alanlarından ödün vermeksizin krizlerin kontrollü bir dille yönetildiği sofistike bir “stratejik komşuluk” ve “çatışmasızlık” zemininde birleştirecektir.


[i] Emil Avdaliani, “Putin Seeks to Solve His Azerbaijan Problem”, CEPA, https://cepa.org/article/putin-seeks-to-solve-his-azerbaijan-problem/, (Erişim Tarihi: 24.12.2025).

[ii] “Putin i Aliyev podtverdili nastroy na ukrepleniye otnosheniy RF i Azerbaydzhana”, TASS, https://tass.ru/politika/26005539, (Erişim Tarihi: 24.12.2025).

[iii] “Peskov nazval razgovor Putina i Aliyeva ochen’ teplym i nuzhnym”, TASS, https://tass.ru/politika/26006283, (Erişim Tarihi: 24.12.2025).

[iv] “Putin calls relations with Azerbaijan ‘allied’”, Aze.Media, https://aze.media/putin-calls-relations-with-azerbaijan-allied/, (Erişim Tarihi: 24.12.2025).

[v] “Azerbaijan, Russia, And Iran Sign Trilateral Railway Memorandum”, Caucasus Watch, https://caucasuswatch.de/en/news/azerbaijan-russia-and-iran-sign-trilateral-railway-memorandum.html, (Erişim Tarihi: 24.12.2025).

[vi] “EU’s Russia gas exit seen boosting BP-led projects in Azerbaijan”, OC Media, https://oc-media.org/eus-russia-gas-exit-seen-boosting-bp-led-projects-in-azerbaijan/, (Erişim Tarihi: 24.12.2025).

Ergün MAMEDOV
Ergün MAMEDOV
Ergün Mamedov, 2020 yıllında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans bölümüne kabul almış ve 2022 yılında tezini başarıyla savunarak mezun olmuştur. Eğitimine hâlihazırda 2022 yılında başladığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ana bilim dalında doktora öğrencisi olarak devam etmektedir. Gürcistan vatandaşı olan Ergün Mamedov, ileri düzeyde Gürcüce, orta düzeyde İngilizce ve başlangıç düzeyinde Rusça bilmektedir. Başlıca ilgi alanları, Güney Kafkasya ve Türk Dünyası coğrafyaları merkezli güncel diplomasi gündemi ve siyasî tarihtir.

Benzer İçerikler