Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler, bölgesel jeopolitik dönüşümlerin hız kazandığı bir dönemde radikal bir değişim yaşamaktadır. Özellikle 2024 yılının Aralık ayında Rusya hava savunma sistemleri tarafından düşürüldüğü tespit edilen Azerbaycan’a ait AZAL yolcu uçağı, bu ilişkilerde geri dönüşü olmayan bir kırılma noktası olmuştur. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Şuşa Küresel Medya Forumu’nda yaptığı açıklamada bu olayın uluslararası hukuk çerçevesinde hesap sorulması gereken bir ihlal olduğunu vurgulaması, Azerbaycan’ın yalnızca ikili ilişkilerde değil, küresel düzeyde meşru zemin arayışı içinde olduğunu net biçimde göstermiştir.[i] Cumhurbaşkanı Aliyev’in Karabağ Savaşı’ndaki deneyimlere atıfla Ukrayna’ya “işgale boyun eğmeyin” çağrısı yapması, Azerbaycan’ın Güney Kafkasya’daki yeni pozisyonunu daha da görünür kılmıştır.[ii]
Bu siyasî kararlılık yalnızca söylem düzeyinde kalmamış, Azerbaycan’ın çok yönlü dış politika stratejisinde yeni bir açılım olarak tezahür etmiştir. Bakü, enerji alanındaki hamleleriyle yalnızca bağımsızlık değil, ekonomik sürdürülebilirlik temelli bir dış politika uygulamaya koyulmuştur. Ukrayna’yla doğalgaz üretimi, depolama ve taşımacılık alanlarında imzalanan yeni yol haritası, Azerbaycan’ın Avrupa enerji güvenliğinde oynadığı yapıcı ve kritik rolü pekiştirmiştir.[iii]Özellikle Orta Koridor üzerinden şekillenen bu yeni enerji diplomasisi, Bakü’nün jeoekonomik manevra alanını genişletmiş ve Moskova’nın bölgesel enerji tekelini ciddi biçimde sarsmıştır.
Bölgede değişen güç dengelerinin en görünür yansıması ise Azerbaycan ve Ermenistan arasında Rusya aracılığı olmaksızın sürdürülen müzakerelerde kendini göstermiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Paşinyan arasında Abu Dabi’de gerçekleştirilen doğrudan görüşme, Güney Kafkasya’da Moskova’nın geleneksel arabulucu rolünün etkisini kaybettiğinin güçlü bir işaretidir.[iv] Bu diplomatik ivme, Aliyev’in Hankendi’de yaptığı açıklamada açıkça somutlaşmış; Azerbaycan’ın barış için iki temel şart (Ermenistan Anayasası’nın değiştirilmesi ve Minsk Grubu’nun tasfiyesi) çerçevesinde istikrarlı bir diplomasi yürüttüğü gözlenmiştir.[v]
Bu süreçte Azerbaycan, Moskova’nın politikalarına karşı yalnızca diplomatik düzlemde değil, iç güvenlik politikalarıyla da direnç göstermiştir. Bakü’de tutuklanan Rus vatandaşlarının ombudsmanlık kurumunun denetiminde haklarının korunduğunun teyit edilmesi, Azerbaycan’ın uluslararası hukuk ve insan hakları çerçevesinde hareket ettiğini ortaya koymuş, sekiz Rus vatandaşının siber suçlar ve uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle yargılanması ise iç hukuk bağımsızlığını güçlü şekilde vurgulamıştır.
Azerbaycan’ın bağımsız hareket etme eğilimi, eski Sovyet mekanizmalarıyla ilişkilerinde de bariz şekilde görülmüştür. Bakü yönetiminin, 18 Temmuz 2025 tarihinde Moskova’daki Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Ekonomi Konseyi toplantısına temsilci göndermemesi, yalnızca geçici bir diplomatik jest değil; aynı zamanda Azerbaycan’ın Rusya merkezli yapılarla arasına stratejik mesafe koyduğunun somut göstergesidir.[vi]
Bu noktada dikkat çekici bir dinamik, Moskova’nın Azerbaycan’ın bu bağımsızlaşma hamlelerine yönelik geliştirdiği söylemsel saldırganlıktır. Moskova, Aliyev-Zelenski olası yakınlaşmasını provoke edici olarak nitelendirmiş ve Azerbaycan’ı Ukrayna tarafından kışkırtılmakla itham etmiştir.[vii] Ancak Azerbaycan, bu suçlamalara Batı tipi bağımsızlık diplomasisine özgü reflekslerle cevap vermiş; basın ofislerinin kapatılması, bilgi operasyonlarına karşı hukukî tedbirler ve Rus vatandaşlarına dönük adli işlemlerle Moskova’ya karşı caydırıcı adımlar atmıştır.
Azerbaycan’ın dış politika vizyonunun yalnızca enerji ve güvenlik ekseninde şekillenmediğini, özellikle insanî diplomasi başlıklarında gözlemlemek mümkündür. Karabağ Savaşı’nın ağır insanî maliyetini yaşamış bir ülke olarak Azerbaycan, savaş mağduru Ukraynalı çocukları rehabilite etmek üzere geliştirdiği kapsamlı programlarla uluslararası kamuoyunda takdir toplamış ve yumuşak güç kapasitesini somutlaştırmıştır.[viii]
Bu yeni insanî diplomasi anlayışı, Moskova’nın Güney Kafkasya’ya yönelik yaklaşımını daha da saldırganlaştırmıştır. Rusya’nın “Yakın Çevre Doktrini” ekseninde Azerbaycan’ı Batı’nın ileri karakolu gibi iddialarla göstermesi, Moskova’nın geleneksel nüfuz alanlarında yaşadığı gerilemenin panik refleksi olarak okunmaktadır.[ix] Azerbaycan’ın burada rasyonel ve kontrollü bir dış politika yürütmesi, Batı’yla tam entegrasyon yerine çok kutuplu bir dış politika tercihi yaptığını göstermektedir.
Rusya’nın en somut baskı mekanizması ise etnik Azerbaycan Türklerine yönelttiği baskı politikaları olmuştur. Yekaterinburg başta olmak üzere Sverdlovsk bölgesinde Azerbaycan diasporasına dönük tutuklama furyası ve diaspora liderlerinin aile üyelerine uygulanan şiddet vakaları, Bakü’nün sabır eşiğini aşmış ve karşı hamlelerini hızlandırmıştır.[x]
Bu çerçevede Azerbaycan’ın hukuk temelli yaklaşımı dikkat çekmektedir. Cumhurbaşkanı Aliyev, düşürülen AZAL uçağı örneğinde olduğu gibi Moskova’dan uluslararası sorumluluk ve tazminat talep etmiş; yalnızca resmî ret yanıtları almasına rağmen süreci yıllarca sürdürerek adalet arayışından vazgeçmeyeceklerini vurgulamıştır.[xi] Bu yaklaşım Azerbaycan’ın yalnızca kısa vadeli diplomatik manevralar değil, uzun vadeli hukukî pozisyon inşasına odaklandığını göstermektedir.
Önümüzdeki dönemde Azerbaycan-Rusya Krizi’nin daha da derinleşme ihtimali yüksek görünmektedir. Özellikle Azerbaycan’ın enerji ihracatını çeşitlendirme ve bölgeselcilik merkezli Batı’yla entegrasyonunu hızlandırma yönündeki stratejik eğilimleri, Moskova’nın Güney Kafkasya üzerindeki nüfuzunu daha da zayıflatacaktır. Azerbaycan’ın Orta Koridor’a entegrasyonu güçlendirmesi ve Ukrayna üzerinden Avrupa enerji piyasasına doğrudan erişim sağlaması, Rusya’nın hem ekonomik hem de jeopolitik baskı araçlarını etkisizleştirecek bir sonuç doğuracaktır. Bu doğrultuda Moskova’nın Bakü’ye yönelik baskı mekanizmalarını arttırma eğilimine girmesi olasıdır; özellikle diaspora üzerinde güvenlikçi politikaların artması, BDT gibi çok taraflı platformlarda Azerbaycan’ın daha da marjinalleştirilmesi ve bilgi savaşları üzerinden algı operasyonlarının sıklaşması beklenmektedir. Ancak Azerbaycan’ın mevcut rasyonel ve çok yönlü diplomasi refleksi, bu baskıları karşılayacak güçlü bir direnç oluşturma kapasitesine sahiptir.
İkinci olarak mevcut gidişat, Azerbaycan’ın Güney Kafkasya’da doğrudan güç merkezi hâline gelme potansiyelini artırmaktadır. Özellikle Rusya’nın geleneksel arabuluculuk kapasitesinin erozyona uğraması ve Azerbaycan-Ermenistan görüşmelerinde Moskova’nın devre dışı bırakılması, Bakü’yü Güney Kafkasya’nın başat barış aktörü konumuna taşıyacaktır. Bu gelişmenin bir diğer önemli sonucu ise Azerbaycan’ın Batı’yla ilişkilerinde daha avantajlı pozisyon elde etmesi olacaktır. Gerek Türkiye’yle stratejik ortaklığın Orta Koridor bağlamında daha da kurumsallaşmasıyla birlikte Azerbaycan, Batı’yla bütünleşirken kendi bağımsızlık ilkelerinden taviz vermeden çok kutuplu bir denge inşa etme yolunda ilerlemektedir. Bu doğrultuda Azerbaycan’ın hem enerji güvenliği hem de bölgesel arabuluculuk kapasitesi açısından etkinliği artacak; özellikle insani diplomasi alanında Kiev’le geliştirilen modeller başka bölgesel krizlere de uyarlanabilir bir dış politika esnekliği yaratacaktır.
Sonuç olarak Azerbaycan, son yıllarda yürüttüğü rasyonel ve çok boyutlu dış politikasıyla Güney Kafkasya jeopolitiğinde yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Rusya’nın provokatif ve baskıcı politikalarına karşı hukukî zeminde tutarlı duruşunu sürdürmesi, enerji diplomasisini çeşitlendirmesi ve insanî diplomasi ile yumuşak gücünü pekiştirmesi, Bakü’yü yalnızca bölgesel değil küresel düzeyde de daha görünür kılmaktadır. Önümüzdeki süreçte Azerbaycan’ın uluslararası hukuk ve çok kutuplu dış politika ilkelerinden taviz vermeden kendi ulusal çıkarlarını daha geniş bir coğrafyada koruyup güçlendireceği öngörülebilir. Bu bağlamda Azerbaycan, yalnızca Rusya’yla yaşanan krizin bir tarafı değil, bölgesel düzenin şekillendirici aktörlerinden biri hâline gelmektedir.
[i] “Aliyev Posovetoval Ukraine ‘Ne Smiryatsya’ s Okkupatsiyey Territoriy”, Radio Svoboda, https://www.svoboda.org/a/aliev-posovetoval-ukraine-ne-smiryatjsya-s-okkupatsiey-territoriy/33478629.html, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[ii] Lala Hajiyeva, “Ukrainian Media Widely Covered President Ilham Aliyev’s Speech at the 3rd Shusha Global Media Forum”, ANewz, https://anewz.tv/region/south-caucasus/10910/ukrainian-media-has-given-coverage-to-azerbaijan/news, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[iii] “Ukraine to Store Gas from Azerbaijan, Ease Transit to Europe in New Energy Deal”, The Cradle, https://thecradle.co/articles/ukraine-to-store-gas-from-azerbaijan-ease-transit-to-europe-in-new-energy-deal, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[iv] Ulviyya Asadzade, “Russia’s Grip Weakens in the South Caucasus, Opening Doors to New Players”, Radio Liberty, https://www.rferl.org/a/south-caucasus-russia-losing-influence-armenia-azerbaijan/33475018.html, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[v] “Aliyev: Baku i Yerevan Ochen Blizki k Podpisaniyu Mirnogo Dogovora”, TASS, https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/24558165, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[vi] “Lebedev Nazval Vremennym Epizodom Otsutstviye Delegatsii Baku na Ekonomsovete SNG”, Rambler, https://news.rambler.ru/world/55005613-lebedev-nazval-vremennym-epizodom-otsutstvie-delegatsii-baku-na-ekonomsovete-sng, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[vii] Ivan Khomenko, “Kremlin Blames Ukraine-Again-This Time for Russia’s Fallout With Azerbaijan”, United24 Media, https://united24media.com/latest-news/kremlin-blames-ukraine-again-this-time-for-russias-fallout-with-azerbaijan-9574, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[viii] Timucin Turksoy, “Azerbaijan Welcomes War-Affected Ukrainian Children for Cultural and Psychological Support”, Caspian News, https://caspiannews.com/news-detail/azerbaijan-welcomes-war-affected-ukrainian-children-for-cultural-and-psychological-support-2025-7-12-0, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[ix] “Vodolatskiy: Zapad Pytayetsya Rasshatat SNG, Chtoby Sozdat Problemy na Granitsakh RF”, TASS, https://tass.ru/politika/24534969, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[x] “Na Urale Arestovali Syna Glavy Azerbaydzhanskoy Diaspory”, TASS, https://tass.ru/proisshestviya/24531723, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).
[xi] Kateryna Serohina, “Azerbaijan’s President Warns Russia of Legal Action Over AZAL Plane Shot Down Over Donbas”, RBC-Ukraine, https://newsukraine.rbc.ua/news/azerbaijan-s-president-warns-russia-of-legal-1752973761.html, (Erişim Tarihi: 20.07.2025).