Çin Başbakan Yardımcısı Hu Chunhua’nın Tahran Ziyareti

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

2022 yılının Aralık ayı, Pekin yönetiminin Ortadoğu açılımının hız kazandığını gösteren gelişmelere tanıklık etmiştir. Bu kapsamda 7-9 Aralık 2022 tarihlerinde gerçekleşen Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’ne ve Çin-Körfez İşbirliği Örgütü Zirvesi’ne Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in katılması,[1] büyük ses getirmiştir.

Aynı zamanda söz konusu gelişme, Pekin-Riyad hattındaki yakınlaşma olarak da yorumlanmıştır. Suudi Arabistan’ın Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) baskılarına rağmen petrol fiyatları konusunda Rusya’yı karşısına alacak adımlar atmaması ve Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) 2021 senesinin Ağustos ayında düzenlenen ŞİÖ Duşanbe Zirvesi’nde “Diyalog Ortağı” statüsünde dahil olması göz önünde bulundurulduğunda, Riyad’ın Pekin ve Moskova’yla ilişkilerini geliştirme iradesi içerisinde olduğu söylenebilir.

Elbette bu yakınlaşmanın İran’ın tepkisini çektiği yönünde iddialar da vardır. Bu yüzden de Pekin-Tahran hattındaki ilişkilerin mevcut durumunun anlaşılabilmesi için 13 Aralık 2022 tarihinde Çin Başbakan Yardımcısı Hu Chunhua’nın gerçekleştirdiği Tahran ziyaretini ele almak gerekmektedir.

Hatırlanacağı üzere, Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde İran’ın bölgesel faaliyetlerinin istikrarsızlık yarattığına dikkat çekilmiş ve söz konusu durum, Tahran’ın tepkisine yol açmıştır. Hatta İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Hu’yla yaptığı görüşme sırasında bu meseleyi tartışmaya açarak “Çin Devlet Başkanı’nın son dönemde bölgeye yaptığı ziyarette gündeme gelen bazı konular, İran halkı ve hükümetinde memnuniyetsizlik ve şikayetlere neden olmuştur.” demiştir.[2] Hu’nun ziyareti de mevzubahis açıklamanın gölgesinde gerçekleşmesi sebebiyle dikkatleri üzerine çekmiştir.

Bu aşamada Şi’nin Riyad’a giderken; Tahran’a Hu’nun ziyarette bulunmasını iki şekilde yorumlamak mümkündür. Bunlardan ilki, Çin’in Suudi Arabistan’la temaslarını devlet başkanı düzeyinde; yani en üst seviyede yürütürken; İran’la daha düşük seviyede ilişki kurmayı seçtiğidir. Bu da Pekin-Tahran hattında birtakım problemlerin bulunduğu şeklinde yorumlanabilir. Lakin Şi’nin Riyad ziyaretinin mevzubahis zirve kapsamında gerçekleştiği düşünüldüğünde, bunun abartılı bir değerlendirme olacağı da ifade edilebilir. Bu nedenle de ikinci perspektifi ortaya koymakta yarar vardır. Bu ise Hu’nun ziyaretinin zaten 2021 yılının Mart ayında imzalanan “Çin-İran 25 Yıllık Kapsamlı İşbirliği Anlaşması” çerçevesinde geliştiği ve dolayısıyla ilişkilerde işlerin yolunda olduğu şeklindedir. Bu yorumu kuvvetlendiren emareler ise zirvede yapılan açıklamalarda ve imzalanan mutabakat zaptlarında mevcuttur.

Reisi ile Hu arasındaki görüşmede en önemli hususun Hu tarafından Çin’in İran’ın ulusal egemenliğine ve toprak bütünlüğüne her zaman saygı gösterdiğinin ve Tahran’ın temel çıkarlarını güvence altına alma çabalarının desteklendiğinin ifade edilmesidir.[3] Bu sözler vesilesiyle Hu, Pekin yönetiminin İran’daki protestolar karşısında Tahran’la dayanışma içerisinde olduğunu ima etmiştir. Bu da böylesi bir dönemde İran’ın beklediği bir destek olarak nitelendirilebilir.  Ayrıca bölgesel gelişmeler bağlamında da Hu, “Çin’in İran’la ilişkilerini güçlendirme ve derinleştirme kararlılığı bölgesel ve uluslararası gelişmeler ne olursa olsun devam edecektir.” açıklamasında bulunmuştur.[4]

Hu’nun ziyareti sırasında “İran-Çin Kapsamlı İşbirliği Programı” toplantısı da düzenlenmiştir. Toplantıda konuşan İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir, “Tahran, enerji, transit ve ortak üretim gibi çeşitli sektörlerde Pekin ile işbirliğini geliştirmeye hazırdır.”[5] diyerek iki ülke arasındaki işbirliği potansiyeline vurgu yapmıştır. Bu da taraflar arasında ciddi bir sorunun bulunmadığı anlamına gelmektedir.  Nitekim “Çin-İran 25 Yıllık Kapsamlı İşbirliği Anlaşması” bağlamında enerji, petrol, doğalgaz, ortak yatırımlar, bankacılık, ticaret, döviz alışverişi, stratejik transit geçişler ve limanlara ilişkin projelerin hayata geçirilmesine dönük 16 farklı mutabakat zaptı imzalanmıştır.[6] Ayrıca taraflar arasındaki işbirliğinin Şi ile Reisi arasında bilahare yapılacak bir toplantıda detaylı bir biçimde ele alınacağı ve ilişkilere dair yol haritasının çizileceği belirtilmiştir.[7]

Tüm bu gelimeler ise Çin’in İran’la ilişkileri önemsediği ve Tahran yönetimini Kuşak-Yol Projesi’ndeki önemli bir ortak olarak gördüğü anlamına gelmektedir. Zira imzalanan mutabakat zaptları, taraflar arasındaki münasebetlerin gelişmeye devam edeceğinin habercisidir. Dolayısıyla Pekin’in özellikle de enerji temelli ihtiyaçlar üzerinden gerçekleştirdiği Körfez Açılımı’nın İran’a karşı atılan bir adım olmadığı öne sürülebilir. Bilakis Çin, ziyaret takvimi de düşünüldüğünde adeta “Aranızdaki anlaşmazlıkları bitirin. Çünkü ben Kuşak-Yol Projesi çerçevesinde bölgede istikrarsızlık istemiyorum.” mesajını vermektedir.

Bu noktada 2021 yılının Mart ayında gündeme gelen ve 2022 senesinin Ağustos ayına kadar çeşitli toplantılar aracılığıyla tartışılan İran-Körfez normalleşmesini hatırlatmak gerekmektedir. Zira süreç, Pekin yönetiminin Ortadoğu’daki etkisini arttırırken; Tahran-Riyad hattındaki normalleşme süreçlerine arabuluculuk yapmak isteyebileceğine işaret etmektedir. Dolayısıyla ABD’nin Ortadoğu’dan çekilmesinin yarattığı güç boşluğunu doldurmak isteyen ve bunu yaparken de “barışı inşa eden aktör” imajı elde etmeye çalışan bir Çin realitesinden bahsetmek mümkündür. Zaten Suudi Arabistan’ın ŞİÖ’ye “diyalog ortağı” statüsünde dahil olduğu Duşanbe Zirvesi’nde İran’ın “tam üyelik” statüsünün onaylanması da belirli bir dengenin gözetildiğini göstermektedir.

Sonuç olarak Çin, başta enerji ihtiyacı ve Kuşak-Yol Projesi’nin güvenliği olmak üzere çeşitli sebeplerden mütevellit Ortadoğu açılımı gerçekleştirmektedir. Bu açılımın iki temel sac ayağı vardır. Bunlardan biri, Körfez ülkeleri; diğeri ise İran’dır. Her ne kadar Pekin-Riyad hattındaki yakınlaşmanın Tahran’da rahatsızlık yaratması, olasılıklar arasında yer alsa da Hu’nun ziyareti Çin-İran ilişkilerinde ciddi bir problemin bulunmadığını gözler önüne sermiştir.


[1] Neslihan Topcu, “Background of China and Saudi Arabia Meeting”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/background-of-china-and-saudi-arabia-meeting/?lang=en, (Erişim Tarihi: 14.12.2022).

[2] “İran, Cinping’in Riyad Ziyaretindeki Tutumundan Rahatsızlığını İletti”, TRT Haber, https://www.trthaber.com/haber/dunya/iran-cinpingin-riyad-ziyaretindeki-tutumundan-rahatsizligini-iletti-730545.html, (Erişim Tarihi: 14.12.2022).

[3] “Reisi, Çin Başbakan Yardımcısı’nı Kabul Etti”, Mehr News,https://tr.mehrnews.com/news/1906432/Reisi-%C3%87in-Ba%C5%9Fbakan-Yard%C4%B1mc%C4%B1s%C4%B1-n%C4%B1-kabul-etti, (Erişim Tarihi: 14.12.2022).

[4] “Ayatollah Raisi Stresses Implementation of Key Pacts Made in Previous Meetings between Iranian, Chinese Presidents / Dr Raisi: Some Positions Raised During Recent Visit of Chinese President to the Region Caused Iranian Nation, Gov’t to Complain”, President.ir, president.ir/en/, (Erişim Tarihi: 14.12.2022).

[5] “Tahran’da “İran-Çin Kapsamlı İşbirliği” Toplantısı Gerçekleşti”, Mehr News, https://tr.mehrnews.com/news/1906427/Tahran-da-%C4%B0ran-%C3%87in-Kapsaml%C4%B1-%C4%B0%C5%9Fbirli%C4%9Fi-toplant%C4%B1s%C4%B1-ger%C3%A7ekle%C5%9Fti, (Erişim Tarihi: 14.12.2022).

[6] “Minister: Iran, China Finalize MoUs to Implement 25-Year Deal”, Pars Today, https://parstoday.com/en/news/iran-i190776-minister_iran_china_finalize_mous_to_implement_25_year_deal, (Erişim Tarihi: 14.12.2022).

[7] “Iran, China finalize 16 MOUs under 25-Year Agreement Framework”, Tehran Times, https://www.tehrantimes.com/news/479673/Iran-China-finalize-16-MOUs-under-25-year-agreement-framework, (Erişim Tarihi: 14.12.2022).

Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN, 2014 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2017 yılında Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası Güç İlişkileri Bağlamında İkinci Dünya Savaşı Sonrası Hegemonik Mücadelelerin İncelenmesi’’ başlıklı teziyle almıştır. Doktora derecesini ise 2021 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı‘nda hazırladığı “İmparatorluk Düşüncesinin İran Dış Politikasına Yansımaları ve Milliyetçilik” başlıklı teziyle alan Başaran’ın başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, İran araştırmaları ve Afganistan çalışmalarıdır. Başaran iyi derecede İngilizce ve temel düzeyde Farsça bilmektedir.

Benzer İçerikler