Çin’in Beş Yıllık Planları, sosyalist planlama geleneğinin bir uzantısı olarak, ulusal kalkınmayı yönlendiren temel belgelerdir. Planlar hem iç ekonomik hedefleri hem de uluslararası ilişkiler dinamiklerini de şekillendirmektedir. 15. Beş Yıllık Plan (2026-2030), Dördüncü Plenum’un önerileri üzerine inşa edilerek, yüksek kaliteli kalkınmayı, teknolojik özerkliği ve ekolojik uyumu merkeze almaktadır. Plan, küresel dinamikler bağlamında yönetilen rekabet stratejisini benimseyerek, iç dayanıklılığı dış etkiye dönüştürmeyi hedeflemektedir. Bu hususta, planın yeşili koruma politikaları ekolojik diplomasiyi, yabancı yatırımcılara yönelik düzenlemeler ekonomik karşılıklı bağımlılığı, stratejik adaptasyon ise jeopolitik konumlanmayı vurgulamaktadır. Temel öncelikler arasında, endüstriyel modernizasyon, yenilikçi sektörlerin geliştirilmesi ve iç pazarın güçlendirilmesi yer almaktadır. Plan, Çin’in 2035’e kadar sosyalist modernizasyonu tamamlamayı amaçlayan uzun vadeli vizyonuyla uyumludur. Küresel belirsizliklerin arttığı dönemde, plan iç konsolidasyonu dış açılımla dengeleyerek, Çin’i çok-kutuplu dünyada daha dirençli bir aktör haline getirmeyi öngörmektedir.[i][ii]
Yeşili Koruma ve Küresel Ekolojik İşbirliği
Öncelikle plan, ekosistem bütünlüğünü vurgulayarak dağlar, nehirler, ormanlar, tarım arazileri, çayırlar ve çöllerin sistematik restorasyonunu öncelik haline getirmektedir. Çayır dağılımı oranını %57’ye, bitki örtüsü kapsamını ise %52’ye yükseltme hedefi yeşil odaklı yönetimden bütüncül korumaya geçişi simgelemektedir. Bu, Qinghai-Xizang Platosu gibi bölgelerde biyolojik çeşitliliği artırma restorasyonu ve kontrollü deneyleri içermektedir. Teknolojik yenilikler, tohum bankacılığı ve dönüşümlü otlatma gibi önlemler, biyo-çeşitliliği korurken, yem-çayır dengesini optimize etmektedir. Plan, karbon emisyonlarının zirveye ulaşmasını ve karbon nötrlüğünü hızlandırmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının genişletilmesini ve ekosistem restorasyonunu ön plana çıkarmaktadır. Orman ve çayır örtüsünün artırılmasıyla, yıllık karbon emilim kapasitesinin 1,2 milyar ton CO2 eşdeğeri seviyesine çıkarılması hedeflenmektedir.[iii] Yeşil dönüşüm özellikle geleneksel endüstrilerin radikal dönüşümünü kapsayarak, sıfır karbonlu endüstri parklarının kurulmasını teşvik etmektedir.[iv]
Uluslararası ilişkiler perspektifinden gerçekleştirilen bu politikalar ekolojik diplomasinin bir aracı olarak okunmaktadır. Çin “bir çayır bir dünya” kavramıyla bitkisel gen kaynaklarının uluslararası değişimini teşvik ederek, Küresel Güney’de liderlik pekiştirmektedir.[v] Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) ile uyumlu plan, yeşili ve suyu koruma gibi girişimleri, sınır ötesi ekosistem sağlığını güçlendirmektedir.
Keohane’e göre ortak mallar yönetiminde, Çin’in dünyaya katkısı karşılıklı kazanç yaratmaktadır. Örneğin, Xiong’an’daki ulusal banka, altı bölgesel alt birimle, uluslararası gen keşfini kolaylaştırma kararı almıştır. Karar Batı’nın karbon salınımı eleştirilerini dengeleyen bir norm inşasıdır. Plan, Güzel Çin İnisiyatifi’ni ilerleterek hava, su ve ekosistem kalitesini yükseltmeyi amaçlamaktadır. Bu durum COP30 gibi küresel forumlarda Çin’in liderlik iddiasını pekiştirmektedir. Çin, yenilenebilir enerji üretiminde dünya lideri konumunu koruyarak, güneş, rüzgar ve hidroelektrik kapasitelerini genişletmeyi planlamakta ve yeşil teknolojiyi yayma planını genişletmektedir.[vi]
Ancak realizm perspektifinden bakıldığında, çayır restorasyonu ulusal güvenlik boyutunu bir üst seviyeye taşımaktadır. Kalitenin bozulmasını önleyerek gıda güvenliğini sağlamakta ve iklim diplomasisinde öncü olmaktadır. Plan, yeşil dönüşümü Güzel Çin İnisiyatifi’yle entegre ederek, COP30 gibi forumlarda liderlik iddiasını güçlendirmektedir. Bu, konstrüktivizme göre ekolojik uygarlık normunu evrenselleştirme çabasına yansıtmaktadır. Çin, Batı merkezli çevreciliği Asya odaklı bir anlatıya dönüştürmektedir. Planın çevresel önlemleri, iç kalkınmayı dış meşruiyete çevirerek, küresel çevre rejimlerini yeniden şekillendirmektedir. Örneğin, Avrupa Birliği’nin (AB) Yeşil Mutabakatı’na karşı yeşil teknoloji ihracatı yolunu kullanmaya elverişlidir. Çin, biyo çeşitlilik koruma programlarını güçlendirerek deniz-kara koordinasyonunu ve döngüsel ekonomiyi teşvik etmektedir.
Karbon ayak izi yönetimi ve iklim değişikliği uyum stratejileri, planın uluslararası norm inşasına katkılarını artırmakta; karbon piyasalarının genişletilmesiyle, gelişmekte olan ülkelerde yeşil finansman modelleri ihraç edilmektedir. Güncel politikalar, Çin’in ekolojik uygarlık vizyonunu küresel bir kamu malı olarak konumlandırarak, Batı’nın çevre eleştirilerini karşılamakta ve Asya-Pasifik bölgesinde liderlik alanını genişletmektedir.
Yabancı Yatırımlar ve Küresel Ticaret Dinamikleri
Plan, geleneksel endüstrileri (madencilik, metalurji, tekstil) dijitalleştirerek yükseltirken, yeni kaliteli üretken güçleri (yarı iletkenler, biyoteknoloji, kuantum…) öncelik haline getirmektedir. Yabancı işletmeler için Yabancı Yatırım Erişimi İçin Özel İdari Önlemler (negatif liste), sınır ötesi veri akışları ve serbest ticaret bölgeleri fırsatlar sunmaktadır. Örneğin, Hainan Serbest Limanı’nda iki yönlü yatırımlar teşvik edilmektedir. Çift dolaşım çerçevesinde iç talep artarken, küresel tedarik zincirleri çeşitlenmektedir. Plan, yabancı yatırımı teşvik etmek üzere negatif listeyi daha da kısaltmayı ve veri güvenliği sertifikasyonlarını kolaylaştırmayı öngörmektedir. Veri güvenliğindeki pozitif değişim hizmet sektöründe piyasa erişimini genişletecektir. Ayrıca Serbest ticaret bölgelerinin geliştirilmesiyle, ASEAN ve AB ile ikili anlaşmalar derinleşecektir. Örneğin, Hainan Limanı’nda yeşil enerji yatırımları için özel teşvikler sağlanmaktadır.[vii]
Politikalar neoliberalizmin ekonomik karşılıklı bağımlılığını yansıtmaktadır. Keohane ve Nye’ın karmaşık karşılıklı bağımlılık teorisi perspektifinde, Çin’in iç pazar genişlemesi (orta gelir tuzağını aşma), yabancı firmaları entegre ederek çatışmayı azaltmaktadır. Gelecekte kazanacak olan alanlara yatırım sağlamak ve ortaklıkları küresel büyümeyi tetiklemektedir. Örneğin yenilenebilir enerji kaynakları, AB ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) menşeli firmaları için rekabet faktörü yaratmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin üreticileri Çin’in ihracat fazlalığından etkilenmektedir. Bu bağlamda Meksika ve Hindistan’da tarifeler artmaktadır. Plan, iç talebi güçlendirerek ihracat bağımlılığını azaltmayı hedeflemektedir. Tüketim odaklı büyüme, hizmetler ve turizmi teşvik ederek, küresel tedarik zincirlerinde Çin’in rolünü çeşitlendirmektedir. RMB’nin uluslararasılaşması, yeşil finansman standartlarını şekillendirerek küresel ticarette payını artırmayı amaçlamaktadır.[viii]
Realizm açısından teknolojik özerklik ulusal gücü pekiştirmektedir. Plan, ABD yaptırımlarına karşı iç döngüyü güçlendirerek, ticaret savaşlarını yönetmektedir. Konstrüktivizmde, yuanın uluslararasılaşması, Çin modelini norm haline getirmektedir. Örneğin, yeşil finansman, küresel standartları şekillendirmektedir. Bu dinamik, planı iç reformlar ve dışa açılımda bir köprü olarak konumlandırmaktadır. Örneğin, elektrikli araçlar ve lityum piller gibi yüksek teknolojili ihracatlar, ABD’yi sınırlayarak küresel rekabette avantaj sağlamaktadır. Bu yaklaşım, Çin’in küresel tedarik zincirlerinde merkezi konumunu korurken, jeopolitik risklere karşı direnci artırmaktadır.
15. Plan, endüstriyel modernizasyonu inovasyondan ön planda tutmaktadır. Yangtze Nehir Deltası gibi potansiyel bölgeleri stratejik kapasitelerle güçlendirmektedir. Küresel riskten kaçınma girişimleri karşısında seçici işbirliğini teşvik etmektedir. Ar-Ge harcamalarının GSYİH’nin %3’ünü aşması hedefiyle, ulusal inovasyon merkezleri kurulmaktadır. Plan, biyoteknoloji ve kuantum teknolojilerinde yabancı ortaklıkları teşvik ederken, ulusal güvenliği ön planda tutmaktadır. Dijital ekonomi ve yapay zeka entegrasyonu, geleneksel sektörlerin yeşillenmesini hızlandırarak yabancı yatırımcılar için yeni fırsatlar yaratmaktadır.
Stratejik Adaptasyon ve Jeopolitik Konumlanma
Plan, Çin’i stratejik bir aktöre dönüştürmüştür. Ekolojik, ekonomik ve jeopolitik boyutlarda, uluslararası ilişkiler dinamiklerini yeniden şekillendirmektedir. Adaptasyon, küresel istikrarı belirleyen bir denge oluşturmuştur. Örneğin, teknolojik özerklik politikaları ABD’nin ihracat kontrollerine karşı yarı iletkenler ve yapay zeka alanında bağımsızlık sağlayarak, tedarik zincirlerini çeşitlendirmiştir. Ayrıca Çin+1 stratejilerine radikal bir yanıt vermiştir. Benzer şekilde bölgesel politikalarda barışçıl birleşme vurgusu, çatışma senaryolarını önlerken, hipersonik silahlar ve altıncı nesil savaş uçakları gibi askeri modernizasyonlar caydırıcılığı güçlendirmiştir. Plan, ulusal güvenlik sistemini güçlendirerek, yurtdışı güvenlik garantilerini ve yaptırımlara karşı direnci artırmayı hedeflemektedir. Bu durum Tek Çin stratejisinde “yeni dönem” vurgusuyla, barışçıl birleşmeyi ön plana çıkarmaktadır. Küresel Kalkınma İnisiyatifi, Afrika ve Latin Amerika’da altyapı yatırımlarını genişleterek, BM’de Çin’in etki alanını pekiştirmektedir.[ix]
Küresel Güney’de etkiyi genişleten Küresel Kalkınma İnisiyatifi, ticaret savaşlarında azalan dış talebe karşı iç piyasayı merkeze alarak, büyük güç rekabetini mücadele perspektifinden yönetmektedir. Stratejik çerçevede iç dayanıklılığı dış etkiye dönüştürerek, çok kutuplu dünyada normları şekillendirmiştir. Örneğin, e-yuan 14,2 trilyon yuanlık işlemleriyle finansal egemenlik, ABD merkezli sistemlere alternatif sunmaktadır. Plan, yeni kaliteli üretken güçler kavramıyla, yapay zeka, kuantum ve biyoteknolojide özerkliği vurgulayarak, ABD-Çin rekabetinde stratejik inisiyatifi ele geçirmeyi amaçlamaktadır. Deniz aşırı yatırımların düzenlenmesiyle, Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) kapsamında risk yönetimi güçlendirilmektedir.[x]
Beş Yıllık Plan, uluslararası ilişkiler disiplininin temel paradigmaları üzerinden incelendiğinde, Çin’in stratejik adaptasyonunu çok katmanlı bir güç dönüşümü olarak ortaya koymaktadır. Realizm perspektifinden bakıldığında plan, Mearsheimer’ın büyük güç rekabeti tezini doğrular niteliktedir. Çin, ABD’nin hegemonyasına karşı özerklik arayışını, teknolojik ve ekonomik kaldıraçlarla somutlaştırmaktadır. Örneğin, yarı iletken özerkliği, Waltz’ın yapısal realizminde öngörülen güç dengesi arayışını yansıtmaktadır. Ancak bu yaklaşım Thucydides Tuzağı’nı tetikleme riskini artırarak, Asya-Pasifik’te ittifak dinamiklerini (QUAD, AUKUS) sertleştirebilme potansiyeline sahiptir. Planın bölgesel dinamiklere dair vurgusu, barışçıl birleşme retoriğiyle gerilimi yönetse de hipersonik silah modernizasyonu, güç geçişi teorisinde hegemonik meydan okuma olarak okunabilir.
Liberalizm perspektifinde, Keohane ve Nye’ın karmaşık karşılıklı bağımlılık modeli planın çift dolaşım stratejisini aydınlatmaktadır. İç talep artışı (%3 Ar-Ge hedefi), yabancı yatırımı entegre ederek (negatif liste kısaltması), ekonomik bağları güçlendirmekte ve çatışma olasılığını azaltmaktadır. Yeşil diplomasi, SKH uyumuyla uluslararası kurumları kullanarak, karşılıklı kazanç yaratmaktadır. Örneğin, Küresel Güney’de KYG yeşil yatırımları, Ikenberry’nin liberal kurumsal düzenini Çin normlarıyla hibritleştirmektedir. Ancak liberal okuma sınırlıdır. Planın seçici açılımı, neoliberal kurumlara meydan okuyarak, yuanın uluslararasılaşmasını ve ABD dolar hegemonyasına alternatif bir finansal ağ oluşturma planını içermektedir.
Konstrüktivizm açısından, Wendt’in anarşi sosyal bir yapıdır tezi, planın norm inşasını merkeze almaktadır. Ekolojik uygarlık ve Güzel Çin kavramları Batı-merkezli çevreciliği Asya odaklı bir anlatıya dönüştürerek, küresel normları yeniden tanımlamaktadır. Çin, Küresel Kalkınma İnisiyatifi ile gelişmekte olan ülkelerde kazan-kazan kimliğini kurumsallaştırmaktadır.
Sonuç olarak çok yönlü bir perspektifte, planın hibrit yapısı Gramsci’nin hegemonya kavramını çağrıştırmaktadır. Çin ekonomik üstünlüğünü kültürel-normatif araçlarla küresel hegemonya arayışına dönüştürmektedir. Uluslararası ilişkilerin kırılgan yapısı, ABD-Çin rekabetini teknoloji temelli bir Soğuk Savaş’a evrimleştirebilir ve küresel tedarik zincirlerini parçalayabilir. Örneğin, Çin+1 stratejilerine yanıt olarak Vietnam’a yönelme, Asya’da ekonomik bloklaşmayı hızlandıracaktır. Plan post-hegemonik düzenin ampirik bir vaka anlatısı olarak Çin’in barışçıl yükselişi retoriğini ve güç asimetrisini yönetirken; hem çatışma potansiyelini bastırmakta hem de ertelemektedir.
[i] “China’s 15th Five-Year Plan Recommendations – Key Takeaways for Foreign Businesses”, Chine Briefing, https://www.china-briefing.com/news/chinas-15th-five-year-plan-recommendations-key-takeaways-for-foreign-businesses/, (Erişim Tarihi: 15.12.2025).
[ii] “Key recommendations document outlines priorities in China’s next five-year blueprint”, The State Council The People’s Republic of China, https://english.www.gov.cn/news/202510/25/content_WS68fc10abc6d00ca5f9a0703e.html, (Erişim Tarihi: 15.12.2025).
[iii] “Full text: Carbon Peaking and Carbon Neutrality China’s Plans and Solutions”, The State Council The People’s Republic of China, https://english.www.gov.cn/archive/whitepaper/202511/08/content_WS690ee812c6d00ca5f9a076cd.html, (Erişim Tarihi: 15.12.2025).
[iv] “China’s 15th Five-Year Plan: A blueprint for people-centred development”, Friends of Socialist China, https://socialistchina.org/2025/11/28/chinas-15th-five-year-plan-a-blueprint-for-people-centred-development/, (Erişim Tarihi: 15.12.2025).
[v] “New plan will be a road map for a stronger future”, China Daily, https://global.chinadaily.com.cn/a/202512/15/WS693f5d7aa310d6866eb2e8fa.html, (Erişim Tarihi: 15.12.2025).
[vi] “China’s 15th Five-Year Plan and its implications for foreign businesses”, Ecovis, https://global.ecovis.com/chinas-15th-five-year-plan-and-its-implications-for-foreign-businesses/, (Erişim Tarihi: 15.12.2025).
[vii] Aynı yer.
[viii] “China’s Fifteenth Five-Year Plan”, ICAS, https://chinaus-icas.org/research/chinas-fifteenth-five-year-plan-stability-modernization-and-the-strategic-logic-behind-its-domestic-priorities/, (Erişim Tarihi: 15.12.2025).
[ix] “China’s five-year plan confronts economic reform amid geopolitical competition”, The Strategist, https://www.aspistrategist.org.au/chinas-five-year-plan-confronts-economic-reform-amid-geopolitical-competition/ (Erişim Tarihi: 15.12.2025).
[x] “China’s 15th Five-Year Plan: The five years that could rewrite US-China power”, Think China, https://www.thinkchina.sg/politics/chinas-15th-five-year-plan-five-years-could-rewrite-us-china-power, (Erişim Tarihi: 15.12.2025).
