Analiz

İngiltere’nin Yeni Asya-Pasifik Politikası Nasıl Olacak?

İşçi Partisi’nin Tayvan’la etkileşimi artırması, Avrupalı güçlerin benzer adımları takip etmesinde etkili olabilir.
İşçi Partisi, yeni Asya-Pasifik politikası oluştururken öncelikle ekonomik işbirliğini ve serbest ticaret anlaşmalarını gözden geçirmeyi tercih edebilir.
İşçi Partisi Hükümeti’nin normal şartlarda Asya-Pasifik bölgesinde ABD’yle uyum içinde hareket etmesi beklenirken, fakat aynı zamanda Trump’ın göreve gelmesinde bu ilişkiler rekabetçi bir hale bürünebilir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Avrupalı güçler, son beş yıldır Asya-Pasifik’teki askeri-ekonomik-siyasi varlıklarını artırmaktadırlar. Dolayısıyla dünyanın güvenlik-jeopolitik odağı giderek bu bölgeye kaymaktadır. 2021 yılında “Global Britanya” vizyon belgesini yayımlayan ve dönemsel olarak bu belgeyi güncelleyen İngiltere hem ekonomik hem askeri olarak Güneydoğu Asya ülkeleriyle bağlarını güçlendirmektedir. 

4 Temmuz 2024 tarihinde İngiltere’de yapılan seçimleri İşçi Partisi’nin kazanması sonrasında hükümetin yeni Asya-Pasifik politikalarının nasıl olacağı merak edilmektedir. Başbakan Keir Starmer, İngiltere’yi yeniden inşa etmeyi ve iç politikada güvenilirliği yeniden sağlamayı vaat etmektedir. Aynı şekilde dış politikada müttefikleriyle yeni bağlantılar kurmaya, önceki yönetimin hatalarını düzeltmeye ve özellikle Asya-Pasifik’te daha güçlü ve daha kararlı bir rota belirlemeye çalışmaktadır. Zira İşçi Partisi’nin kendinden önceki Muhafazakâr hükümet tarafından başlatılan bir programı takip etmek istemeyeceği varsayılmaktadır. Bu yüzden bölge politikalarında yeni bir kalibrasyonun yapılması kaçınılmaz görünmektedir.

Burada dönemsel olarak değişen hükümetlerin kararlarından ziyade İngiltere’nin ulusal-küresel çıkarlarının dikkate alındığını vurgulamak gerekir. Başka bir ifadeyle yeni Starmer Hükümeti’nin küresel Britanya hedeflerini-çıkarlarını takip etmesi beklenmektedir. Bu bakımdan bölgeden herhangi bir geri çekilme veya bölgede bir zayıflık göstergesi, Asya-Pasifik’in güvenliğini olumsuz etkiler, güç boşluğuna yol açar ve bu da İngiliz çıkarlarını zedeler. Bu yüzden İşçi Partisi’nin Birleşik Krallık’ın Asya-Pasifik’teki dış politikasının bazı kısımlarını koruyacağı ve reforme edeceği tahmin edilmektedir. Bu noktada karşılaşacağı en temel zorluk, öncelikle içerideki ekonomik sıkıntılar olacaktır. Başka bir deyişle İşçi Partisi’nin Asya-Pasifik’e açılım yapacak yeterli ekonomik gücü olmayabilir.[1] 

İşçi Partisi’nin İngiltere’nin bölgedeki temel güvenlik çıkarlarını koruması ve sürdürmesi büyük önem arz etmektedir. Stratejik deniz alanları veya parlama noktaları olarak adlandırabileceğimiz Güney Çin Denizi ve Tayvan Boğazı’nın özgür ve açık kalması için mevcut güvenlik politikalarının güçlendirilerek devam etmesi beklenmektedir. Bu bağlamda Beş Göz, AUKUS ve diğer askeri ortaklıkların genişletilmesi ve verimliliğinin artırılması gündeme gelebilir. Zira İngiltere ve ABD’nin 2024 yılının sonuna kadar Asya-Pasifik’teki savunma anlaşmalarını genişletmek konusunda hemfikir olduğu belirtilmektedir.[2] Öncelikle Japonya ve Kanada’nın AUKUS’un ikinci sütununa katılacağı tahmin edilmektedir.

Güney Kore ve Japonya’nın ABD’yle askeri tatbikatlarını genişletmeleri, İngiltere’nin kendi müttefikleriyle benzer adımları atmasında etkili bir faktör olabilir. Kraliyet Donanması’nın 4 Temmuz 2024 tarihinde Avustralya ve Japonya ile Hint-Pasifik’teki ilk ortak tatbikata katılması, bunun ilk işaretleri olabilir.[3]

Diğer yandan İşçi Partisi Hükümeti de kendinden önceki Muhafazakar Hükümetin yaptığı gibi muhtemelen özel sektörün Tayvan’la etkileşimini teşvik etmeyi sürdürecektir. Nitekim, son iki yılda çok sayıda İngiliz delegasyonu adayı ziyaret etmiştir. İşçi Partisi’nin Tayvan’la etkileşimi artırması, Avrupalı güçlerin benzer adımları takip etmesinde etkili olabilir. İngiltere, bölgede tarafsız bir duruş sergilemeye çalışan Endonezya, Malezya ve Hindistan gibi aktörlerle askeri-siyasi bağlarını güçlendirerek Asya-Pasifik’teki erişimini genişletmeye çalışabilir.

İşçi Partisi, yeni Asya-Pasifik politikası oluştururken öncelikle ekonomik işbirliğini ve serbest ticaret anlaşmalarını gözden geçirmeyi tercih edebilir. Nitekim “Global Britanya Raporu”nda Asya-Pasifik bölgesinin dünya ekonomisindeki önemi vurgulanmakta ve İngiltere’nin 2030 yılına kadar bölgenin en büyük ticari partneri haline gelmeyi amaçladığı belirtilmektedir. Bu yüzden İşçi Partisi, yeni dönemde bölge ülkeleriyle ekonomik işbirliğini artırmak için ticaret anlaşmaları ve yatırım fırsatlarını değerlendirme konusunda aktif olabilir. Özellikle sürdürülebilir kalkınma ve çevresel standartlara uyum gibi konular ticari müzakerelerde ön planda olabilir.

Bilindiği gibi İngiltere’nin dış politikasında insan hakları ve demokrasi değerleri önemli bir yer tutmaktadır. Bu yüzden İşçi Partisi, Asya-Pasifik bölgesindeki demokratik süreçleri ve insan hakları durumunu destekleyen bir politika izleyerek, bunun karşısında duran ülkelerle kutuplaşmaya gidebilir. Bu süreçte ABD’de yıl sonunda Donald Trump’ın iktidara gelmesi, İngiltere’nin bölge politikalarını da büyük ölçüde değiştirebilir.

İşçi Partisi Hükümeti’nin normal şartlarda Asya-Pasifik bölgesinde ABD’yle uyum içinde hareket etmesi beklenirken, fakat aynı zamanda Trump’ın göreve gelmesinde bu ilişkiler rekabetçi bir hale bürünebilir. Nitekim İngiltere ve ABD, uzun süredir stratejik ortaklığa sahip olan ülkelerdir. Bu ortaklık, Asya-Pasifik’te de geçerlidir. Ancak iki ülkenin ekonomik çıkarları bazı alanlarda örtüşebilirken, bazı alanlarda rekabet halinde olabilir. Örneğin, ticaret anlaşmaları, yatırım fırsatları ve teknoloji transferi gibi konularda her iki ülkenin çıkarları çakışabilir veya farklılaşabilir. Veyahut ABD’nin bölgedeki güvenlik politikaları (özellikle Çin’i çevreleme stratejisi) ve İngiltere’nin kendi stratejik çıkarları (ekonomik-merkantalist yaklaşımı) göz önüne alındığında, bazı durumlarda rekabetçi dinamikler ortaya çıkabilir. Özellikle Çin’in yükselişi ve bölge ülkeleriyle kurduğu yapıcı etkileşim, ABD-İngiltere arasında görüş ayrılığına ve dolayısıyla rekabete konu olabilir.

Sonuç olarak bölge ülkeleri, uzun zamandır ABD-Çin rekabetinden uzak kalarak kendi çıkarlarını ilerletmek veya korumak için çabalamaktadır. Bu yüzden söz konusu aktörler, “taraf seçmeye” zorlanmak gibi baskıcı politikalara karşı da refleks geliştirmektedirler. Bu bilinçten hareketle İngiltere’nin yeni dönemdeki Asya-Pasifik stratejisinin daha merkantalist bir yaklaşımı içereceği, güvenlik alanındaki açılımların sürdürüleceği ve siyasi olarak ABD’yle rekabetin de gözlemlenebileceği söylenebilir.


[1] “A New Era Dawns: Labour’s Indo-Pacıfıc Offer”, 9dashline, https://www.9dashline.com/article/a-new-era-dawns-labours-indo-pacific-offer, (Erişim Tarihi: 09.07.2024).

[2] “Britain and US race to expand Pacific defense pact before election turmoil”, Politico, https://www.politico.eu/article/aukus-donald-trump-joe-biden-david-cameron-britain-us-pacific-defense-pact/, (Erişim Tarihi: 09.07.2024).

[3] “Royal Navy takes part in first joint exercise with Australia and Japan in Indo-Pacific”, Forces, https://www.forces.net/services/navy/hms-tamar-joins-first-exercise-royal-australian-navy-and-japan-maritime-self-defense, (Erişim Tarihi: 09.07.2024).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler