28 Nisan 2025 tarihinde yaşanan büyük elektrik kesintisi, İspanya, Portekiz ve Güneybatı Fransa’da günlük yaşamı felç edecek nitelikte geniş çaplı bir kriz olarak kayda geçmiştir. Madrid, Barselona ve Lizbon gibi büyük şehirlerde havaalanları, tren sistemleri, trafik ışıkları ve hatta uluslararası arenada düzenlenen Madrid Açık Tenis Turnuvası etkilenmiştir. Milyonlarca ev ve işyerinde yaşanan kesinti, hükümetlerin ve enerji operatörlerinin duruma müdahale etmek için acil kabine toplantıları düzenlemesine neden olmuştur. Bu tür olaylar, Avrupa Birliği’nin (AB) enerji güvenliği, şebeke entegrasyonu ve yenilenebilir enerji dönüşümü konularında karşılaştığı yapısal zafiyetleri tekrar gözler önüne sermektedir.
Yapılan açıklamalara göre, kesintinin temel nedeni İspanya’nın iç bölgelerindeki aşırı sıcaklık değişiklikleri sonucu yüksek gerilim hatlarında meydana gelen “atmosferik kaynaklı anormal titreşimler” olarak tanımlanmıştır. Bu durum, 400 kV’luk iletim hatlarında meydana gelen küçük parametre değişikliklerinin sistem frekansında dengesizlik yaratmasına ve “elektrik santrallerinin kademeli olarak kesilmesi” olarak nitelendirilebilecek zincirleme kesintilere yol açtı. Bruegel’den Georg Zachmann’ın da belirttiği gibi, şebekenin frekansı 50 Hz. altına düştüğünde, otomatik devre kesme mekanizmaları devreye girmiş ve bu durum, Avrupa’daki diğer ülkelerde zincirleme kesintileri tetiklemiştir.[1] Başka bir açıklama ise “sıcaklık değişimi nedeniyle iletken parametrelerinin değişmesi, sistemde frekans dengesizliğine yol açtığı yönünde teknik bir açıklamadır.
İspanya’nın enerji yapısı, ülkede tüketilen elektriğin yaklaşık %43’ünün rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlanması, nükleer enerjinin ise %20 oranında katkıda bulunması şeklinde özet edilebilir.[2] Ancak yenilenebilir enerjinin doğası gereği üretimdeki dalgalanmalar, şebekenin dengesinin korunması adına klasik yöntemlerin yanı sıra yeni teknolojik çözümlere olan ihtiyacı artırmaktadır. Geleneksel olarak kullanılan gaz türbinleri, yenilenebilir enerji üretimindeki kesintisizlik için artık tek başına yeterli görülmemekte; bu nedenle akıllı şebekeler, enerji depolama sistemleri ve ileri düzey güç elektroniği çözümlerine yatırımların artırılması gerekmektedir.
AB, 2009 Lizbon Antlaşması ile enerji entegrasyonunu ve dayanışmasını artırmaya yönelik politikalar benimsemiş olsa da İspanya ve Portekiz gibi sistemlerin ana Avrupa ağına nispeten daha zayıf bağlanmış ülkelerinde bu durum kriz zamanlarında daha belirgin hale gelmiştir. Özellikle bu tür çaplı kesintiler, üye devletler arasındaki enerji işbirliği ve şebeke dayanıklılığı konusunda yeniden düşünme gerekliliğini işaret etmektedir. AB, Yeşil Mutabakat çerçevesinde 2050 karbon nötrlüğü hedefine ulaşmayı hedeflerken, sistem güvenliği ve kesintisiz enerji arzını sağlamak için altyapı yatırımlarını ve uluslararası bağlantıları güçlendirmelidir.
Özellikle İspanya ve Portekiz’de yaşanan kesintinin acil müdahale süreçleri, ulusal yönetimlerin kriz anlarındaki koordinasyonunun önemini bir kez daha ortaya koymuştur. İspanyol Başbakan Pedro Sánchez, ulusal bir adres vererek “yetkililer spekülasyona yer vermemeli; vatandaşların resmi kanallar üzerinden bilgi alması gerekmektedir” diyerek halkı bilgilendirmede dikkatli olma çağrısında bulunmuştur.[3] Benzer şekilde yetkililer arasında yapılan güvenlik konsey toplantıları ve istihdam edilen acil müdahale ekipleri, felaketi en aza indirmeye yönelik önemli adımlardır.
Yurtiçi enerji bağlantılarının yanı sıra interkonektörler uluslararası dayanışmayı artırmakta; Fransa’yla olan bağlantıların “sorunun zincirleme yayılmasını yavaşlatıp sistemin yeniden toparlanmasına yardımcı olduğu” yönündeki değerlendirmeler, uluslararası sistemlerin çift yönlü etkisine işaret etmektedir.[4] Ancak yine de geçmişte 2003 İtalya örneğinde hidroelektrik hat arızasının 12 saatlik kesintiye yol açtığı veya 2006 Almanya’da yaşanan aşırı yüklenmenin diğer Avrupa ülkelerine sıçradığı göz önüne alındığında, bu tür uluslararası bağlantıların aynı zamanda risk yaratabileceği unutulmamalıdır.[5]
Yaşanan kesinti, sadece teknik ve politik boyutlarda değil; toplumsal düzeyde de derin etkiler bırakmıştır. Madrid ve Barselona’da alışveriş merkezlerinde, toplu taşıma ağlarında yaşanan aksaklıklar ve hatta hastanelerde rutin operasyonların durması, halkın günlük yaşamını önemli ölçüde sekteye uğratmıştır. Reuters’dan alınan ifadelere göre, “hastanelerde rutin işlemlerin askıya alınması ve market raflarının boşalması” gibi görüntüler, kesintinin ne denli yıkıcı etkiler yarattığını ortaya koymaktadır.[6] Ayrıca bankacılık sistemlerinin de yedek sistemler üzerinden “uygun şekilde çalıştığının” belirtilmesi, finansal altyapının da kriz anlarında devreye giren güvence mekanizmalarına ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.
Portekiz tarafında ise su tedarikinde de aksaklıkların yaşanması ve acil ihtiyaç malzemelerine yönelik panik alımları, özellikle nüfusun yaşam standartlarını doğrudan etkileyen hususların önemini vurgulamaktadır.[7] Trafik ışıklarının devre dışı kalması, metro ve tren hizmetlerinin aksaması, kent içi ulaşımda ciddi aksamalar yaşanmasına neden olurken, yerel yönetimlerin acil tedbir alma çabaları şebekenin yeniden devreye alınması sürecinde belirleyici rol oynamıştır.
Sonuç olarak İspanya, Portekiz ve güneybatı Fransa’da yaşanan bu büyük çaplı elektrik kesintisi, AB’nin enerji güvenliği stratejisinde önemli eksiklikleri ortaya koymuştur. Hem yenilenebilir enerji dönüşümünün getirdiği riskler hem de sınır ötesi şebeke entegrasyonunda görülen kırılganlıklar, AB’nin gelecekte benzer krizleri önleyebilmesi adına teknolojik, politik ve altyapısal reformlara gitmesi gerektiğini göstermektedir.
AB, Yeşil Mutabakat’ın çevreci hedeflerini gerçekleştirirken, aynı zamanda kesintisiz enerji arzını garanti altına alacak sistem güvenliği önlemlerini de güçlendirmelidir. Uluslararası işbirliğinin artırılması, şebeke teknolojilerinin modernizasyonu, yeni enerji depolama ve dengeleme teknolojilerinin devreye alınması, böyle geniş çaplı krizlerin önlenmesi açısından kritik adımlardır. Bu bağlamda enerji politikasının daha bütüncül bir yaklaşım benimseyerek yeniden ele alınması hem ekonomik hem de toplumsal istikrarın korunması için elzemdir.
[1] Jasper Jolly, “Spain and Portugal power outage: what caused it, and was there a cyber-attack?”, The Guardian, https://www.theguardian.com/business/2025/apr/28/spain-and-portugal-power-outage-cause-cyber-attack-electricity, (Erişim Tarihi: 28.04.2025).
[2] Jack Burgess and Neha Gohil, “Spain declares state of emergency, as Portugal struggles with power cut transport chaos”, BBC, https://www.bbc.com/news/live/c9wpq8xrvd9t (Erişim Tarihi: 28.04.2025)
[3] Aynı yer.
[4] “Huge power outage brings parts of Spain and Portugal to standstill”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/large-parts-spain-portugal-hit-by-power-outage-2025-04-28/, (Erişim Tarihi: 28.04.2025).
[5] Aynı yer.
[6] Aynı yer.
[7] Antoinette Radford, Rob Picheta and Elise Hammond, “Electricity supply slowly returning after massive Spain and Portugal power outage”, CNN World, https://edition.cnn.com/world/live-news/power-outages-blackout-spain-portugal-04-28-25/index.html, (Erişim Tarihi: 28.04.2025).