Analiz

İtalya’nın Çin’le İlişkilerini Yumuşatma Çabaları

İtalyan hükümetinin Çin’le işbirliği konusunda yeterli samimiyeti gösterip göstermeyeceği merak edilmektedir.
Meloni, Çin’in küresel gerginlikleri yönetmede “önemli bir muhatap” olduğunu söylemiştir.
AB'nin genel politikaları ve stratejileriyle daha uyumlu bir duruş sergilemek, İtalya'nın AB içindeki rolünü ve ilişkilerini de etkileyebilir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, 27-31 Temmuz 2024 tarihleri arasında Çin’e yönelik gerçekleştirdiği iş ziyaretiyle birlikte ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açmayı hedeflemiştir. Özellikle yeni enerji ürünleri ve diğer yeşil teknolojiler gibi alanlarda işbirliği çağrısı yapan Meloni ve ekibi, 2023 yılında Kuşak ve Yol Girişimi’nden çekilmesiyle ilgili yanlış anlamaları ortadan kaldırmayı ve Çin’le işbirliğini geliştirmeyi amaçladığını belirtmiştir.

Daha önce Almanya ve Fransa liderlerinin dönemsel olarak yaptığı gibi İtalya Başbakanı’nın da Çin’i ziyaret etmesi dikkat çekmiştir. Meloni, Çin Komünist Partisi 20. Merkez Komitesi’nin üçüncü genel kurulunun sona ermesinden bu yana Çin’i ziyaret eden ilk Avrupalı lider olmuştur. Görünen o ki Avrupa ülkeleri, Çin politikalarına yeni bir yön vermeye çalışmaktadır.

Çin Başbakanı Li Qiang, pazar günü öğleden sonra Pekin’deki Büyük Halk Salonu’nda Meloni için bir karşılama töreni düzenlemiş ve taraflar, karşılama töreninin ardından görüşmelerde bulunmuştur. Taraflar, ayrıca sanayi, eğitim ve çevrenin korunmasını kapsayan çok sayıda ikili işbirliği belgesine de imza atmıştır. Meloni’nin ziyaretinin sadece Çin ve İtalya arasında değil, aynı zamanda bir bütün olarak Çin-Avrupa ilişkilerinde istikrarı sağlamak, işbirliğini teşvik etmek ve farklılıkları çözmek için iyi bir fırsat olarak görülmektedir.  

Yine de İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi Avrupalı aktörlerin Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi projelerine karşı riskten kaçınma stratejini aktif olarak uyguladığı bir dönemde İtalyan hükümetinin Çin’le işbirliği konusunda yeterli samimiyeti gösterip göstermeyeceği merak edilmektedir. Avrupa’nın özellikle Çin yapımı elektrikli araçlara (EV) ilişkin yeni tarifeler getirmesi, çift standart, korumacılık ve riskten kaçınma gibi stratejilere işaret etmektedir. 

Pekin’de Şi Cinping’le bir araya gelen Meloni, Çin’in küresel gerginlikleri yönetmede “önemli bir muhatap” olduğunu söylemiştir.[i] Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ise Pekin ile Roma arasındaki “uzun süredir devam eden dostça” bağlara ve “hoşgörü, karşılıklı güven ve karşılıklı saygıya” övgüde bulunmuştur. Avrupa’nın Çin’le ilişkilerde güven sorununu aşabilmesi adına İtalya’nın girişimleri dikkat çekicidir. Bu ziyaretin amacının ilişkileri “yeniden başlatmak”, yani “sıfırlamak” olduğu belirtilmektedir. Uluslararası düzeyde artan güvensizlik nedeniyle devletlerin birbirine kazan-kazan yaklaşımıyla bakması zorlaşmaktadır. Bu bağlamda Meloni de iki ülkenin istikrarı korumak ve barışı garanti altına almak için “birlikte düşünmeleri” gerektiğini söylemiştir.

İki lider, görüşmelerde Ukrayna’daki savaşı, Orta Doğu’daki durumu ve Hint-Pasifik’teki artan gerginlikleri de ele almışlardır. Şi, Doğu-Batı ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılması ve İpek Yolu ruhunun sürdürülmesi çağrısı yapmıştır. Nitekim İtalya, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi projesine imza atan tek büyük Batılı ülkeydi. Bu hamle o zamanlar ABD ve diğer bazı büyük Batı ülkeleri tarafından ağır bir şekilde eleştirilmişti. 2022 yılında iktidara geldiğinden beri Meloni, seleflerinden daha Batı yanlısı bir dış politika yürütmeye çalışmış ve eski hükümetin Kuşak ve Yol Girişimi’ne katılma kararını “ciddi bir hata” olarak tanımlamıştı.

Avrupa’nın Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne Bakışı Değişiyor mu?

17-18 Ekim 2023 tarihlerinde Çin’in başkenti Pekin’de “3. Uluslararası İşbirliği İçin Kuşak ve Yol Forumu” düzenlenmiştir. Bu etkinliğe tüm dünyadan üst düzey liderler ve hükümet temsilcileri katılmıştır. Bu forumların ilki 2017 yılında ve ikincisi 2019 yılında yapılmıştır. Son yıllarda foruma resmi katılım sağlayan ülkelerin sayısında yaşanan değişimler dikkat çekmektedir. Halihazırda beş farklı kıtada 150’den fazla ülke ve 30 uluslararası kuruluşla 200’den fazla Kuşak ve Yol işbirliği anlaşması imzalanmış durumdadır.[ii]

Ukrayna’daki savaşa rağmen Çin’in Rusya’yla bağlarını sürdürmesi nedeniyle Batı Avrupa ülkeleri, neredeyse oybirliğiyle bu foruma katılmamayı tercih etmiştir. Çekya, Yunanistan ve İtalya’nın liderleri ilk iki Kuşak ve Yol Forumuna katılırken, Pekin’deki son foruma gitmemişlerdir. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerden 3. Kuşak ve Yol Forumu’na katılan tek lider, Macaristan Başbakanı Viktor Orban olmuştur. Macaristan, bugüne kadarki tüm Kuşak ve Yol Forumlarına katılmıştır. Genel olarak Çin, Batı Avrupa’da Kuşak ve Yol Girişimi’yle ilgili yanlış anlaşılmaları ve endişeleri ortadan kaldırmakta zorlanmaktadır. 2023 yılındaki forumda Avrupalı liderlerin olmayışı, Batı’nın Pekin’e karşı artan şüpheciliğini ortaya koymuştur.

Sonuç olarak İtalya, Kuşak ve Yol Girişimi’nden ayrılmasının ardından Çin’le ekonomik ve ticari ilişkilerini yeniden düzenlemeye çaba göstermektedir. Avrupa Birliği’nin Çin politikalarında uyumun yakalanması kısa ve orta vadede olası görünmemektedir. Almanya, Fransa ve İtalya liderlerinin Çin’le diplomatik temaslarını sürdürmesi, bu politikalarda bir uyumun yakalanması için yürütülen çabaları yansıtmaktadır. AB’nin genel politikaları ve stratejileriyle daha uyumlu bir duruş sergilemek, İtalya’nın AB içindeki rolünü ve ilişkilerini de etkileyebilir.


[i] “Meloni meets Xi as Italy vows to ‘relaunch’ ties with China”, BBC, https://www.bbc.com/news/articles/cz5rjjvvzlzo, (Erişim Tarihi: 30.07.2024).

[ii] “China’s Belt and Road Initiative Enters Its Second Decade: Which Leaders Went to Beijing to Celebrate with Xi Jinping?”, CFR, https://www.cfr.org/blog/chinas-belt-and-road-initiative-enters-its-second-decade-which-leaders-went-beijing-celebrate, (Erişim Tarihi: 30.07.2024).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler