30 Mayıs 2025 tarihinde Japonya ile Bangladeş arasında imzalanan 1 milyar dolarlık finansal destek anlaşması, yalnızca ikili ilişkilerde değil, Asya-Pasifik bölgesinde kalkınma politikaları ve jeostratejik dengelerde önemli bir kırılma yaratma potansiyeline sahiptir. Bangladeş geçici hükümetinin başında bulunan Prof. Muhammad Yunus ve Japonya Başbakanı Şigeru İşiba arasında gerçekleşen görüşme sonrasında açıklanan bu paket, Bangladeş’in ekonomik reformlarını, altyapı modernizasyonunu ve insan kaynağı kapasitesini geliştirme hedeflerini doğrudan desteklemektedir.[1] Ancak bu anlaşmanın etkileri, sadece ekonomik büyüme ve ikili işbirlikleriyle sınırlı kalmayacak; bölgesel jeopolitik dengeleri ve kalkınma paradigmalarını da yeniden şekillendirecektir.
Japonya tarafından sağlanan 418 milyon dolarlık Kalkınma Politikası Kredisi (DPL), Bangladeş’in yapısal reform ajandasını desteklemek için önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Kalkınma Politikası Kredileri, klasik altyapı projelerinin ötesine geçerek iyi yönetişim, makroekonomik istikrar ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemeyi amaçlamaktadır.[2] Bangladeş’in ekonomik kırılganlıklarının büyük bir kısmı, yetersiz kurumsal kapasite, kamu yönetiminde şeffaflık eksikliği ve iklim değişikliği etkilerine karşı düşük adaptasyon kapasitesinden kaynaklanmaktadır. Japonya’nın sağladığı bu kredi, Bangladeş’in ulusal kalkınma stratejilerini hem ekonomik hem de çevresel açıdan daha dirençli bir yapıya kavuşturmayı hedeflemektedir.
Bangladeş, özellikle iklim değişikliği bağlamında dünyanın en kırılgan ülkelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Son yıllarda yaşanan aşırı hava olayları ve deniz seviyesindeki yükselmeler, ülkenin tarım, su kaynakları ve kıyı şehirleri üzerinde yıkıcı etkiler yaratmıştır.[3] Japonya’nın kredi destek paketinde iklim değişikliğine adaptasyonun özel bir yer tutması, yalnızca Bangladeş’in sürdürülebilir kalkınmasına değil, aynı zamanda bölgesel iklim güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Bu kapsamda altyapı projelerinde iklim dayanıklılığını artırıcı standartların uygulanması ve yeni adaptasyon projelerinin geliştirilmesi öncelik kazanacaktır.
Anlaşmanın ikinci bileşeni olan 641 milyon dolarlık kredi, Joydevpur-Ishwardi demiryolu hattının modernizasyonu için tahsis edilmiştir. Bu hat, Bangladeş’in iç ulaşım ağının omurgalarından biri olup sanayi bölgeleri, limanlar ve büyük kent merkezleri arasında stratejik bir bağlantı sağlamaktadır. Demiryolu altyapısının iyileştirilmesi, hem iç piyasa entegrasyonunu artıracak hem de Bangladeş’in Hindistan ve Çin gibi büyük komşularla olan ticari ilişkilerinde lojistik avantajlar sağlayacaktır. Alt yapının güçlendirilmesi, üretim maliyetlerinin düşmesi ve dış ticaretin daha verimli hale gelmesi anlamına gelmektedir. Bu da Bangladeş’in rekabet gücünü artırarak ülkeyi Güney Asya’daki tedarik zincirleri içinde daha önemli bir aktör konumuna taşıyabilir.
Demiryolu modernizasyonu sadece ekonomik değil, stratejik etkiler de yaratacaktır. Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) kapsamında Güney Asya’da artırdığı etkisini dengelemek isteyen Japonya, altyapı projelerine yaptığı yatırımlarla Hint-Pasifik’te alternatif bir kalkınma modeli inşa etmeye çalışmaktadır. Bangladeş’in Japonya destekli projeler aracılığıyla bölgesel lojistik merkez haline gelmesi, Tokyo’nun stratejik hedefleriyle doğrudan uyum içerisindedir. Bu durum, Bangladeş için yalnızca ekonomik büyüme değil, aynı zamanda uluslararası arenada artan bir diplomatik etki anlamına da gelecektir.
Eğitim ve insan kaynağı alanına yönelik 4.2 milyon dolarlık hibe programı da uzun vadeli kalkınma stratejisinin önemli bir parçasıdır. Eğitim yatırımları, Bangladeş gibi gelişmekte olan bir ülkede ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğini sağlamada kritik bir rol oynayacaktır. Japonya’nın sağladığı hibeler, Bangladeşli gençlerin nitelikli iş gücüne dönüşmesini destekleyerek ülkenin düşük katma değerli sektörlerden bilgi-temelli sektörlere geçiş yapmasına zemin hazırlayacaktır. Özellikle yazılım, yeşil teknoloji ve dijital hizmetler gibi alanlarda yapılacak yatırımlar, Bangladeş’in ekonomik modelini çeşitlendirme kapasitesini artırabilir.
Önümüzdeki dönemde Bangladeş’in bu finansal destek paketinden doğrudan etkilenmesi beklenen üç temel dönüşüm alanı öngörülebilir. Ekonomik büyümenin hızlanması ve yapısal reformların derinleşmesi bunlardan ilkidir. Japonya’dan sağlanan kaynaklar, Bangladeş’in mevcut reform ajandasına güç katacak ve ülkenin 2025-2030 dönemi boyunca %7’nin üzerinde bir büyüme hızını korumasına katkı sağlayacaktır.[4] Bu durum, orta gelir tuzağını aşma ve sanayileşme sürecini hızlandırma açısından kritik öneme sahiptir.
İkinci olarak bölgesel jeopolitik ağırlığın artması mümkün görünmektedir. Modernize edilen demiryolu altyapısı ve stratejik konum avantajı sayesinde Bangladeş, Güney Asya’daki lojistik ve ticaret merkezlerinden biri haline gelebilir. Bu gelişme, ülkenin bölgesel diplomatik etkisini artırarak hem Hindistan hem de Çin’le olan ilişkilerinde pazarlık gücünü yükseltebilir.
Üçüncü temel dönüşüm alanı olarak da sürdürülebilir kalkınma ve iklim dayanıklılığından bahsedilebilir. Altyapı projeleriyle bütünleştirilecek iklim adaptasyonu programları, Bangladeş’in afetlere ve çevresel tehditlere karşı daha dirençli bir kalkınma modeli oluşturmasına olanak tanıyacaktır.
Ancak bu olumlu senaryolar birtakım riskleri de beraberinde getirmektedir. Bangladeş’in mevcut siyasi yapısı, geçici hükümetin ardından oluşacak siyasi denge, reformların sürdürülebilirliği açısından belirleyici olacaktır. Yönetişim eksiklikleri, bürokratik tıkanıklıklar ve dış müdahalelere açık bir siyasi ortam, bu kalkınma ajandasını sekteye uğratabilir. Ayrıca projelerde şeffaflık ve etkinliğin sağlanamaması, dış desteklerin yerel düzeyde beklenen etkiyi yaratamamasına yol açabilir. Japonya açısından ise Bangladeş’teki bu projelerin başarısı, bölgedeki kalkınma stratejisinin sürdürülebilirliği için kritik bir test niteliği taşıyacaktır.
Sonuç olarak Japonya’nın Bangladeş’e sağladığı 1 milyar dolarlık finansal destek paketi, Asya-Pasifik bölgesindeki kalkınma işbirliklerinde yeni bir paradigma değişiminin habercisi olabilir. Bangladeş’in bu desteği etkin bir şekilde kullanarak ekonomik reformları hayata geçirmesi ve altyapı projelerini başarıyla tamamlaması halinde ülke, yalnızca ekonomik büyüme açısından değil, bölgesel jeopolitik etkisi açısından da yeni bir konuma yükselecektir. Japonya ise bu süreçte Hint-Pasifik bölgesinde Çin’e karşı kalkınma temelli yumuşak güç stratejisini daha da pekiştirme fırsatı bulacaktır.
[1] “Japan to provide $1.063 billion for budget support in Bangladesh”, Dhaka Tribune. https://www.dhakatribune.com/bangladesh/foreign-affairs/382626/japan-to-provide-1.063-billion-for-budget (Erişim Tarihi: 01.06.2025).
[2] “Development Policy Financing”, World Bank, https://www.worldbank.org/en/what-we-do/products-and-services/financing-instruments/development-policy-financing, (Erişim Tarihi: 01.06.2025).
[3] “2024 Japan-Bangladesh Logic Model Narrative Report”, UNDP Multi-Partner Trust Fund (MPTF), https://mptf.undp.org/sites/default/files/documents/2025-05/2024_jp_bangladesh_logic_narrative_report.pdf (Erişim Tarihi: 01.06.2025).
[4] Bangladesh Country Information. International Monetary Fund (IMF). https://www.imf.org/en/Countries/BGD (Erişim Tarihi: 01.06.2025).