Analiz

Küresel Güç Rekabetleri Ortasında Orta Asya’nın Stratejik Önemi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Orta Asya bölgesi, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan dahil olmak üzere, bölgesel ve küresel çerçevelerde önemli bir konuma sahiptir. Orta Asya’nın stratejik önemi, birbirine bağlı jeopolitik, ekonomik ve küresel güvenlik faktörleriyle ortaya konmaktadır.

Coğrafi olarak Orta Asya, Rusya, Çin ve İran gibi önemli jeopolitik aktörlerin arasında, Güney Asya ve Orta Doğu’ya yakın bir konumdadır; bu nedenle bölge, küresel ve bölgesel aktörler tarafından stratejik bir dikkat gerektirir. Küresel bağlamda ekonomik çıkarlar, güvenlik kaygıları ve enerji politikaları nedeniyle bölge, dinamik uluslararası ilişkilerde yükselen bir güç olarak kendini göstermektedir.

Coğrafi yakınlığı ve mevcut jeopolitik istikrarı dikkate alındığında Orta Asya, Çin makamlarının yürüttüğü bölgesel diplomasi himayesinde stratejik bir yere sahiptir. Bu dış politikanın canlı bir örneği, bu yıl Haziran ayında Orta Doğu’da artan gerilimler arasında gerçekleşen ikinci Çin-Orta Asya Zirvesi kapsamında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Kazakistan’a yaptığı yakın tarihli ziyarettir [i]. Çin’in hedeflerinden biri, kesintisiz ekonomik ve siyasi işbirliği için sağlam bir temel oluşturarak Orta Asya ile stratejik ortaklıkları güçlendirmektir.

Bahsetmeye değer ki Çin, özellikle Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde bölge ülkeleriyle istikrarlı iş birliğini vurgulamaktadır. Kuşak ve Yol Girişimi, Çin’in Orta Asya’yı ortak sınırları ve altyapı projelerine entegrasyon potansiyeli nedeniyle kritik bir alan haline getirme stratejisinin bir parçasıdır. İstatistiklere göre, ülkeler arasındaki ticaret iki yılda %35 oranında artmış; sanayi, yatırım, yeşil enerji gelişimi ve bilimsel-teknolojik yenilik alanlarında geniş bir iş birliği yelpazesi oluşmuştur [ii].

Açıkça görülmektedir ki Çin’in dış politika çabaları, ekonomisini Amerika Birleşik Devletleri ile hatta ortaklarıyla olası gerilimlere hazırlamaya yöneliktir. Bu nedenle Çin, Orta Asya devletleriyle kapsamlı stratejik işbirliğinin önemini göstermek ve sadakatini kanıtlamak zorundadır. Bu bağlamda Orta Asya, Avrasya’daki jeopolitik müttefiklerin çeşitlendirilmesi konseptinde alternatif bir rota olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak Washington ile ilişkilerde öngörülen zorluklar karşısında, Güney Küre ve Orta Asya’da sadık devletler koalisyonunu güçlendirmek ana hedef haline gelmiştir. Bu nedenle Çin’in çıkarları tamamen pragmatiktir. Böylece Orta Asya, Pekin ve Washington arasındaki devam eden rekabet ortamında önem kazanmaktadır.

Orta Doğu’daki siyasi durumun olası istikrarsızlığı, Çin’in Orta Asya ile stratejik iş birliğinin önemini artırmaktadır. Çin, geleneksel olarak gazı Türkmenistan’dan, petrolü ise ağırlıklı olarak Kazakistan’dan almakla birlikte, Hürmüz Boğazı’ndaki potansiyel sorunlar ve İran petrolüne bağımlılık, Pekin’i alternatif güzergâhlar aramaya yöneltmektedir.

Tarihsel olarak Çin’in Orta Asya ile önemli ilişkileri vardır. Kazakistan ile bağları, ortak sınırları ve elverişli lojistik imkânları nedeniyle özellikle güçlüdür. Bu nedenle Çin’in bölgedeki nüfuzunu Kazakistan üzerinden genişletmeye çalıştığı düşünülebilir. Astana’da düzenlenen zirve kapsamında Kazakistan ve Çin liderleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda 24 hükümetlerarası ve departmanlar arası anlaşma imzalanmıştır [iii]. Bu belgeler enerji, uzay sanayii, dijitalleşme, gümrük düzenlemeleri ve tarım gibi geniş bir iş birliği yelpazesini kapsamaktadır [iv]. Ayrıca Astana’daki zirvede, Çin’in nükleer alandaki benzersiz teknolojik yetenekleri iş birliği için öncelikli alan olarak belirlenmiştir. Kazakistan, Çin tarafını nükleer enerji santrali inşaat projelerine yatırım yapmaya aktif olarak davet etmektedir [v]. Görünüşe göre Çin, Astana’nın en büyük ticaret ortağı olmayı hedeflemekte; bu da Rusya’yı ikinci sıraya itebilir.

Orta Asya’nın güncelliğinin temel yönlerinden biri lojistik merkez olmasıdır. Yol, demiryolu ve boru hatları gibi büyük altyapı projeleri, Avrasya ticaretini güçlendirmek için planlanmaktadır. Hazar Ötesi Uluslararası Ulaşım Güzergâhı (Orta Koridor) gibi girişimler, Rusya üzerinden geleneksel rotalara alternatif olmaktadır. Bu bağlamda Çin-Kırgızistan-Özbekistan demiryolu projesi [vi], Çin’in ulaşım politikası perspektiflerini derinleştirecek önemli bir örnektir. Bölgesel ticaret ve bağlantıyı artırmak amacıyla Özbekistan, Afganistan ve Pakistan’ın yeni bir demiryolu koridoru kurmak için üçlü çerçeve anlaşması yaptığı demiryolu altyapısı, Orta Asya ile Güney Asya’yı bağlamaktadır [vii]. Coğrafi konumu nedeniyle önerilen Trans-Afgan demiryolu, Çin ve Rusya ile bağlantılar da sunacaktır.

Ancak, daha önce Rusya genelinde petrol tedarikinde yaşanan kesintiler ve uygulanan yüksek Amerikan tarifeleri göz önüne alındığında [viii], Kazakistan’ın dengeli bir dış politika izlemekten başka seçeneği yoktur. Bu bağlamda Kazakistan’ın ilk nükleer enerji santralinin inşaatını Rusya’ya vermesi kayda değerdir. Proje için uluslararası konsorsiyumun lideri olarak “Rosatom” şirketi belirlenmiştir [ix]. İnşaat sürecine başlayan Rosatom, Kazakistan’ın enerji verimliliğine önemli katkı sağlayacaktır. Astana’nın bölgesel ortaklarının çıkarlarını dengelemeye açıkça çalıştığı görülmektedir.

Böylece Nisan 2025’te Semerkant’ta düzenlenen ilk Avrupa Birliği-Orta Asya Zirvesi [x] ile ardından Astana’da gerçekleşen ilk Orta Asya-İtalya Zirvesi’nin de altını çizmek gerekir [xi]. Her iki etkinlik de iş birliğinin farklı boyutlarını geliştirmeye yönelik olmuştur. Ayrıca 14-15 Ağustos 2025’te Özbekistan’ın Taşkent kentinde “Orta Asya – Güven, Güvenlik ve Sürdürülebilir Kalkınmanın Ortak Alanı” başlığı altında düzenlenen VIII. Orta Asya Uzmanlar Forumu (CAEF), AB, ASEAN, ABD, Birleşik Krallık ve diğer ülkelerden uzmanları bir araya getirmiştir [xii]. Forumun, Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Stratejik ve Bölgelerarası Araştırmalar Enstitüsü tarafından düzenlendiğini ve etkinliğin Özbekistan’daki AGİT Proje Koordinatörü ile diğer uluslararası kuruluşlar tarafından desteklendiğini belirtmek gerekir [xiii].

Bundan dolayı forum, bölgesel ve uluslararası iş birliği perspektiflerini keşfetmek için uygun bir platform olarak görülmüştür. Aynı zamanda bu durum, küresel siyaset bağlamında Orta Asya’da bölgesel kimlik kavramının oluşumunun da kanıtıdır.

Genel olarak Orta Asya bölgesi; Çin, Rusya, ABD, AB, İran’ın yanı sıra Pakistan ve Hindistan gibi güç merkezlerinin nüfuz mücadelesinin rekabet arenası haline gelmiştir. Bu dinamik, Orta Asya ülkeleri için ortaklıklarını çeşitlendirmek ve stratejik özerkliklerini savunmak adına hem fırsatlar hem de zorluklar sunmaktadır.

[i] “China, Central Asian countries sign landmark treaty, vow to boost cooperation”, CGTN, https://news.cgtn.com/news/2025-06-18/China-Central-Asia-sign-landmark-treaty-vow-to- boost-cooperation-1Ei1tgKFlXa/p.html, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[ii] “China, Central Asia sign Treaty Outline New Paths for Cooperation”, CGTN, https://astanatimes.com/2025/06/china-central-asia-sign-treaty-outline-new-paths-for-cooperation/, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[iii] “Kazakhstan, China Deepen Strategic Partnership, Sign 24 Agreements”, Astana Times, https://astanatimes.com/2025/06/kazakhstan-china-deepen-strategic-partnership-sign-24-agreements/, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[iv] Ibid.

[v] Ibid.

[vi] “China-Kygyzstan-Uzbekistan Railway Corridor to Boost Regional Cooperation”, Astana Times, https://astanatimes.com/2022/09/china-kyrgyzstan-uzbekistan-railway-corridor-to-boost-regional-cooperation/, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[vii] “Breakthrough Moment for Trans-Afghan Railway project hailed by Uzbekistan, Afghanistan and Pakistan”, Intelli News, https://www.intellinews.com/breakthrough-moment-for-trans-afghan-railway-project-hailed-by-uzbekistan-afghanistan-and-pakistan-392314/, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[viii] “Kazakhstan Makes Trump ‘Reciprocal’ Tariff List”, The Diplomat, https://thediplomat.com/2025/04/kazakhstan-makes-trump-reciprocal-tariff-list/, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[ix] “Kazakhstan to Fully Own and Control Operations of First Nuclear Power Plant”, Astana Times, https://astanatimes.com/2025/06/kazakhstan-to-fully-own-and-control-operations-of-first- nuclear-power-plant/, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[x] “First EU-Central Asia summit, 4 April 2025”, Consilium, https://www.consilium.europa.eu/en/meetings/international-summit/2025/04/04/, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[xi] “First Central Asia-Italy Summit Held in Astana”, News Central Asia, https://www.newscentralasia.net/2025/05/31/first-central-asia-italy-summit-held-in-astana/, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[xii] “A Single Voice of Central Asia: Turkmen Expert on the of Regional Identity”, Orient, https://orient.tm/en/post/89097/single-voice-central-asia-turkmen-expert-concept-regional-identity , (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

[xiii] “PCUz supported organisation of 8th Central Asian Expert Forum”, OSCE, https://www.osce.org/project-coordinator-in-uzbekistan/596381, (Erişim Tarihi: 21.09.2025).

Toğrul Velihanlı
Toğrul Velihanlı
Toghrul Valikhanli graduated from the Faculty of Philology, Department of Russian Language and Literature at Baku Slavic University in 2012. In 2020, he completed his second bachelor's degree at the Faculty of Law of Cairo University. In 2022, he earned his Master of Business Law (MBL) degree in European and International Energy Law from the Technical University of Berlin, with a thesis titled "EU-Azerbaijan Energy Cooperation in Times of Energy Transition and Energy Security Challenges." In 2025, he was admitted to the PhD program in International Relations at Ankara Hacı Bayram Veli University. Toghrul Valikhanli, a native speaker of Azerbaijani Turkic, is fluent in English, Russian, and Arabic. His research areas include Investor-State Arbitration, Energy Law and Policy, Russian Foreign Policy, Middle East Studies, International Law, and International Relations.

Benzer İçerikler