Analiz

Kuzey Kore’nin Juche Politikası Kapsamında Bölgesel Güç Çabaları

Kuzey Kore’nin son dönemde gerçekleştirdiği ardışık füze testleri, bölgedeki ve uluslararası güvenlik ortamında ciddi bir gerilim kaynağı yaratmaktadır.
Kuzey Kore’nin füzeleri “stratejik” olarak nitelendirmesi, bu füzelerin nükleer başlık taşıma yeteneğine sahip olabileceği ihtimalini artırmaktadır.
Öte yandan Kuzey Kore, denizaltıdan fırlatılan yeni seyir füzeleri (SLCM) de test etmektedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kuzey Kore, 2 Şubat 2024 tarihinde batı kıyısından yeni kara-hava füzeleri ve seyir füzeleri test ettiğini ve bu silahların savunma kapasitelerini artırmayı amaçladığını açıklamıştır. Böylelikle Pyongyang, bir hafta içerisinde dördüncü kez füze denesi gerçekleştirmiştir.[1]

Kuzey Kore Devlet Medyası (KCNA), “Bu testler, Genel Direktörlük ve Savunma Geliştirme Ajansı’nın gözetimindeki normal faaliyetlerin bir parçasıdır ve bölgesel durumdan bağımsız olarak yeni silah sistemlerinin teknolojisini ilerletmek amacıyla fonksiyon, performans ve işleyiş gibi çeşitli yönlerini geliştirmektedir” şeklinde duyurmuştur. Kuzey Kore ise “stratejik” seyir füzeleri test ettiğini söylemiştir. Bu da söz konusu testlerin nükleer başlıklar taşıma amaçlı olabileceği anlamına gelmektedir.[2]

Kuzey Kore’nin füzeleri “stratejik” olarak nitelendirmesi, bu füzelerin nükleer başlık taşıma yeteneğine sahip olabileceği ihtimalini artırmaktadır. Bu, Kuzey Kore’nin nükleer caydırıcılık stratejisinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Savunma yeteneklerini artırmayı amaçlayan bu testler, Kuzey Kore’nin bölgesel güç dengelerini önemli ölçüde etkileyebilir.

Öte yandan Kuzey Kore, denizaltıdan fırlatılan yeni seyir füzeleri (SLCM) de test etmektedir.  Güney Kore Ordusu, Kuzey Kore’nin bu füzelerle yeteneklerini yükseltmeye çalıştığını belirtmiştir. Denemenin gerçekleştiği 2 Şubat 2024 tarihinde Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un, batı kıyısındaki Nampho limanındaki bir tersaneyi denetlemiş ve “savaş hazırlıkları” kapsamında güçlü bir deniz kuvvetinin önemini vurgulamıştır.[3]

KCNA’ya göre Kim, tersanedeki ziyareti sırasında “Deniz kuvvetini güçlendirmek, savaş hazırlıklarını hızlandırmak için en önemli meseledir” demiştir. Tüm bunların yanı sıra Kim, Kuzey Kore liderliği tarafından belirlenen yeni bir “büyük plan” kapsamında çeşitli savaş gemilerinin inşası hakkında bilgi almıştır.[4]

Kim Jong Un’un deniz kuvvetlerine vurgu yapması ve yeni savaş gemileri inşa etme planları, Kuzey Kore’nin deniz tabanlı savunma stratejilerini güçlendirmeyi amaçladığını göstermektedir. Denizaltılardan fırlatılan seyir füzeleri gibi deniz tabanlı füzeler, Kuzey Kore’nin bölgedeki deniz güvenliği üzerindeki etkisini artırabilir.

Asya-Pasifik’te birçok farklı ada devletinin varlığı ve bölgedeki anlaşmazlıkların çoğunun denizlerle ilgili olması, bölgede askeri bir güç olarak var olmak isteyen devletler açısından donanmanın ve deniz gücünün önemini yadsınamaz derecede arttırmaktadır. Örneğin AUKUS temelinde deniz altı gücü üzerine kurulmuş bir birlikteliktir. Öte yandan Çin de deniz gücüne ve donanmasına oldukça fazla önem vermektedir. Filipinler de yine donanma kuvvetlerinin öneminin farkındadır ve bu konseptte geliştirmeler yapmaktadır. Asya-Pasifik jeopolitiği, ada devletlerinden oluşmaktadır ve bu durum da bölgesel aktörlerin donanmalarına önem vermelerine yol açmaktadır.

Kuzey Kore’nin son dönemde gerçekleştirdiği ardışık füze testleri, bölgedeki ve uluslararası güvenlik ortamında ciddi bir gerilim kaynağı yaratmaktadır. Bu testler, Kuzey Kore’nin balistik ve seyir füze teknolojilerindeki ilerlemeleri göstermektedir ve bölgesel güvenlik dengeleri üzerinde oldukça ciddi etkiler yaratabilecek bir potansiyele sahiptir.

2021 yılındaki bir hükümet toplantısında Kim, ülkenin askeri yeteneklerini geliştirmeyi ve yükseltmeyi planladığı bir yol haritasını ortaya koymuştu. Bunlar arasında nükleer denizaltıların inşası ve nükleer saldırı yapabilen su altı dronları da bulunmaktaydı.[5]

Kuzey Kore sahip olduğu Juche isimli resmi devlet politikası çerçevesinde hiçbir konuda dışa bağımlı olmamayı ve tamamen kendi kaynaklarıyla var olabilmeyi amaçlayan bir ülkedir. Bu bağımsızlık fikrinin temelinde de askeri bağımsızlık yatmaktadır. Nitekim tüm bu geliştirmelerin ve denemelerin de bu fikirden kaynaklandığı söylenebilir. Bu bağlamda Pyongyang askeri kapasiteden ve güvenlik konjonktüründen başlayarak söz konusu resmi devlet politikasını uygulamaktadır.

Son aylarda Kuzey Kore, geliştirilmekte olan balistik füze sistemleri ve su altı dronları dahil çeşitli silahları test etmiştir. Kuzey Kore, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Güney Kore’yi büyük ölçekli askeri tatbikatlarla gerilimi tırmandırmakla suçlamış ve nükleer savaşa yönelik hazırlıkları artırmaktan başka seçeneğinin olmadığını belirtmiştir.[6]

Güney Kore’nin askeri stratejilerini ve güvenlik politikalarını revize etmesi muhtemeldir. Bu da bölgedeki diğer aktörlerin güvenlik planlarını etkileyebilir. Nitekim Güney Kore hem jeopolitik konumu hem de Kuzey Kore yaşadığı ideolojik kırılmalar nedeniyle Pyongyang kayaklı tehdidi en yakından hisseden devletlerin başında gelmektedir. Zira bu da Seul’un Pyongyang’ın aksiyonlarına karşı önlem alması anlamına gelmektedir. Bu önlemler şu şekilde sıralanabilir; Güney Kore’nin ABD ve Batı kutbuyla olan ittifakını derinleştirmesi, Japonya gibi hem Batı bloğunda yer alan hem de Kuzey Kore’nin tehdidini yakından hisseden devletlerle müttefiklik ilişkilerini geliştirmesi ve son olarak Güney Kore’nin askeri kapasitesini arttırması.

Öte yandan bu durumun bölgesel açıdan bir güvenlik ikilemine ve silahlanma yarışına neden olabileceği, ilerleyen süreçte de sıcak çatışma ihtimalini arttıracağı söylenebilir. Zira Seul’un aldığı aksiyonlar ve temel olarak da Batı konjonktürü çerçevesinde hayata geçirdiği askeri tatbikatlar Kuzey Kore’yi caydırmaktan öte provoke etmektedir, denebilir. Bu da beraberinde Pyongyang’ın daha da sertleşmesine ve diyalog yollarını tamamen terk etmesine neden olmaktadır. Nitekim tüm bu unsurlar Asya-Pasifik’teki gerilimi arttırıcı bir rol oynamaktadır.

Kuzey Kore’nin füze testleri, bölgesel ve küresel güvenlik endişelerini artırabilir. Bu durum, diğer ülkelerle diplomatik ilişkilerde gerilimlere ve uluslararası toplumun Kuzey Kore’ye yönelik tepkilerine neden olabilir. Ayrıca bu testler, uluslararası yaptırımların etkinliği ve bölgesel güvenlik işbirliği açısından bir sınama anlamı da taşıyabilir.

Sonuç olarak Kuzey Kore’nin füze testleri, bölgesel ve küresel düzeyde bir dizi karmaşık güvenlik ve diplomatik dinamiklere işaret etmektedir. Bu olaylar, uluslararası toplumun dikkatini çekmekte ve bölgesel güvenlik stratejilerinin değerlendirilmesine neden olmaktadır.


[1] “North Korea Tested Firing Cruise Missiles on Feb 2 -KCNA”, Reuters, https://www.reuters.com/world/asia-pacific/north-korea-tested-firing-cruise-missiles-feb-2-kcna-2024-02-02/, (Erişim Tarihi: 03.02.2024).

[2] “North Korea Fires Cruise Missiles off West Coast – Seoul”, Reuters, https://www.reuters.com/world/asia-pacific/north-korea-fires-multiple-cruise-missiles-south-korea-2024-02-02/, (Erişim Tarihi: 03.02.2024).

[3] “North Korea Tests More Cruise Missiles as Leader Kim Calls for War Readiness”, Associated Press News, https://apnews.com/article/north-korea-warships-kim-jong-un-7b95a61efb1b099b6b9142369d465629, (Erişim Tarihi: 03.02.2024).

[4] “North Korea Tested Firing Cruise Missiles on Feb 2 -KCNA”, Reuters, https://www.reuters.com/world/asia-pacific/north-korea-tested-firing-cruise-missiles-feb-2-kcna-2024-02-02/, (Erişim Tarihi: 03.02.2024).

[5] Aynı yer.

[6] Aynı yer.

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler