Analiz

“Orta Asya Topluluğu”: Jeopolitik Milat ve Stratejik Dönüşüm

Orta Asya, dış müdahalesiz ve kurumsal diplomasiye dayalı bölgesel istikrar dönemine girmiştir.
Taşkent Zirvesi, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın sınır sorununu çözerek Orta Asya’da aktif bölgeselcilik ve kazan-kazan siyasetini kurumsallaştırmıştır.
Azerbaycan ve ÇKÖ demiryolu entegrasyonlarıyla güçlenen bölge, bağımsız bir güç bloğu olarak jeopolitik ağırlığını artırmaktadır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan üçlüsü arasındaki sınır meselesi, Fergana Vadisi’nde yıllarca süren kronik belirsizlik ve çatışma potansiyeli ile Orta Asya’daki bölgesel bütünleşme çabalarına büyük bir darbe vurmaktaydı. Ancak 2025 yılının Kasım ayındaki gelişmeler, bu tarihî düğümün çözüldüğüne ve bölgenin jeopolitik dönüşüm eşiğinde olduğuna işaret etmektedir. Bu süreç, uluslararası ilişkiler terminolojisiyle ifade etmek gerekirse, “coğrafyada sıfır sorun” politikasını benimseyen ve kazan-kazan ilkesine dayanan bölgeselcilik vizyonunun somut bir tezahürünü yansıtmaktadır.

Bu tarihî dönüm noktasının en somut adımı, 15 Kasım 2025 tarihinde Taşkent’te, üç ülkenin (Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan) Dışişleri Bakanları tarafından gerçekleştirilen onay belgelerinin karşılıklı değişimi olmuştur. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in 14 Kasım’daki nihai onayıyla birleşen bu diplomatik adım,[i] 31 Mart 2025 tarihinde Hucend’de liderlerin attığı imzalarla başlayan ve meşakkatli yasama süreçlerinin ardından tamamlanan sürecin hukukî tescilidir. Özbekistan Senatosu’nun 11. Genel Kurulu’nda onaylanan ve 15 Kasım 2025’teki nihai belge teatisiyle hukuken tamamlanan bu süreç,[ii] Fergana Vadisi’ndeki sınır belirsizliğini hukuken ve fiilen sona erdirerek bölgeyi “kurumsal istikrar” zeminine taşımıştır. 

Bu mutabakat, salt teknik bir hudut tespiti olmanın ötesinde, bölge ülkelerinin en çetrefilli sorunlarını dahi dış müdahale olmaksızın, “kolektif diplomasi” ve siyasî olgunlukla çözerek sınırları birer “ekonomik işbirliği koridoruna” dönüştürme iradesinin en somut kanıtı olmuştur.[iii] Bakan Saidov’un da vurguladığı üzere bu “ortak siyasî irade”, üç ülke arasındaki sınırların bir gerilim hattı olmaktan çıkıp bölgesel barış, istikrar ve ekonomik entegrasyonun teminatı olan kalıcı bir “iyi komşuluk” zeminine oturduğunu göstermektedir.[iv]

Sınırların çözümünden hemen sonra Taşkent’te düzenlenen 7. İstişare Toplantısı, bölgesel dinamikleri yeni bir seviyeye taşımıştır. Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in bu zirvede ortaya attığı “Orta Asya Topluluğu” vizyonu, bölgeyi bir danışma mekanizması seviyesinden, kurumsal bir “güç bloğuna” dönüştürme hedefinin ilanı olarak görülmektedir.[v]Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in, 2017 yılının Eylül ayında BM Genel Kurulu’nda ilk tohumlarını attığı ve 2018 yılının Mart ayında Kazakistan’da fiiliyata dökülen bölgesel diyalog süreci, 16 Kasım 2025’teki Taşkent zirvesinde önerilen “Orta Asya Topluluğu” vizyonuyla nihai kurumsal evresine adım atmıştır. Sekreterya, Ak Sakallılar Konseyi ve Özel Temsilciler gibi kalıcı bürokratik sütunlar üzerine inşa edilmesi hedeflenen bu yeni mimari, 2017-2025 yılları arasındaki “istişare ve niyet beyanı” dönemini kapatıp bölgeyi kurumsal hafızaya sahip bir “stratejik ittifak” yapısına dönüştürmeyi amaçlamaktadır.[vi]

Bölgesel entegrasyonun bu siyasî ve hukukî temelleri, eş zamanlı olarak jeoekonomik ve jeopolitik eksenlerde de derinleşmektedir. Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in 16 Kasım 2025 tarihindeki Taşkent zirvesinde masaya koyduğu “2035 Bölgesel Ticaret ve Ekonomik İş Birliği Programı” ve “Ortak Yatırım Alanı Deklarasyonu”, Orta Asya’nın ekonomik kaderini ulusal korumacılıktan sıyırıp entegre bir “tek pazar” mantığına evirme stratejisinin manifestosudur.[vii] Bu vizyon, bölgeyi salt hammadde deposu olmaktan çıkarıp global sermaye için kuralları harmonize edilmiş, öngörülebilir ve yekpare bir cazibe merkezine dönüştürmeyi hedeflerken; siyasî sınırların katılığını ekonomik geçirgenlikle aşarak “Yeni Orta Asya” inşasını somut, uzun vadeli ve bağlayıcı bir ekonomik ajandaya bağlamıştır. Bu süreç, bölgeye yönelik artan AB yatırımları, Çin ile yoğunlaşan işbirliği ve Kuşak ve Yol Girişimi inisiyatiflerine ek olarak küresel lojistik sistemlerdeki yeni düzenlemeler ve Trump Rotası gibi alternatif güzergâhların bitme sürecine yaklaşılmasıyla da güçlenmektedir.

Öte yandan Bişkek’te gerçekleşen Caparov-Wang Yi zirvesi, Kırgızistan’ın “dış müdahalelere karşı” Pekin’in siyasî garantörlüğü altına girmesi ve Çin-Kırgızistan-Özbekistan (ÇKÖ) demiryolu projesiyle lojistik kaderini geri dönülmez biçimde Doğu’ya bağlaması açısından kritik bir jeopolitik eşiktir.[viii] Çin’in, Bişkek’in ŞİÖ dönem başkanlığına verdiği tam destek ve ilk kez kurulan “Dışişleri Bakanları Stratejik Diyaloğu” mekanizması, ilişkileri salt ticari ortaklıktan çıkarıp “kader birliği” seviyesine taşımaktadır.

Bölgesel işbirliği sadece ekonomik ve ticari düzlemle sınırlı kalmamış, güvenlik ve savunma doktrini alanında da ilerleme kaydetmiştir. Taşkent’teki toplantıda “Bölgesel Güvenlik ve İstikrar Konsepti” ile 2026-2028 Risk Kataloğu’nun kabul edilmesi, Orta Asya devletlerinin “istişare” mekanizmasını ortak bir güvenlik platformuna dönüştürme hedefini ortaya koymaktadır.[ix]

Fergana Vadisi’ndeki sınır mutabakatı ile başlayan ve Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın “Orta Asya Topluluğu” vizyonuyla kurumsallaşan süreç, bölgenin aktif bölgeselcilik ekseninde tarihî bir dönüşüme girdiğini göstermektedir. Bu ilerleme, “2035 Ticaret ve Ekonomik İş Birliği Programı” ile “tek pazar” oluşturulmasını ve “Bölgesel Güvenlik ve İstikrar Konsepti” ile ortak bir güvenlik doktrininin temellerini atmayı amaçlamaktadır. Azerbaycan’ın tam üye entegrasyonu ile Hazar ötesi stratejik bağlar güçlenirken, Türk dünyasının omurgası birleşmekte ve Kırgızistan’ın ÇKÖ demiryolu projesiyle lojistik merkeziliği artmaktadır. 

Kırgızistan’ın BMGK adaylığına verilen destek, bölgenin “tek sesli” hareket etme kararlılığını tescillemeyi hedeflemektedir. Bu kapsamlı hamleler bütünü, küresel dinamiklerin de desteğiyle, Orta Asya’nın 80 milyonluk bağımsız bir güç bloğu olarak, çok-kutuplu dünya düzeninde kendi jeopolitik ağırlığını koyacağını ve stratejik otonomi arayışını sürdüreceği bir geleceği işaret etmektedir.

Sonuç olarak 2025 Kasım’ındaki Taşkent Zirvesi, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın sınır sorununu çözerek Orta Asya’da aktif bölgeselcilik ve kazan-kazan siyasetini kurumsallaştırmıştır. Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in “Orta Asya Topluluğu” vizyonuyla bölge; Sekreterya ve Ak Sakallılar Konseyi gibi yapılarla stratejik bir ittifaka dönüşmektedir. Bu entegrasyonun temelini, “2035 Ortak Yatırım Alanı” ile ekonomik bütünleşme ve “Bölgesel Güvenlik Konsepti” ile ortak güvenlik doktrini oluşturmaktadır.


[i] “Uzbekistan, Tadzhikistan i Kyrgyzstan zavershili ratifikatsiyu dogovora o tochke styka granits”, Gazeta Uz, https://www.gazeta.uz/ru/2025/11/18/border/, (Erişim Tarihi: 20.11.2025).

[ii] “Senat odobril Zakon o ratifikatsii Dogovora o tochke styka gosudarstvennykh granits mezhdu Uzbekistanom, Kyrgyzstanom i Tadzhikistanom”, Senat Oliy Majlisa Respubliki Uzbekistan, https://senat.uz/ru/plenary-sessions/post-4331, (Erişim Tarihi: 20.11.2025).

[iii] “Uzbekistan odobril dogovor o tochke styka granits s Kyrgyzstanom i Tadzhikistanom”, 24Kg, https://24.kg/vlast/351584_uzbekistan_odobril_dogovor_otochke_styika_granits_skyirgyizstanom_itadjikistanom/, (Erişim Tarihi: 20.11.2025).

[iv] Adlet Seilkhanov, “Kyrgyzstan, Tajikistan and Uzbekistan ratify agreement on border crossing point”, Kazinform, https://qazinform.com/news/kyrgyzstan-tajikistan-and-uzbekistan-ratify-agreement-on-border-crossing-point-ef9696, (Erişim Tarihi: 20.11.2025).

[v] “Uzbekistan’s president touts setting up bloc of Central Asia’s post-Soviet republics”, TVP World, https://tvpworld.com/90048284/uzbek-president-proposes-setting-up-central-asian-states-bloc, (Erişim Tarihi: 20.11.2025).

[vi] “Mirziyoev vystupil za sozdaniye platformy ‘Soobshchestvo Tsentral’noy Azii’”, TASS, https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/25638569, (Erişim Tarihi: 20.11.2025).

[vii] Aleksandr Chernov, “Shavkat Mirziyoev predlozhil sozdat’ yedinoye investitsionnoye prostranstvo v Tsentral’noy Azii”, Gazeta Uz, https://www.gazeta.ru/social/news/2025/11/16/27195608.shtml, (Erişim Tarihi: 20.11.2025).

[viii] “Kyrgyz president meets Chinese FM on strengthening cooperation”, News CN, https://english.news.cn/asiapacific/20251120/fadf483740084032b726b391a72c26e7/c.html, (Erişim Tarihi: 20.11.2025).

[ix] “Lidery stran Tsentral’noy Azii prinyali kontseptsiyu regional’noy bezopasnosti i stabil’nosti”, TASS, https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/25638933, (Erişim Tarihi: 20.11.2025).

Ergün MAMEDOV
Ergün MAMEDOV
Ergün Mamedov, 2020 yıllında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans bölümüne kabul almış ve 2022 yılında tezini başarıyla savunarak mezun olmuştur. Eğitimine hâlihazırda 2022 yılında başladığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ana bilim dalında doktora öğrencisi olarak devam etmektedir. Gürcistan vatandaşı olan Ergün Mamedov, ileri düzeyde Gürcüce, orta düzeyde İngilizce ve başlangıç düzeyinde Rusça bilmektedir. Başlıca ilgi alanları, Güney Kafkasya ve Türk Dünyası coğrafyaları merkezli güncel diplomasi gündemi ve siyasî tarihtir.

Benzer İçerikler