Analiz

Orta Asya’da Ticaretin Yükselen Ekseni: Kazakistan-Tacikistan Ekonomik Yakınlaşması

Kazakistan’ın Tacikistan’a olan yönelimi, klasik ticaret diplomasisinin ötesine geçerek “ürün bazlı ticaret diplomasisine” evrildiğini göstermektedir.
Gümrük dijitalleşmesi, tarım ürünleri ihracatı ve lojistik hatlarının entegrasyonu, Orta Asya'da ticaret merkezli yeni bir jeoekonomik düzenin habercisidir.
Tacikistan, Kazakistan için yalnızca bir ithalatçı pazar değil; bölgesel ticaret diplomasisinin stratejik ortağı olarak konumlanmaktadır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Orta Asya devletleri, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden (SSCB) bağımsızlıklarını kazandıktan sonra ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmışlardır. Bu süreçte dışa kapalı ve merkeziyetçi planlı ekonomiden serbest piyasa sistemine geçiş, çeşitli yapısal sorunları da beraberinde getirmiştir. Ülkeler arasında yaşanan sınır anlaşmazlıkları, yetersiz altyapı olanakları ve sınırlı kurumsal kapasite, bu dönüşüm sürecinin temel engelleri arasında yer almıştır. Ancak son on yılda bölgesel ticaret ve ekonomik işbirliklerinde gözle görülür bir canlanma yaşandığı dikkat çekmektedir.

Bilhassa Kazakistan ile Tacikistan arasında sürekli olarak artarak gelişen ticari, ekonomik ve sınır ötesi iş ortaklıkları, sadece bu iki devlet arasındaki karşılıklı bağı güçlendirmekle kalmamakta; ayrıca Orta Asya’da enerji güvenliği, sürdürülebilir kalkınma ve gıda tedariki gibi pek çok farklı stratejik konularda bütüncül yaklaşımların temellerini atmaktadır. Bu kapsamda, taraflar arasında 2024 ve 2025 senelerinde gerçekleşen çeşitli üst düzey temaslar, ulaştırmadan gümrük reformlarına, tahıl ihracatından yatırım altyapısına kadar geniş kapsamlı ortaklık kapsamında inşa edildiğini göstermektedir.

2025 senesi itibariyle Kazakistan-Tacikistan arasında peş peşe gerçekleşen diplomatik ve sektörel temaslar, her iki tarafın karşılıklı ticaret hacmini artırma yönünde kuvvetli bir siyasi ve ekonomik irade sergilediğini ortaya koymaktadır. Ayrıca 25 Haziran 2025 tarihinde Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Nurtleu ile Orienbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Asadullozoda arasında Kazakistan’ın Başkenti Astana’da gerçekleşen görüşme, ekonomik ortaklığın kuvvetlendirilmesi ve derinleştirilmesi nazarında sembolik bir nitelik taşımaktadır.[1] Bu görüşmede taraflar, yatırım, ticaret ve finansal konularında kapasite artırma amaçları gündeme alınmış, bunun yanı sıra ülkeler arasında doğrudan havayolu uçuşlarının gerçekleştirilmesi iş çevreleri üzerindeki olumlu etkileri vurgulanmıştır.

Bu buluşmadan çok kısa bir zaman önce, 22 Mayıs 2025 tarihinde Kazakistan’ın Almatı şehrinde düzenlenen “Orta Asya Ülkeleri ve Çin Gümrük İdareleri Başkanları İkinci Toplantısı” kapsamında her iki hükümet, ön bilgi temelli gümrük protokolünün teknik şartlarını imza altına almıştır.[2] Bu anlaşmayla birlikte ikili arasındaki sınır geçişlerindeki süreyi daha da düşürmeyi ve gümrük risk analizlerinin daha verimli yürütülmesini amaçlamaktadır. Bilhassa Çin ile Orta Asya devletleri arasında gelişmekte olan karma taşımacılık hatlarının işlerliğinin kazanılması açısından Tacikistan ve Kazakistan gibi transit ülkeler arasında bu tür teknik uyumun sağlanabilmesi önemlidir. Ayrıca bölgesel ticaretin şeffaflaşmasına da katkı sağlayarak yatırımcı güvenini ve lojistik verimliliğin artmasına fayda sağlamaktadır.

Ticaret iş ortaklığının en somut göstergelerinden bir diğeri ise 26 Haziran 2025 tarihinde Kazak Tarım Bakanı Aidarbek Saparov ile Tacikistan’ın Kazakistan Büyükelçisi Khairullo İbodzoda’nın gerçekleştirdiği müzakerelerde öne çıkmıştır. Bu görüşmelerde Kazakistan’ın Tacikistan’a tahıl ihracatını daha sürdürülebilir ve hacmi geniş şekilde artırma hedefi de tartışılmıştır. Kazakistan Devlet Demiryolları’nın sağlamış olduğu verilerine göre 2024-2025 arasında Tacikistan’a yapılan tahıl sevkiyatı 1,3 milyon tona ulaşmış ve bu miktar bir önceki yılın aynı dönemine göre kıyaslandığında ise %20 oranında artış kaydetmiştir.[3] Bu yalnızca gıda güvenliği bakımından değil, bunun yanı sıra Kazakistan’ın enerji dışı ihracat portföyünü dengelemesi açısından da stratejik bir kazanç şeklinde kayda geçmiştir.

Her iki devlet arasındaki gerçekleştirilen tüm bu temaslar, haziran ayı boyunca ardışık bir şekilde gerçekleşmiş olup sadece deklaratif düzeyde kalmamış; doğrudan sonuç üretmeye yönelik teknik anlaşmalar ve sektörel mutabakatlarla desteklenmiştir. Bütün bu gelişmeler, Tacikistan’ın yalnızca bir ithalatçı devlet değil, ayrıca Kazakistan için büyüyen bir pazara sahip stratejik ticaret ortağı hâline geldiği ortaya koymaktadır. Kazakistan’ın Tacikistan’a olan yönelimi, klasik ticaret diplomasisinin ötesine geçerek “ürün bazlı ticaret diplomasisine” evrildiğini göstermektedir.

Kazakistan ile Tacikistan arasındaki son zaman diliminde artarak gelişme gösteren ticari ortaklıklar, Orta Asya’da ticaret merkezli yeni bir jeoekonomik düzenin oluşumuna işaret etmektedir. Bu coğrafyada sınır ötesi ticaretin gelişmesi, bir tek ekonomik büyüme açısından değil; ayrıca bölgesel güvenlik, siyasi istikrar ve karşılıklı bağımlılığa dayanan barışçı ilişkilerin tesisi bakımından da hayati önem taşımaktadır. Bu noktadan hareketle Kazakistan ile Tacikistan örneği, dış yardıma dayalı kalkınma modellerinin ötesine geçilerek kendi dinamikleriyle büyüyen bir bölgesel iş ortaklığı modeli sunduğunu ortaya koymaktadır.

Son olarak bu adımlar sadece ekonomiyle sınırlı kalmamakta; ayrıca jeopolitik denge arayışlarının da yansıması olarak kaşımıza çıkmaktadır. Rusya’nın bölgedeki zayıflayan etkisi ve Çin’in giderek artan ekonomik ağırlığı, Orta Asya ülkelerini daha özerk ve çok yönlü dış politika hamlelerine yöneltmesine vesile olmaktadır.


[1] “Kazakhstan, Tajikistan keen on intensifying trade, economic and investment Cooperation”, Kazinform, https://qazinform.com/news/kazakhstan-tajikistan-keen-on-intensifying-trade-economic-and-investment-cooperation-7e311c (Erişme Tarihi: 03.07.2025).

[2] “Tajikistan, Kyrgyzstan reaffirm commitment to strengthening bilateral ties”, https://qazinform.com/news/tajikistan-kyrgyzstan-reaffirm-commitment-to-strengthening-bilateral-ties-18ccc4 (Erişme Tarihi: 03.07.2025).

[3] Aynı yer

Dilara Cansın KEÇİALAN
Dilara Cansın KEÇİALAN
Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Dilara Cansın KEÇİALAN, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans eğitimini sürdüren Keçialan, ayrıca Atatürk Üniversitesi'nde Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde öğrenim görmektedir. ANKASAM'da Avrasya Araştırma Asistanı olarak görev yapan Keçialan'ın başlıca ilgi alanları Avrasya ve özellikle Orta Asya bölgesidir. İngilizce, Rusça ve az derecede Ukraynaca bilmekte olup Kazakça öğrenmektedir.

Benzer İçerikler