“Şi Cinping’in Hukuk Üzerine Seçme Eserleri”nin ilk cildi, 16 Kasım 2025 tarihinde Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Parti Tarihi ve Edebiyat Enstitüsü tarafından yayımlanmıştır. 69 metinden oluşan bu çalışma, sadece iç hukuk reformlarının ideolojik temeli değildir; aynı zamanda Çin’in “hukuk temelli yönetim (yifa zhiguo)”, “Parti liderliği (dang de lingdao)” ve “halkın merkezde olduğu kalkınma (yi renmin wei zhongxin)” ilkelerinin küresel düzene yansıtılmasına yönelik stratejik bir beyanname niteliğindedir.[i][ii]
Eser, 2012’de gerçekleştirilen 18. Ulusal Kongresi’nden bu yana hukuk alanında gerçekleştirdiği teorik ve pratik sıçramanın en kapsamlı özeti niteliğindedir. Metinde Şi’nin, Çin karakteristiğine sahip sosyalist hukuk sisteminin kurucu ilkelerini sistematik biçimde ortaya koymaktadır. Ayrıca Çin’in 21. yüzyıl küresel düzeninde norm yaratıcı bir aktör olarak yükselişinin ideolojik ve hukuki manifestosunu sunmaktadır.
Şi’in hukuk düşüncesi, Konfüçyüsçü “li (ritüel, ahlak, toplumsal uyum)” ile “fa (yazılı yasa, cezai yaptırım)” arasındaki tarihsel diyalektiği yeniden üretmektedir. Geleneksel Çin düşüncesinde “li” içselleştirilmiş ahlaki otoriteyi, “fa” ise dışsal yaptırımı temsil ederken; Şi, bu ikiliğin üstünde “sosyalist hukuk medeniyeti” kavramını inşa etmektedir. Söyleminde sıkça geçen “de ile zhi (erdemle yönetmek)” ve “fa ile zhi (yasa ile yönetmek)” ifadeleri, Çin’in binlerce yıllık devlet yönetim geleneğini Marksist tarihsel materyalizmle birleştiren özgün bir sentezdir. Bu sentez, bireysel haklardan çok kolektif refahı ve toplumsal uyumu merkeze aldığı için, Batı’nın bireyci liberal hukuk anlayışına karşı yapıcı bir yaklaşım sunmaktadır.[iii]
Şi’nin söyleminde “Parti’nin hukuka kapsamlı liderliği” ilkesi, Leninist “demokratik merkeziyetçilik” ile Konfüçyüsçü “zhengming (yeniden adlandırma)” kavramlarının çağdaş bir bileşimidir. Parti, hukukun hem yaratıcısı hem denetleyicisi hem de nihai yorumlayıcısı konumundadır. 19. Parti Kongresi’nde Anayasa’ya giren “Şi Cinping Düşüncesi’nin 14 temel ilkesinden biri olan “Parti’nin her türlü işteki liderliği”, hukuk alanında da somutlaşmıştır. Bu yapı, Çin’in 1,4 milyarı aşkın nüfusuyla hızlı kalkınma, yoksulluğun kökünün kazınması ve toplumsal istikrar gibi devasa başarılarının kurumsal güvencesidir.[iv]
Halk Kongreleri Sistemi, çok partili işbirliği ve siyasi danışma mekanizması, Çin’in karar alma süreçlerini milyonlarca insanın katılımıyla zenginleştiren özgün bir demokrasi biçimidir. Şi, “halkın efendi olduğu ülke” ilkesini, yalnızca seçimle değil, yasama, yürütme, yargı ve denetim süreçlerinin tüm aşamalarına halkın katılımıyla gerçekleştirir. Bu model, gelişmekte olan ülkeler için hem uygulanabilir hem de sürdürülebilir bir kalkınma-demokrasi paradigması sunmaktadır.[v]
Şi’nin seçkisinde uluslararası hukuka ayrılan bölümler, Çin’in “ortak insanlık geleceği topluluğu” vizyonunun hukuki dayanaklarını içermektedir. Birleşmiş Milletler (BM) Şartı, Paris İklim Anlaşması ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi gibi küresel metinlerin yorumunda Çin, egemen eşitliği, karşılıklı fayda ve ortak ama farklılaştırılmış sorumluluklar ilkelerini öncelemektedir.
Özellikle Şi’nin Küresel Kalkınma, Güvenlik, Medeniyet ve Yönetişim Girişimleri, Batı merkezli normların tekeline karşı çoğulcu bir uluslararası hukuk anlayışını güçlendirmektedir. Şi’nin hukuk düşüncesi, 21. yüzyılın Pax Sinica’sının etik ve hukuki omurgasını oluşturmaktadır. Özellikle Antik Çin’de Tianxia kavramı, coğrafi bir imparatorluktan çok, ahlaki otoriteye dayalı bir düzen fikridir. Günümüz Çin’i, bu kavramı “ortak insanlık geleceği topluluğu” şeklinde yeniden yorumlayarak savaşsız, refah içinde ve ekolojik olarak sürdürülebilir bir küresel düzen önerisi sunmaktadır.[vi]
Pax Sinica, Roma’nın Pax Romana’sı ya da Britanya’nın Pax Britannica’sı gibi hegemonik bir barış değil; farklı medeniyetlerin bir arada var olabileceği, karşılıklı öğrenme ve ortak zenginleşme üzerine kurulu etik bir barıştır. Bu düzenin temel taşları şunlardır:[vii]
- Kalkınma hakkı en üstün insan hakkı olarak kabul edilir ve hiçbir ülke başka bir ülkenin kalkınma hakkını engelleyemez.
- Egemenlik ve toprak bütünlüğü mutlak olarak korunurken, “kazan-kazan” işbirliği teşvik edilir.
- Küresel yönetişimde çok taraflılık esas alınır; hiçbir ülke tek taraflı yaptırım silahı kullanamaz.
- Medeniyetler arası diyalog ve karşılıklı öğrenme, çatışma yerine ortak zenginleşmeyi doğurur.
Çin, 2013 yılından bu yana Kuşak ve Yol Girişimi ile 150’den fazla ülke ve 30’dan fazla uluslararası örgütle işbirliği anlaşması imzalamıştır. 2022-2024 arasında 78 ülke ile Küresel Kalkınma Girişimi kapsamında 200’ü aşkın proje hayata geçirilmiştir. Bu projeler, altyapı kadar, hukuki çerçeveler, standartların uyumlaştırılması ve yerel kapasite inşası gibi yumuşak güç unsurlarını da içermektedir.
Tianxia düşüncesinin modern versiyonu, birleşince uyum doğar ilkesine dayanmaktadır. Şi’nin hukuk seçkisi, bu ilkenin hukuki ve kurumsal güvencesidir. Çin ne Batı’yı taklit etmekte ne de onun yerine geçmeye çalışmaktadır; aksine, insanlığın karşı karşıya olduğu ortak meydan okumalara (iklim değişikliği, salgın hastalıklar, yapay zeka etiği, nükleer yayılma) Çin bilgeliği ve Çin çözümleriyle katkıda bulunmaktadır.
Sonuç olarak Şi’nin Hukuk Üzerine Seçme Eserleri’nin ilk cildi, Çin’in iç hukuk sisteminin teorik özeti ve 21. yüzyılın etik temelli, çoğulcu ve sürdürülebilir küresel düzeninin Çin tarafından sunulan manifestosudur.[viii] Gelecek ciltler, siber uzay yönetişimi, yapay zeka etiği, kutup hukuku ve derin deniz madenciliği gibi yeni sınır alanlarında Çin’in norm yaratıcılığını daha da görünür kılacaktır. Böylece insanlık tarihinde ilk kez Batı-dışı bir medeniyet, evrensel değerleri kendi tarihsel birikimiyle harmanlayarak küresel kamu mallarına katkı sunan lider bir aktör haline gelmektedir. Bu süreç ne tek kutuplu ne de çatışmacı çok kutuplu bir dünya değil; gerçek anlamda ortak geleceğe sahip bir medeniyetler topluluğunun doğuşuna işaret etmektedir.
[i] “Çin’de “Hukukun Üstünlüğü” Konulu Seçme Eserler Yayımlandı”, Türkiye-China, https://www.turkiyechinanews.com/haber/16561/cin-de-quot-hukukun-ustunlugu-quot-konulu-secme-eserler-yayimlandi.html, (Erişim Tarihi: 19.11.2025).
[ii] “Selected works of Xi Jinping on rule of law published”, CGTN, https://news.cgtn.com/news/2025-11-16/Selected-works-of-Xi-Jinping-on-rule-of-law-published-1IlUbpxx8ek/p.html, (Erişim Tarihi: 19.11.2025).
[iii] Lin, D., & Trevaskes, S. (2020). Law-morality ideology in the Xi Jinping era. Law and the party in China: ideology and organisation, 121-48.
[iv] Zhou, M. (2021). Çin’de Xi Jinping döneminin kavramları: İnsanlığın ortak kader topluluğu (D. Kızılçeç, Çev.). İpekyolu Kültür Edebiyat Yayın.
[v] China’s State Council Information Office of the People’s Republic of China. (2021). Full text: China: Democracy that works.http://english.scio.gov.cn/whitepapers/2021-12/04/content_77908921.htm, (Erişim Tarihi: 19.11.2025).
[vi] “A Community with a Shared Future for Mankind and Chinese Worldview of Tianxia”, China Focus, http://www.cnfocus.com/a-community-with-a-shared-future-for-mankind-and-chinese/, (Erişim Tarihi: 19.11.2025).
[vii] “How Xi Jinping’s “New Era” Should Have Ended U.S. Debate on Beijing’s Ambitions”, CSIS, https://www.csis.org/analysis/how-xi-jinpings-new-era-should-have-ended-us-debate-beijings-ambitions, (Erişim Tarihi: 19.11.2025).
[viii] “Why Xi Jinping Thought on the Rule of Law matters”, CGTN, https://news.cgtn.com/news/2022-08-29/Why-Xi-Jinping-Thought-on-the-Rule-of-Law-matters-1cTn93PgSpa/index.html, (Erişim Tarihi: 19.11.2025).
