Afganistan’da Taliban Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, 10 Ekim 2025 tarihinde altı günlük bir ziyaret için Hindistan’a gelmiştir. Bu ziyaret, Güney Asya jeopolitiğinde önemli bir kırılmaya işaret etmiştir.[i] Bu, 2021 yılında Taliban’ın iktidara gelmesinden bu yana Hindistan’a yapılan ilk ziyaret ve en üst düzeyli temas anlamına gelmiştir. Hindistan, bu ziyaretle birlikte Kabil’deki büyükelçiliğini yeniden açtığını duyurmuştur.[ii] Muttaki’nin Yeni Delhi temaslarıyla eş zamanlı olarak Pakistan ile Taliban arasındaki sınır sorunları daha da alevlenmiş ve karşılıklı can kayıplarının olduğu çatışmalar yaşanmıştır. Bu gelişmeler, Güney Asya’daki jeopolitik dengelerinin hızla değiştiğinin işaretleri olmuştur.
Hindistan, Keşmir’in güvenliğinin sağlanması ve bölgedeki köktendinci grupların tasviyesi için bilhassa Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) bünyesinde üye devletlerle işbirliklerini son yıllarda artırmıştır. Nitekim Afganistan’ın doğusunda Hindikuş Dağları ve Vahan Koridoru, Orta Asya’da Fergana Vadisi ve son olarak üç ülke arasındaki tartışmalı Keşmir Bölgesi, uzun yıllardır radikal örgütlerin tehdidi altındadır. Ortak yaşam alanları sebebiyle birbirleriyle işbirlikleri kurabilen köktendinci gruplarla mücadele edebilmek adına ŞİÖ Bölgesel Antiterörizm Yapısı (RATS) çerçevesinde önemli işbirlikleri yürütülmektedir. Üye ülkeler, bu çerçevede askeri işbirliklerini derinleştirmekte, ortak tatbikatlara ve istihbarat paylaşımına ağırlık verilmektedir. Fakat üye ülkeler arasındaki siyasi anlaşmazlıklar, Asya’daki güvenlik sorunun çözümüne engel teşkil etmektedir.
2021 yılında Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesiyle birlikte komşu ülkelerden bilhassa Çin, Pakistan ve Hindistan’ın bölgesel güvenlikle ilgili çıkarları örtüşmeye başlamış, ancak bu aktörler arasındaki siyasi görüş ayrılıkları sebebiyle güvenlik alanındaki işbirliği sınırlı kalmıştır. Her üç aktör de Afganistan’ın barış, güvenlik ve istikrar içerisinde olmasını arzulamaktadır. Güvenlik kaynaklı endişeler sebebiyle Çin, bölgede Taliban’la ilişkilerini geliştirmek için en fazla çaba sarf eden aktörlerden biri olmuştur. Aynı şekilde Pekin, İslamabad’ın benzer bir yolu izleyerek Afganistan’ın güvenliğine katkıda bulmasını arzulamaktadır. Çünkü Çin-Pakistan Ekonomi Koridoru’nun (CPEC) Afganistan’a bağlanması hedefi halen gündemdedir. Afganistan ve Pakistan’ın güvenlik ve istikrarı, CPEC’in ilerletilmesi anlamına gelecektir. Bu yüzden Çin, Pakistan’ın Taliban yönetimiyle arasını düzeltmek için “arabulucu” gibi hareket etmiş ve Güney Asya’da düzeni sağlamaya çalışmıştır.
Taliban’ın Hindistan’a bakışı, 2021 yılından beri fazla değişmemiş ve Yeni Delhi’deki Afgan Büyükelçiliği açık kalmaya devam etmiştir. Diğer yandan Hindistan, Taliban iktidarına ilk aşamada önyargılı yaklaşmış ve Kabil’deki büyükelçiliğini kapatan ülkelerden biri olmuştur. Bunun sebebi, Taliban’ın Keşmir’deki köktendinci gruplarla muhtemel ilişkileri hakkında Hindistan’ın bazı çekincelere sahip olmasıdır. Fakat geçen 4 yıllık süre zarfında Taliban, Keşmir bölgesinde Hindistan’ı hedef alan örgütlerle bağlantılı olmadığını gösterebilmiş ve buradaki saldırıları kınayarak[iii] Yeni Delhi’nin güvenini kazanabilmiştir. Hindistan, bu süre zarfında Taliban’ın aslında jeopolitik olarak “kendisinin karşısında yer almadığı” kanaatine varabilmiştir. Hindistan’ın ilk aşamada Taliban’a önyargılı yaklaşmasının sebebi, Pakistan’ın eski dönemlerde Taliban’a verdiği destek olmuştur. Fakat 2021 sonrası oluşan jeopolitikte Pakistan ile Taliban arasındaki kavga giderek büyümüştür. 2025 yılının Ekim ayında Pakistan-Afganistan sınırında yaşanan çatışmalarla söz konusu kavga, açık ve doğrudan bir savaşa dönüşmüştür.
İslamabad, Taliban’ı özellikle Pakistan Talibanı (TTP) militanlarını barındırmakla suçlamaktadır. TTP, Afganistan topraklarından Pakistan’a gerçekleştirdiği saldırıları artırmıştır. Bu bağlamda örgüt, Pakistan’ın istikrarını tehdit eden en büyük güvenlik sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu yüzden Pakistan, Afganistan topraklarındaki TTP’ye yönelik operasyonlarını sıklaştırmıştır. Bu durum, Taliban ile Pakistan arasında büyük bir gerginliğe neden olmuş ve Pakistan-Taliban güçleri arasında can kayıplarının da yaşandığı çatışmalar yaşanmıştır. Bu noktada Pakistan’ın ayrıca Taliban’ın Hindistan’la ilişkilerini düzeltmesinden de rahatsız olduğu sıkça dile getirilmektedir. Taliban-Hindistan yakınlaşması, doğal olarak Pakistan’ın öfkesini çekmiş ve Afganistan’daki operasyonlarını daha kararlı bir şekilde yürütmesine zemin hazırlamıştır.
Muttaki’nin Yeni Delhi temasları esnasında Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, yaptığı açıklamada, “Afganistan’ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına tamamen bağlı olduklarını” dile getirmiştir.[iv] Bu açıklama, şüphesiz Pakistan’ın Afganistan’daki operasyonlarıyla ilişkilendirilebilir. Aynı zamanda bu açıklama, Hindistan’ın Taliban’la ilişkiler noktasında Çin ve Rusya gibi aktörlerle aynı çizgiye yaklaştığını göstermektedir. Hatırlatmak gerekirse Rusya, 2025 yılının Temmuz ayında Taliban Hükümeti’ni resmi olarak tanıyan ilk ülke olmuştu.[v]Bu tanıma, Rusya’nın Afganistan’daki konumunu yeniden güçlendirecek stratejik bir hamle olarak yorumlanmıştı. Rusya, Çin ve Hindistan gibi ŞİÖ aktörlerinin Afganistan’daki etkinliklerini artırması, hem Avrasya’nın güvenliği hem Batılı aktörlerin bölgeye gelişini engellemek adına kritik önemdedir. Pakistan’ın bu denklemde kendine yer bulamaması, aksine Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) daha fazla angaje olması, Güney Asya’daki jeopolitik gerilimlerin tırmanmasına yol açmaktadır.
Pakistan ile Taliban arasındaki sınır çatışmalarını yatıştırabilmek için ABD’nin devreye girmesi, bu jeopolitik dengelerin hızla değişmesine neden olabilir. Afganistan’daki Bagram Üssü’ne dönmek isteyen ABD, bu konuda Taliban’la müzakereler yürütmekte, ancak bu konuda ilerleme kaydedememektedir.[vi] Bu yüzden ABD’nin Taliban’a karşı ilerleyen süreçte Pakistan’ı güçlü şekilde desteklemesi söz konusu olabilir. Her ne kadar ABD, Afganistan’daki başarısızlığının sebebi olarak Pakistan’ı gösterse de gelecekte Taliban’a karşı yeni müttefiklere ihtiyacı olacaktır. Daha açık bir ifadeyle ABD, Taliban’ı baskılayabilmek, yıpratabilmek ve bazı koşullara ikna edebilmek için Pakistan gibi müttefiklere çok fazla ihtiyaç duyacaktır. ABD’nin Taliban’dan talebi, Bagram Üssü’nde terörle mücadele edebilmek adına sınırlı bir askeri güç bulundurmaktır.[vii] Ancak bu talepler karşılanmazsa ABD, Güney Asya veya Orta Asya’da yeni konuşlanma noktaları elde etmek isteyebilir. Bu da özellikle Çin ve Rusya’nın arzulamayacağı bir durumdur. Bu yüzden Pakistan’ın Taliban’la savaşı ve dış politika tercihleri, bölgesel ve küresel dengeleri hızla değiştirebilecek potansiyele sahiptir.
[i] “Why Taliban minister’s visit to India is so groundbreaking”, BBC, https://www.bbc.com/news/articles/c8exzzz5dp5o, (Erişim Tarihi: 16.10.2025).
[ii] “India to reopen embassy in Kabul after 4-year hiatus amid new Taliban ties”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2025/10/10/india-to-reopen-embassy-in-kabul-after-4-year-hiatus-amid-new-taliban-ties, (Erişim Tarihi: 16.10.2025).
[iii] “Why is India embracing the Taliban? Is ‘enemy’s enemy is a friend’ dictum driving New Delhi?”, Times of India, https://timesofindia.indiatimes.com/toi-plus/international/why-is-india-embracing-the-taliban-is-enemys-enemy-is-a-friend-dictum-driving-new-delhi/articleshow/124411151.cms, (Erişim Tarihi: 16.10.2025).
[iv] “India to reopen embassy in Kabul after 4-year hiatus amid new Taliban ties”, a.g.e., (Erişim Tarihi: 16.10.2025).
[v] “Russia becomes first state to recognise Afghanistan’s Taliban government”, BBC, https://www.bbc.com/news/articles/c78n4wely9do, (Erişim Tarihi: 16.10.2025).
[vi] “Pentagon Afgan üssüne geri dönmek istiyor”, Hürriyet, https://www.hurriyet.com.tr/dunya/pentagon-afgan-ussune-geri-donmek-istiyor-42956040, (Erişim Tarihi: 16.10.2025).
[vii] Aynı yer.