Taliban’ın Afganistan’da bazı keyfi infazlar gerçekleştirdiği iddia edilmektedir. Nitekim Afganistan basını, bazı şehirlerde Taliban unsurlarının çeşitli evlere silahlı baskınlarda bulunduğunu ve halktan zorla para toplandığını öne sürmektedir. Bu ise Taliban’ın görevini kötüye kullandığı şeklinde eleştirel yorumların yapılmasını beraberinde getirmektedir. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de Taliban’ın Afganistan’a egemen olduktan sonra genel af ilan ettiğini hatırlatarak af kararına rağmen devrik rejimin güvenlik kurumlarında çalışan 100 kişinin Taliban üyesi kişiler tarafından öldürüldüğünü öne sürmüştür. Taliban yetkilileri ise Guterres’in açıklamalarını yalanlamış ve kendilerinin intikam duygusuyla hareket etmediklerinin altını çizerek keyfi tutuklamalara ve zulme karşı olduklarını açık bir şekilde dile getirmiştir.
İlk aşamada Taliban liderleri, kendisine bağlı güçlerin insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiği şeklindeki iddiaları reddetmeye dayalı bir politika izlemiş ve askerlerine de halka iyi davranılmasına yönelik çağrıda bulunmuştur. Bu bağlamda Taliban Savunma Bakanı Molla Yakup Mücahit, Taliban unsurlarının affa sadık kalması gerektiği şeklinde uyarı yaparak affı çiğneyenleri cezalandıracaklarını belirtmiştir. Fakat Taliban yöneticilerinin inkarlarına ve savaşçılarına yönelik telkinlerine rağmen söz konusu politika başarılı olamamıştır. Bu nedenle de Taliban yeni bir yöntem izlemeye başlamıştır.
Bu çerçevede Taliban, Kabil’in düşmesinin beklenmedik bir gelişme olduğunu ifade ederek söz konusu süreçte bazı kişilerin Taliban saflarına katıldığını dile getirmiş ve önceden kendileriyle iltisakı bulunmayan bu şahısların Taliban’ı itibarsızlaştırmaya çalışan eylemler gerçekleştirdiğini söylemiştir.
Nihayetinde Taliban’a bağlı güçlerin davranışlarına yönelik ulusal ve uluslararası tepkilerin artması, organizasyonu bir iç temizlik kararı almaya itmiştir. Bunun akabinde Taliban, 13 Ekim 2021 tarihinde “Taliban Safını Temizleme Komisyonu”nu kurmuştur. Komisyon, Taliban lideri Molla Heybetullah Ahund’un kararıyla Taliban Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve İstihbarat Başkanlığı’nın temsilcilerinden oluşturulmuştur. Komisyona Taliban İstihbarat Başkanı’nın liderlik ettiği açıklanmıştır. Komisyonun ana görevi, Taliban’la ilişkisi belirsiz olup; sicilinde yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma bulunan şahısların tasfiye edilmesidir. Bu bağlamda komisyon, söz konusu tanıma uyan kişilerin Taliban’dan uzaklaştırılacağını ilan etmiştir.
Komisyon Başkanı Müftu Latifullah Hakimi ise yaptığı değerlendirmede, Taliban yönetiminin bekası için böyle bir iç temizliğe ihtiyaç duyulduğunu ve gereken tasfiyelerin gerçekleştirileceğini net bir şekilde dile getirmiştir. Hakimi, bu konuda kararlı olduklarını da vurgulamıştır. Daha sonra da komisyon, binlerce Taliban unsurunun soruşturulduğunu ve gerekli adımların atıldığını açıklamıştır.
Konuya ilişkin yaptığı basın toplantısında Hakimi, komisyonun halkın şikayeti ve Taliban’ın incelemeleri neticesinde 4350 kişinin suçlarını tespit ettiğini ve 18 yaşının altında bulunan 130 kişi hariç tüm suçluların Taliban’la ilişkisinin kesildiğini duyurmuştur.
Hakimi, komisyonun görevinin ilerleyen süreçte de devam edeceğini ifade etmiştir. Son olarak Hakimi, ihraç edilen kişilerin askeri ekipman ve araçları kendi çıkarları doğrultusunda kullandığına ve bu şahısların terör örgütü Devletü’l Irak ve’ş Şam’la (DEAŞ) ilişkilerinin tespit edildiğine de dikkat çekmiştir.[1]
Taliban, görevi kötüye kullanan insanları kendi saflarından uzaklaştırmakla kalmamakta; aynı zamanda devrik rejim döneminde üst düzey mevkilerde bulunan ve yolsuzluğa karışmış olan kişileri de araştırmaktadır. Bu bağlamda Taliban Başbakan Yardımcısı Molla Abdulgani Birader’in aşağıda yer alan açıklamaları son derece önemlidir: [2]
“Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile yürüttüğümüz müzakerelerde ABD, devrik rejimin bazı yetkilileriyle ortak hükümet kurmamızı talep etti. Fakat biz birkaç yozlaşmış kişi yüzünden hükümetimizi itibarsızlaştırmak istemedik.”
Anlaşılacağı üzere Taliban, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma gibi konularda hassas bir yaklaşımı benimsemiş ve kurduğu komisyonla da bu konudaki duruşunu ortaya koymuştur. Bu sürecin Taliban’ın uluslararası meşruiyetine katkı sağlayacağını söylemek mümkündür.
Daha da önemlisi Taliban’ın görevi suistimal eden ve halka zulmeden kişileri tasfiye etmesi ve eski rejimde yolsuzluk yapanlara görev vermemesi, Afgan halkı tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır. Dolayısıyla Taliban’ın safları temizleme politikası, organizasyonun halkla olan ilişkisini de kuvvetlendirecek mühim bir adımdır.
Sonuç olarak Taliban, bir iç temizlik sürecine yönelmiştir. Bu temizlik süreci her ne kadar organizasyon içi bir temizlik olsa da devrik rejimin yolsuzluklarını da araştırmayı içermektedir. Bu süreç ise Afganistan’ın geleceğinde görev alacak kişilerin halkla daha sağlıklı ilişkiler kurmasına kapı aralayacaktır. Üstelik safları temizleme politikası, Taliban’ın Afgan halkıyla olan bağlarını da güçlendiren bir sürecin başlangıcı olabilir.
[1] “پایان کار کمیسیون تصفیه صفوف طالبان؛ چهارهزار و ۳۵۰ طالب «نامطلوب» اخراج شدند”, Khaama Press, https://www.khaama.com/persian/archives/97623, (Erişim Tarihi: 21.02.2022).
[2] “ملا برادر: با چهرههای مفسد دولت قبلی؛ نظام طالبان را بدنام نمیکنیم”, Jomhor Nesw, http://www.jomhornews.com/fa/news/146411/, (Erişim Tarihi: 21.02.2022).
