Analiz

Üç Türk Devletinin Stratejik Vizyonunda “Orta Koridor”

Azerbaycan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın iş ortaklığı, küresel düzeyde enerji güvenliği ve ticari akışlar bakımından jeopolitik dengeleri etkilemektedir.
Ekonomik ilişkilerin uzun vadeli gayelere dayanması, bölgesel entegrasyonun sürdürülebilirliğini güçlendirmektedir.
Kültürel diplomasi, toplumlar arasında güven ve yakınlık inşa ederek stratejik iş birliğinin toplumsal tabanını pekiştirmektedir.

Paylaş

Orta Koridor, resmi adıyla Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Güzergâhı (TITR), Çin Halk Cumhuriyeti’nden (ÇHC) başlayarak Orta Asya, Hazar Denizi, Kafkasya ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya dek uzanan stratejik bir ulaştırma ve ticaret hattıdır. Bu rota, kara, deniz ve demiryolu taşımacılığını entegre ederek Asya ile Avrupa arasındaki lojistik devamlılığı sağlamayı amaçlamaktadır. Koridorun içerdiği başlıca alanlar; gümrük prosedürlerinin ülkeler arasında uyumlu hale getirilmesi, ulaştırma altyapısının modern hale getirilmesi, dijital ticaret çözümlerin geliştirilmesi ve liman kapasitelerinin artırılmasıdır. Bu kapsamda yalnızca enerji ve mal taşımacılığı değil, ayrıca bölgesel ekonomik entegrasyon ve kültürel etkileşim de desteklenmektedir. Böylece Orta Koridor, Avrasya’daki jeo-ekonomik dengelerin yeni baştan şekillenmesi ve küresel tedarik zincirinin çeşitlendirilmesinde merkezi bir rol üstlenmektedir.

Enerji rotalarının ve küresel ticaretin yeni baştan şekillendiği günümüz uluslararası sisteminde Kafkasya ve Orta Asya’nın önemi her geçen gün artmaktadır. Bu kapsamda bölgesel iş ortaklığının somut bir göstergesi niteliğinde olan üçlü zirveler, söz konusu devletlerin hem jeopolitik hem de ekonomik bakımdan ortak çıkarlarını kurumsallaştırmalarına olanak sağlamaktadır. Bu değişimin en belirgin örneklerinden biri de 22 Ağustos 2025 tarihinde Türkmenistan’ın Türkmenbaşı bölgesinde Azerbaycan, Özbekistan ve Türkmenistan liderlerinin katılımıyla gerçekleştirilen kapsamlı kararların alındığı yüksek düzeyli toplantılardır. 

Gerçekleştirilen bu zirveler, sadece diplomatik bir buluşma olarak değil, aynı zamanda bölgenin uzun vadeli kalkınma perspektifini şekillendiren stratejik bir platform şeklindedir. Zirvede, TITR olarak bilinen Trans-Hazar taşımacılık rotasının geliştirilmesi kapsamında gerçekleştirilen adımlar, söz konusu üç devletin Avrasya ticaret ağındaki konumunu kuvvetlendirmeyi hedeflemektedir. Bu perspektifte lojistik, ulaştırma, enerji, gemi inşa edilmesi ve sivil havacılık gibi pek çok temel çalışma alanında ortaklığı derinleştirmeye yönelik ortak bir bildiri kabul edilmiş; bunun yanı sıra çok boyutlu ekonomik entegrasyonu destekleyecek mühim anlaşmalar imzalanmıştır.[i]

Mevcut ve gelecek koridorların birbirine bağlanması konusunda düşüncelerini paylaşan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Çin’i Güney Asya, Orta Doğu ve Avrupa ile birleştiren istikrarlı bir trans kıtasal güzergâh oluşturacağını vurgulamıştır. Bu açıklama, Orta Koridor’un global düzeyde ticaret için yeni imkânlar sağladığını göstermektedir. 

Ekonomik bulgulara bakıldığında bu sürecin somut yansımalarını görebilmek mümkündür. 2025 yılında Özbekistan ile Azerbaycan arasındaki ticaret hacmi son bir yılda %25 seviyesinde artmıştır. Bu bağlamda 300 ortak girişim 4 milyar dolarlık proje portföyüyle faaliyetlerine hız kesmeden devam etmektedir. Bunun yanı sıra iki ülke, 2030 yılına dek ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkarma hedefi koymuştur. Özbekistan ile Türkmenistan arasında ticaret hacmi 700 milyon dolara ulaşmıştır.[ii]

Enerji alanındaki iş ortaklıkları da dikkat çekmektedir. Azerbaycan, Özbekistan ve Kazakistan’ın ortak girişimleriyle birlikte kurulan Green Corridor Union LLC aracılığıyla 2030 yılına kadar Avrupa’ya 5 GW’a kadar yenilenebilir enerji ihracatının gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.[iii] Bu girişimle birlikte bölgedeki fosil yakıt bağımlılığını azaltma çabasını yansıtırken, Avrupa’nın enerji güvenliğine de katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Bunun yanı sıra Azerbaycan’ın SOCAR firmasının Özbekistan’da petrol sahaları geliştirmeye başlaması, iki ülke arasında halihazırda geleneksel enerji rezervlerinin önemli bir iş ortaklığı alanı olduğunu ortaya koymaktadır.[iv]

Ülkeler arasındaki insani ilişkiler ve kültürel konular da enerji ve ekonomik ortaklıkları kadar dikkat çekmektedir. Özbekistan aracılığıyla Azerbaycan’ın Fuzuli kentinde inşa edilen Mirzo Uluğbek Okulu, Azerbaycan’da yapımına başlanan Dostluk Müzesi ve Özbekistan Parkı, devletler arasında kardeşlik bağlarını somutlaştıran örnekler arasında yer almaktadır.[v] Bu tür sembolik uygulamalar diplomatik ilişkilerden daha kalıcı etkiler bırakmaktadır. Toplumlar arasında yakınlık ve güven oluşturan kültürel diplomasi, ekonomik ortaklığı destekleyen yumuşak güç unsuru şeklinde işlev görmektedir. Bunun yanı sıra kültürel işbirliği, bölgesel kimliğin kuvvetlenmesine katkı sağlamakta ve Türk Dünyası’nın bütünleşebilmesi için ortak bir toplumsal zemin meydana getirmektedir.

Sonuç olarak bakıldığında, 2025 yılında gerçekleştirilen üçlü zirveler, Orta Koridor’un stratejik önemini bir kere daha ortaya koymuştur. Enerji, ekonomi ve ulaştırma gibi pek çok farklı alanda imza altına alınan anlaşmalar, yalnızca bölgesel refaha hizmet etmekle kalmayıp aynı zamanda da Avrupa ile Asya arasındaki ticari akışın güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde devamını sağlamaktadır. İnsani ve kültürel ortaklıklar ise bu stratejik ortaklığı halk tabanına yaymak suretiyle daha güçlü ve kalıcı hale getirmektedir. Bilhassa enerji ve ulaştırma projelerinin Çin, Avrupa Birliği ve diğer büyük aktörler açısından taşıdığı önem göz önüne alındığında, bu üçlü işbirliğinin milletler arası sistemde çok boyutlu etkiler yaratacağı öngörülmektedir. Bu sebeple zirvelerin yalnızda diplomatik birer buluşma değil, küresel düzeyde yankı uyandıran stratejik adımlar olduğu sonucuna da varmak mümkündür.


[i] “Turkmenbashi hosts high-level meeting between Turkmenistan, Azerbaijan, Uzbekistan”, News.Az, https://news.az/news/turkmenbashi-hosts-high-level-meeting-between-turkmenistan-azerbaijan-uzbekistan, (Erişim Tarihi: 16.09.2025).

[ii] “Uzbekistan joins Turkmenistan and Azerbaijan in push for expanded trade and transit corridors”, İntelli News, https://www.intellinews.com/uzbekistan-joins-turkmenistan-and-azerbaijan-in-push-for-expanded-trade-and-transit-corridors-397639/, (Erişim Tarihi: 16.09.2025).

[iii] Aynı yer.

[iv] “Trilateral Summit between Azerbaijan, Turkmenistan, and Uzbekistan”, Eurore Porter, https://www.eureporter.co/world/azerbaijan-world/2025/08/23/trilateral-summit-between-azerbaijan-turkmenistan-and-uzbekistan/ (Erişim Tarihi: 16.09.2025).

[v] Aynı yer.

Dilara Cansın KEÇİALAN
Dilara Cansın KEÇİALAN
Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Dilara Cansın KEÇİALAN, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans eğitimini sürdüren Keçialan, ayrıca Atatürk Üniversitesi'nde Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde öğrenim görmektedir. ANKASAM'da Avrasya Araştırma Asistanı olarak görev yapan Keçialan'ın başlıca ilgi alanları Avrasya ve özellikle Orta Asya bölgesidir. İngilizce, Rusça ve az derecede Ukraynaca bilmekte olup Kazakça öğrenmektedir.

Benzer İçerikler