Analiz

Yeşil Çelik ve Endüstriyel Gelecek

Yeşil çelik, Asya’nın yeni jeopolitik rekabet alanı hâline gelmektedir.
Japonya’nın yeşil çelik teknolojileri, AB’nin dijital denetim sistemleriyle yüksek uyum kapasitesi sunarken, ticarileşme hızındaki yavaşlık rekabeti sınırlayabilir.
Japonya’nın avantajı, geliştirdiği teknolojilerin AB’nin dijital karbon denetim sistemleriyle uyumlu olmasıdır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Küresel çelik endüstrisi, yalnızca emisyonları azaltma baskısı altında değil; aynı zamanda enerji geçişi, kaynak kıtlığı ve yeni ticaret rejimlerine uyum gibi çok katmanlı bir dönüşüm sürecinin eşiğindedir. Bu dönüşümün merkezinde ise yeşil çelik teknolojileri ve hidrojen temelli üretim modelleri yer almaktadır. Çin, Japonya ve Güney Kore gibi Asya’nın üç büyük sanayi gücü, bu dönüşüme kendi ekonomik yapıları, enerji stratejileri ve siyasi vizyonları doğrultusunda farklı yollarla yanıt vermektedir. Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) gibi yeni karbon bazlı ticaret rejimleri ise bu dönüşümün yönünü belirleyen dışsal faktörler arasında yer almaktadır.

2025 yılının ikinci yarısında Asya merkezli yeşil çelik yarışının ivme kazanması beklenmektedir. Çin’in Baowu Steel Group aracılığıyla ilk CBAM uyumlu sevkiyatını gerçekleştirmesi ilerleyen süreçlerde öngörülebilir ve bu olası sevkiyat, yalnızca teknik değil, aynı zamanda sembolik bir eşik anlamı taşımaktadır. Her ne kadar Çin, CBAM’a yönelik eleştirilerini sürdürse de içeride karbon ayak izi hesaplama sistemleri kurma ve emisyon ticaretine geçiş gibi uygulamalarla Avrupa’nın iklim normlarına hazırlıklı olduğunu göstermektedir.[i] Bu yaklaşım, teknik uyumu güçlendirirken, Çin’in dış ticarette yeni çevresel standartlarla bütünleşme eğilimini de yansıtmaktadır.

Baowu’nun modernize edilmiş yüksek fırın sistemleriyle %20’yi aşan karbon azaltımı sağlaması, Çin’in sadece üretim hacmi değil, aynı zamanda düşük karbonlu üretim kapasiteleriyle de uluslararası rekabete girmeye hazırlandığını göstermektedir.[ii] Ayrıca Çin, 2030 yılına kadar yılda 15-20 milyon ton düşük karbonlu çelik üretme hedefiyle “Doğrudan İndirgenmiş Demir (DRI)” temelli yedi büyük ölçekli yatırım planı açıklamıştır.[iii] Ancak bu başarıların kalıcı bir kazanıma dönüşmesi, üretim sürecinin saydamlık, izlenebilirlik ve uluslararası denetimle desteklenmesi koşuluna bağlıdır.

Emisyon fiyatlamasındaki eşitsizlik, Çin’in karşılaştığı yapısal zorluklardan biridir. Nisan 2025 itibarıyla Çin’de karbon fiyatı ton başına 11.36 dolar seviyesindeyken, AB Emisyon Ticareti Sistemi’nde bu rakam 76.10 dolardır.[iv] Bu fark, kısa vadede maliyet avantajı sunsa da uzun vadeli pazar kabulü açısından risk barındırmaktadır. Ayrıca Çin’in veri şeffaflığı ve izlenebilirlik konularındaki yetersizlikleri, CBAM uygulamalarının daha gelişmiş evrelerinde AB ile olan teknik uyumun ötesine geçememe riskini gündeme getirmektedir.

Japonya cephesinde, Nippon Steel’in Aralık 2024 tarihinde Chiba’daki tesisinde %43 oranında karbon emisyonu azaltımı sağlaması, hidrojen bazlı üretim teknolojisinin potansiyelini ortaya koymuştur.[v] Bu başarı, ülkenin mühendislik gücünü vurgulasa da ölçeklendirme zorlukları nedeniyle ticarileşme süreci henüz istenen hızda ilerlememektedir. Ticari fırınların laboratuvar prototiplerinden yüzlerce kat daha büyük olması, teknolojik ölçekleme sürecini teknik ve ekonomik açıdan karmaşıklaştırmaktadır.

Japonya’nın iç hidrojen üretim kapasitesinin sınırlı olması, ithalat bağımlılığına yol açarken üretim maliyetlerini artırmaktadır. Hükümetin, yeşil hidrojenin birim maliyetini 2030 yılına kadar 0.2 USD/m³’e, 2050 yılına kadar ise 0.13 USD/m³’e indirme hedefi bulunmaktadır. Ancak çelik sektörü için rekabetçi üretim mümkün kılacak eşik, yalnızca 0.053 USD/m³’tür. Bu hedefe ulaşamaması durumunda Japonya’nın ileri mühendislik çözümleri, pazarda etkinliğini yeterince genişletemeyebilir.

Bununla birlikte Japonya’nın avantajı, geliştirdiği teknolojilerin AB’nin dijital karbon denetim sistemleriyle uyumlu olmasıdır. AB’nin gelecekte oluşturacağı “yeşil akreditasyon” sistemlerinde, Japonya’nın geliştirdiği izlenebilirlik altyapılarının temel alınması, ülkenin çelik sektörünü yalnızca üretici değil, aynı zamanda standart belirleyici konuma taşıyabilir. Japon teknolojilerinin tedarik zinciri sertifikasyonlarında temel araç olarak kullanılması, bu ülkeye hem prestij hem stratejik bağımsızlık sağlayabilir.

Güney Kore ise bu süreci, enerji dönüşümü ile senkronize ve bölgesel işbirliği temelli bir stratejiyle yönetmektedir. POSCO, hidrojen bazlı DRI teknolojisini 2028 yılına kadar ticarileştirmeyi planlamakta ve bu süreçte düşük kaliteli cevherlerin verimli işlenmesini sağlayacak sistemleri geliştirmektedir. Güney Kore’nin yenilenebilir enerji yatırımlarındaki hız, bu hedefe ulaşmayı mümkün kılarken, aynı zamanda ülkenin dışa bağımlılığını azaltan stratejik bir pozisyon kurmasına da olanak tanımaktadır.

Güney Kore’nin avantajı, üretim ve veri şeffaflığı arasında denge kurabilen sistemler geliştiriyor olmasıdır. POSCO’nun Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkeleriyle geliştirdiği bölgesel işbirlikleri, karbon-nötr çelik ürünlerinde tercihli ticaret rejimlerinin altyapısını hazırlamaktadır. Bu, Kore’yi yalnızca üretici değil, aynı zamanda bölgesel norm sağlayıcı bir aktör hâline getirebilir.

CBAM gibi karbon bazlı dış ticaret mekanizmalarının 2030 yılına kadar G7 ve G20 ülkelerinde farklı formlarda uygulanması hâlinde, yeşil çelik yalnızca çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda stratejik bir dış politika aracı olacaktır. Bu bağlamda Japonya’nın teknolojik üstünlüğü ve Kore’nin bölgesel entegrasyon kapasitesi, Çin’in üretim hacmi karşısında ciddi karşı dengeler oluşturabilir. Çin’in AB’yle teknik uyumu sağlaması yeterli olmayacaktır. Bu uyumun normatif, dijital ve yönetişimsel katmanlarla desteklenmesi gerekecektir.

Veri temelli izlenebilirlik sistemlerinin uluslararası düzeyde zorunlu hâle gelmesi hâlinde, karbon hesaplama metodolojileri ve dijital sertifikasyon altyapıları, rekabetin yeni sınırlarını belirleyecektir. Japonya’nın bu alandaki yatırım geçmişi, çelik endüstrisinde “norm mimarisi sağlayıcısı” olarak tanımlanmasına yol açabilir. Öte yandan Güney Kore’nin Singapur, Tayland ve Endonezya gibi ülkelerle kuracağı dijital karbon konsorsiyumları, Batı dışı bölgelerde yeni bir normatif bloklaşmanın temelini atabilir.

Sonuç olarak Asya’daki üç büyük üretici ülkenin yeşil çelik dönüşümüne ilişkin stratejik farklılıkları, yalnızca endüstriyel rekabeti değil; aynı zamanda küresel yönetişim sistemlerini, teknoloji lisanslama rejimlerini ve dijital denetim altyapılarını da dönüştürme potansiyeli taşımaktadır. Çin’in uzun vadeli liderliği, üretim hacminin ötesinde veri güvenliği, uluslararası uyum ve izlenebilirlik mekanizmalarıyla desteklenirse sürdürülebilir hâle gelecektir. Japonya, teknik üstünlüğünü norm sağlayıcılıkla birleştirdiğinde küresel sertifika sağlayıcısı konumuna yükselebilir. Güney Kore ise entegrasyoncu ve planlı yaklaşımıyla karbon-nötr ürünlerde Asya merkezli ticaret rejimlerinin çekirdek aktörü olma potansiyeline sahiptir.

[i] “China Seeks Talks with EU Over CBAM Concerns, Opposes Current Mechanism”, Commodity Insights Live, https://cilive.com/news-and-insight/metals-and-mining/041725-china-seeks-talks-with-eu-over-cbam-concerns-opposes-current-mechanism, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).

[ii] “China Baowu: Development and Application of Low-carbon Metallurgical Technology Based on HyCROF”, World Steel Association, https://worldsteel.org/case-studies/environment/china-baowu-development-and-application-of-low-carbon-metallurgical-technology-based-on-hycrof, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).

[iii] Will China Win the Green Steel Race?”, Transition Asia, https://transitionasia.org/will-china-win-the-green-steel-race, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).

[iv] “EU Carbon Prices Rise Amid Volatility Sparked by Tariffs”, S&P Global Commodity Insights, https://www.spglobal.com/commodity-insights/en/news-research/latest-news/electric-power/041125-eu-carbon-prices-rise-amid-volatility-sparked-by-tariffs, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).

[v]“Nippon Steel Sets Green Steel Record, Faces Commercialization Hurdles”, Reccessary Industries, https://reccessary.com/en/news/world-technology/nippon-steel-sets-green-steel-record-faces-commercialization-hurdles, (Erişim Tarihi: 25.03.2025).

Aybike VRESKALA
Aybike VRESKALA
Hacettepe Üniversitesi İngilizce-Fransızca Mütercim ve Tercümanlık (Çift Anadal) ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü (Özel Öğrenci)

Benzer İçerikler