Balkanlarda Artan Gerilim: Kosova Krizi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kosova ile Sırbistan bir süredir Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) aracılığıyla aralarındaki anlaşmazlıkları çözebilmek için çeşitli temaslarda bulunmaktadır. Bu temaslarda özellikle de AB’nin “Batı Balkanlar Açılımı” önem arz etmektedir. Çünkü AB, üye devletlerin güvenlik politikalarında müşterek bir tavır sergilemesini istemektedir. Ancak üyelik hedefi bulunan iki aktör arasında geçmişten beri süregelen sorunlar kolayca çözülebilecek türden değildir. Bilhassa Sırpların tarihsel süreç içinde Kosova’yı “Büyük Sırbistan”ın bir parçası olarak görmeleri, iki aktör arasındaki krizleri tetiklemektedir. Burada üzerinde durulması gereken asıl husus ise Sırbistan’ın Rusya’yla olan münasebetleridire. Her ne kadar Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic denge politikası izlemeye çalışsa da Sırp halkının Batı’yla ortak bir tavır sergilemekten ziyade; pan-Slavizm politikasının etkisi altında olması, bölge dinamiklerinde belirleyici rol oynamaktadır.

Priştine-Belgrad hattındaki temaslar zaman zaman umut verici olsa da iki başkentin büyük stratejileriyle çelişmektedir. Nitekim Sırpların geçtiğimiz günlerde Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) Kosova Görev Gücü’ne (KFOR) karşı yaptığı protestolar nedeniyle taraflar arasında 2022 yılının Nisan ayından itibaren devam eden krizin tırmanışa geçtiğini ifade etmek mümkündür.

Bahsi geçen vaziyeti açmak gerekirse, 29 Mayıs 2023 tarihinde KFOR’a yönelik saldırıyı organize ettiği şüphesiyle Sivil Koruma grubunun lideri Milun Milenkovic-Lune’un tutuklanması, Sırpların Kosova polisine saldırmasına yol açmıştır.[1]  Anlaşılacağı üzere, Sırpların protestolarında bir artış yaşanmaktadır.  Söz konusu protestolar, en temelde tutukluların serbest bırakılması talebiyle gerçekleşmektedir.[2]

Nihayetinde Kosova-Sırbistan hattındaki kırılgan yapı, kargaşaya dönebilme riski taşıması açısından mühimdir. İki ülke arasındaki münasebetlerin istikrarsız yapısı, üç Kosovalı polisin Sırbistan tarafından kaçırılarak tutuklanmasının ardından çatışmaya açık hale gelmiştir. Zira Kosova Başbakanı Albin Kurti, bu durumu 29 Mayıs 2023 tarihli olayları organize ettiği gerekçesiyle tutuklanan Sırp vatandaşının intikamı olarak nitelendirmiştir.[3] Belgrad ve Priştine yönetimleri arasındaki bu gerilim, uluslararası kamuoyu tarafından da tehlike olarak algılanmıştır. Nitekim yaşanabilecek bir çatışmanın engellenmesi amacıyla Kosova’nın kuzeyindeki belediyelerin tamamındaki polis mevcudiyeti arttırılmıştır.[4] 

Bu noktada gerginliklerin son bulması için yürütülen çabaların da hız kazandığı görülmektedir. Bilindiği üzere AB ve ABD bölgede ortak tavır sergilemektedir. Bu bağlamda ABD’nin Balkanlar Özel Elçisi Gabriel Escobar, Kosovalı polis memurlarının acilen serbest bırakılması ve gerilimin düşürülmesi çağrısında bulunmuştur.[5] Bu çağrının Washington yönetimi tarafından bölgenin güvenliğini sağlamak amacıyla yapıldığını ifade etmek mümkündür. Nitekim ABD’nin Balkanlar politikasına bakıldığında Rusya’ya karşı ön alıcı politikalar yürüttüğü ve Moskova’nın bölgedeki etkisini tehdit olarak algıladığı anlaşılmaktadır.

Şüphesiz Rusya’nın pan-Slavizm politikasında Sırbistan’ın yeri oldukça önemlidir. Ukrayna’daki savaşın da etkisiyle Batı’ya karşı elini güçlendirmek isteyen Rusya’nın yöneldiği bölge, Balkanlar’dır. AB’nin bölgeye yönelik açılımı ile Balkan devletlerinin Avrupa’yla bağlantısı düşünüldüğünde, Rusya’nın Balkanlar politikasında Sırbistan faktörünün ehemmiyeti daha iyi anlaşılmaktadır.

Bilindiği gibi Balkanlar’daki devletler, demografik anlamda heterojen bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla yaşanacak bir kriz, tüm bölgeyi ve nihayetinde Avrupa’yı etkileyecektir. Elbette ki mevzubahis demografik yapıya göre politika üreten tek aktörün Rusya olduğunu söylemek eksik kalacaktır. Bu noktada ifade edilmesi gerekir ki; AB, bölgeye dair endişelerin giderilmesi maksadıyla bir yandan taraflar için çekim merkezi olmaya çalışmakta; diğer taraftan da Kosova ve Sırbistan’a çeşitli konularda baskı yaparak Priştine ile Belgrad’ı ortak bir çizgide buluşturmaya çalışmaktadır. Avrupa Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’nun AB’ye üye olmak isteyen ülkelerden makul bir tavır beklediğini ifade etmesi de bunu teyit eder niteliktedir.[6]

Kısacası AB’nin Balkanlar’a ilgisi son dönemde artmıştır. Dikkat çekilmesi gereken noktalardan biri de Brüksel’in bölgede olası karışıkların önüne geçerek kapsayıcı bir politika uygulamak istemesidir. Bu doğrultuda Avrupa Birliği Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Vucic ve Kurti’yi kriz toplantısına davet etmiştir.[7]

Söz konusu gerginlikler, Brüksel ve Washington’un yanı sıra bölgedeki devletlerin dış politikasında da belirleyici olmaktadır. Özellikle de Kosova’nın kuzeyindeki Arnavut varlığı, Tiran yönetiminin yaşanan gelişmelere sessiz kalmasını engellemektedir.  Zira Arnavutluk’un irredentist yaklaşımı düşünüldüğünde, bu ihtimal daha da zayıflamaktadır.  Buradan hareketle Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Kosovalı üç polisin serbest bırakılmaması durumunda Sırbistan’la ikili ilişkilerde ciddi sorunların meydana geleceğini ifade etmiştir.[8]

Neticede Kosova ile Sırbistan arasındaki gerilimin bölgeyi etkilediğini söylemek mümkündür. Özellikle de pan-Slavizm’in etkisi altında kalan Sırplar, Batı tarafından Rusya’nın siyasi manevra aracı olarak görülmektedir. Dolayısıyla Batı’nın Kosova’nın kuzeyindeki gerginlikleri sonlandırmak için yekpare bir tavır içinde olduğu öne sürülebilir. Ayrıca tarafların bir süre daha normalleşme sürecinden uzak kalması beklentiler arasındadır. Üzerinde durulması gereken bir başka konu da ABD ile AB’nin ortak çıkarlar kapsamında Priştine ve Belgrad’a yönelik baskısını arttıracağıdır. Zira bölgenin kozmopolit yapısı, gerginliklerin bölgesel çatışmaya dönmesine davetiye çıkarır niteliktedir. Bu bağlamda önemli olan konulardan biri de bölgedeki devletlerin idealleridir. Bu yüzden de ilerleyen süreçte Kosova-Sırbistan gerginliğine Arnavutluk’un da katılması şaşırtıcı olmayacaktır.


[1]“Serbs Attack Kosovo Police After Arrest, Kurti Calls for Rule of Law”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/politics/news/serbs-attack-kosovo-police-after-arrest-kurti-calls-for-rule-of-law/, (Erişim Tarihi: 14.06.2023).

[2]“Snage KFOR-a na svim prilazima Leposaviću”, Al Jazeera, https://balkans.aljazeera.net/videos/2023/6/19/snage-kfor-a-na-svim-prilazima-leposavicu, (Erişim Tarihi: 19.06.2023).

[3] “US Demands Release of Kosovo Police from Serbia, MEP Blames it on Vucic’s Domestic Issues”, Euravtiv, https://www.euractiv.com/section/politics/news/us-demands-release-of-kosovo-police-from-serbia-mep-blames-it-on-vucics-domestic-issues/, (Erişim Tarihi: 16.06.2023).

[4] “Kosovska policija uhapsila još jednu osobu za navodni napad na novinare”, Al Jazeera, https://balkans.aljazeera.net/news/balkan/2023/6/17/mirna-noc-na-sjeveru-kosova-pojacano-prisustvo-policije, (Erişim Tarihi: 17.06.2023).

[5]  “Escobar pozvao Kurtija na deeskalaciju, a Srbiju da hitno oslobodi policajce”, Al Jazeera, https://balkans.aljazeera.net/videos/2023/6/16/escobar-pozvao-kurtija-na-deeskalaciju-a-srbiju-da-hitno-oslobodi-policajce, (Erişim Tarihi: 16.06.2023).

[6] “EU upozorava na posljedice u slučaju izostanka dijaloga Vučića i Kurtija”, Al Jazeera, https://balkans.aljazeera.net/videos/2023/6/19/kurti-jos-nije-prihvatio-sastanak-s-vucicem-eu-upozorava-na-posljedice, (Erişim Tarihi: 19.06.2023).

[7]   “Borrell pozvao Vučića i Kurtija na krizni sastanak”, Al Jazeera, https://balkans.aljazeera.net/news/balkan/2023/6/15/borrell-pozvao-vucica-i-kurtija-na-krizni-sastanak, (Erişim Tarihi: 15.06.2023).

[8]  “Rama najavio zahlađenje u odnosima sa Srbijom ako ne oslobodi kosovske policajce.”, Al Jazeera, https://balkans.aljazeera.net/news/balkan/2023/6/19/rama-najavio-zahladjenje-u-odnosima-sa-srbijom-ako-ne-oslobodi-kosovske-policajce, (Erişim Tarihi: 19.06.2023).

Benzer İçerikler