Tarih:

Paylaş:

Bilge Lider Nursultan Nazarbayev’in Son Kararı

Benzer İçerikler

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 19 Mart 2019 tarihinde canlı yayında yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa ettiğini duyurdu. 1989 yılından bu yana Kazakistan’ı yöneten Nazarbayev’in bu kararı, ülkenin yeni bir tarihsel aşamaya geçtiğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla söz konusu kararın detaylı bir biçimde ele alınması gerekmektedir.

İlk olarak, Nazarbayev’in Kazakistan için önemli isim olduğu vurgulanmalıdır. Çünkü onun önderliğindeki Kazaklar, Sovyetler Birliği’nin enkazı altından kalkarak yeni bağımsız bir devleti başarılı bir şekilde inşa etmiştir. Geçmişte büyük zorlukların üstesinden gelen Nazarbayev, ülkesinin geleceği konusunda da son derece iyimserdir. Zira yaptığı açıklamada ülkenin bütün sınavlardan başarıyla geçtiğini belirtmiştir. Nazarbayev, “Kazakistan Yolu” olarak tanımladığı politikasının üç ana amacı olduğunu ve bunların da serbest piyasa ekonomisine geçişi sağlamak, Sovyetler Birliği’nden miras olarak devraldıkları totaliter anlayışı yıkmak ve toplumun bütün kurumlarını modernleştirmek olduğunu dile getirmiştir. Üstelik Nazarbayev, Kazakistan’ın iktisadi başarılarına da dikkat çekerek ülkesinin şimdiye kadar yaşanan ekonomik krizleri hiçbir yabancı gücün yardımı olmadan atlattığını söylemiştir. Türk Dünyası’nın Ak Sakalı olarak nitelendirilen Nazarbayev’in bu konuda haklı olduğu belirtilebilir. Çünkü onun liderliğinde Kazakistan, tarıma dayalı ekonomiden sanayi ve hizmet sektörlerinin ekonomi modeline geçiş yaşamıştır. Dahası bahsi geçen dönemde Kazakistan’ın küresel ekonominin bir parçası haline geldiği ortadadır.

Vurgulanması gereken ikinci husus ise Nazarbayev’in ülkedeki istikrarın tesis edilmesindeki başarısıdır. Nitekim onun liderliğinde Kazakistan, uluslararası hukuk tarafından tanınan saygın bir devlete dönüşmüştür. Bu başarının arkasındaki etken ise hiç kuşkusuz Nazarbayev’in halkına telkin ettiği hoşgörü ve herkese saygı anlayışıdır. Mevzubahis anlayışın bir yansıması olarak Kazakistan, sadece bölgedeki krizlerin çözümü noktasında değil; dünyanın ücra köşelerindeki çatışmaların çözümünde bile arabuluculuğuyla öne çıkan devlet haline gelmiştir.

Üçüncüsü ise Nazarbayev’in ülkenin gelişimi açısından büyük önem atfettiği Kazak gençliğidir. Bu kapsamda Astana yönetimi, 1990’lı yıllardan başlayarak “Bolaşaq” programı çerçevesinde yurtdışına öğrenci gönderme faaliyetlerinde bulunmuştur. Esasında bu genç nesil, Kazakistan’ın geleceği açısından umut vericidir. Ayrıca modern eğitim veren Nazarbayev Okulları ve Nazarbayev Üniversitesi, Kazakistan’ın eğitim alanında marka ülke haline gelmesini de sağlamıştır.

Dördüncü bir husus olarak Nazarbayev’in Kazakistan’a kazandırdığı önemli eserler de hatırlatılabilir. Ülkenin neredeyse sıfırdan inşa edilen başkenti Astana, bu noktada Nazarbayev’in en önemli başarısı olarak tanımlanabilir. Bu şehir, ülkenin gelişiminin ve refahının simgesi haline gelmiştir. Ayrıca Astana, Kazakların modern tarihlerinde kendilerinin inşa ettiği ilk başkenttir. Gerçekten de söz konusu şehir, Kazakistan’ın bağımsızlığının simgesine dönüşmüştür.

İstifasına ilişkin yaptığı açıklamada yukarıda belirtilen dört konuya değinen Nazarbayev, daha sonra da bu başarıları Kazakistan halkıyla beraber ve halkın desteğiyle gerçekleştirdiğini ifade ederek Kazak halkına teşekkür etmiştir.  Bahsi geçen açıklamalarda en dikkat çekici olan ise şu kısım olmuştur:

“Her neslin kendi sorumlulukları olur. Ben ve benim akranlarım elimizden geleni yaptık. Dolayısıyla gelecek neslin bizden daha iyi hizmet etmesi gerekmektedir. Onların yeni başarılara ulaşmalarını diliyorum. Elbette her neslin ayrı problemleri olacaktır. Onlar bu problemleri çözmek için en iyisini yapmalılar. Değişen dünyayla beraber bizim de değişmemiz gerekmektedir.

Genç nesillere söyleyeceğim de şunlardır: bağımsız devletimizi, Kazakistan’ımızı, Mangilik Elimizi (Bengü İlimizi) koruyunuz. Bu bizim halkımızın; bu bizim ulu atalarımızın topraklarıdır. Bizim tek bir vatanımız vardır. Halkımızın birliğimize ve birbirine olan güvenini koruyunuz. Ancak o zaman biz büyük devlete dönüşürüz. Yalnızca o zaman biz gelişiriz… Eğer biz güçlü olursak, herkes bizimle danışma içinde olur. Fakat biz başka bir güçlere umut bağlarsak, o zaman bütün elde ettiklerimizi kaybederiz. Kazakistan Ebediyen Yaşasın!”

Tahmin edileceği üzere Nazarbayev’in istifasının ardından yeni Cumhurbaşkanı’nın kim olacağı sorusu gündeme gelmiştir. Kazakistan Anayasası’na göre, Cumhurbaşkanı görev süresi bitmeden önce istifa ederse, onun yerine yeni seçimler düzenlenene kadar geçici olarak Kazakistan Parlamentosu’nun üst kanadının başkanı olan Senato Başkanı vekalet eder. Bu isim de Kasımjomart Tokayev’dir. Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü mezunu olan Tokayev, uzun yıllar boyunca Kazakistan Dışişleri Bakanı olarak görev yapmıştır. Kazak dış politikasının mimarı olarak tanımlayabileceğimiz Tokayev, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Banki Mun’un yardımcısı olarak da görev yapmıştır. Ana dili olan Kazakça’nın yanı sıra Rusça, İngilizce, Çince ve Fransızca bilen Tokayev, Kazak halkı tarafından da sevilen bir isim olarak tanınmaktadır. Nitekim Nazarbayev de açıklamasında Tokayev’i şu şekilde takdim etmiştir:

“Tokayev, Kazakistan bağımsızlığının ilk günlerinden itibaren benimle beraber çalışmıştır. Ben onu çok iyi tanırım. O samimi ve sorumluluk duygusu yüksek olan bir kişidir. Ülkemizin iç ve dış politikasını etraflıca biliyor. Ben Tokayev’in Kazakistan’ın yönetmeye layık olan kişi olduğundan eminim.”

Nazarbayev’in bu açıklamasının ülke içinde ve dışında büyük yankı uyandırdığı aşikardır. Ancak burada unutulmaması gereken husus Nazarbayev’in tamamen siyasetin dışına çekilmiyor olmasıdır. Çünkü Nazarbayev, ülke yönetimindeki rolü geçen yıldan itibaren güçlendirilen Kazakistan Güvenlik Konseyi’nin başkanı ve Anayasa Komisyonu’nun üyesi olarak görev yapmaya devam edecek ve iktidardaki Nur Otan Partisi’nin Genel Sekreterliği görevini sürdürecektir. Dolayısıyla Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın istifasındaki amaç ülkede sağlıklı bir geçişin sağlanması ve gençlerin önünün açılmasıdır.

Sonuç olarak, Nazarbayev’in istifa kararı, Kazakistan’ın yeni bir döneme girdiğinin kanıtıdır. Bu yılın Kazakistan’da Gençlik Senesi olarak ilan edildiği de düşünülürse, gençlerin iktidara gelerek Nazarbayev kuşağının yerini alacakları ifade edilebilir. Ancak bu sürecin Nazarbayev’in desteği ve tecrübesiyle şekilleneceği de açıktır. Neticede Nazarbayev, ülkesinin yeni bir aşamaya geçmesine ön ayak olmaktadır. İstifasının gösterdiği bir diğer gerçek ise halkının saygısı ve göz yaşlarıyla görevinden ayrılan az sayıdaki liderlerden biri olarak tarihe geçmeyi başarmış olduğudur.