Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, 24 Kasım 2023 tarihinde yaptığı açıklamada, Fransa ve Çin’in küresel gerilimleri azaltmak, iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik gibi konularda birlikte çalışması gerektiğini söylemiştir. Resmi bir ziyaret kapsamında Pekin’i ziyaret eden Catherine Colonna, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) başlayacak olan büyük bir Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı ile bir sonraki ay gerçekleşecek Avrupa Birliği (AB)-Çin Liderleri Toplantısı öncesinde bu açıklamayı yapmıştır. Bahse konu olan ziyaret, İsrail-Hamas savaşındaki dört günlük ateşkes kararına denk gelmiştir.[1]
Catherine Colonna, şu ifadeleri kullanmıştır:[2]
“Biz büyük güçler olarak, küresel zorluklarla başa çıkma sorumluluğunu paylaşıyoruz ve dünya genelindeki gerilimleri hafifletme konusunda birlikte çaba sarf edebiliriz.”
Mevcut gerilimler, Gazze ve Ukrayna’daki savaşlardan Çin’in Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) ticaret, teknoloji ve güvenlik konularındaki rekabetine kadar çeşitli konuları içermektedir. Son günlerde Arap dışişleri bakanlarından oluşan bir heyet, Gazze’de ateşkese yönelik bir talepte bulunmak amacıyla Çin ve Fransa’da görüşmelerde bulunmuştur.
AB, bu noktada Çin’e karşı daha şahin bir tutum takınmaktadır. Nitekim AB, Çinli elektrikli araç üreticilerine verilen teşvikleri inceleyen bir ticaret soruşturması başlatmıştır. AB yetkilileri, bloğun Çin’le olan büyük ticaret açığını azaltma adımları talep etmektedir. Farklılıklarına rağmen Çin, Avrupa, ABD ve Avustralya gibi önemli ticaret ortaklarıyla ilişkilerini düzeltmeye çalışmaktadır. Çin’in pandemi kısıtlamalarını 2022 yılının Aralık ayında kaldırması, yüz yüze toplantıları çok daha kolay hale getirmiştir.
Catherine Colonna’nın ifadeleri, uluslararası aktörler arasında ortak çözüm arayışının ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. İklim değişikliği ve biyoçeşitlilik gibi küresel meseleler, uluslararası işbirliği olmaksızın etkili bir şekilde ele alınamaz. Bu noktada Fransa ve Çin gibi büyük güçlerin işbirliği yaparak ortak çözümler bulma çabaları, uluslararası topluluğun bu sorunlarla başa çıkma kapasitesini artırabilir.
Catherine Colonna’nın bahsettiği dünya genelindeki gerilimler, özellikle Orta Doğu’daki çatışmalar ve Çin ile ABD arasındaki rekabet gibi konuları kapsamaktadır. Bu durumda, Fransa’nın Çin’le işbirliği çağrısı, diplomaside yumuşak güç kullanımının ve çok taraflı ilişkilerin önemini vurgulamaktadır. Ancak, ulusal çıkarların ön planda olduğu durumlarda, bu tür bir işbirliğinin zorlukları da göz ardı edilmemelidir.
AB’nin Çin’e yönelik daha sert tutumu ve ticaret soruşturmaları, bu konunun ekonomik boyutunu oluşturmaktadır. Fransa’nın bu çağrısı, ekonomik ilişkilerin sadece rekabet değil, aynı zamanda işbirliği temelinde de gelişebileceğine işaret etmektedir. Bu noktada Çin’in ticaret politikaları ve AB’nin endişeleri arasında bir denge kurulması gerekmektedir.
Çin’in pandemi kısıtlamalarının kaldırılmasıyla birlikte uluslararası ilişkilerin yeniden canlanma sürecine girmesi önemli bir faktördür. Bu durum, yüz yüze görüşmelerin ve diplomatik temasların kolaylaşmasına olanak tanımakta ve işbirliği olanaklarını artırmaktadır.
Sonuç olarak Catherine Colonna’nın açıklamaları, küresel meselelere yönelik çözümlerde işbirliği ve diyalogun önemini vurgulayan bir çerçeve sunmaktadır. Bu işbirliğinin sürdürülebilir olması ve gerçekleştirilebilmesi için diplomatik çabaların yanı sıra ekonomik, politik ve çevresel faktörlerin dikkate alınması önemlidir.
[1] “French Foreign Minister Holds Talks in China on Climate and Global Tensions”, Associated Press News, https://apnews.com/article/china-france-colonna-foreign-minister-wang-e0f37bacb231de10e3a6640e5beeec1d, (Erişim Tarihi: 24.11.2023).
[2] Aynı yer.
