Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Azerbaycan’da mayınların yol açtığı insani krizler, bu mayınları döşeyen tarafların uluslararası hukuka göre taşıdığı sorumluluklar ve uluslararası toplumun bu sorumlulukların yerine getirilmesi için atabileceği adımlar üzerine yürüttüğü araştırma kapsamında Azerbaycan Milletvekili ve Euronest Delegasyonu Başkanı Tahir Mirkişili ile gerçekleştirdiği röportajı dikkatlerinize sunmaktadır.
1. Ermenistan’ın daha önce işgal ettiği bölgelerde döşediği mayınları temizleme veya en azından doğru mayın haritalarını sağlama konusunda hukuki sorumluluğu hakkında neler söylersiniz?
Evet, uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde Ermenistan’ın özellikle Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde ve çevresinde döşediği mayınlar konusunda hem hukuki hem de ahlaki sorumluluğu bulunmaktadır.
Bu kapsamda Ermenistan’ın
- Mayınları temizlemesi veya
- Doğru ve eksiksiz mayın haritalarını Azerbaycan’a veya uluslararsı mayın temizleme kuruluşlarına teslim etmesi gerekmektedir.
Bu yükümlülük, siyasi pozisyonlardan bağımsız olarak doğrudan insani bir zorunluluktur ve sivil kayıpların önlenmesini hedeflemektedir.
2. Ermenistan tarafından sağlanan mayın haritalarının yalnızca yaklaşık %25’inin güvenilir olduğu dikkate alındığında, bu durum sahadaki mayın temizleme çalışmalarını nasıl etkilemektedir?
Mayın haritalarındaki düşük doğruluk oranı (%25) ciddi sonuçlar doğurmaktadır.
Bu durum:
- Temizleme operasyonlarının güvenliğini azaltmakta,
- Süreçleri yavaşlatmakta,
- Operasyonel maliyetleri önemli ölçüde artırmaktadır.
İnsani açıdan ise daha fazla sivil hayatının riske atılmasına ve savaş sonrası toplumların toparlanmasının gecikmesine sebep olmaktadır. Bu tablo, Ermenistan’ın uluslararası hukuka uygun davranarak tam şeffaflık göstermesi gerektiği yönündeki çağrıları güçlendirmektedir.
3. Azerbaycan, büyük ölçekli mayın temizleme sürecinde hangi başlıca zorluklarla karşı karşıyadır? Sizce mevcut uluslararası destek yeterli midir?
Azerbaycan, 2020 yılında yaşanan çatışmalardan sonra dünyadaki en büyük mayın temizleme operasyonlarındanbirini yürütmektedir. Her ne kadar bazı uluslararası destekler mevcut olsa da teknik ve finansal yardımlar mevcut ihtiyacı karşılamak için yetersizdir.
Bu kapsamda:
- Uluslararası finansal desteğin artırılması,
- Eğitim ve teknoloji kullanımının (yapay zeka drone ve uydu görüntüleri gibi) yaygınlaştırılması
- Ermenistan’a yönelik uluslararası baskının artırılması gerekmektedir
Sürecin etkin ilerleyebilmesi için daha güçlü bir uluslararası iradeye ihtiyaç duyulmaktadır.
4. Uluslararası toplum, özellikle Birleşmiş Milletler ve AGİT gibi kurumlar, uzun vadeli çatışma sonrası tehlikeler konusunda hesap verebilirliği sağlamak için hangi mekanizmaları kullanabilir?
Bu tür uzun vadeli insani tehlikeler konusunda hesap verebilirliği sağlamak için uluslararası toplumun kullanabileceği çeşitli araçlar bulunmaktadır:
- Diplomatik baskı,
- Normatif çerçeve oluşturma,
- Hukuki ve raporlama mekanizmalarının işletilmesi.
Birleşmiş Milletler veya AGİT gibi kuruluşlar, soruşturma komisyonları kurabilir, raporlama yükümlülükleri getirebilir ve ihlalleri küresel kamuoyunda görünür kılabilir. Geçmiş örnekler, insani krizlerde güçlü çok taraflı baskı ve insani hukuk ilkeleri kullanıldığında diplomatik ve hukuki sonuçların elde edilebileceğini göstermektedir. Mayın temizliği gibi işbirliği alanlarının barış süreçleriyle ilişkilendirilmesi de hesap verebilirliği artırabilir.