Crystol Energy Kurucu Başkanı Dr. Carole NAKLE: “Kış ne kadar soğuk geçerse, Rus doğalgazının kaybı, o kadar acı verici olacaktır.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasından itibaren Avrupa Birliği (AB), savaşa bir tepki olarak dünyanın en büyük enerji ihracatçılarından olan Rusya’ya yaptırım uygulamaktadır. Buna karşılık Moskova, AB’nin enerji kaynaklarına bağımlılığını kullanarak yaptırımların kaldırılmasını hedeflemektedir. Enerji konusunda sıcak gelişmeler yaşayan Avrupa ülkeleri, Rus doğalgazına alternatif tedarikçiler aramaktadır. Bu kapsamda Kuzey Akım Doğalgaz Boru Hatlarında meydana gelen patlamalar kıtanın gündemine oturmuştur.

Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Avrupa’nın enerji gündemini değerlendirmek üzere dünya enerji piyasalarını ve politikalarının inceleyen İngiltere merkezli Crystol Energy Kurucu Başkanı Dr. Carole Nakle’nin görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.

1. Avrupa devletleri, gelecek yıl Rus doğalgazının olmayacağı varsayımıyla mı hareket ediyor? Rus doğalgazının tamamen sahneden çekildiğini düşünürsek, Avrupa’nın yönelebileceği alternatif kaynak seçeneklerini nasıl değerlendirebilirsiniz?

AB, Rus doğalgazına olan bağımlılığını 2030 yılına kadar sıfıra indirme kararlılığını açıklamıştır. Bu da trenin istasyondan çoktan ayrıldığı anlamına gelmektedir. Ancak kısa vadede sorunlar devam etmektedir. 2022 yılındaki gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, AB ülkelerinin Rus doğalgazına bağımlılıktan kurtulmayı hedefledikleri 2030 senesinden çok daha erken bir şekilde bu bağımlılık ilişkilerini sonlandıracak hazırlıkları yaptığı söylenebilir. Yani devletler en kötü senaryoya göre hazırlık yapmıştır. Bu nedenle Avrupalı devletler, talebi kısmaktan depoları hızla doldurmaya ve mevcut ve yeni tedarikçilere ulaşmaya kadar birçok önlem almıştır. 

2. AB ülkelerinin Rus doğalgazına bağımlılığından beklenenden hızlı bir şekilde kurtulması konusunda ne düşünüyorsunuz? Bağımlılığın ardından Avrupa, kışı atlatabilecek mi?

Üyelerin Rusya doğalgazına bağımlılık oranı, AB içerisinde eşit olmayan bir şekilde dağılmıştır. Doğu Avrupa’ya; yani kıtanın doğusuna doğru gidildiğinde, Rus enerjisine bağımlılığın çok daha fazla olduğu görülmektedir. Dolayısıyla enerji krizinin yarattığı sonuçlar söz konusu ülkelerde daha dramatik bir şekilde hissedilmektedir.  

Öte yandan henüz bilinmeyen bir hava sıcaklığı faktörü de bulunmaktadır. Kış ne kadar soğuk geçerse, Rus doğalgazının kaybı o kadar acı verici olacaktır. Bunun sonucunda doğalgaz fiyatları artacaktır. Bu yüzden de Avrupa genelinde hükümetlerin özellikle de düşük gelirli haneleri ve tüketicileri korumak için önlemler aldığına şahit olmaktayız.

3. Kuzey Akımı Doğalgaz Boru Hattı’ndaki gaz sızıntısı ve çevresindeki patlamaların ardından İsveç Ulusal Güvenlik Servisi, olay yeri incelemesinin “sabotaj şüphelerini güçlendirdiğini” söyledi. Bunun Avrupa enerji güvenliği üzerindeki etkilerini nasıl yorumlarsınız?

Sabotaj; petrol ve doğalgaz üretimi ve ulaşım altyapısı etrafındaki güvenlik tehditlerini arttırmıştır. Bu da zaten yeterince hassas olan enerji pazarını daha da gerginleştirmiştir. Bu tür altyapılar, her zaman saldırıların hedefi olmuştur. Örneğin Cezayir’deki In Amenas’ı, Suudi Aramco’nun Suudi Arabistan’daki rafinerilerini veya ABD’deki Koloni Boru Hattı’na yönelik siber saldırıyı bu kapsamda düşünmek mümkündür. Bir tesis çalışırken saldırıya uğrarsa, önemine bağlı olarak fiyatları etkileyebilir. Ancak Kuzey Akım Boru Hatları üzerinden doğalgaz tedariki saldırılardan önce askıya alındığı için arz kesintisi görülmemiştir. Tüm bunlar değerlendirildiğinde, patlamaların enerji güvenliği üzerindeki etkileri, korkulduğu gibi olmamış ve kontrol altına alınmıştır. Tek sorun, boru hatlarının geleceği konusunda ilginç soruların gündeme gelmesidir.


Elif TEKTAŞ
Elif TEKTAŞ
2020 yılında Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Elif Tektaş, aynı yıl Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans programına başlamıştır. Halihazırda yüksek lisans eğitimine devam eden Tektaş, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Röportaj

Szczecin Üniversitesi, Prof. Dr. Małgorzata Kamola-Cieślik: “ABD ve Çin, Ay’daki Helyum-3 Kaynakları İçin Bir Yarış İçindedir.”

Enerji kaynakları denildiğinde akla ilk olarak fosil yakıtlar gelmektedir. Dünya genelinde tüketilen enerjinin %80’ini...

Tufts Üniversitesi, Fletcher Okulu, Kıdemli Araştırmacı Dr. Mihaela Papa: “BRICS, Son Dönemde Ekonomik Ortaklık ve İnovasyonu Güçlendirmeye Öncelik Vermektedir.”

BRICS ülkeleri, global ekonomi ve politika arenasında giderek artan bir etkiye sahiptir. Brezilya, Rusya,...

Mahidol Üniversitesi, Dr. Daniele Carminati: “Hallyu, Yabancıların Güney Kore’ye Bakış Açısını Değiştirmeye Başlamıştır.”

Güney Kore’nin küreselde gitgide artan popüler kültürünün de etkisiyle Kore yumuşak gücü ve kamu...

KIMEP Üniversitesi Hukuk Fakültesi Geçici Dekanı Doç. Dr. Rustam Atadjanov: “Orta Asya’da Uluslararası Hukukun Gelişiminde Kaydedilen İlerleme Çok Yönlüdür.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Orta Asya ülkelerinin hukuksal etkilerini değerlendirmek üzere...