Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Kore ve Moğolistan Çalışmaları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alexander Vorontsov: “ABD, kaosa dayalı liderlik planının bir gereği olarak Kuzey Kore’yi kışkırtmaktadır.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kuzey Kore’nin nükleer programıyla ilgili durum, gerginliğini korumaktadır. Güney Kore ise Batı’yla olan olumlu münasebetlerine rağmen bu gerilimden ötürü güvenlik kaygıları yaşamaktadır. Zira Prongyang yönetiminin nükleer programının belirsizliği, Kore Yarımadası’na ilişkin riskleri uluslararası kamuoyunun gündeminde tutmaya devam etmektedir.

Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Kore ve Moğolistan Çalışmaları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alexander Vorontsov’un görüşlerini dikkatinize sunmaktadır.

1.Kuzey Kore’nin nükleer programı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kuzey Kore’nin kapalı bir ülke olmasından dolayı nükleer programı hakkındaki gerçeğin de belirsiz olduğunu söylemek mümkündür. Lakin Pyongyang yönetiminin nükleer yeteneklerini arttırdığı da aşikardır. Üstelik artık süreç, diplomatik müzakerelerin ve anlaşmaların dışındadır. Bu da Kuzey Kore’yi herhangi bir yükümlülük altına sokmamakta ve elini rahatlatmaktadır.

Küresel güçlerin siyasi müzakerelerin yeniden başlamasını istemedikleri ve Kuzey Kore’ye yönelik tecrit politikasını sürdürmeye çalıştıkları söylenebilir. Bu koşullar altında Pyongyang yönetimi, nükleer programını genişletme çabalarına hız vermektedir. Bu açıdan tatsız bir durumun bulunduğu ifade edilmelidir. Eğer ki; Kuzey Kore, nükleer füze potansiyelini geliştirme yolunda adımlar atmayı sürdürürse uluslararası toplumun daha reaktif bir tavır geliştirmesi gündeme gelebilir. Buna rağmen sorunun çözümünde karşılıklı sorumluluk ve itidalin belirleyici olması öncelik teşkil etmektedir.

2. Pyongyang yönetiminin nükleer programında Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un’un rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kuzey Kore’nin genç, enerjik ve hırslı bir lideri var. Fakat hiç kimse, ülkenin karar alma mekanizmasının nasıl işlediğini gerçek anlamda bilmiyor. Açıkçası, daha ziyade kolektif bir liderlik tarzının ve müşterek karar alma mantığının işlediğini öngörebiliriz. Kim, son söz hakkını elinde bulundurmasına rağmen tek belirleyici değildir. Fakat karar alma mekanizmasında da Kim’e sadık kişilerin yer aldığı vurgulanmalıdır.

3. Bu süreçteAmerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) rolünü nasıl değerlendirirsiniz?

Washington, Uzak Doğu’da Rusya ve Çin’in yakın çevresine yönelik bir stratejiye sahiptir. Elbette ki ABD ile Kuzey Kore’nin askeri kapasitesi kıyaslanamaz. Fakat Pyongyang’ın kendi gücünü arttırma ve varlığını kabul ettirme noktasında nükleer silah elde etme dışında bir kozunun olmadığı söylenebilir. Aslında ABD, kaosa dayalı liderlik planının bir gereği olarak Kuzey Kore’yi kışkırtmaktadır, denilebilir. Zira Washington yönetimi, Kore Yarımadası’ndaki gerilimi tırmandırmayı tercih etmektedir. Yani Amerikan stratejisi, Rusya’nın ve Çin’in yakın çevresinde krizler yaratma arzusu içerisindedir. Ukrayna’daki durum da buna örnek teşkil etmektedir. ABD, Asya-Pasifik boyutunda da Kore Yarımadası’nı bu anlamda gerilimi tırmandırabileceği bir alan olarak görmektedir.

4.Yarımadada yeni bir savaş yaşanır mı?

Kuzey Kore, farklı bir ülkedir. Kendilerini ideolojileri üzerinden tanımlamaktadırlar. Fakat “Bu mu demokrasi ve hümanizmin zaferi?” sorusunu sormak gerekmektedir. Elbette ki askeri çözüm kabul edilemez. Zira Pyongyang yönetimi, Moskova ve Pekin’in yanında yer almaktadır. Bu konvansiyonel savaşın kontrolden çıkabileceği anlamına gelmektedir. Üstelik bölgede Çernobil ve Fukuşima’ya dönüşebilecek otuz kadar nükleer reaktör vardır. Yarımada, coğrafi olarak küçük olmasına rağmen yoğun bir nüfusu da barındırmaktadır. Dolayısıyla savaş seçeneği, çok yıkıcı bir senaryodur. Üstelik böylesi bir kriz komşu ülkelere de sirayet edecektir. Savaş, özellikle de iki ülkedeki Koreliler için de felaket olur. Bu uluslararası toplum tarafından da kabul edilmez.

Doç. Dr. Alexander Vorontsov

Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Kore ve Moğolistan Çalışmaları Başkanı Doç. Dr. Alexander Vorontsov. Rusya, Japonya ve Güney Kore’deki önde gelen üniversitelerde ders vermiştir. Ayrıca 2000-2002 yılları arasında Kuzey Kore’deki Rusya Büyükelçiliği’nde çalışmıştır.


Kenan AĞAZADE
Kenan AĞAZADE
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'na bağlı ADA Üniversitesi'nin Uluslararası İlişkiler bölümünde (2013-2018) lisansını yapan Kenan AĞAZADE, değişim programıyla Büyük Britanya'daki Glasgow Üniversitesi'nde okumuştur (2016-2017). Yüksek lisansını Küresel Politika ve Toplumsal Değişim alanında (2018-2020) İsveç'teki Malmö Üniversitesi'nden tamamlayan Kenan AĞAZADE, İsveç'te Rusya ve Kafkasya Bölgesel Araştırma Merkezi'nde (2019-2020) araştırma görevlisi olarak çalışmıştır. İyi derecede Rusça, İngilizce ve İsveççe bilmektedir.

Röportaj

ANAMA Kamu Konseyi Başkan Yardımcısı Emil Hasanov: “Ermenistan’ın Harita Sessizliği, Uluslararası Hukukun Görmezden Gelinmesidir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Azerbaycan’ın mayınla mücadelesi bağlamında Ermenistan’ın 30 yıllık...

Avrupa Kıdemli Enerji Regülasyon Uzmanı Maryna Hritsyshyna: “Avrupa’daki İktidar Değişimleri, Enerji Geçişini Yavaşlatabilir Ya Da Hızlandırabilir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Avrupa’da değişen siyasi iklimin enerji politikalarına yansımalarını ve...

Maqsut Narikbayev Üniversitesi, Prof. Dr. Kamshat Saginbekova: “Orta Asya Ülkeleri, Çin-ABD Ticaret Gerilimlerini Avantaja Çevirebilirler.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Orta Asya’da stratejik ticaret kontrolü, yayılmanın önlenmesi...

Azerbaycan Milletvekili ve Euronest Delegasyonu Başkanı Tahir Mirkişili: “Mayınlar Konusunda Ermenistan’ın Hukuki ve Ahlaki Sorumluluğu Vardır.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Azerbaycan’da mayınların yol açtığı insani krizler, bu...