Türkiye-Özbekistan İkili İşbirliği: Güçlenen İlişkilerde Önemli Adım

Paylaş

Yüzyıllar öncesine dayanan gelenekler, örf adetlerde olan benzerlikler ve genel değerler sistemi, Özbek ve Türk halkını birbirine bağlamaktadır. Halklar arasındaki böylesi yakınlık, her iki devletin ilişkilerinde karşılık bulmaktadır. Söz konusu iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin başlangıcı Soğuk Savaş sonrası dönemin başında gerçekleşmiştir. Bu bağlamda Mart 1992’de Özbekistan ve Türkiye arasında diplomatik ilişkiler kuruldu. Nisan 1992’de Taşkent’te Türkiye Büyükelçiliği, 1994 yılında da Özbekistan’ın Türkiye’deki Diplomatik Temsilciliği göreve başlamıştır.

Zaman açısından belli bir olgunluk kazanan ilişkiler, çeşitli sektörleri kapsayan altmıştan fazla sözleşme ve anlaşma çerçevesinde sürekli bir şekilde gelişmektedir. Bu konuda 1996 yılında imzalanan Ebedi Dostluk ve İşbirliği Antlaşması oldukça önemlidir. Bunun dışında, ticaret, ekonomi, bilim, eğitim, kültür, turizm, taşımacılık ve sosyal-beşeri alanlarda da sıkı işbirliği kurulmuştur.

Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki devamlı görüşmeler, kuşkusuz karşılıklı güvene dayalı ilişkilerinin yeni bir aşamaya geçmiş olmasında etkili bir rol üstlenmiştir. Kasım 2016 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Semerkant ziyareti, Mayıs 2017 tarihinde Çin’de geçen “Kuşak-Yol” Forumu ve Eylül ayında Kazakistan’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı Bilim ve Teknoloji Birinci Zirvesi çerçevesinde düzenlenen görüşmeler, bu durumun açık bir örneğidir. Bu diyalog ve görüşmelerde taraflar, işbirliğinin daha da aktif hale getirilmesinden yana olduklarını bildirmişledir. Özellikle, ticari-ekonomik, yatırım, turizm ve tarım ürünlerinin yeniden işlenmesi, tekstil, taşımacılık, iletişim ve diğer birçok sektörlerde kullanılmayan imkanların var olduğu vurgulandı. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev, Türkiye’yi Özbekistan’ın “önemli ve uzun vadeli ortağı” olarak gördüğünü ifade etmiş buna karşılık Recep Tayyip Erdoğan da “Özbekistan’ı Türkiye’nin Orta Asya’daki öncelikli ortağı” olarak gördüğünü bildirmiştir. Ayrıca Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekim 2016’da Taşkent’te düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı 43. Dışişleri Bakanlar Konseyi Toplantısı’na katılmıştır.

Nisan 2017’de ise iki ülke heyetleri sekizinci görüşmesini gerçekleştirmiştir. Bu görüşmeler kapsamında Özbekistan heyetinin 2017 yılının Şubat-Mart aylarında Türkiye’yi ziyaret etmesi halinde ülke ekonomisinin çeşitli yönelimlerine dair 1 milyar dolarlık antlaşmalar imzalandı. Mayıs ayındaysa Taşkent’te her iki devlet arasında ticari-ekonomik işbirliğine ilişkin bir araya gelen “Hükümetler arası Komisyonun” dört toplantısında da tüm alanlardaki işbirliğinin günümüzdeki durumunun analizi yapılmış ve ilişkilerin geleceği değerlendirilmiştir. Bu toplantıyı önemli kılan bir diğer husus ise 2008 yılından sonra gerçekleştirilen ilk hükümetler arası toplantı olmasıdır.

Bu süreçte özellikle, ticaret sektöründe iç piyasa talebinden kaynaklanarak, karşılıklı ticaret hacmini birkaç misli arttırmaya, yatırım alanında gelişmiş Türk şirketleriyle birlikte elektrikli teknik cihazlar, gıda, tekstil, deri, ayakkabı, eczacılık, çağdaş inşaat malzemeleri ve halk tüketim mallarının ticaretini yola koymaya dair ilgili anlaşmalara varıldı. Turizm sektöründe gelişmiş düzeyde olan Türk şirketleriyle Özbekistan’ın tarihi kentlerinde çağdaş turizm altyapısını kurma, vasıflı uzmanları hazırlama konusunda karşılıklı çıkar doğrultusunda anlaşmalar akdedilmiştir. Hükümetler arası Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantısı sonuçlarına göre, 2 milyar dolar tutarında çeşitli sözleşmeler imzalanmıştır.

Eylül-Ekim 2017’de Özbekistan Başbakan Yardımcısı Cemşit Kuçkorov’un Türkiye’ye ziyareti sırasında iki ülke arasında işbirliği etkinleştirme üzerine görüşmeler yapıldı. Ayrıca, Taşkent’te organize edilen Özbek-Türk İş Forumu da gayet verimli geçti. Seksenden fazla Türkiye’nin önde gelen işadamının katıldığı forumda iki devletin ekonomik ve yatırım potansiyeli ve yeni aşamadaki işbirliği yönelimleri belirlendi.

Ekonomik ilişkilerin yanı sıra iki devlet arasında savunma sanayi alanında da ilişkiler gelişmektedir. Bu yılın Şubat-Mart aylarında Özbekistan Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı heyeti, Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Bu ziyarette heyet, Türkiye’nin askeri sanayi alanındaki faaliyetlerini inceleme imkânı bulmuştur. Ayrıca askeri ve askeri-teknik işbirliği perspektifleri görüşüldü. 25-27 Temmuz 2017 tarihlerinde Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli Özbekistan’a bir ziyarette bulundu ve bu ziyarette kendisini Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev karşıladı. Karşılıklı görüşmelerde Özbekistan ve Türkiye Savunma Bakanlıkları arasında iki konuda anlaşma sağlanmıştır. Bunlar; işbirliği süreçlerini geliştirme ve askeri eğitim alanında karma programlar gerçekleştirmedir. Görüşmeler sırasında askeri eğitim alanında hükümetler arası işbirliği protokolü imzalandı. Ayrıca, 5-7 Ekim 2017 tarihlerinde Özbekistan Savunma Bakanı Abdulsalom Azizov Türkiye’yi ziyaret etti ve bu ziyarette Türkiye Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile görüştü.

Taraflar arasında dostane havada geçen görüşmelere süreklilik kazandırılması önemli bir durumdur. Özellikle vurgulanmalıdır ki; Özbekistan ve Türkiye’nin çeşitli alanlarındaki işbirliği uzun vadeli ve eşit ortaklığa dayanmaktadır. Bu ifadeye delil teşkil edecek birkaç örnek aşağıdaki gibidir:

Birincisi; Türkiye, Özbekistan’ın geleneksel ve önemli ticaret ortağı sayılır. Devletler arasında karşılıklı mal değişimi hacmi, 2000-2016 yılları arasında yaklaşık 7 kat artış göstermiş ve 2016 yılı itibarıyla 1.2 milyar dolarlık bir mal değişimi hacmine ulaşılmıştır. Aynı zamanda, uzmanlara göre, karşılıklı işbirliğinin daha da geliştirilmesi için mevcut imkan ve potansiyel tam şekilde kullanılamamaktadır. Buna göre yakın yıllarda bu rakamların 2-3 kat arttırılmasına ilişkin çabalar harcanmaktadır. Türkiye, Özbekistan’ın genel ihracat listesinin 4. sırasında yer almaktadır. Şu anda ülkede yaklaşık 500 Türk şirketi faaliyet göstermektedir. Sadece 2016 yılında ülkede Türk yatırımı iştirakinde 20’den fazla şirket kurulmuştur. 53 şirket temsilciliği akredite edilmiştir.

Türkiye ithalatında yakıt ve enerji ürünleri, makine ve ekipmanlar, yedek parçalar, elektrikli cihazlar ve tertibatlar, eczacılık, boya, demir ve çelik içeren metal, kimya sanayisi ve tüketim malları, öncelikli yere sahiptir. Özellikle, kimya sanayi ürünleri ve tüketim malları yöneliminde işbirliği, Özbekistan açısından yüksek derecede önem arz etmektedir.

İkincisi; iki devle arasındaki Serbest Ekonomik Bölgeler (SEB)’dir. SEB tesis etme konusunda Türkiye ciddi bir deneyime sahiptir. Şu anda Türkiye’de 20’den fazla SEB faaliyettedir. Verilere göre, bu bölgelerde üretilen ürün GSYH’nin %10’una eşittir.

Üçüncüsü; taşımacılık ve lojistik hizmetlerine dair işbirliği de dikkate değer boyuttadır. Bu nedenle, Özbekistan için Bakü – Tiflis – Kars Demiryolu’nun inşaatı, stratejik öneme sahiptir. Zira, bu güzergahın tam hizmete açılması, Özbekistanlı iş adamlarına kendi mallarını dünya pazarında pazarlama imkanını sunacaktır.

Dördüncüsü; uluslararası terör ile mücadele, iki devlet arasındaki işbirliğinde önemli yere sahiptir. Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 72. dönem oturumundaki konuşmasında dünyada terör tehdidinin güçlenmekte olduğunu, onlara karşı güç kullanarak mücadele yönteminin haklı çıkarım olmadığını, söz konusu sorunu var eden nedenlerle mücadele etmekten ziyade bu durumun sonuçları üzerinden bir mücadele anlayışı geliştirildiği ve bunun da çok doğru olmadığını vurguladı.

Yukarıda değinilen dört husus içerisinde en önemlisi olarak iki devlet arasında terör ve aşırıcılıkla mücadele konusundaki işbirliğidir. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından her yıl Özbekistan’da emniyet teşkilatı mensuplarına eğitimler verilmesi, buna örnek verilebilir.

Bunun dışında, İslam inancı ve değerlerimizin muhafazası ve suiistimal edilmemesi hususunda da tarafların görüş ve istekleri birbirine uyumludur. Örneğin, Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev’in Semerkant’ta İmam Buhari Uluslararası Bilimsel Araştırma Merkezi’nin kurulması konusundaki teşebbüsü, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından takdirle değerlendirilmiştir. Bu bağlamda Özbekistan ve Türkiye arasında kültürel ve beşeri alanlardaki işbirliğinin sürekli gelişmekte olduğunu söylemek yerinde bir yaklaşımdır. Türk sanat ekipleri, Özbekistan’da düzenlenen geleneksel “Şarq Taronalari (Doğu Ezgileri)” Uluslararası Festivali’nin daimî katılımcıları arasında yer almaktadır. Türkiye’de de Özbekistan sanat ve kültür temsilcileri tarafından sürekli olarak çok sayıda faaliyetler düzenlenmektedir.

İki ülke arasındaki ilişkileri etkileyen bir başka durum ise Türkiye’deki Özbek köyleridir. Özbek köyü olarak adlandırılan dokuz adet köy vardır. Üstelik, Orta Asya’da yetişen Celaleddin Rumi, ünlü matematikçi Ali Kuşçu, tarihçi Abdul Kerim Buhari gibi bilim adamları, Türk topraklarında yaşamış ve eserler yayınlamışlardır.

Son olarak ikili ilişkilerde belirtilmesi gereken husus; 2002 yılından günümüzde Özbekistanlı tıp doktorlarına Türkiye’nin önde gelen hastanelerinde tecrübe kazandırılmasıdır. Tıp alanındaki işbirliğine bir diğer örnek ise Özbekistan’da TİKA ile ortaklaşa bir şekilde Hematoloji ve Kan Nakli Bilimsel Araştırma Enstitüsü bünyesinde kemik iliği nakil merkezi açılmasıdır. Zira, bu merkez alanında Orta Asya’da ilk ve tek olma özelliğine sahiptir.

Sonuç olarak uzmanlara göre, Türkiye’nin Orta Asya’nın kilit devleti sayılan Özbekistan’la yakın işbirliği sürecine evrilmesinin temelinde, Büyük İpek Yolu güzergahında yer alan Özbekistan’ın güçlü ve potansiyele sahip bir devlet olması yatmaktadır. Dolayısıyla iki ülke arasındaki ilişkiler karşılıklı olarak söz konusu ülkelerin geleceğine bir yatırım olarak ele alınmalıdır.

Benzer İçerikler