Amerika Birleşik Devletleri (ABD), küresel bir güç olması nedeniyle dünyanın çeşitli bölgeleri ve ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmektedir. Bu politikanın temel amacı ise hem nüfuzunu genişletmek hem savunucusu olduğu değerlerin yayılmasını sağlamak hem de güvenlik konularındaki ilişkileri güçlendirmektir. Bu kapsamda ABD’nin Orta Asya devletleriyle olan münasebetlerini de geliştirmeye odaklandığı görülmektedir.
Orta Asya cumhuriyetleri, genel olarak çok yönlü-vektörlü dış politika uygulamaktadır. Zira Avrasya’nın kalbinde bulunmaları, Rusya ve Çin gibi küresel güçlerle komşu olmaları ve jeopolitik konumlarını kazanıma dönüştürmeye çalışmaları sebebiyle söz konusu politikayı pragmatist çerçevede dengeleyici bir şekilde kullanmaktadırlar. Bahse konu olan durum, Orta Asya devletlerini bölgesel ve küresel aktörler için çekim merkezi haline getirmektedir.
Bu çerçevede ABD’nin Orta Asya’ya yönelik ilgisi her geçen gün artmaktadır. Bu ilginin çeşitli sebepleri vardır. Öncelikle Orta Asya, post-Sovyet coğrafyada yer almaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından oluşan güç boşluğunu değerlendiren Washington yönetimi, dünyanın çeşitli bölgelerindeki etkisini arttırmaya dönük bir politika izlemiştir. Günümüzde ise Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yarattığı boşluğun da etkisiyle Orta Asya’ya yönelik ilgisini arttırmıştır. Bilhassa “Yeni Büyük Oyun”un ABD’nin ilgisini arttırdığı söylenebilir.
Diğer taraftan Orta Asya, Avrasya’nın güvenliğinde kritik yere sahiptir. Bilhassa Afganistan gibi bir ülkeye komşu olması nedeniyle güvenlik tehditlerinin, radikal ve ayrılıkçı terör örgütlerinin yayılmaması noktasında doğal bir bariyerdir. Buna ek olarak uyuşturucu ticaretinin engellenmesi konusunda Orta Asya devletlerinin gösterdiği işbirliği, ABD’yle bölge devletlerinin güvenlik tehditleri ve algıları açısından benzer bir yaklaşıma sahip olduğunu göstermektedir. Bu da taraflar arasında güvenlik temelli işbirliğini kolaylaştırmaktadır.
ABD’nin son dönemde Orta Asya’ya olan ilgisinin artmasının temel nedeni ise Avrupa’nın yaşadığı enerji krizidir. Bilindiği üzere Avrupa, enerji konusundaki alternatiflerini çeşitlendirmek ve enerji ihtiyacını karşılayabilmek için Orta Asya’ya yönelmektedir. Bu anlamda Washington yönetimi, Avrupa’nın Orta Asya’ya yönelme politikasını desteklemektedir. ABD’nin aktif diplomatik desteği ise Avrupa’nın işini kolaylaştıracaktır.[1] Dahası bölgenin önemli yeraltı kaynaklarının ABD’yi de cezbettiği ve bölgeye yönelmesinin önünü açtığı aşikardır. Üstelik Rusya’dan ayrılan Batılı sermayenin Orta Asya’yı tercih etmesi, ABD için de mühimdir.
ABD’nin Orta Asya’ya yönelmesinin gerekçelerinden biri de Rusya ve Çin’in bölge devletleriyle artan ilişkileridir. Bölge Asya ülkeleri, çok yönlü-vektörlü dış politikaları itibarıyla bütün komşularıyla eşitlik, karşılıklı saygı ve kazan-kazan çerçevesinde ilişkiler geliştirmektedir. Ancak dünya üzerinde Rusya ile Çin gibi aktörlerin artan etkisinden rahatsız olan ABD, Orta Asya’yla ilişkilerini güçlendirerek daha ziyade bu ülkeleri dengelemeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla Washington yönetiminin kazan-kazan mantığı üzerinden şekillenmek yerine; diğer devletleri dengelemeyi öngören tutumu bölgede rahatsızlık yaratabilir.
ABD, Orta Asya’yla ilişkilerini hem ikili hem de C5+1 kapsamında düzenlenen toplantılarla güçlendirmeye çalışmaktadır. Aşkabat yönetimi de Daimi Tarafsızlık Statüsü’nü koruyarak eşitlik ilkesi çerçevesinde ABD’yle olan ilişkilerini güçlendirme konusunda bir irade ortaya koymaktadır.[2] Bu süreçte ABD, özellikle de ekonomik ve güvenlik gibi konulara odaklanmakta ve bir etki oluşturmaya çalışmaktadır. Türkmenistan’ın ABD’nin bölgeye yönelme sürecindeki etkisi ise oldukça mühimdir. Öncelikle Türkmenistan, doğalgaz rezervleri bakımından dünyanın en zengin dördüncü ülkesidir. Bu durum, Türkmenistan’ın önemini arttırmaktadır.
Hatırlanacağı üzere, ABD Güney ve Orta Asya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Donald Lu, 2022 senesinin Kasım ayında Türkmenistan’a gerçekleştirdiği ziyarette ABD’nin bu ülkeyle olan ilişkilerini güçlendirmek istediğini söylemiştir. Bu bağlamda Washington yönetimi, ilişkileri ekonomi, bölgesel güvenlik, iklim değişikliği, ticaret, eğitim ve kültür olmak üzere çok boyutlu şekilde geliştirmeyi planlamaktadır.[3]
Yaptığı açıklamada Lu, ilişkilere dair önemli ayrıntılar da vermiştir. Lu, Türkmenistan’la ticari ilişkilerini geliştirmek istediklerini, 920 Türkmen öğrenciye Geleceğin Liderleri Değişimi (FLEX) çerçevesinde burs verdiklerini ve Türkmenistan’daki üniversitelerle ilişkilerini güçlendirmeyi düşündüklerini söylemiştir.[4] Ayrıca Lu, 2022 yılının Mayıs ayında diğer Orta Asya devletlerini de ziyaret ettiğini dile getirmiştir. Bu süreçte Türkmenistan gibi önemli ülkeye ayrı bir ziyaret düzenlemek istediği için Aşkabat’a gelmediğini söylemiştir.[5]
5-6 Aralık 2022 tarihinde Aşkabat’ta gerçekleştirilen Türkmen-Amerikan İş Konseyi toplantısında ise taraflar, ilişkileri ve işbirliğini çok boyutlu bir şekilde güçlendirme konusunda ortak iradeye sahip olduklarını göstermişlerdir.[6]
Güvenlik boyutuna bakıldığında, 2022 yılının Eylül ayında iki devletin yetkilileri arasında doğal afetlere ve acil durumlara müdahale, siber savunma, güvenlik, mühendislik ve inşaat sektörlerinde işbirliği gibi konular ele alınmıştır. Türkmenistan, ülkenin anayasal normlarına ve tarafsızlık statüsüne zarar vermeyecek şekilde askeri doktrine uygun biçimde ilişkilerin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için hazır olduğunu ifade etmiştir.
Ayrıca Türkmenistan ile ABD arasında güvenliğe dair ortak noktalardan biri de Afganistan’dır. Taraflar, Afganistan’da barış ve güvenliğin tesis edilmesi için müşterek bir tutumun benimsenmesi ve Afganistan’la ekonomik ve insani ilişkilerin güçlendirilmesi konusunda hemfikirdir.[7]
ABD’nin Türkmenistan açılımının Aşkabat tarafından olumlu karşılandığını söylemek mümkündür. Çünkü bu durum hem ülkenin izlediği çok yönlü-vektörlü politikayı güçlendirecek hem Türkmenistan’ın Batı’nın enerji pazarına ulaşılabilmesini kolaylaştıracak hem de yatırım çekilmesinin önünü açacaktır.
Sonuç olarak ABD’nin genelde Orta Asya özelde ise Türkmenistan açılımı yapmasının ekonomik, siyasi, güvenlik ve sosyal boyutları vardır. Washington yönetimi, son dönemde Avrasya’da yaşanan gelişmelerin de etkisiyle bölgeye daha fazla ilgi göstermeye başlamıştır. Orta Asya devletlerinin çok yönlü-vektörlü dış politikası ise ABD’yle olan ilişkilerin yoğunlaştırılmasına imkân tanımaktadır. Türkmenistan hem yeraltı zenginlikleri hem de jeopolitik konumu itibarıyla Avrasya’da mühim bir konuma sahiptir. Dolayısıyla Batı’nın yüzünü Doğu’ya döndüğü günümüz konjonktüründe Türkmenistan, çok yönlü-vektörlü ve tarafsız dış politikasıyla kritik bir merkez haline gelmektedir. Bu da ABD nazarında Türkmenistan’ın ehemmiyetini arttırmaktadır.
[1] Emil Avdaliani, “The EU Returns to Central Asia”, Modern Diplomacy, https://moderndiplomacy.eu/2022/12/10/the-eu-returns-to-central-asia/, (Erişim Tarihi: 15.12.2022).
[2] “Расширенное заседание Кабинета Министров Туркменистана”, https://turkmenistan.gov.tm/ru/post/68530/rasshirennoe-zasedanie-kabineta-ministrov-turkmenistana-13, (Erişim Tarihi: 15.12.2022).
[3] Aybulat Musaev, “Turkmen President, US Official Discuss Strengthening Bilateral Ties”, Caspian News, https://caspiannews.com/news-detail/turkmen-president-us-official-discuss-strengthening-bilateral-ties-2022-11-10-35/, (Erişim Tarihi: 15.12.2022).
[4] “Investments in business and education are on the agenda of Turkmen-American cooperation”, Orient, https://orient.tm/en/post/41512/investments-business-and-education-are-agenda-turkmen-american-cooperation, (Erişim Tarihi: 15.12.2022).
[5] Aynı yer.
[6] “Ashgabat Hosts Turkmenistan-US Business Forum”, Business Turkmenistan, https://business.com.tm/post/9529/ashkabat-turkmenistanabd-%C4%B0sh-konferans%C4%B1na-ev-sahipli%C4%9Fi-yapt%C4%B1, (Erişim Tarihi: 15.12.2022).
[7] Aybek Nurjanov, “Turkmenistan, US Discuss Revival of Ties Within Partnership Program”, Caspian News, https://caspiannews.com/news-detail/turkmenistan-us-discuss-revival-of-ties-within-partnership-program-2022-9-28-0/, (Erişim Tarihi: 15.12.2022).