2025 Bolivya Başkanlık Seçimleri, 17 Ağustos’ta yapılan oylamanın ardından ülkenin siyasal yapısında köklü bir dönüşümün önünü açmış, yirmi yılı aşkın bir süredir siyasal alanı belirleyen sol eğilimli Movimiento al Socialismo (MAS) iktidarının sonuna işaret etmiştir.[i] Ön sonuçlara göre, merkez eğilimli senatör Rodrigo Paz Pereira yaklaşık %32 oy alarak birinci gelmiş, eski devlet başkanlarından ve sağ eğilimli bir figür olan Jorge “Tuto” Quiroga ise %27 civarında oy alarak ikinci tura kalmıştır.[ii] Anayasal düzenlemeler gereği hiçbir aday %50’yi bulamadığı ve %40 artı 10 puan fark şartı gerçekleşmediği için seçim 19 Ekim 2025 tarihinde yapılacak ikinci tura taşınmıştır.
Bu gelişme, yalnızca öngörülerin ve kamuoyu yoklamalarının boşa çıkmasını değil, aynı zamanda ekonomik ve kurumsal kriz ortamında seçmen davranışlarının ne denli akışkan ve kırılgan hale geldiğini de göstermektedir.[iii] MAS’ın adayının %3 civarında oyda kalması, diğer sol eğilimli aktörlerin başarısızlığı ve tarihin en yüksek oranlarından biri olan %19-21 düzeyinde geçersiz oy kullanılması, seçmen tabanındaki derin hayal kırıklığını ve siyasal parçalanmayı yansıtmaktadır. Ayrıca MAS’ın kurucu lideri Evo Morales’in açık biçimde “geçersiz oy” çağrısı yapması, bu tabloya katkıda bulunmuş ve hareket içi meşruiyet krizini daha da belirginleştirmiştir.[iv]
Ekonomik bağlamda Bolivya, son kırk yılın en ağır ekonomik bunalımıyla karşı karşıyadır. Yükselen enflasyon, yakıt ve döviz kıtlığı ile yapısal makroekonomik sorunlar, seçmenlerin mevcut düzene duyduğu güveni aşındırmıştır.[v] Bu koşullar, anti-sistem söylemlerine ve yenilenme vaatlerine zemin hazırlamıştır. Kamuoyu yoklamalarında düşük görünen Paz Pereira’nın sürpriz yükselişi, seçmenlerin siyasal yenilenme talebini ve hem geleneksel solun hem de alışılmış sağ adayların ötesinde bir arayışa yöneldiğini ortaya koymaktadır. Pereira’nın yardımcısı Edman Lara Montaño’nun polis teşkilatındaki yolsuzlukları ifşa eden bir figür olması, yolsuzluk karşıtı ve kurumsal reform talepleri etrafında seçmen mobilizasyonunu kolaylaştırmıştır. Buna karşılık Quiroga radikal bir ekonomik dönüşüm, özelleştirme, mali disiplin ve MAS liderliğini hukuken yargılama vaatleriyle öne çıkmakta; bu yönüyle çok daha keskin bir paradigma değişikliğini temsil etmektedir.
Bu dönüşüm üç boyutta önem arz etmektedir. İlk olarak, solun hegemonyasının sona ermesi ve sağ-merkez yönelimli adayların yükselişi, Latin Amerika genelinde gözlenen ideolojik kaymanın bir parçasıdır. 2000’lerin başından itibaren “pembe dalga” olarak adlandırılan sol iktidar dalgası yerini giderek daha merkez sağ veya sağ hükümetlere bırakmaktadır. Bu durum bölgesel ittifakları, ticaret ağlarını ve jeopolitik yönelimleri yeniden şekillendirebilir. Özellikle Bolivya’nın doğal gaz ve potansiyel lityum rezervleri, küresel enerji politikaları açısından stratejik değer taşımaktadır. Quiroga’nın mülkiyet haklarını bireylere açma ve serbestleşme vaatleri, doğrudan yabancı yatırımların artmasına ve Amerika Birleşik Devletleri ile yeni ticari angajmanlara kapı aralayabilir. Ancak bu tür politikalar, yerli halklar nezdinde “kaynak egemenliği” ve “ulusal mirasın korunması” söylemleri üzerinden güçlü bir toplumsal dirençle karşılaşabilir.
İkinci olarak, MAS’ın hegemonya kaybı ve Morales ile Arce arasındaki çekişme, Bolivya’da parti sisteminin kırılganlığını ve demokratik konsolidasyonun sınırlarını gündeme getirmektedir. Avrupa Birliği ve Amerikan Devletleri Örgütü gözlemcilerinin seçim sürecini izlemesi, seçimlerin genel anlamda düzenli işlediğini teyit etse de münferit gerilimler ve güvenlik sorunları da rapor edilmiştir. Bu, Bolivya’nın geçiş sürecinde uluslararası normatif çerçevelerle entegrasyonunu sürdürürken aynı zamanda kurumsal istikrarı sağlamaya çalıştığını göstermektedir.
Üçüncü olarak, seçim sonuçlarının Güney Amerika’daki güç dengesi üzerinde etkileri olabilir. Kaynak politikaları, göç akışları ve bölgesel bloklarla ilişkiler (örneğin Mercosur veya UNASUR) yeni yönetimlerin dış politika tercihleriyle yeniden şekillenebilir. Sağ veya merkez sağ hükümet, sol eğilimli hükümetlerle ilişkilerde gerilim yaratabilir; bu durum yerli hakları, Amazon çevre politikaları ve bölgesel entegrasyon girişimleri üzerinde doğrudan etki yaratabilir.
Devlet, ekonomik güvensizlik ve kaynak kıtlığı koşullarında rasyonel bir şekilde serbestleşmeye yönelmektedir; enerji kaynakları ise Bolivya’yı bölgesel güç hesaplamalarında önemli kılmaktadır. Çok partili rekabetin sürmesi, ikinci tur düzenlemesi ve uluslararası gözlemcilerin varlığı, demokratik kurumların hâlen işlevsel olduğunu ve uluslararası normlarla uyumun devam ettiğini göstermektedir. Ayrıca yüksek orandaki geçersiz oylar, meşruiyet kavgasının ve toplumsal kimliklerin yeniden tanımlanmasının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Sonuç itibarıyla 19 Ekim 2025 tarihinde yapılacak ikinci tur, yalnızca ulusal bir iktidar mücadelesi değil, aynı zamanda Latin Amerika’da ideolojik yeniden yapılanmanın, enerji jeopolitiğinin ve demokratik geçişlerin kaderini belirleyecek bir dönemeçtir. Bolivya bu süreçte ya demokratik konsolidasyon örneği sunabilir ya da parti sisteminin çözülüşü ve kurumsal kırılganlığın derinleşmesi üzerinden bir uyarı işlevi görebilir.
[i] “Two decades of leftwing dominance end in Bolivia as rightwingers head to election runoff”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2025/aug/18/bolivia-presidential-election-preliminary-results, (Erişim Tarihi: 20.08.2025).
[ii] “Bolivia heads to runoff after right turn in presidential vote”, Reuters, https://www.reuters.com/world/americas/bolivia-heads-runoff-after-right-turn-presidential-vote-2025-08-18/, (Erişim Tarihi: 20.08.2025).
[iii] “Polls close, counting begins in Bolivia’s presidential elections”, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/en/americas/polls-close-counting-begins-in-bolivia-s-presidential-elections/3662143, (Erişim Tarihi: 20.08.2025).
[iv] Aynı Yer.
[v] “Bolivia shifts away from left wing for first time in 20 years”, Latin America Reports, https://latinamericareports.com/bolivia-shifts-away-from-left-wing-for-first-time-in-20-years/12129/, (Erişim Tarihi: 20.08.2025).