Son yıllarda Ermenistan, enerji altyapısı üzerindeki kontrolünü yeniden kazanmak amacıyla dikkat çekici adımlar atmıştır. Bu sürecin en somut örneği, Temmuz 2025 tarihinde alınan ve ülkenin elektrik dağıtım altyapısını yöneten Ermenistan Elektrik Şebekeleri’nin (ENA) kamulaştırılmasını öngören karardır. Parlamento tarafından kabul edilen yasal düzenlemeler doğrultusunda hükümet, bu altyapının yönetimini doğrudan devralmış ve böylece daha önce Rus-Ermeni iş insanı Samvel Karapetyan’ın sahibi olduğu Tashir Group’un 2015 yılından beri sürdürdüğü işletme hakkı sona erdirilmiştir. Ermeni hükümeti bu hamleyi, enerji arz güvenliğini sağlamak ve dışa bağımlılığı azaltmak adına gerekli bir müdahale olarak sunmuştur.[i]
Ancak söz konusu karar hem ülke içinde hem de uluslararası düzeyde çeşitli eleştirileri beraberinde getirmiştir. Ekonomi uzmanları ve hukukçular, bu tür müdahalelerin yatırımcı güvenini zedeleyebileceğini, sermaye kaçışına yol açabileceğini ve uluslararası tahkim davalarını tetikleyebileceğini ifade etmiştir.[ii] Nitekim Karapetyan’ın hukuk ekibi, kamulaştırma sürecini durdurmak amacıyla Stockholm Ticaret Odası Tahkim Merkezi’nden geçici bir tedbir kararı almıştır. Ancak Ermenistan, bu kararın kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle uygulanamaz olduğunu savunmaktadır.[iii] Adalet Bakanı Srbuhi Galyan ise mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamaların ancak anayasa ve medeni hukuk çerçevesinde ve adil tazminat karşılığında mümkün olabileceğini belirtmiştir. Bu gelişmeler, kamusal egemenlik ile piyasa serbestliği arasındaki dengenin nasıl kurulması gerektiğine ilişkin önemli tartışmaları beraberinde getirmiştir.
Söz konusu kamulaştırma kararı, Ermenistan’ın daha geniş ölçekli enerji politikası dönüşümünün bir parçası olarak değerlendirilebilir. 2021 yılında kabul edilen “2040’a Kadar Enerji Sektörü Gelişim Stratejisi” belgesi doğrultusunda ülke, enerji arzını çeşitlendirmeyi, elektrik şebekelerini modernize etmeyi, serbest piyasa yapısına geçişi hızlandırmayı, yenilenebilir enerji kaynaklarını artırmayı ve nükleer enerji yatırımlarını sürdürmeyi hedeflemektedir.[iv] Ermenistan’ın enerji yapısı bölgeye kıyasla farklılık göstermektedir: Ülke, fosil yakıtların neredeyse tamamını (özellikle doğal gazı) Rusya’dan ithal etmekte; buna karşın hidroelektrik ve nükleer enerji üretiminde yüksek kapasiteye sahiptir. 2021 yılı itibarıyla elektrik üretiminin %44’ü doğal gazdan, %30’u hidroelektrik ve diğer yenilenebilir kaynaklardan, %26’sı ise nükleer enerjiden sağlanmıştır.
Ermenistan, 2036 yılına kadar elektrik üretiminin %66’sını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlama hedefi koymuştur. Bu kapsamda yaklaşık 950 MW güneş enerjisi, 500 MW rüzgâr enerjisi ve hem küçük hem büyük ölçekli hidroelektrik santrallerin inşa edilmesi planlanmaktadır. Bu projelere Masdar gibi uluslararası enerji şirketlerinin ve Avrupa Yatırım Bankası’nın yatırım desteği sağladığı bilinmektedir. Ülkenin öncü projelerinden biri olan Masrik-1 Güneş Enerjisi Santrali, Ermenistan’ın yenilenebilir enerji vizyonunun somut bir göstergesidir.[v] Ayrıca hükümet, enerji verimliliğini teşvik etmek amacıyla tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinde kapsamlı bir enerji tasarruf programını devreye almış ve 2030 yılına kadar yaklaşık 931 bin ton eşdeğer petrol tasarrufu hedeflemiştir.[vi]
Bu yeşil dönüşüme rağmen nükleer enerji, Ermenistan’ın enerji güvenliği stratejisinde önemli bir yer tutmaya devam etmektedir. Sovyet döneminden kalma Metsamor Nükleer Santrali, her ne kadar uluslararası çevrelerce güvenlik açısından eleştirilse de ülkenin elektrik ihtiyacının yaklaşık dörtte birini karşılamaktadır. 440 MW kapasiteye sahip bu tesisin 2026 yılına kadar süresi uzatılmış; ardından 2036 yılına kadar faaliyetini sürdürebilmesi amacıyla 150 milyon dolarlık modernizasyon yatırımı öngörülmüştür. Ermenistan, ilerleyen dönemde bu santrali kapatmayı planlasa da geçiş sürecinde nükleer enerjinin vazgeçilmez olduğunu açıkça belirtmektedir. Ülke ayrıca küçük modüler reaktör (SMR) teknolojilerine de ilgi duymaktadır.
Ermenistan’ın coğrafi konumu, onu bölgesel enerji işbirlikleri açısından stratejik bir aktör hâline getirmektedir. Ülke; Rusya, İran ve Gürcistan’ı birbirine bağlayan enerji koridorlarının merkezinde yer almakta ve mevcut elektrik hatları ile doğal gaz boru hatları üzerinden enerji akışı sağlamaktadır. “Kuzey-Güney Enerji Koridoru” projesi kapsamında Gürcistan’la senkronize olmayan elektrik değişimi yapılabilmesine olanak tanıyacak altyapılar geliştirilmekte, Avrupa Birliği tarafından da bu projelere finansman desteği sunulmaktadır.[vii] İran’la olan enerji ilişkileri de önemlidir. Taraflar arasında doğal gaz-elektrik takas anlaşmaları yürürlükte olup Aras Nehri üzerindeki planlanan Meghri Barajı gibi yeni hidroelektrik projeleri de gündemdedir.[viii]
Bölgesel düzlemde Ermenistan, Bağımsız Devletler Topluluğu Elektrik Enerjisi Konseyi ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü gibi çok taraflı enerji platformlarında yer almaktadır. Her ne kadar Azerbaycan ve Türkiye’yle olan sınırlarının kapalı olması bölgesel entegrasyonunu sınırlandırsa da Gürcistan ve İran’la yürütülen sınır ötesi enerji alışverişleri bu açığı kısmen telafi etmektedir. Yaz aylarında elektrik ihraç eden, kış aylarında ise ithalat yapan Ermenistan, bu işbirlikleri sayesinde mevsimsel enerji dengesizliklerini yönetebilmekte ve arz güvenliğini sağlamaya çalışmaktadır.[ix]
Sonuç olarak ENA’nın kamulaştırılması, Ermenistan’ın uzun vadeli enerji dönüşüm sürecinde devlet kontrolünü yeniden tesis etme yönünde attığı stratejik bir adım olarak değerlendirilebilir. Elektrik dağıtım altyapısının kamuya devredilmesi, hükümete tarifeler üzerinde kontrol sağlama, piyasa serbestleşme takvimini yönetme ve yenilenebilir kaynakları entegre etme konusunda daha fazla yetki kazandırmaktadır. Ancak bu yaklaşım, serbest piyasa ekonomisinin gerektirdiği yatırımcı güveni ile çelişme riski taşımaktadır. Önümüzdeki on yıl içerisinde Ermenistan’ın enerji politikaları, bu iki unsur arasında kurulacak hassas denge tarafından belirlenecektir. Çeşitlenmiş, çevre dostu ve dayanıklı bir enerji sistemi inşa etme hedefi doğrultusunda ülkenin başarısı; altyapı kontrolünü yatırım dostu düzenlemeler ve bölgesel işbirliğiyle ne ölçüde uyumlaştırabileceğine bağlı olacaktır.
[i] “Can Armenia refuse to implement arbitration court’s decision? Nationalisation of Electric Networks of Armenia”, Jam News, https://jam-news.net/electric-networks-of-armenia-all-about-the-nationalisation-process/, (Erişim Tarihi: 04.08.2025).
[ii] “Risks of investor outflow and damage to economy – experts on nationalization of Electric Networks of Armenia”, Arka News Agency,https://arka.am/en/news/economy/risks-of-investor-outflow-and-damage-to-economy-experts-on-nationalization-of-electric-networks-of-a/, (Erişim Tarihi: 04.08.2025).
[iii] Aynı Yer.
[iv] Armenia 2022 Energy Policy Review, OECD, https://www.oecd.org/en/publications/armenia-2022-energy-policy-review_e420e867-en.html, (Erişim Tarihi: 04.08.2025).
[v] Armenia, International Atomic Energy Agency (IAEA), https://www-pub.iaea.org/MTCD/publications/PDF/cnpp2022/countryprofiles/Armenia/Armenia.htm, (Erişim Tarihi: 04.08.2025).
[vi] Aynı Yer.
[vii] Armenia’s Energy Security and Regional Cooperation, Caucasus Watch, https://caucasuswatch.de/en/insights/energy-security-and-regional-cooperation.html, (Erişim Tarihi: 04.08.2025).
[viii] Aynı Yer.
[ix] Aynı Yer.