Uluslararası sistemin çok kutupluluğa evrildiği ve bölgesel entegrasyon modellerinin yeniden tanımlandığı bir dönemde, ekonomik birliklerin yalnızca teknik düzeyde değil, aynı zamanda jeopolitik ve kurumsal boyutlarda da sınandığı görülmektedir. Bu çerçevede 2015 yılında kurulan Avrasya Ekonomik Birliği (AEB), başlangıçta ekonomik entegrasyonu önceleyen bir yapı olarak kurgulanmış olsa da zamanla üye ve çevre ülkelerin farklılaşan dış politika yönelimleri, kurumsal uyumsuzluklar ve bölgesel güç rekabetleri nedeniyle çok katmanlı bir dönüşüm sürecine girmiştir.
2024 yılı sonunda İran’a gözlemci statüsü tanınması ve 2025 yılında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Antlaşması (STA) ile AEB’nin Orta Doğu açılımı kurumsal gündemine taşınmıştır. Bu durum, birliğin ekonomik çerçeveden çıkıp jeopolitik anlamlar da yüklenen çok boyutlu bir platforma evrilmekte olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda AEB’nin geleceği, salt teknik entegrasyon politikalarından ziyade normatif meşruiyet, kurumsal derinlik ve siyasî uyum kapasitesiyle şekillenecektir.
AEB, kurulduğu günden bu yana bölgesel ekonomik entegrasyonu derinleştirme hedefiyle şekillenmiş olsa da günümüzde bu hedefin ötesine geçen jeopolitik, kurumsal ve normatif açmazlarla karşı karşıyadır. İran’a 2024 sonunda verilen resmî gözlemci statüsü ve ardından 14 Mayıs 2025 tarihinde yürürlüğe giren STA, AEB’nin Orta Doğu açılımı açısından bir eşik teşkil etmiş; bu antlaşma ile İran ve AEB üyesi beş ülke (Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Ermenistan) arasında ticari temasların artırılması, düzenleyici çerçevenin uyumlaştırılması ve pazarlara erişimin kolaylaştırılması hedeflenmiştir.[1] Yol haritası kapsamında, tematik seminerler, dijital platformlar ve yasal süreçlerin karşılıklı uyumu gibi yapılar öngörülmüştür. Bu süreç sadece gümrük engellerinin kaldırılmasından ibaret değildir. Bu yol haritası, aynı zamanda tarafların birbirini tamamlayıcı ortaklar olarak görmesini sağlayacak bir ekonomik ortam oluşturma amacı taşımaktadır.[2]
AEB’nin kurumsal ilerleyişi ile üyelerinin jeopolitik yönelimleri arasındaki fark gittikçe açılmaktadır. Özbekistan’ın üyelikten resmen vazgeçmesi, Tacikistan’ın gözlemci bile olmaktan imtina etmesi ve Moldova’nın Avrupa entegrasyonunu geri dönülmez biçimde benimsemesi, Birliğin çevresel cazibe kapasitesinin sınırlı kaldığını göstermektedir. Çin’in Tacikistan’da yürüttüğü altyapı projeleriyle kurduğu stratejik nüfuz ve Afganistan sınırında artan güvenlik riskleri, AEB’nin sadece ekonomik değil aynı zamanda güvenlik odaklı bir yeniden tanımlama sürecine girmesini zorunlu kılmaktadır. Bu dinamikler, AEB’nin genişleme iradesinin Moskova merkezli bölgesel liderliği restore etme stratejisinin bir uzantısı olduğunu da göstermektedir.
Öte yandan AEB’nin teknik düzeyde entegrasyonu sürdürme çabaları, çeşitli işbirlikleriyle pekiştirilmeye çalışılmaktadır. 21 Mayıs 2025 tarihinde Avrasya Ekonomik Komisyonu’nda (AEK) Ticaret Bakanı Andrey Slepynev başkanlığında gerçekleştirilen seminer, AEB ile Sırbistan arasında STA kapsamında ticaretteki engelleri kaldırmayı ve sektörel işbirliğini artırmayı amaçlamıştır.[3] Slepynev, AEB ihracatçılarının Sırbistan pazarında karşılaştığı zorlukların Ortak Komite gündemine taşınacağını belirtmiş; ayrıca Sırbistan’ın 2025 yılının Mart ayında bitkisel yağ ve margarin ithalatında AEB kaynaklı miktar kısıtlamalarını kaldırmasının, müzakerelerdeki ilerlemenin doğrudan sonucu olduğunu vurgulamıştır.
Bu tür teknik düzeydeki kazanımlar, AEB içinde kurumlar arası eşgüdüm çabalarıyla desteklenmektedir. 23 Mayıs 2025 tarihinde AEK karargâhında gerçekleştirilen görüşmede, AEK Koleji Başkanı Bakıtjan Sagintayev ile Belarus Başbakan Yardımcısı ve AEK Konseyi Başkanı Natalya Petkeviç, AEB’nin yalnızca birlik içi ekonomik büyüme değil, üçüncü ülkelerle ticari ilişkilerde de somut sonuçlar elde etmeye dönük potansiyelini ele almıştır.[4]
Bu süreç, AEB’nin teknik kurumlaşma çabalarının kapsamını genişletmiştir. 21 Mayıs 2025 tarihinde Belarus Başbakan Yardımcısı Petkeviç başkanlığında yapılan Konsey toplantısında, Rusya ile Belarus arasında orman ürünlerine dair pilot navigasyon plombları uygulamasının 1 Temmuz 2026 tarihine kadar uzatılması kararlaştırılmıştır. Ayrıca AEB’de talep gören mesleklerin yeterlilik düzeylerinin uyumlaştırılmasına yönelik bir rapor kabul edilmiştir.[5] Çin’le demir yolu yük taşımacılığının dijitalleştirilmesine dair plan, taşımacılık belgelerinde yasal geçerliliği olan e-belgelere geçişi içermekte; doğal gaz teknik düzenlemelerinde bürokrasiyi azaltıcı önlemler de onaylanmıştır.
AEB içinde standartların eşgüdümü yalnızca teknik değil aynı zamanda normatif derinliğe de işaret etmektedir. AEK Teknik Düzenlemeler Dairesi Başkan Yardımcısı Ani Obosyan’ın 20 Mayıs 2025 tarihinde düzenlenen Dünya Metroloji Günü etkinliğindeki konuşmasında vurguladığı gibi, “Avrasya Ekonomik Yolu Deklarasyonu” kapsamında ölçümlerde ortak metrolojik ilkelere dayalı bir sistem oluşturmak, entegrasyon hedefinin ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir.[6]
Entegrasyonun sürdürülebilirliği yalnızca teknik alanlarla sınırlı kalmamakta; aynı zamanda normatif ve hukuki çerçevenin meşruiyeti de önemli bir sınamaya dönüşmektedir. 13. Petersburg Uluslararası Hukuk Forumu’nda Rusya Anayasa Mahkemesi Yargıcı Sergey Knyazev, AEB Mahkemesi’ne bireylerin doğrudan başvuru hakkı tanınması gerektiğini savunmuş; aksi takdirde entegrasyon hukukunun demokratik meşruiyetinin sorgulanabilir olacağını belirtmiştir.[7] Knyazev, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi benzeri bir modelin AEB düzeyinde uygulanmasının hem hukukun üstünlüğü hem de Birliğin iç bütünlüğü açısından belirleyici olduğunu ifade etmiştir.
Bu çerçevede, AEB’nin iç yapısal dengesizlikleri daha da görünür hâle gelmektedir. 2024 yılında ortalama maaşın 429 dolar olduğu Kırgızistan, AEB içinde en düşük ücretli işgücü profiline sahiptir.[8] Rusya’da bu rakam 951, Ermenistan’da ise 731 dolara ulaşmakta; Kırgız işçiler özellikle tarım ve sanayi sektörlerinde düşük üretkenlik ve nitelik eksikliği nedeniyle sürdürülebilir büyüme sağlayamamaktadır. Nitelikli işgücünün yurtdışına göçü ve düşük verimli sektörlerde yoğunlaşan istihdam yapısı, Kırgızistan’ın AEB içindeki konumunu zayıflatmaktadır.
Birliğin ekonomik uyum kapasitesi zaman zaman bölgesel dengesizlikleri gidermeye yönelik müdahalelerle test edilmektedir. 2025 yazı öncesinde Kazakistan ve Rusya’ya toplam 300 bin ton patatesin gümrüksüz ithalatına izin verilmesi,[9] bu anlamda hem piyasa istikrarını koruma hem de tarım politikalarında esnekliğin sağlanması açısından dikkate değerdir.
Tüm bunların yanı sıra AEB’nin uluslararası yönelimlerinde en dikkat çeken gelişmelerden biri de Hindistan’la yürütülen STA müzakereleridir. 21 Nisan 2025 itibarıyla bazı çelik ürünlerine yüzde 12 geçici koruma vergisi uygulamaya başlayan Hindistan, AB’ye yönelik ihracatını yüzde 33 artırmış ve Rusya’yla dış ticaret hacmini 2023 mali yılında 39,8 milyar dolara taşımıştır.[10] 2030 yılına kadar ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen bu yönelim, AEB’nin sadece Avrasya değil, küresel çapta bir entegrasyon modeline evrilme potansiyelini ortaya koymaktadır.
Bu küresel arayışın bir diğer boyutu ise mali sistemdeki dönüşümdür. 14-19 Mayıs 2025 tarihlerinde Kazan’da düzenlenen “Rusya-İslam Dünyası” forumunda açıklanan verilere göre, AEB ülkeleri arası ticaretin yüzde 93’ü ulusal para birimleriyle gerçekleştirilmiştir.[11] Bu durum, dolar ve euro gibi rezerv paralara bağımlılığın azaltılması ve bölgesel finansal dayanıklılığın artırılması bağlamında önemli bir eşik olarak görüldüğü aktarılmaktadır.
AEB’nin orta vadede sürdürülebilir bir bölgesel entegrasyon modeline evrilmesi, kurumsal reformların eş zamanlı olarak derinleştirilmesine bağlı olacaktır. Özellikle İran ve Sırbistan ile STA üzerinden geliştirilen çok taraflı işbirliği pratikleri, AEB’nin dış çeperinde yer alan ülkeler için ekonomik bir alternatif yaratabilir. Eğer AEB, teknik uyumlaştırma süreçlerini (örneğin dijital gümrük belgeleri ve mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması gibi) normatif bir çerçeveyle destekler; metrolojik standartlardan doğal gaz güvenliğine kadar farklı alanlarda ortak regülasyon mekanizmalarını kurumsallaştırabilirse, jeopolitik kırılganlıkların gölgesinde bile işlevsel bir ekonomik dayanışma bloğu olarak kalabilir. Ayrıca ulusal para birimlerine dayalı ticaretin yüzde 93’e ulaşmış olması, dolarizasyonun kademeli olarak aşılması açısından önemli bir finansal adaptasyon örneği sunmaktadır. Bu yönelimin sürdürülmesi, AEB içinde parasal bütünleşmenin zeminini güçlendirebilir.
Daha gerçekçi bir senaryoya göre, AEB’nin genişleme hedefleri Moskova’nın liderliğinde şekillenmeye devam ettiği sürece, kurumsal merkez ile çevre ülkeler arasında jeopolitik uyumsuzluklar derinleşebilir. Özbekistan’ın üyelikten resmen vazgeçmesi ve Tacikistan’ın gözlemci statüsünden dahi uzak durması, yalnızca dış politika yönelimi değil; aynı zamanda Çin’in altyapı yatırımları ve stratejik nüfuzuyla ilişkilidir. Bu koşullar altında, Birliğin genişleme kapasitesi sınırlı kalırken, mevcut üyeler arasında da siyasî istikrarı tehdit eden iç dengesizlikler ortaya çıkabilir. Kırgızistan’daki düşük ücretli iş gücü yapısı, işsizlik oranı ve formel istihdamdaki gerileme gibi göstergeler, sadece AEB’nin ekonomik bütünleşmesini değil; aynı zamanda sosyal uyum kapasitesini de zayıflatmaktadır. Eğer AEB, bu yapısal sorunlara karşı sadece teknik ve ticari müdahalelerle sınırlı kalır; bireylerin haklarını garanti altına alacak şekilde AEB Mahkemesi’nin reformu gibi normatif adımları atamazsa, uzun vadede yalnızca Rusya’nın dış politika aracı olarak algılanan, sınırlı meşruiyete sahip bir bölgesel yapı olarak kalması kuvvetle muhtemeldir.
Gelinen aşamada AEB, yalnızca ekonomik işbirliğini derinleştirme aracı olarak değil, aynı zamanda bölgesel jeopolitik düzenin yeniden şekillendirilmesinde rol oynamaya çalışan çok katmanlı bir platform olarak değerlendirilmektedir. İran ve Sırbistan gibi aktörlerle kurulan serbest ticaret mekanizmaları, teknik uyumlaştırma adımları ve parasal entegrasyon yönündeki ilerlemeler, birliğin kapasite inşasına yönelik önemli göstergeler sunmaktadır. Ancak bu gelişmelerin kurumsal sürdürülebilirliğe evrilmesi, yalnızca teknik ve ekonomik işlevselliğe değil; normatif meşruiyetin sağlanması, bireysel hakların güvence altına alınması ve üye devletler arasındaki siyasî uyumun tesis edilmesine bağlıdır. Aksi hâlde, dış çevre ülkelerle entegrasyon yerine uzaklaşma eğilimi, iç aktörler arasında ise yapısal eşitsizliklerin derinleşmesi gibi sorunlar, AEB’yi giderek daha fazla Moskova merkezli bir jeopolitik araç hâline indirgeme riskini beraberinde getirecektir. Bu nedenle birliğin geleceği, jeoekonomik hedeflerini hukuk devleti ilkeleri, katılımcı karar alma yapıları ve karşılıklı güven temelinde yeniden yapılandırma kapasitesine bağlı olarak şekillenecektir.
[1] “YEAES: Dorozhnaya Karta Dlya Soglasheniya o Svobodnoy Torgovle Gotova”, Iran.ru, https://www.iran.ru/news/politics/128120/EAES_Dorozhnaya_karta_dlya_soglasheniya_o_svobodnoy_torgovle_gotova, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[2] “Iran, Russia Advance Free Trade as Eurasian Union Finalizes Roadmap with Iran”, Tehran Times, https://www.tehrantimes.com/news/513398/Tehran-Moscow-advance-free-trade-as-Eurasian-union-finalizes, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[3] “Komissiya Obsudila s Gosorganami Stran YEAES i Biznesom Aktivizatsiyu Torgovli s Serbiyey”, AEK, https://eec.eaeunion.org/news/komissiya-obsudila-s-gosorganami-stran-eaes-i-biznesom-aktivizatsiyu-torgovli-s-serbiey-/, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[4] “Vedetsya Aktivnaya Rabota po Razvitiyu YEAES – Glava Kollegii YEEK”, RASPI, https://rapsinews.ru/international_news/20250523/310897362.html, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[5] “Aleksey Overchuk Prinyal Uchastiye v Zasedanii Soveta Yevraziyskoy Ekonomicheskoy Komissii”, The Russian Government, http://government.ru/news/55120, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[6] “Strany YEAES Povyshayut Uroven İntegratsii v Sfere Obespecheniya Yedinstva İzmereniy”, Alta, https://www.alta.ru/ts_news/119286, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[7] “Fizicheskiye Litsa Dolzhny Poluchit Pravo Obrashchatsya v Sud YEAES – Sudya KS”, RASPI, https://rapsinews.ru/judicial_news/20250519/310868799.html, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[8] Mariya İndina, “Trud Kak Eksport: Skolko Stoit Rabochaya Sila v Yevraziyskom Ekonomicheskom Soyuze?”, Akchabar, https://www.akchabar.kg/article/ekonomika-fmluaeuoncqnjkhr/trud-kak-eksport-skolko-stoit-rabochaya-sila-v-eaes-waieenmuykjfobjq, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[9] “Sovet YEEK Predostavil Tarifnuyu Lgotu na Vvoz Kartofelya v Kazakhstan i Rossiyu do Novogo Urozhaya”, AEK, https://eec.eaeunion.org/news/sovet-eek-predostavil-tarifnuyu-lgotu-na-vvoz-kartofelya-v-kazakhstan-i-rossiyu-do-novogo-urozhaya/, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[10] Anatoliy Marmyshev, “Indiya i YEAES Zaklyuchat Krupnoye Soglasheniye”, URA, https://ura.news/news/1052935125, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).
[11] “Strany YEAES Pochti Polnostyu Pereshli na Natsvalyuty”, Arbat Media, https://arbatmedia.kz/evraziya/strany-eaes-pocti-polnostyu-peresli-na-nacvalyuty-9157, (Erişim Tarihi: 25.05.2025).