7 Mayıs 2025 tarihinde ilk yurt dışı seyahatini Fransa’ya gerçekleştiren Almanya’nın yeni Başbakanı Friedrich Merz, Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya gelmiştir. İki lider Almanya ve Fransa arasındaki ilişkileri canlandırma ve Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı sorunlarda ortak çözümler geliştirme konusunda anlaşmışlardır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın öngörülemeyen politikalarına karşı ve Rusya tehdidiyle mücadelede Avrupa’nın yekpare hareket etmesi gerektiği belirtilmiştir. Görüşmede Ukrayna’ya desteğin devamı, düzensiz göçle mücadelede sınır güvenliği konuları da ele alınmıştır.
Macron-Merz görüşmesinde Avrupa güvenliği ve savunma konusu ön plana çıkartılmıştır. Macron, Fransa-Almanya ortaklığının derinleştirileceği ve ortak stratejik zorluklara karşı operasyonel yanıtlar geliştirmek için düzenli olarak toplanacak olan Fransız-Alman Savunma ve Güvenlik Konseyi’nin kurulacağını açıklamıştır.[1] Fransız-Alman Savunma ve Güvenlik Konseyi ile tank, savaş uçağı, uzun menzilli füzeler gibi savunma projelerinde iki ülke arasında işbirliğinin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda mevcut projelerin yanı sıra savunma alanında Avrupa savunma kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacağı ifade edilmiştir. Gelecekte ise Konsey’in Ukrayna’ya desteğin kontrol edilmesi, ulusal savunma planlama ve tedarik projelerinde koordinasyonun sağlanması; güvenlik ve savunma politikasının stratejik sorularına yeni yanıtlar geliştirmesi hedeflenmektedir.[2]
Rusya’nın yakın çevre politikaları, Trump’ın ticaret politikaları, Avrupa güvenliğinin sağlanmasında sorumluluk almak istememesi ve aşırı sağcı parti ve siyasi hareketler aracılığıyla Almanya’nın iç işlerine müdahale girişimleri, Merz liderliğindeki Almanya’yı Avrupa’nın güvenliği noktasında Macron çizgisine daha fazla yakınlaştırmıştır. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) beyin ölümü gerçekleştiğini iddia etmiş ve Fransa, Avrupa’nın kendi savunmasını kendisinin oluşturması gerektiğiyle ilgili öncü ülke olmuştur. Almanya ise Rusya-Ukrayna Savaşı’yla birlikte Avrupa güvenliğinin Avrupa merkezli sağlanması gerektiğini kabul etmiştir. Bu bağlamda hem Fransa hem de Almanya, ABD’ye olan bağımlılığı azaltarak özerk bir Avrupa savunma kapasitesinin geliştirilmesini istemekte ve bunun sonucu olarak Fransız-Alman Savunma ve Güvenlik Konseyi girişimiyle ilk adımı atmaktadır.
Esasen Fransa’nın askeri yetenekleri ile Almanya’nın ekonomik gücünün bir araya gelmesi, AB savunmasında dönüştürücü etki oluşturabilir. Keza her iki ülke, Avrupa bütünleşmesi gibi başarılı bir barış projesinin uygulanmasında etkili olmakla birlikte Avrupa savunma endüstrisinin güçlendirilmesine yönelik Avrupa Birliği (AB) çatısı altında projeleri ve tecrübeleri de bulunmaktadır. Fransa ve Almanya, AB üyesi ülkelerin savunma alanında ortak projeler yürütmesine ve kabiliyetin geliştirilmesine fırsat sunan Kalıcı Yapılandırılmış İşbirliği’nin (PESCO) aktif üyeleridir. İki ülke savunma araştırmalarına ve ortak sanayi projelerine kaynak sağlayan Avrupa Savunma Fonu (EDF) kapsamında birçok projeye liderlik yapmaktadır.
Benzer şekilde özel anlaşmalarla yürütülen ülkeler arası projeleri de bulunmaktadır. Fransa, Almanya ve İspanya arasında 6. nesil savaş savaş uçağı geliştirmek amacıyla Geleceğin Muharebe Hava Sistemi (FCAS) ortaklık bulunmaktadır. Fransa ve Almanya ortak Ana Kara Muharebe Sistemi (MGCS) ile Leopard 2 ve Leclerc ana muharebe tanklarının yerini alacak yeni nesil bir kara muharebe sistemi geliştirmeyi hedefleyen çalışmalarda bulunmaktadırlar.[3] MGCS kapsamındaki bu gibi projeler, AB’nin savunma kapasitesini planlama ve geliştirme imkanı vermesi sebebiyle önemlidir.
22 Ocak 2019 tarihinde de Fransa ve Almanya arasında Aachen Antlaşması imzalanmıştır. İmzalanan bu anlaşmalar sayesinde taraflar arasında dış politika, savunma ve güvenlik konularında ortak tutum geliştirilmesi; Avrupa’nın savunma kapasitesinin arttırılması amaçlanmıştır. Ancak bu anlaşmada beklenen Fransa-Almanya uyumu sağlanamamıştır. Dolayısıyla Fransa ve Almanya arasında kurulacak ortaklıkta, imkanlar kadar kısıtların da göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Öncelikle iki ülke arasında geçmişte yaşanan birçok savaş, taraflar arasındaki güven duygusunu zedeleyerek tarafların birbirine ihtiyatlı yaklaşmasına sebep olmaktadır.
İkinci olarak; iki ülke arasında Avrupa liderliğiyle ilgili rekabet söz konusudur. Fransa siyasi ve askeri olarak AB’nin lideri olma iddiasının Almanya’nın ekonomik gücünün gölgesinde kalmasından endişelenmektedir. Almanya ise Fransa şartlarına göre şekillenen Avrupa savunması girişimlerinden kaçınmaktadır. Üçüncü olarak; tarafların stratejik özerklik anlayışlarında farklılıklar bulunmaktadır. Fransa, Avrupa’nın askeri ve stratejik olarak ABD’den bağımsız hareket etmesini ve NATO’nun rolünün sınırlandırılması gerektiğini savunmaktadır. Almanya ise stratejik özerkliği destekleme birlikte, bunu sağlarken NATO’yu zayıflatacak şekilde değil; NATO’nun tamamlayıcısı olacak şekilde düşünmektedir. Yeni Şansölye Merz, Fransız-Alman Savunma ve Güvenlik Konseyi gibi Avrupa savunmasının güçlendirilmesine yönelik girişimleri NATO içindeki Avrupa ayağını daha da güçlendirmek için ortak önlemler olarak tanımlamıştır.[4] Bu durum Fransa tarafından stratejik özerkliği geciktirdiği şeklinde yorumlanmaktadır.
Dördüncü olarak; iki ülke arasında askeri dengesizlik söz konusudur. Fransa’nın AB içerisinde nükleer silaha sahip tek ülke olması ve Almanya’nın böyle bir kapasitesinin bulunmaması Almanya’nın etki alanını sınırlandırabilir. Son olarak; Libya örneğinde olduğu gibi dış politikada Fransa, güç kullanma kararını Almanya’yla kıyaslandığında daha kolay alabilmektedir. İki ülke arasında güvenlik ve savunma gibi alanlarda derinleşme, uluslararası krizlerde Almanya’yı istemediği şekilde taraf olmaya zorlayabilir. Dolayısıyla tüm bu hususlar, AB’nin iki büyük gücü olan Fransa ve Almanya arasında kurulacak olan savunma ve güvenlik alanında ortaklığın derinleştirilmesinde ve sürekliliğin sağlanmasında engel teşkil etmektedir.
Sonuç olarak Fransız-Alman Savunma ve Güvenlik Konseyi girişimi, Avrupa savunma kapasitesinin arttırılmasında ve stratejik özerklik hedefine ulaşılmasında önemli bir adımdır. Konsey, iki ülkenin askeri ve ekonomik kapasiteleri ve savunma alanında geçmiş ortaklıkları göz önüne alındığında Avrupa güvenlik mimarisinin Avrupa lehine şekillendirecek bir güç potansiyeli bulunmaktadır. Ancak Fransa ve Almanya’nın tarihsel hafızası ve vizyon farklarından kaynaklı birbirlerine şüpheci yaklaşımları, Alman-Fransız savunma ortaklığının başarılı olmasının önünde engel teşkil etmektedir. Bu bağlamda Avrupa güvenlik ve savunmasının güçlendirilmesinde ikili ortaklıklardan ziyade bölgesel güçlerin dahil edilerek daha geniş katılımlı oluşumlara fırsat verilmesi gerekmektedir.
[1] Sophia Khatsenkova, Merz-Macron meeting: Germany and France to set up ‘joint defence and security council, Euronews, https://www.euronews.com/my-europe/2025/05/07/germany-and-france-to-set-up-joint-defence-and-security-council, (Erişim Tarihi: 09.05.2025).
[2] Rudy Ruitenberg, Macron, Merz vow closer defense ties in reboot of French-German couple, Defence News, https://www.defensenews.com/global/europe/2025/05/08/macron-merz-vow-closer-defense-ties-in-reboot-of-french-german-couple/, (Erişim Tarihi: 09.05.2025).
[3] MGCS Projesinde Kritik Gelişme: Fransız-Alman Ortak Şirketi Kuruldu, csavunma, https://csavunma.com/mgcs-projesinde-kritik-gelisme-fransiz-alman-ortak-sirketi-kuruldu/.html, (Erişim Tarihi: 09.05.2025).
[4] Defence News, aynı yer.