Analiz

Bir Örgütün Anatomisi: CNIM

Sahel bölgesi, siyasi istikrarsızlık ve terörist faaliyetlerin gölgesinde küresel güvenlik gündeminin kritik bir parçası haline gelmiştir.
CNIM, Sahel bölgesinin istikrarını sarsan karmaşık bir tehdit olarak varlığını sürdürmektedir.
Bölgesel ve uluslararası aktörlerin işbirliği, Sahel’de kalıcı bir istikrarın anahtarıdır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Sahel bölgesi, siyasi istikrarsızlık ve terörist faaliyetlerin gölgesinde küresel güvenlik gündeminin kritik bir parçası haline gelmiştir. Bu kaotik ortamda “Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin (CNIM)”, Mali, Burkina Faso ve Nijer üçgeninde faaliyet gösteren en tehlikeli cihatçı örgütlerden biri olarak öne çıkmaktadır. 2017 yılında El Kaide bağlantılı dört grubun (Ansar Dine, AQIM Sahra Emirliği, El-Murabitun ve Macina Kurtuluş Cephesi) birleşmesiyle kurulan CNIM, bölgedeki güç boşluklarını ustalıkla istismar ederek istikrarı sarsmaktadır. Örgütün Lideri Iyad Ag Ghali, 2012 yılındaki Mali İsyanı’nda kilit bir figür olarak sahneye çıkmış ve El Kaide’ye bağlılık yemini ederek CNIM’in ideolojik temelini güçlendirmiştir. Ghali’nin Tuareg kimliği ve liderliği, örgütün yerel topluluklar nezdinde destek bulmasını kolaylaştırmaktadır.

CNIM’in faaliyetleri, Sahel’deki güvenlik krizini derinleştirmektedir. Örgüt; askeri üsler, Birleşmiş Milletler (BM) barış gücü misyonları ve G5 Sahel ortak gücüne yönelik saldırılar düzenlemektedir. 2019-2021 döneminde CNIM bağlantılı şiddet olayları çarpıcı bir şekilde artmış; yalnızca 2021 yılında Burkina Faso’da 1,300’den fazla saldırı kaydedilmiştir.[1] 2018 yılında Vagadugu’da sekiz güvenlik görevlisinin öldüğü saldırı, örgütün büyük şehirlerde bile tehdit oluşturabileceğini göstermiştir. Söz konusu örgüt, asimetrik savaş taktikleriyle yerel güvenlik güçlerinin zayıflıklarını istismar ederek kaosu körüklemektedir.

Bu operasyonel gücün temelinde CNIM’in ekonomik yapısı yatmaktadır. Örgüt, fidye için adam kaçırma, haraç toplama ve çeşitli kaçakçılık faaliyetleriyle gelir elde etmektedir. Ekim 2020 tarihinde Mali Hükümeti’nin Fransız rehine Sophie Pétronin ve diğer rehinelerin serbest bırakılması için yaklaşık 10 milyon avro fidye ödediği iddia edilmektedir.[2] Altın kaçakçılığı da CNIM’in en önemli gelir kaynaklarından birini oluşturmaktadır. SWISSAID’in 2024 raporuna göre, Mali’nin resmi altın üretimi yıllık 6 ton olarak bildirilse de gerçek üretim 30-57 ton arasında tahmin edilmektedir.[3] Birleşik Arap Emirlikleri’nin 2023 yılında Mali’den 4,83 milyar dolarlık altın ithal etmesi, ancak Mali kayıtlarında bu miktarın çok düşük rakamlarda kalması, kayıt dışı ticaretin boyutlarını ve CNIM gibi örgütlerin bu ticaretten pay alma potansiyelini ortaya koymaktadır. Bu maddi güç, örgütün silah temini ve militan toplama kapasitesini artırmaktadır.

CNIM’in ekonomik kaynakları, yerel toplulukları radikalleştirme stratejilerini de desteklemektedir. Örgüt, özellikle Mali’nin Mopti bölgesindeki Fulani toplumunu hedeflemektedir. Devlet güçlerinin ayrımcı politikaları, Fulani gençlerini CNIM’in propaganda ağına itmektedir. Macina Kurtuluş Cephesi, Fulani toplumunun tarihsel sorunlarını ve Macina İmparatorluğu’na olan kültürel bağlarını kullanarak radikalleşmeyi körüklemektedir. Bu strateji, etnik gerilimleri derinleştirerek toplumsal dokuyu zayıflatmaktadır. UNHCR’ye göre, 2019-2021 döneminde bölgede yerinden edilenlerin sayısı dört kat artarak 2,5 milyonu aşmıştır.[4] CNIM’in bu faaliyetleri, Sahel’deki insani krizi büyütürken, örgütün yerel destek tabanını genişletmesine olanak tanımaktadır.

CNIM, kontrol ettiği bölgelerde yalnızca bir terör örgütü değil, aynı zamanda bir sosyo-politik aktör olarak hareket etmektedir. Örgüt, devlet otoritesinin zayıf olduğu alanlarda “alternatif yönetim” modelleri sunarak yerel halkın temel ihtiyaçlarını karşılamaya ve adeta bir paralel yapı halini almaya çalışmaktadır. Örneğin Mali’nin bazı kırsal bölgelerinde CNIM, sözde adalet sistemleri kurarak anlaşmazlıkları çözmekte ve zekât adı altında topladığı haraçlarla sosyal hizmetler sağlamaktadır.[5] Bu yaklaşım, örgütün yerel topluluklar nezdinde meşruiyet kazanmasını sağlarken, devletin güvenilirliğini daha da aşındırmaktadır. Ancak CNIM’in bu yönetim modeli, genellikle baskı ve korkuya dayanmaktadır. Bu da yerel halkın örgüte yönelik desteğini kırılgan hale getirmektedir. Bu dinamik, örgütün radikalleşme stratejilerini güçlendirirken, devletlerin yerel yönetim kapasitelerini artırma ihtiyacını ortaya koymaktadır.

CNIM’in diğer cihatçı gruplarla ilişkileri, bölgedeki kaosu daha karmaşık hale getirmektedir. Büyük Sahra İslam Devleti (ISGS) adlı diğer cihatçı terör örgütü ile 2019-2020 yıllarında yaşanan 125 çatışmada 731 militan ölmüştür.[6] Bu rekabet, her iki örgütün de bölgeye verdiği zararı artırmaktadır. Öte yandan CNIM’in El Kaide bağlantılı gruplarla yakınlaşması, örgütün ideolojik etkisini de bir hayli güçlendirmektedir. Fransız güçlerinin çekilmesi ve Rus Wagner Grubu’nun bölgedeki artan varlığı, CNIM’in hareket alanını da genişletmektedir. Bu güç boşluğu, örgütün hem yerel hem de bölgesel düzeyde tehdit oluşturmasını kolaylaştırmaktadır.

Uluslararası aktörlerin Sahel’deki rolü, CNIM’in yükselişini anlamak için kritik önemdedir. Fransız güçlerinin çekilmesi, bölgedeki bazı güvenlik dengelerini altüst ederken, Wagner Grubu’nun Mali’deki faaliyetleri CNIM’e karşı karmaşık bir dinamik yaratmaktadır. Wagner’in yerel hükümetlerle işbirliği, kısa vadede güvenlik sağlasa da insan hakları ihlalleri ve yerel halkın tepkisi CNIM’in propaganda malzemesini yerel anlamda güçlendirmektedir.

Mali ve Burkina Faso’daki askeri darbeler, hükümetlerin CNIM ile mücadeledeki başarısızlıklarını yansıtsa da bölgesel işbirliği bu tür krizlerin önüne geçebilir. Mali, Burkina Faso ve Nijer tarafından oluşturulan Sahel Devletleri İttifakı’nın ortak para, pasaport ve ortak ticari ve güvenlik faaliyetleri üzerine çalışmalara başlaması ve dolayısıyla bölgesel anlamda bu terör örgütlerine karşı mücadele anlayışları bölgede yeni dinamikler oluşturabilir. Bu üç devletin toprakları üzerinde etkinliğini sürdüren CNIM adlı örgüte karşı bu ülkelerin yönetimlerinin yerel halka yönelik çeşitli geliştirici adımlar atması ve bölgesel yönetişime halkı da davet ederek “birlikte huzur içinde yaşama” hususunu vurgulayarak kararlar alması yerinde olacaktır. Böylece söz konusu örgütün etkinliği ve nüfuzu azaltılabilir. Ayrıca bu ülkelerin halklarının eğitim, sağlık, gıda gibi temel ihtiyaç ve faaliyetlere ulaşımının artırılması yönünde adımlar atılması, bu noktada üç ülkenin birlikte çalışması ve bunu Pan-Afrikanizm kavramıyla bölge halklarına dikkatle açıklamaları da bu yönde atılabilecek diğer önemli adımlar olabilir.

CNIM’in gelecekteki tehdit potansiyeli, Sahel’deki güç boşluklarına ve uluslararası ilginin azalmasına bağlıdır. Örgüt, mevcut kaotik ortamda yeni bölgelerde etkinlik kurma potansiyeline sahiptir. Örneğin Nijer’deki siyasi istikrarsızlık veya Burkina Faso’daki devam eden çatışmalar, CNIM’in yayılmasını hızlandırabilir. Bu senaryolar, bölgesel hükümetlerin askeri kapasitelerini ve uluslararası toplumun koordinasyonunu test edecektir. CNIM’in uzun vadeli etkisini sınırlamak için radikalleşmeyi önleyici programlar ve sınır ötesi güvenlik işbirlikleri kritik önemdedir. Aksi takdirde örgütün Sahel’in ötesine taşma riski, küresel güvenlik için yeni bir tehdit dalgası yaratabilir.

Sonuç olarak CNIM, Sahel bölgesinin istikrarını sarsan karmaşık bir tehdit olarak varlığını sürdürmektedir. Örgütün dini ideolojiyi bölgedeki halkları kendi yanlarına çekmek adına bir araç olarak kullanması, ekonomik kaynakları ve etnik gerilimleri istismar etme becerisi, uzun vadeli bir güvenlik sorunu yaratmaktadır. Bu tehdidi bertaraf etmek için askeri stratejiler, sosyal adalet ve ekonomik kalkınma politikalarıyla desteklenmelidir. Bölgesel ve uluslararası aktörlerin işbirliği, Sahel’de kalıcı bir istikrarın anahtarıdır. Aksi takdirde CNIM’in güç boşluklarını kullanarak daha geniş alanlara yayılma potansiyeli, bölgenin geleceğini karartmaya devam edecektir.


1 Human Rights Watch. “World Report 2022: Burkina Faso”. New York: Human Rights Watch, 2022. https://www.hrw.org/world-report/2022/country-chapters/burkina-faso, (Erişim Tarihi: 24.04.2025).

2 Rida Lyammouri, “Kidnapping Remains a Big Deal in the Sahel”, Policy Brief. Rabat Policy Center for the New South, 2020. https://www.policycenter.ma/sites/default/files/PB%20-%2020-78%20%28Lyammouri%29%285%29.pdf, (Erişim Tarihi: 24.04.2025); Center for Strategic and International Studies. Examining Extremism: Jama”at Nasr al-Islam wal Muslimin. Washington, D.C.: CSIS, 2021. https://www.csis.org/blogs/examining-extremism/examining-extremism-jamaat-nasr-al-islam-wal-muslimin, (Erişim Tarihi: 24.04.2025); Caleb Weiss, “Analysis: CNIM Celebrates Prisoner Swap in Mali.” Long War Journal, Ekim 2020. https://www.longwarjournal.org/archives/2020/10/analysis-CNIM-celebrates-prisoner-swap-in-mali.php, (Erişim Tarihi: 24.04.2025).

3 SWISSAID. On the Trail of African Gold: Mali’s Hidden Gold Trade. SWISSAID, 2024. https://www.swissaid.ch/en/articles/on-the-trail-of-african-gold/, (Erişim Tarihi: 24.04.2025).

4 UNHCR. “Decade of Sahel Conflict Leaves 2.5 Million People Displaced.” UNHCR, 14 Ocak 2022. https://www.unhcr.org/us/news/briefing-notes/decade-sahel-conflict-leaves-2-5-million-people-displaced, (Erişim Tarihi: 24.04.2025).

5 Human Rights Watch. “World Report 2024: Mali.” 2024. https://www.hrw.org/world-report/2024/country-chapters/mali (Erişim Tarihi: 24.04.2025).

6 Center for Strategic and International Studies. “Examining Extremism: Jama’at Nasr al-Islam wal-Muslimin”, 2021. https://www.csis.org/blogs/examining-extremism/examining-extremism-jamaat-nasr-al-islam-wal-muslimin, (Erişim Tarihi: 24.04.2025).

Göktuğ ÇALIŞKAN
Göktuğ ÇALIŞKAN
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde lisans eğitimi alan Göktuğ ÇALIŞKAN, aynı süreçte çift anadal programı kapsamında üniversitenin Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yer alan Uluslararası İlişkiler bölümünde de eğitim görmüştür. 2017 yılında lisans mezuniyetini tamamladıktan sonra Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans programına başlayan Çalışkan, bu programı 2020 yılında "Hindistan Şiiliği ve İran’ın Hindistan Politikasının Yumuşak Güç Çerçevesinde Değerlendirmesi: Kontrüktivist Bir Bakış" adlı teziyle başarı ile tamamlamıştır. 2018 yılında ise çift ana dal programı kapsamında eğitim gördüğü Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olmuştur. Millî Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Seçme ve Yerleştirme (YLSY) programı kapsamında Fransa’da dil eğitimi alan Göktuğ Çalışkan, ardından Fas’ta bulunan Uluslararası Rabat Üniversitesinde 2. yüksek lisansını "La Présence Chinoise En Afrique Et L’évaluation De La Politique Africaine De La Chine Dans Le Contexte Du Projet « La Ceinture Et La Route » : Les Cas du Kenya et de l’Ouganda" (Çin'in Afrika'daki Varlığı ve Çin'in Afrika Politikasının Kuşak ve Yol Projesi Bağlamında Değerlendirilmesi: Kenya ve Uganda Örnekleri) teziyle 2022 yılında tamamlamıştır. Aynı zamanda Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olan Çalışkan, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde de doktorasına devam etmektedir. Çalışkan, ayrıca YLSY kapsamında Fas’ta yine Uluslararası Rabat Üniversitesi’nde doktoraya başlamıştır. Ankasam Uluslararası İlişkiler uzmanı olarak çeşitli konularda röportajları ve analizleri bulunan Çalışkan, kitap bölümleri, makaleler ve kitap incelemelerine de devam etmektedir. Çalışkan, iyi derecede İngilizce ve Fransızca bilmekte olup, Çin-Afrika İlişkileri, Sahel, Sahel’de Din ve Güvenlik, İran, Şiilik, Hindistan, Gıda Güvenliği, Afrika'da İklim, İsyanlar ve Terörizm, Afrika Jeopolitiği, Kuşak ve Yol Projesi, Orta Asya üzerine akademik çalışmalarını sürdürmektedir.

Benzer İçerikler