24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından Avrupa ülkeleri, enerji alanında ciddi sıkıntılarla yüzleşmiştir. Bu bağlamda Rusya’dan doğalgaz tedarik eden ülkeler, alternatif tedarikçi arayışlarına yönelmiştir. Söz konusu ülkelerden biri de İskandinav ülkesi olan Finlandiya’dır. Bu kapsamda Helsinki yönetimi, sıvılaştırılmış doğalgaz seçeneğini (LNG) gündemine almıştır.
Nitekim Rusya’nın savaş nedeniyle ilişkilerinin en çok bozulduğu ülkelerden biri de Finlandiya olmuştur. Zira İskandinavya’da bulunan Finlandiya ve İsveç gibi ülkeler, uzun yıllardır başarıyla uyguladıkları tarafsızlık politikalarını terk ederek Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üyelik başvurusunda bulunmuşlardır. Bu durumda Finlandiya’nın Rusya’dan algıladığı güvenlik tehdidinin boyutu da etkili olmuştur.
Mevzubahis durum nedeniyle Helsinki’nin enerji güvenliği konusunda kendisini sağlama almaya çalıştığı öne sürülebilir. Rusya, savaşın ardından Finlandiya’nın Rus para birimi cinsi rubleyle ödeme yapmayı reddetmesinin ardından söz konusu ülkeye yönelik doğalgaz akışını durdurmuştur. Oysa savaşa kadar Finlandiya, ithal ettiği doğalgazın büyük bölümünü Rusya’dan temin etmekteydi. Dolayısıyla Helsinki’nin Moskova’yla olan ilişkileri enerji bağımlılığı üzerinden gelişmişti.
Öte yandan Rusya’ya olan söz konusu bağımlılığının yumuşak karnını oluşturduğunu bilen Finlandiya, enerji politikasında radikal bir değişikliğe gitmiştir. ZiraRus enerji şirketi Gazprom’un Finlandiya’ya doğalgazı kesmesi, Helsinki’nin Moskova’dan 50 senedir doğalgaz ithal etme siyasetinin son bulması anlamına gelmiştir. Çünkü Rusya ile Finlandiya arasında 1974 yılında doğalgaz boru hattı inşa edilmiştir.[1]
Tahmin edileceği üzere, Helsinki’nin Moskova’ya olan enerji bağımlılığında Finlandiya’nın tarafsızlık politikası belirleyici rol oynamıştır. Zira dünyadaki tüm ülkelerin enerji politikaları, takip ettikleri dış politika çerçevesinde şekillenmektedir. Bu kapsamda Finlandiya’nın tarafsızlık politikası, Rusya’nın İskandinavya jeopolitiğindeki çıkarlarına uygundu. Lakin Ukrayna’daki savaş nedeniyle Finlandiya hem NATO’ya başvurarak tarafsızlık politikasına son vermiş hem de enerji konusunda alternatiflere yönelmiştir. Yani Rusya, yıllardır kendisine bağımlı olan önemli bir enerji pazarını kaybetmiştir. Dolayısıyla Moskova’nın İskandinavya ekseninde kaybının iki yönlü olduğu görülmektedir.
Bu bağlamda Finlandiya, 28 Aralık 2022 tarihinde ülkedeki ilk LNG terminalini açmıştır. Bu doğrultuda Finlandiya’nın ilk LNG terminali, ABD merkezli Excelerate Energy’nin işbirliğiyle ülkenin güneyinde yer alan Inkoo Limanı’na demirlemiştir. 291 metre uzunluğunda ve 43 metre genişliğinde olan Excelerate Energy’nin sahip olduğu devasa açık deniz destek gemisi Exemplar, 68.000 ton LNG kapasitesine sahiptir ve Exemplar’ın 2023 senesinin başından itibaren faaliyete geçmesi planlanmaktadır.[2]
Görüldüğü üzere, Avrupa’daki mevcut savaş konjonktürü, Finlandiya’nın enerji politikasında değişikliğe gitmesine yol açmıştır. Bu bağlamda Helsinki yönetimi, ülkedeki ilk LNG terminalini açmıştır. Dolayısıyla söz konusu durum, ilerleyen süreçte Finlandiya’nın enerji güvenliğini sağlama noktasında son derece kritik bir rol oynayacaktır.
Tüm bunlarla birlikte Finlandiya’nın LNG ithal etmek için bu pazarın büyük ülkelerinden olan ABD’ye yöneldiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan nasıl ki Rusya’nın bahsi geçen savaş neticesindeki kaybı iki yönlü olmuşsa ABD’nin de kazanımı da iki yönlü olmuştur. Öncelikle Washington, NATO’nun genişlemesi ve dolayısıyla Moskova’nın çevrelenmesi bağlamında önemli bir kazanım elde etmiştir. Finlandiya’nın yanı sıra İsveç’in ittifaka başvuruları bunun en somut örnekleridir. İkinci olarak da savaş vesilesiyle Finlandiya, Rus enerji pazarını terk etmek zorunda kalmış ve ABD pazarına yönelmiştir. Bu bağlamda bahse konu olan savaş vesilesiyle Washington’un uzun senelerdir İskandinavya jeopolitiğinde yaşanmasını umduğu değişiklikler gerçekleştirmiştir.
Diğer taraftan Helsinki’nin mevzubahis girişiminin nasıl bir rota izleyeceğinden de bahsetmekte yarar vardır. Exemplar gemisi, LNG’yi gaza dönüştürecek ve sonrasında dağıtım Finlandiya üzerinden gerçekleşecektir. Bu kapsamda LNG; Estonya, Letonya ve Litvanya gibi Baltık ülkelerine gönderilecek ve daha sonra Balticconnector Gaz Boru Hattı sayesinde Polonya’ya da gaz teslimatı sağlanacaktır.[3]
Anlaşılacağı gibi, bu proje sayesinde İskandinavya ile Baltıkların bütünleşmesi sağlanacaktır. Bunun gerçekleşmesinde enerji faktörü başrolü oynayacaktır. Dolayısıyla Finlandiya, bu hamlesiyle yalnızca kendi enerji güvenliğini sağlamakla kalmayacak iki bölgenin enerji vesilesiyle birleşmesine de katkı sunacaktır.
Bahse konu olan durum, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik müdahalesinin İskandinavya ve Baltıklar’da nasıl değişimlere yol açtığını göstermesi bakımından oldukça mühimdir. Üstelik bir zamanlar Rusya’nın en büyük müşterilerinden olan Finlandiya, artık Moskova’nın enerji pazarındaki rakiplerinden biri haline gelecektir.
Sonuç olarak bahsi geçen savaş, Finlandiya’nın dış politikasında olduğu gibi enerji siyasetinde de bir dönüm noktası olmuştur. Uzun yıllar boyunca Moskova’nın önemli pazarlarından olan Finlandiya, ilerleyen süreçte İskandinavya’nın ve Baltıkların Rusya’ya olan doğalgaz bağımlılığının azaltılması noktasında öncü bir rol oynayabilir. Bu bağlamda Finlandiya’nın LNG hamlesinin kendi ulusal çıkarlarına hizmet ettiği gibi bölge ülkelerinin çıkarlarına da uygun olduğu öne sürülebilir.
[1] “Finland Gets Floating LNG Terminal to Replace Russian Gas”, ABC News, https://abcnews.go.com/International/wireStory/finland-gets-floating-lng-terminal-replace-russian-gas-95887293, (Erişim Tarihi: 31.12.2022).
[2] Aynı Yer.
[3] Aynı Yer.
