Analiz

Gürcistan’ın Yerel Seçiminde Denge Sınavı

Bu seçimler, Gürcistan’ın kendi ulusal çıkarlarına dayalı bir “jeopolitik özerklik modeli”ni benimsediğini göstermiştir.
Batı destekli muhalefetin “demokrasi” kisvesi altındaki radikal eylemleri halkta karşılık bulmamış; anayasal düzen ve iç istikrar güçlenmiştir.
4 Ekim seçimleri, Gürcistan’ın Batı’ya bağımlı değil, ulusal çıkarlarını önceleyen bölgesel bir denge aktörü olma kararlılığını teyit etmiştir.

Paylaş

Gürcistan’ın 4 Ekim 2025 yerel seçimleri, ülkenin yalnızca iç siyasetini değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel güç dengelerini etkileyen kritik bir dönüm noktası olmuştur. Gürcü Rüyası Partisi’nin (GRP) kararlı biçimde sürdürdüğü ulusal çıkar temelli denge politikası, seçim sonuçlarıyla bir kez daha halk tarafından onaylanmıştır. Moskova, Pekin, Washington ve Brüksel gibi küresel aktörlerin dikkatle izlediği seçim süreci, Gürcistan’ın bağımsız karar alma kapasitesini test etmiştir. 

Gürcistan, Avrupa Birliği (AB) ile ekonomik ilişkilerini korurken aynı zamanda Rusya ve Çin’le temkinli bir işbirliği geliştirmeyi hedefleyen “ulusal çıkar merkezli bölgeselcilik” anlayışını başarıyla sürdürmektedir. Bu denge, Batı’dan gelen siyasi baskılara rağmen ülkenin egemenlik alanını genişletmiş ve dış politikasında özerk bir kimlik oluşturmasına imkân tanımıştır. ABD’nin Çin ve Moskova karşısında Gürcistan’ı “keskin cepheleşmeye” zorlamaması, Tiflis yönetiminin bağımsız manevra alanını koruma kararlılığını pekiştirmiştir.

Seçim süreci, Batı destekli muhalefetin demokratik meşruiyet sınırlarını zorladığı, GRP’nin ise anayasal düzeni ve toplumsal istikrarı koruduğu bir çerçevede şekillenmiştir. 2024 yılındaki tartışmalı parlamento seçimlerinin ardından AB üyelik sürecinin dondurulması, muhalefet çevreleri tarafından istismar edilmiş ve eleştirilmiştir. Oysa GRP iktidarı, devlet kurumlarını güçlendirme ve yabancı müdahalelere karşı siyasal egemenliği koruma hedefini sürdürmüştür. AGİT’in gözlem misyonunu geri çekmesi ve bazı Batılı medya organlarının seçimleri “önceden yargılayıcı” bir tavırla ele alması, bu manipülatif atmosferin parçası olmuştur.[i] Sekiz muhalefet partisinin boykot kararı, demokrasiyi güçlendirmek yerine zayıflatan bir eylem olarak görülmüş, halkın büyük çoğunluğu bu radikal boykotu reddederek sandığa gitmiştir.

Batum’da yapılan seçim sonuçları, halkın istikrardan yana net tercihini ortaya koymuştur. GRP adayı Giorgi Tsintsadze yüzde 80,55 oy oranıyla büyük bir zafer kazanmış; seçimler barışçıl, şeffaf ve yüksek katılımla gerçekleşmiştir.[ii] Batum 79. Bölge Komisyonu Başkanı Zviad Surmanidze’nin de belirttiği gibi, seçimlerde herhangi bir ihlal yaşanmamış, 60 binden fazla seçmen iradesini özgürce sandığa yansıtmıştır.

Gürcistan Parlamento Başkanı Şalva Papuaşvili’nin “Demokrasi, azınlığın çoğunluğu yönetmesi değil, çoğunluğun iradesinin belirleyici olmasıdır” vurgusu,[iii] GRP’nin demokratik meşruiyet anlayışının temelini yansıtmaktadır. Bu açıklama, Batı’da sıkça kullanılan “çoğulculuk” söyleminin ötesinde, egemen ulusal iradeye dayalı bir demokrasi modelini savunmaktadır. Gürcistan toplumu, 2025 seçimlerinde bu iradeyi açık biçimde teyit etmiş; dış destekli muhalefetin sistem dışı söylemlerini reddetmiştir.

Buna karşın, muhalif çevrelerin “devrim” çağrıları ve Batı yanlısı radikal unsurların şiddet eylemleri, Gürcistan’daki demokratik istikrarı hedef almıştır. Muhalif siyasetçi Murtaz Zodelava’nın “devrim süreci başladı” ifadesi,[iv] seçim sonuçlarını kabullenmeyen Batı yanlısı çevrelerin radikalleştiğini göstermektedir. Bu söylem, demokratik rekabetin yerini sokak hareketlerine bırakan, Gürcistan’ı yeniden 2003 Gül Devrimi benzeri kaotik bir döneme sürükleme çabasının açık bir örneği olarak öne çıkmaktadır.

Tiflis’te GRP adayı Kahha Kaladze’nin yüzde 71,6 oyla üçüncü kez belediye başkanlığına seçilmesi,[v] halkın istikrar ve süreklilikten yana tercihini göstermiştir. Buna rağmen seçim gecesi yaşanan gösteriler Batı destekli kışkırtmalarla şiddete dönüşmüştür. Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde gerçekleştirilen yasa dışı eylemler, hükümetin “anayasal düzeni koruma” kararlılığını güçlendirmiştir.[vi] Başbakan İrakli Kobakhidze’nin AB’nin Tiflis Büyükelçisi Pavel Hercinski’yi “anayasal düzeni devirmeye teşvik etmekle” suçlaması,[vii] yabancı müdahalenin somut bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Gürcistan İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre 14 polis memuru yaralanmış, olaylar “anayasal düzeni zorla değiştirme” ve “stratejik tesislerin işgali” suçlamalarıyla soruşturulmaktadır.[viii] Deutsche Welle’nin aktardığı üzere, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na girme girişimi, muhalefetin demokratik sınırları aştığını göstermiştir.[ix]

4 Ekim seçimlerinin ardından GRP, ülke genelinde yüzde 80’in üzerinde oyla birinci gelmiş; buna karşın AB yanlısı çevreler, “demokratik gerileme” söylemini yeniden gündeme getirmiştir.[x] Bu söylem, aslında Gürcistan’ın bağımsız siyasal duruşunu itibarsızlaştırmaya yönelik bir Batı stratejisidir. Zira Batı, Tiflis’in tam bağımlı bir müttefik olmasını beklerken, GRP iktidarı egemen bir devlet refleksiyle hareket etmektedir. Paata Burçuladze gibi figürlerin “Avrupa geleceği” adı altında kitleleri sokağa çağırması, Batı’nın “renkli devrim” stratejilerinin yerel yansımalarını hatırlatan bir gösterge olmuştur.

GRP’nin 2025 yerel seçimlerinde elde ettiği zafer, yalnızca bir siyasî kazanım değil, Gürcistan’ın uzun vadeli devletleşme sürecinde kurumsal istikrarın yeniden teyidi olarak okunabilir. GRP’nin dış politikada sürdürdüğü “denge diplomasisi”, ülkeyi tek kutuplu bağımlılıktan uzaklaştırarak çok yönlü bir işbirliği sistemine taşımıştır. Bu yaklaşım, Batı’nın şartlı destek politikalarına karşı Gürcistan’ın ulusal çıkarlarını merkeze alan yeni bir yönelim oluşturmuştur. Özellikle AB’nin üyelik sürecinde dayattığı normatif kriterlerin, egemenlik alanına müdahale olarak algılanması; GRP’nin halk nezdinde “bağımsız Gürcistan” imajını pekiştirmesine katkı sağlamıştır.

Radikal Batı yanlısı muhalefetin söylemleri ise uzun vadede Gürcistan’ın toplumsal dokusuna zarar verebilecek bir dış bağımlılık tehlikesini içinde barındırmaktadır. “Demokrasi” ve “Avrupa geleceği” söylemleri üzerinden yapılan mobilizasyon çağrıları, esasında halkın meşru iradesini zayıflatmaya ve istikrarlı yönetimi kaosa sürüklemeye yöneliktir. Muhalefet liderlerinin açıkça “devrim süreci başladı” şeklindeki söylemleri, siyasal rekabeti demokratik kanallardan çıkararak sokak radikalizmine dönüştürmüştür. Bu durum, Gürcistan’ı 2003 Gül Devrimi’nin ardından yaşanan ekonomik durgunluk, dış müdahale ve kurumsal parçalanma riskleriyle yeniden yüz yüze bırakma potansiyeline sahiptir. GRP’nin sert ve hukuki tedbirlerle bu tür provokasyonlara karşı kararlı duruşu, devlet otoritesinin sürdürülebilirliğini garanti altına almıştır.

Orta ve uzun vadede GRP’nin başarısının, ülkenin bağımsız karar alma kapasitesini güçlendirmesi beklenmektedir. GRP’nin hem Batı ile yapıcı diyalogu koruması hem de Rusya ve Çin gibi bölgesel aktörlerle karşılıklı çıkar esasına dayalı ilişkileri sürdürmesi, Gürcistan’ı Güney Kafkasya’da stratejik bir “denge gücü” konumuna getirebilir. Buna karşın Batı yanlısı muhalefet bloklarının Avrupa fonlarıyla desteklenen kampanyalar üzerinden iç siyasete müdahale etme girişimleri devam ederse, Tiflis yönetimi bu süreci “egemenlik aşınması” olarak değerlendirecek ve politik özerklik ilkesini daha güçlü biçimde savunacaktır. 2025 seçimleri bu açıdan yalnızca geçmişin bir değerlendirmesi değil, Gürcistan’ın gelecekte nasıl bir devlet mimarisi kuracağının da göstergesidir: Batı’ya koşulsuz bağımlı, kırılgan bir ülke mi; yoksa kendi çıkarlarını önceleyen, bölgesel istikrarın garantörü bir aktör mü? Gürcistan toplumu tercihini açık biçimde ikinci yönde yapmıştır.

Sonuç olarak 4 Ekim 2025 yerel seçimleri, Gürcistan’ın hem iç siyasal dengelerini hem de dış politika yönelimini yeniden tanımlayan tarihsel bir dönüm noktası olarak kayda geçmiştir. GRP’nin elde ettiği üstünlük, halkın istikrardan, ulusal egemenlikten ve bağımsız karar alma iradesinden yana açık bir tercihini yansıtmıştır. Bu seçimler, Gürcistan’ın Batı’nın yönlendirici vesayet anlayışını reddederek kendi ulusal çıkarlarına dayalı bir “jeopolitik özerklik modeli”ni benimsediğini göstermiştir. GRP’nin sürdürdüğü denge diplomasisi, ülkeyi hem Moskova ve Pekin gibi bölgesel aktörlerle yapıcı diyalog içinde tutmakta hem de Avrupa Birliği ve ABD ile karşılıklı çıkar temelinde işbirliğini sürdürmektedir. Buna karşılık Batı destekli muhalefetin “renkli devrim” stratejisine dayalı kışkırtıcı söylemleri, halk nezdinde meşruiyet bulamamış; devletin anayasal düzeni koruma kararlılığı, ülkenin istikrarını güçlendirmiştir. Dolayısıyla 2025 seçimleri, Gürcistan’ın gelecekteki devlet mimarisinin, Batı merkezli yönlendirmeler yerine ulusal egemenlik, istikrar ve bölgesel denge ilkeleri üzerinde yükseleceğini göstermiştir.


[i] “Backgrounder: Georgia’s October 4 Half-Elections”, Civil Georgia, https://civil.ge/archives/703036, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

[ii] “Batumis saolko saarchevno komisiis tavmjdomaris gantskhadebit, sakrebuloshi barieri otkhma politikurma partiam gadalakha”, Interpressnews, https://www.interpressnews.ge/ka/article/850912-batumis-saolko-saarchevno-komisiis-tavmjdomaris-gancxadebit-sakrebuloshi-barieri-otxma-politikurma-partiam-gadalaxa, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

[iii] “Shalva Papuashvili – Dghes qvela utskhoelistvis, romelmats sharshan, antidemokratiuli gzebit sakutari virtualuri sakartvelos shekmna ganizrakha, aris shansi kidev dapikrdnen sakutar kmedebebze, aghiaron demokratiuli archevnebi”, Interpressnews, https://www.interpressnews.ge/ka/article/850771-shalva-papuashvili-dges-qvela-ucxoelistvis-romelmac-sharshan-antidemokratiuli-gzebit-sakutari-virtualuri-sakartvelos-shekmna-ganizraxa-aris-shansi-kidev-dapikrdnen-sakutar-kmedebebze-agiaron-demokratiuli-archevnebi, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

[iv] “Murtaz Zodelava – Paata burchuladzes mis asakshi rats sheedzlo, bolomde chado protsesshi – sakartveloshi daitsqo revolutsia, akhla schirdeba ramdenimedghiani brdzola”, Interpressnews, https://www.interpressnews.ge/ka/article/850916-murtaz-zodelava-paata-burchulazes-mis-asakshi-rac-sheezlo-bolomde-chado-processhi-sakartveloshi-daicqo-revolucia-axla-schirdeba-ramdenimedgiani-brzola, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

[v] “TSIK Gruzii: kandidat v mery Tbilisi Kakha Kaladze nabirayet 71,6% golosov”, TASS, https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/25252395, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

[vi] “Riot police clash with protesters at Georgian palace amid election turmoil”, India Today, https://www.indiatoday.in/world/story/riot-police-clash-with-protesters-outside-georgian-presidential-palace-amid-election-unrest-glbs-2797829-2025-10-05, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

[vii] “Premyer Gruzii vozlozhil otvetstvennost za besporyadki v Tbilisi na posla YES”, TASS, https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/25252379, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

[viii] “Gensek pravyashchey partii Gruzii nazval besporyadki v Tbilisi popytkoy gosperevorota”, Novosti, https://news.mail.ru/politics/68179111/, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

[ix] Vladimir Begunkov, “V Tbilisi v den vyborov shturmovali dvorets prezidenta”, DW, https://www.dw.com/ru/v-tbilisi-pytalis-sturmovat-prezidentskij-dvorec-v-den-vyborov/a-74237385, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

[x] “Georgia heads to municipal elections amid partial opposition boycott”, Euronews, https://www.euronews.com/my-europe/2025/10/03/georgia-heads-to-municipal-elections-amid-partial-opposition-boycott, (Erişim Tarihi: 04.10.2025).

Ergün MAMEDOV
Ergün MAMEDOV
Ergün Mamedov, 2020 yıllında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans bölümüne kabul almış ve 2022 yılında tezini başarıyla savunarak mezun olmuştur. Eğitimine hâlihazırda 2022 yılında başladığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ana bilim dalında doktora öğrencisi olarak devam etmektedir. Gürcistan vatandaşı olan Ergün Mamedov, ileri düzeyde Gürcüce, orta düzeyde İngilizce ve başlangıç düzeyinde Rusça bilmektedir. Başlıca ilgi alanları, Güney Kafkasya ve Türk Dünyası coğrafyaları merkezli güncel diplomasi gündemi ve siyasî tarihtir.

Benzer İçerikler