Geleceğin jeopolitik haritası, geleneksel güç dengelerinin ötesinde bölgesel aktörlerin yükselişiyle yeniden şekillenmektedir. Bu bağlamda Orta Asya, sadece jeostratejik konumuyla değil, aynı zamanda ekonomik ve siyasî entegrasyonuyla da küresel ilginin odağına yerleşmiştir. Özellikle bölgenin iki kilit ülkesi olan Kazakistan ve Özbekistan arasındaki ilişkiler, 2025 yılının Ekim ayında itibarıyla tarihî bir dönüm noktasını işaret etmektedir. Bu iki ülke, ekonomik işbirliğinden kültürel diplomasiye, askerî işbirliğinden alternatif lojistik güzergâhlarının oluşturulmasına kadar uzanan geniş bir yelpazede çok boyutlu bir stratejik ortaklık inşa etmektedir.
2025 yılının Ekim ayındaki gelişmeler, Orta Asya’da yeni bir jeopolitik eksen olarak belirmeye başlayan Kazakistan ve Özbekistan ekseninin, bölgesel istikrar ve çok boyutlu işbirliğine dayalı bir model ortaya koyduğunu göstermektedir. Bu iki ülke, geleneksel bağlarını modern stratejik ortaklıklara dönüştürerek, ekonomik entegrasyon, güvenlik ve kültürel diplomasi alanlarında önemli adımlar atmaktadır. Nitekim sadece ikili ilişkileri güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda bölgenin küresel aktörlerle olan ilişkilerindeki çeşitlenme arayışını da yansıtmaktadır.
Kazakistan ve Özbekistan arasındaki ekonomik bağlar, bu dinamizmin en somut kanıtını oluşturmaktadır. İki ülkenin Ocak-Ağustos 2025 döneminde yüzde 18.5 artışla 3 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi ve 10 milyar dolar gibi iddialı bir ticaret hacmi hedefi, ekonomik ilişkilerin ne denli hızlı bir ivme kazandığını gözler önüne sermektedir. Bu ivme, yalnızca ticarî mübadelelerle sınırlı kalmayıp petrol ve gaz sektöründe Özbekistan GTL tesisindeki üretimiyle ortak projelerle endüstriyel entegrasyonu da derinleştirmektedir. Ayrıca Afganistan üzerinden yeni transit güzergâhları içeren “Ortak Lojistik Stratejisi” ve bölgesel enerji sistemlerinin senkronizasyonu gibi altyapı projeleri, bu işbirliğinin stratejik derinliğini pekiştirmektedir. Ekonomik entegrasyonun yanı sıra 1.5 milyon Kazak vatandaşının Özbekistan’ı ziyaret etmesi ve yeni demiryolu turları ile kültürel rotaların açılması, ekonomik ve stratejik işbirliğinin bölgedeki halklar arası bağlarla desteklendiğini kanıtlamaktadır.[i]
Bu bölgesel işbirliği ruhu, çok taraflı güvenlik işbirliğine de yansımaktadır. Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Azerbaycan’ın katılımıyla Semerkant vilayetindeki Katakorgan poligonunda başlayan “Birlik 2025” askerî tatbikatı, artan jeopolitik gerilimler ve yeni nesil tehditler karşısında askerî işbirliğini ve ortaklığı güçlendirme arzusunun bir göstergesidir. Bu tatbikat, topçu birlikleri, insansız hava araçları (İHA) ve zırhlı araçlar gibi modern sistemlerin kullanıldığı kapsamlı bir muharebe senaryosuna odaklanarak bölgesel güvenliğin sağlanmasında çok taraflı işbirliğinin önemini vurgulamaktadır.[ii] Bu tür tatbikatlar, hem bölgesel kapasite inşasına katkı sağlamakta hem de küresel güçlerin bölgedeki nüfuz arayışlarına karşı bir denge unsuru oluşturmaktadır.
Bu dinamizm, iki ülkenin dış politikasındaki çeşitlenme arayışıyla yakından ilişkilidir. Son bir yılda Rusya’nın Orta Asyalı göçmen işçilere yönelik sert tavrı ve bunun yol açtığı gerilimler, bölge ülkelerini alternatif ortaklıklar aramaya itmiştir. Bu bağlamda Kazakistan ve Özbekistan, Rusya’yla olan ilişkilerinde stratejik bir denge politikası izlemekte, diğer küresel aktörlerle olan bağlarını güçlendirerek tek bir güce bağımlılığı azaltma hedefi gütmektedir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 14 Ekim 2025 tarihinde Kazakistan, Özbekistan ve Tacikistan liderleriyle gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri, Moskova’nın bölgedeki geleneksel nüfuzunu koruma çabasını yansıtmaktadır. Bu görüşmelerde, ticarî artışlar ve enerji projeleri gibi ekonomik işbirliği konuları ön plana çıkarken, Rusya’nın bu ilişkileri kurumsal bir çerçevede derinleştirme arzusu da belirginleşmektedir.[iii] Ancak Rusya ile ticaret hacminin 45 milyar doları aşması, Moskova ile ekonomik bağların hâlâ büyük önem taşıdığını göstermektedir.[iv] Bununla birlikte iki ülkenin Rusya’ya tam bağımlı bir politika izlemek yerine daha otonom ve çok vektörlü bir dış politika çizgisine yöneldiğini ortaya koymaktadır.
Bu çok vektörlü politikanın bir diğer önemli ayağı ise Hindistan’la artan yakınlaşmadır. Orta Asya’dan Hindistan’a, özellikle Yeni Delhi’ye yönelik havayolu trafiğindeki belirgin artış, bu stratejik yakınlaşmanın somut bir göstergesidir. Özellikle Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın Hint vatandaşlarına yönelik vizesiz seyahat gibi liberalize edilmiş vize politikaları, ticaret ve turizm potansiyelini büyük ölçüde artırmıştır. Yılsonu itibarıyla haftalık uçuş sayısının 45’e ulaşması beklentisi, bu yeni hava yolu ağının ticari ve turistik potansiyelini vurgulamaktadır. Bu durum, Orta Asya havayollarının operasyonel stratejilerini Rusya dışındaki yeni pazarlara yönlendirmesinin, bölgesel dış politikadaki çeşitlenme arayışının bir yansıması olduğunu göstermektedir.[v]
Son olarak Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in inisiyatifiyle Astana merkezli bir havayolu şirketinin Orta Asya’daki rota ağını genişletmesi, bu entegrasyonun bir diğer önemli boyutunu oluşturmaktadır. 7 Kasım 2025 tarihinden itibaren başlayacak Astana-Semerkant ve 10 Kasım 2025 tarihinden itibaren başlayacak Astana-Bişkek uçuşları, turizm, ticaret, eğitim ve kültürel bağları güçlendirmeyi hedeflemektedir. Astana Havalimanı’nın aktarma merkezi olarak kullanılması, bölge içindeki hareketliliği artırarak sadece ekonomik değil, aynı zamanda beşerî bağları da pekiştirecektir.[vi] Bu uçuş ağları, aynı zamanda Hindistan’la olan ticari ilişkileri de destekleyerek 2025 mali yılında Hindistan’ın Orta Asya’ya ihracatında yüzde 24’ün üzerinde bir artışla 927 milyon dolara ulaşmasını sağlamıştır. Bu süreçte Hindistan’ın 652 milyon dolarlık ticaret fazlası elde etmesi, ekonomik işbirliğinin asimetrik bir yapı sergilediğine işaret etse de bölgenin tarihi İpek Yolu mirası ve artan tıbbî turizm potansiyeli gibi faktörler, bu ilişkilerin çok boyutlu bir şekilde derinleştiğini göstermektedir. Özellikle Kazakistan ve Özbekistan’daki Hint hastanelerinin varlığı, yalnızca ticarî bağları değil, aynı zamanda halklar arası ilişkileri de güçlendirerek bu işbirliğinin ekonomik boyutunun ötesine geçen bir etkileşim yarattığını kanıtlamaktadır.
Kazakistan ve Özbekistan arasındaki bu derinleşen entegrasyon, önümüzdeki dönemde bölgenin jeopolitik pozisyonunu daha da güçlendirecektir. Bu iki lider ülkenin ortak vizyonu, Orta Asya’yı Rusya’nın ve Çin’in etkisinden öte kendi iç dinamikleriyle hareket eden ve çok taraflı ilişkiler kuran bir merkezî aktöre dönüştürme potansiyeli taşımaktadır. Ekonomik işbirliğindeki artış, özellikle altyapı projeleri ve lojistik stratejileri üzerinden kendi kapasitelerini ön plana çıkaracaktır. Böylece Orta Koridor gibi alternatif güzergâhlar üzerinden Avrupa ve Doğu Asya pazarlarına doğrudan erişim sağlayarak kendi stratejik otonomilerini artıracaklardır. Bu süreç, sadece ekonomik faydalar getirmekle kalmayacak, aynı zamanda her iki ülkenin de küresel siyasetteki pazarlık gücünü yükseltecek ve bölgesel meselelerde daha proaktif bir rol oynamalarını sağlayacaktır.
İkili ilişkilerdeki bu güçlenme, aynı zamanda bölgesel güvenliğe de yansıyacaktır. “Birlik 2025” gibi çok taraflı askerî tatbikatlar, Orta Asya ülkeleri arasında artan işbirliğinin somut bir göstergesidir ve bu işbirliği, Afganistan’daki istikrarsızlık gibi ortak tehditlere karşı daha etkili ve koordineli bir yanıt verme kabiliyeti geliştirecektir. Özbekistan ve Kazakistan’ın bu alandaki liderliği, Tacikistan gibi daha zayıf komşularını da içine alan bütüncül bir güvenlik mimarisinin inşasına ön ayak olabilir. Ancak bu durum, bölgedeki geleneksel güç dengelerini etkileyebilir ve özellikle diğer bölge aktörlerin güvenlik çıkarlarını farklı bir şekilde değerlendirmelerine yol açabilir. Bu nedenle iki ülkenin, mevcut bağlarını korurken ve yeni ittifaklar ve işbirlikleri kurarken dikkatli bir diplomasi izlemesi gerekecektir.
Gelecekte bu stratejik eksen, uluslararası yatırımların ve dış politika ilgisinin Orta Asya’ya kaymasında kilit bir rol oynayabilir. Rusya’ya yönelik yaptırımlar ve genel jeopolitik belirsizlikler, küresel sermayeyi daha istikrarlı ve güvenilir alternatiflere yöneltmektedir. Bu bağlamda Kazakistan ve Özbekistan’ın ekonomik reformları ve liberalleşen vize politikaları, onları uluslararası yatırımcılar, turistler ve iş insanları için cazip hale getirecektir. Bu dinamik, Hindistan’la artan ticaret ve turizm ilişkilerinde de görüldüğü gibi, bölgenin çok kutuplu dünya düzeninde yeni bir ekonomik ve politik cazibe merkezi olma potansiyelini pekiştirmektedir. Dolayısıyla bu iki ülke arasındaki işbirliğinin geleceği, sadece kendi refahlarını değil, tüm Orta Asya’nın geleceğini şekillendirecek kritik bir dönüm noktası olacaktır.
Sonuç itibarıyla Kazakistan ve Özbekistan arasındaki bu stratejik yakınlaşma, iki ulus-devlet arasındaki ilişkilerin de ötesinde tüm Orta Asya bölgesinin jeopolitik kimliğini yeniden tanımlamaktadır. Bütüncül bir ekonomik entegrasyon, çok vektörlü bir dış politika ve kolektif bir güvenlik anlayışı, bu yeni eksenin temel dinamiklerini oluşturmaktadır. Bu model, bölge ülkelerine tek bir güce bağımlılık yerine karşılıklı çıkar ve ortak vizyon temelinde çok taraflı işbirlikleri kurma imkânı sunmaktadır. Bu süreç devam ettikçe Kazakistan ve Özbekistan’ın bölgesel liderliği pekişecek ve Orta Asya, küresel güç rekabetinin pasif bir nesnesi olmaktan çıkıp kendi kaderini belirleyen aktif bir özne haline gelecektir.
[i] Teymur Atayev, “Kazakhstan-Uzbekistan: The Emerging Axis of Stability in Central Asia”, News.Az, https://news.az/news/kazakhstan-uzbekistan-the-emerging-axis-of-stability-in-central-asia, (Erişim Tarihi: 15.10.2025).
[ii] “Ucheniya Voyennykh Pyati Stran ‘Yedinstvo’ Nachalis v Uzbekistane”, Gazeta Uz, https://www.gazeta.uz/ru/2025/10/15/military, (Erişim Tarihi: 15.10.2025).
[iii] Farid Akbarov, “Putin Holds Phone Talks with Leaders of Uzbekistan, Tajikistan, and Kazakhstan”, APA, https://en.apa.az/cis-countries/putin-holds-phone-talks-with-leaders-of-uzbekistan-tajikistan-and-kazakhstan-480641, (Erişim Tarihi: 15.10.2025).
[iv] “Building Beyond the Great Powers: The New Geopolitics of Central Asia”, The Soufan Center, https://thesoufancenter.org/intelbrief-2025-october-15/, (Erişim Tarihi: 15.10.2025).
[v] “Kazakhstan, Uzbekistan, and Kyrgyzstan Airlines Boost Connectivity with New Delhi Amid Growing Trade and Visa-Free Travel”, Travel and Tour World, https://www.travelandtourworld.com/news/article/kazakhstan-uzbekistan-and-kyrgyzstan-airlines-boost-connectivity-with-new-delhi-amid-growing-trade-and-visa-free-travel, (Erişim Tarihi: 15.10.2025).
[vi] “Pryamyye Reysy Zapustili iz Astany v Kyrgyzstan i Uzbekistan”, Kazinform, https://www.inform.kz/ru/pryamie-reysi-zapustili-iz-astani-v-kirgizstan-i-uzbekistan-68ce8b, (Erişim Tarihi: 15.10.2025).
