Taliban heyeti, 23-25 Ocak 2022 tarihlerinde Norveç’in başkenti Oslo’da Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Norveç temsilcileriyle çeşitli müzakerelerde bulunmuştur.[1] Bu gelişme ise Afgan Sorunu’nda inisiyatifi elinde tutmak isteyen Kremlin’de rahatsızlığa yol açmıştır. Zira Rusya, Afganistan merkezli gelişmeleri yakından takip etmekte ve söz konusu ülkedeki Batı etkisinin sınırlandırılması gerektiğine inanmaktadır.
Rus karar alıcılara göre, Afganistan’ın Batı’ya ve özellikle de ABD’ye yakın politikalar uygulaması, dünyanın kalpgâhı olarak nitelendirilen Avrasya coğrafyasında Rus nüfuzunun sınırlandırılması demektir. Aynı zamanda bölgedeki Batı etkisinin Afganistan üzerinden post-Sovyet alan olan Orta Asya’ya da sirayet etmesi mümkün hale gelebilir.Bu ise Rusya’nın “Yakın Çevre Doktrini” olarak da ifade edilen Primakov Doktrini çerçevesinde uyguladığı politikalarla örtüşmemektedir. Çünkü söz konusu doktrin çerçevesinde Moskova yönetimi, Rusya’nın post-Sovyet alandaki hegemonyasının sürdürülmesinden yanadır. Bu nedenle Kremlin, Afganistan’ı “Yakın Çevresinin Uzantısı” olarak görmektedir.
Dahası Rusya, ABD’nin çekilmesinin ardından Afganistan’da oluşacak güç boşluğunun yaratacağı istikrarsızlığın Orta Asya’yı ve Rus Müslümanlarını etkilemesinden endişe duymaktadır. Yani Kremlin, Afgan Sorunu karşısında pro-aktif bir siyaset yürütmemesi halinde, vekalet savaşlarının Rus topraklarına taşınacağından kaygılanmaktadır. Bu kapsamda Rusya’nın yaklaşımı, Afganistan’ı toplumdan tecrit ederek Taliban’ı radikalleştirmektense, söz konusu ülkeyi projelere dahil ederek Taliban’ı işbirliği zeminine çekmeye odaklanmaktadır. Bununla birlikte Rusya, bölgesel riskler ve tehditler hasebiyle Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nü (KGAÖ) kullanarak Orta Asya’daki nüfuzunu arttırmaya da çalışmaktadır. Bu bağlamda Tacikstan’daki askeri personel sayısını arttıran ve Tacikistan ve Kırgızistan’la tatbikatlar icra eden Rusya’nın yaşanan krizi fırsata çevirmeye çalıştığı söylenebilir.
Aynı zamanda bu kriz fırsatçılığı, Moskova’nın Taliban’la yürüttüğü pazarlıklarda elini güçlü tutmasını da sağlamaktadır. Zira Kremlin, gerektiği takdirde Orta Asya’da yürüteceği güvenlikleştirme politikası çerçevesinde Taliban’ı ötekileştirebileceği mesajını vermekte; fakat eylemleriyle de önceliğinin Taliban’ı uluslararası işbirliği zeminine çekmek olduğunu ortaya koymaktadır.
Bilindiği gibi, Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinin ardından Afganistan’daki diplomatik personelinin faaliyetlerine devam edeceğini açıklayan ilk başkent olan Moskova, süreç içerisinde düzenlediği konferanslar aracılığıyla Taliban’la de facto bir işbirliği de geliştirmiştir. Bu çerçevede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Taliban’ı ülkesinin terör örgütleri listesinden çıkarmaya hazırlandığını da açıklamıştır.[2] Ancak 7 Ekim 2021 tarihinde kurulan Taliban Hükümeti’ni henüz resmen tanıyan bir devlet bulunmamaktadır. Bu konuda uluslararası toplumun Afganistan’daki tüm kimlik gruplarını kapsayacak bir hükümet kurulmasını istediği görülmektedir.
Mevzubahis talep ise arabuluculuk diplomasisini gündeme getirmektedir. Kuşkusuz arabuluculuk diplomasisi bağlamında ön plana çıkan başlıca ülke, Penşir Hareketi lideri Ahmed Mesud ile Şii savaş lordu İsmail Han’ı Taliban Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki’yle Tahran’da görüştürmeyi başaran İran’dır. Lakin bu görüşme, Afgan Sorunu’nda inisyatifi elinde tutma noktasında Moskova ile Tahran’ın rekabet halinde olduğunu da göstermiştir. Nitekim İran’ın arabuluculuğu tartışılırken Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, 13 Ocak 2022 tarihinde yaptığı açıklamada, Moskova’nın Taliban ile muhalifler arasında yapılacak görüşmelere ev sahipliği yapabileceğini belirtmiştir.[3] Bu sözlerin ardından da Taliban yönetiminin Başbakan Yardımcısı Molla Abdul Gani Birader ve Savunma Bakanı Molla Yakub’un Moskova’ya gittiği öne sürülmüştür.[4]
Her ne kadar bu durum, Moskova-Tahran ilişkilerinde Afganistan merkezli gelişmeler hususunda yaşanan ayrışmayı ve rekabeti gösterse de Kremlin’i asıl huzursuz eden hadise, Oslo Görüşmeleri olmuştur. Çünkü bu görüşmelerden resmi tanıma kararı çıkmasa da Afganistan’ın ABD tarafından bloke edilen rezervlerinin serbest bırakılacağı izlenimi oluşmuş ve uluslararası toplumun Afganistan’a yapılacak insani yardımlar noktasında Taliban’la de facto bir çalışma şekli geliştireceği düşüncesi ortaya çıkmıştır. Bu da Batı tarafından Taliban’ın resmen tanınmasa da fiilen çalışılabilir bir aktör olarak algılanmaya başlandığına işaret etmektedir.
Bahse konu olan durum ise Rusya’nın Afgan Sorunu’nda devre dışı kalma olasılığını gündeme getirmiş ve Moskova’yı kaygılandırmıştır. Bu çerçevede Rusya’nın Duşanbe Büyükelçisi Igor Lyakin-Frolov, Afganistan’ın kuzeyinde faaliyet gösteren çeşitli terör örgütlerindeki bazı militanların Tacikistan için bir tehdit oluşturduğunu söylemiştir. Lyakin-Frolov açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştır:[5]
“Tehdit var. Bazı verilere göre, Afganistan’ın kuzey bölgelerinde çeşitli terör örgütlerinden 6.000 civarında militan faaliyet gösteriyor. Bu örgütler arasında Cemaat Ensarullah ve Özbekistan İslami Hareketi de var.”
Lyakin-Frolov’un açıklamaları, Tacikistan ve Özbekistan’ın endişelerini dile getirerek KGAÖ’nün etkinliğini arttırması için uygun zemini yaratmayı amaçlamaktadır. Cemaat Ensarullah, Tacikistan tarafından terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Taliban’a bağlılık bildirdiği bilinen Cemaat Ensarullah, aynı zamanda Taliban tarafından Afganistan-Tacikistan sınırını koruması amacıyla Tacikistan sınırında görevlendirilmiştir. Bu da Duşanbe yönetimini kaygılandırmaktadır. Nitekim Tacikistan, söz konusu endişe sebebiyle daha önce bölgede KGAÖ’yle birlikte tatbikat düzenlemiştir. Şimdi de Daşti Kale bölgesinde Tacikistan Ordusu’nun tatbikat yaptığı bilinmektedir. Moskova yönetimi ise mevzubahis endişeleri canlı tutarak hem Tacikistan’daki asker sayısını arttırma hem de KGAÖ üzerinden bahse konu olan ülkedeki askeri nüfuzunu genişletme fırsatı elde etmektedir.
Rusya Büyükelçisi’nin açıklamalarında Özbekistan İslam Hareketi’ne de yer vermesi dikkat çekicidir. Bu çerçevede Moskova, Özbekistan’ın da endişelerini gündeme getirmek istemekte ve askeri güvenlik bağlamında bahsi geçen ülkeyi kendisine bağımlı kılmanın yollarını aramaktadır. Bu anlamda Rusya, Özbekistan’ın kaygılarını güvenlik perspektifinden gündeme getirerek Taşkent’in KGAÖ’ye dönmesini amaçlıyor olabilir. Zira bu konuda Kremlin’in Özbek karar alıcılara çağrılar yaptığı; fakat çok vektörlü bir dış politika uygulamaya özen gösteren Taşkent’in örgüte dönmediği hatırlanmaktadır.
Benzer bir şekilde Rusya’nın Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov da 1 Şubat 2022 tarihindeki demecinde, Taliban’ın 2022 yılının bahar aylarında kapsamlı bir direnişle karşı karşıya kalabileceğini öne sürmüştür.[6] Şüphesiz bu iddia, Rusya’nın Taliban’a yaptığı bir uyarı olarak yorumlanabilir. Moskova yönetimi, Taliban’a Batı’nın bölgedeki partneri olarak konumlanması halinde, muhalif organizasyonları destekleyebileceği mesajını vermektedir.
Neticede Taliban’ın Norveç’te gerçekleştirdiği müzakereler, Afgan Sorunu’nda inisiyatifi elinde tutmak isteyen Rusya’yı tedirgin etmiştir. Bu nedenle de Moskova, Taliban’a bir mesaj verme ihtiyacı hissetmiştir. Söz konusu mesaj ise “Benim kontrolümden çıkarsan bölgedeki güvenlikleştirme politikamın ötekisi sen olursun.” şeklindedir.
[1] “Afghanistan: How the Taliban Stand to Benefit from Norway Talks”, Deutche Welle, https://www.dw.com/en/afghanistan-how-the-taliban-stand-to-benefit-from-norway-talks/a-60548374, (Erişim Tarihi. 03.02.2022).
[2] “Putin Says Russia Mulling Removing Taliban from Terrorist List”, RFERL, https://www.rferl.org/a/putin-taliban-terror-list/31523297.html, (Erişim Tarihi: 03.02.2022).
[3] “روسیه: آماده میزبانی از مذاکرات طالبان با مخالفان آن هستیم”, Ufuq News, https://ufuqnews.com/archives/195026, (Erişim Tarihi: 17.01.2022).
[4] “Reports Uncertain About Mullah Baradar’s Trip to Moscow”, Tolo News, https://tolonews.com/afghanistan-176443, (Erişim Tarihi: 03.02.2022).
[5] “Threat to Tajikistan from Militants in Northern Afghanistan Still in Place-Diplomat”, TASS, https://tass.com/world/1394779, (Erişim Tarihi: 03.02.2022).
[6] “کابلوف: احتمال دارد طالبان در بهار سال آینده با مقاومت گستردهای مواجه شوند”, Etilaatroz, https://www.etilaatroz.com/135766/kabulov-says-taliban-are-likely-to-face-widespread-resistance-next-spring/, (Erişim Tarihi: 03.02.2022).