Gazze’de barış için 13 Ekim 2025 tarihinde Mısır’da imzalanan Şarm el-Şeyh Anlaşması, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın 20 maddelik eylem planının ilk fazını resmileştirmiştir. Bu, ateşkes mekanizmalarının uygulama kapasitesini sorgulayan bir dönüm noktasına işaret etmiştir.[i] Trump’ın 29 Eylül 2025 tarihinde Beyaz Saray’da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile birlikte açıkladığı 20 maddelik Gazze Barış Planı iki yıllık çatışmanın sona erdirilmesi amacıyla tasarlanmış çok katmanlı bir diplomatik çerçeve sunmuştur.
Radikalleşmenin son bulması, insani yardım, geniş yönetimi ve uzun vadeli güvenlik mimarisi gibi unsurları entegre eden aşamalı uygulama modelini temel almaktadır.[ii] Ateşkes, 10 Ekim 2025 tarihinde yürürlüğe girmiş ve İsrail Savunma Kuvvetleri, Gazze’nin %53’ünü kontrol eden hatlara çekilmiştir. Zirve, ABD, Katar, Mısır ve Türkiye’nin dörtlü arabuluculuk formatını resmileştirmiş, ayrıca BM, izleme ve doğrulama görevini üstlenmiştir.[iii]
Planın ilk maddeleri Gazze’yi komşularına tehdit oluşturmayan bir bölge olarak konumlandırırken; bölge halkının maruz kaldığı acıları telafi etmek üzere kapsamlı yeniden geliştirme ve ekonomik canlandırma vaat etmektedir. Ateşkes mekanizması, tarafların mutabakatı üzerine yürürlüğe girecek şekilde yapılandırılmış olup İsrail Ordusu’nun belirlenmiş hatlara çekilmesi, askeri operasyonların askıya alınması ve rehine-mahkum takası gibi acil adımları içermektedir. Bu, Hamas üyelerine barışçıl birlikte yaşama ve silahları bırakma taahhüdü karşılığında af ve güvenli çıkış imkanı da sunmaktadır.[iv]
Yönetim, geçici ve teknokratik bir Filistinli komite tarafından yürütülecek olup Trump başkanlığındaki Barış Kurulu denetiminde faaliyet gösterecektir. Komite, Filistin Yönetimi’nin reform programını (2020 Trump planı ve Suudi-Fransız önerileri referansıyla) tamamlayana dek finansman ve çerçeve belirleyecektir.
Şarm el-Şeyh Anlaşması’nın uluslararası hukuk açısından bağlayıcılığı; yumuşak hukuk ve bağlayıcı hukuk bakımından ele alınabilir. Plan, niyet mektubu niteliğinde olup Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) kapsamında bağlayıcı bir antlaşma olarak sınıflandırılmamaktadır; resmi bir antlaşma metni yerine siyasi taahhütler sunmakta ve pacta sunt servanda ilkesine tabi olmayan esnek bir çerçeve oluşturmaktadır. Ancak BM Güvenlik Konseyi’nin potansiyel bir kararıyla desteklenmesi halinde, örneğin 242 sayılı kararla bağlayıcılık kazanabilir. Şu anki haliyle ABD, Katar, Mısır ve Türkiye’nin dörtlü arabuluculuk rolleri, teamül hukuku çerçevesinde ahlaki ve diplomatik yükümlülükler yaratmaktadır. Fakat yasal uygulama gücü sınırlıdır.
Plan, realist paradigma bağlamında İsrail’in askeri üstünlüğünü diplomatik kazanıma dönüştürürken, liberal kurumsalcılık gibi unsurlarla sürdürülebilir barışı hedeflemektedir. Ancak Hamas’ın silahsızlanma ve yönetimden dışlanma maddelerine yönelik belirsizliği ve taahhüt sorunları riski artırmaktadır. Aynı zamanda planın asimetrik tavizleri dikkat çekmektedir. 13 Ekim 2025 tarihli gelişmeler çerçevesinde tüm yaşayan rehinelerin serbest bırakılması, 1.950 Filistinli mahkûmun iadesi planın ilk fazının uygulanabilirliğini doğrulamaktadır. Plan, çatışma sonrası yönetim için hibrit bir model sunarken; barış ise reform ve bölgesel garantörlerin etkinliğine bağlı görünmektedir. Plan, Orta Doğu’da bölgesel güvenliğin yeniden inşasında kritik bir dönüm noktasıdır ve potansiyel olarak İbrahim Anlaşmaları’nın genişleme fikrini düşündürebilir.
Sonuç olarak Gazze Barış Planı’nın uzun vadeli etkileri değerlendirildiğinde iyimser konsolidasyon ve kırılgan dengesizlik senaryolarını içermektedir. İyimser senaryoda, Katar ve Mısır’ın mekik diplomasisi etkili olursa insani koridorlar genişletebilir. BM’nin izleme rolü güçlenirse ekonomik toparlanma ivme kazanabilir. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan yatırımlarıyla altyapı yenilemeyi hızlandırabilir. Ancak Hamas’ın tam silahsızlanma kabulü düşük olasılıklı görünmektedir. Kırılgan dengesizlikte asimetrik tavizler nedeniyle geçmişteki olduğu gibi anlaşma bozulabilir. Orta vadede hibrit yönetişim modelleri İbrahim Anlaşmaları’nın genişlemesini tetikleyebilir. İran’ın izolasyonu direniş eksenini kırabilir. Fakat uzun vadede plan, Filistin devlet tanınmasına ve iki devletli çözüme yol açabilir, ancak büyük ölçekli savaş riski devam edebilme potansiyeline sahiptir.
[i] “All living Israeli hostages freed and hundreds of Palestinian detainees and prisoners released as Trump leads Egypt summit”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/live/2025/oct/13/gaza-ceasefire-live-updates-israel-hostages-release-hamas-trump-middle-east, (Erişim Tarihi: 13.10.2025).
[ii] “Trump’s 20-point Gaza peace plan in full”, BBC, https://www.bbc.com/news/articles/c70155nked7o, (Erişim Tarihi: 13.10.2025).
[iii] Aynı yer.
[iv] Aynı yer.