Tarih:

Paylaş:

Özbekistan’ın 2022-2026 Kalkınma Stratejisinin Ana Hedefleri

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

2026 senesinde bağımsızlığının 35. yılını kutlayacak olan Özbekistan, 2022 yılı itibarıyla 30 yıllık deneyim ve tecrübelerinden hareketle, 2026 hedeflerini belirlemiş ve 2022-2026 Kalkınma Stratejisi’ni kabul etmiştir. Kuşkusuz söz konusu strateji, 2016 yılında Cumhurbaşkanı olan Sayın Şevket Mirziyoyev’in vizyoner liderliğinde yürütülen Yeni Özbekistan inşa sürecinde belirlenen hedeflere ulaşmak için güçlü bir yol haritası ortaya koymaktadır.

Bu yol haritasına ilişkin Özbekistan merkezli Development Strategy Center/Kalkınma Stratejileri Merkezi’nin (DSC)[1] çalışmaları oldukça aydınlatıcı bir mahiyete sahiptir. Özellikle de DSC Başkanı Sayın Eldor Tulyakov’un çeşitli dillerde yayınlanan yazıları, konuyu anlaşılabilir kılmak için oldukça önemlidir. Bu analizde de Tukyakov’un Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nin (ANKASAM) internet sitesinde yayınlanan “2022-2026 Özbekistan Kalkınma Stratejisi’nde Bir Öncelik Olarak Ekonomik Kalkınma” başlıklı çalışmasından hareketle, Özbekistan’ın 2026 hedefleri incelenmektedir. Bahse konu olan hedefleri, en özet haliyle Görsel 1’de yer alan infografikte görmek mümkündür.

Görsel 1: Özbekistan’ın 2026 Hedefleri

Kaynak: Eldor Tulyakov, “2022-2026 Özbekistan Kalkınma Stratejisi’nde Bir Öncelik Olarak Ekonomik Kalkınma”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/2022-2026-ozbekistan-kalkinma-stratejisinde-bir-oncelik-olarak-ekonomik-kalkinma/, (Erişim Tarihi: 19.02.2022).

Tüm dünyanın takdir ettiği üzere, Sayın Mirziyoyev liderliğinde uluslararası toplumla entegrasyonuna hız veren ve barışçıl söylemleriyle ön plana çıkan Yeni Özbekistan, dengeye dayalı çok yönlü-vektörlü dış politikasının getirilerini, 2026 hedefleri bağlamında iktisadi bakımdan da taçlandırmaya çalışmaktadır. Bu hedeflerin temelinde ise güçlü ve istikrarlı bir devlet yaratma ve ülke halkına müreffeh bir gelecek sunma amacı vardır. Dolayısıyla Taşkent yönetimi,” Üçüncü Rönesans” dönemini başarıyla yürütme konusunda son derece kararlıdır.

Bahse konu olan güçlü iradenin yansıması olarak ilan edilen 2022-2026 Kalkınma Stratejisi, halkın ihtiyaçlarının belirlenmesi amacıyla yapılan kapsamlı kamuoyu araştırmalarının neticesinde ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla ülkenin geleceğine ilişkin belirlenen rotayı, bizzat Özbekistan halkı çizmiştir.

Strateji Belgesi; küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesini işsizliği problem olmaktan çıkaracak şekilde istihdam yaratılması amacıyla Özbekistan’a yabancı yatırımlar çekilmesini, serbest piyasa ekonomisine uyum sağlanabilmesi için tekelleşmeyle mücadele edilerek özelleştirme süreçlerine hız verilmesini ve nihayetinde enflasyonun azaltılması vesilesiyle halkın yaşam standartlarının arttırılmasını öngörmektedir.[2]

Görsel 2: Özbekistan’ın Enflasyon Grafiği

Kaynak: Tulyakov, a.g.m.

Bu anlamda Özbekistan, Sayın Mirziyoyev’in Cumhurbaşkanı olmasından itibaren zaten mühim iktisadi başarılar elde etmiştir. Örneğin Görsel 2’den de anlaşılacağı üzere, 2017 yılının Aralık ayında %18,8 olan enflasyon, 2021 senesinin Aralık ayında %10’a kadar düşmüştür. Dolayısıyla son üç yılda Taşkent, ekonomik anlamda önemli bir muvaffakiyet elde etmiştir. Elbette bu durum, Sayın Mirziyoyev liderliğinde atılan kararlı adımların somut bir neticesidir. Şimdi ise uygulanacak politikalar neticesinde enflasyonun 2023 yılının Aralık ayına kadar %5’e düşürülmesi amaçlanmaktadır.[3] 

Bu doğrultuda 2022-2026 Kalınma Stratejisi’nde belirlenen hedeflere ulaşabilmek için Taşkent yönetimi; kimya endüstrisini, ilaç sektörünü, enerji projelerini, yenilenebilir enerjiye geçiş için yürütülen çalışmaları ve mobilyacılık ve turizm gibi sektörleri desteklemeyi planlamaktadır. Buna ek olarak dijitalleşme ve dijital ekonomiye geçiş de Taşkent yönetiminin ehemmiyet atfettiği konuların başında gelmektedir. Zira Özbekistan, teknoloji çağının dışında kalmayı kabul etmemektedir.

Diğer taraftan Özbekistan’ın hedeflerinden biri de kendi kendine yetebilen bir ülke olmak ve bu bağlamda “gıda güvenliğini” sağlamaktır. Bu çerçevede Taşkent yönetimi, tarım ve hayvancılık sektörlerine ciddi teşvikler ve destekler yaratmaya hazırlanmaktadır. Özbekistan’ın sektörel bazlı kalkınma planı, Görsel 3’te sunulan inforgrafikte yer almaktadır.

Görsel 3: Özbekistan’ın 2022-2026 Kalkınma Planı

Kaynak: Tulyakov, a.g.m.

Tüm bu girişimler neticesinde Özbekistan, Gayrısahi Yurtiçi Hasıla (GYSİH) rakamlarında 1,6 katlık bir gelişme yaşamayı beklemektedir. Bu da ülkede kişi başına düşen milli gelirin 4.000 dolara ulaşması anlamına gelecektir.[4] Dolayısıyla Özbekistan’ın kalkınma konusundaki hedeflerine ulaşması halinde, ülkenin yıllık GYSİH büyüme oranı %6,5 olacaktır.

2026 hedefleri doğrultusunda küresel ekonominin başat aktörlerinden biri olmaya çabalayan Özbekistan, bu kapsamda Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) kabul edilmeyi de istemektedir. Bu doğrultuda Taşkent yönetimi, ülkenin ekonomik hedeflerine ulaşabilmesi amacıyla yürüttüğü politikaları siyasi reformlarla da desteklemektedir. Nitekim ülkesini dünyanın saygın devletlerinden biri haline getirmeyi başaran ve yeni atılımlara odaklanan Sayın Mirziyoyev, “Üçüncü Rönesans”ın ruhuna da uygun bir biçimde hukukun üstünlüğünü temel öncelik haline getiren, yönetimde şeffaflığı ve adaleti devletin başlıca prensibi olarak benimseyen bir yaklaşımla hareket etmektedir. Bu kapsamda Özbekistan, 2026 hedefleriyle uyumlu olarak siyasi ve hukuki reform süreçlerini de sürdüreceğini net bir dille beyan etmektedir.

Sonuç olarak Özbekistan, dış politikasında uyguladığı dengeye dayalı çok yönlü-vektörlü siyaset anlayışını, iç politikada hak ve özgürlükler bağlamındaki liberalleşme hamleleriyle desteklemekte ve bunun çıktısı olarak da yabancı yatırımcı açısından güvenilir bir ülke olarak algılanmaktadır. Bu kapsamda Yeni Özbekistan’ın 2016 yılından beri Sayın Mirziyoyev’in liderliğinde attığı adımları kararlılıkla sürdüreceği söylenebilir. Bunun neticesinde ise ülke, 2022-2026 Kalkınma Stratejisi’nde belirlenen ve “ekonomik devrim” olarak nitelendirilebilecek bir kalkınma politikasını hayata geçirmektedir. Mevzubahis strateji, Taşkent’in dış politikası ve iç politikasıyla uyumlu bir biçimde liberalleşme eğilimiyle yürütülmektedir. Bu politikaların nihai hedefi ise tüm Özbekistanlıların refah içerisinde huzurla yaşayabileceği bir devlet yaratmaktır.


[1] DSC, https://strategy.uz/, (Erişim Tarihi: 17.02.2022).

[2] Eldor Tulyakov, “2022-2026 Özbekistan Kalkınma Stratejisi’nde Bir Öncelik Olarak Ekonomik Kalkınma”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/2022-2026-ozbekistan-kalkinma-stratejisinde-bir-oncelik-olarak-ekonomik-kalkinma/, (Erişim Tarihi: 19.02.2022).

[3] Aynı yer.

[4] “Strategy of New Uzbekistan for 2022-2026: Macroeconomic Stability”, Review, https://review.uz/en/post/strategiya-novy-uzbekistan-2022-2026-makroekonomicheskaya-stabilnost, (Erişim Tarihi: 19.02.2022).

Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
1969 Dörtyol-Hatay doğumlu olan Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. BÜ’de 1995 yılında Yüksek Lisans çalışmasını tamamlayan Erol, aynı yıl BÜ’de doktora programına kabul edildi. Ankara Üniversitesi’nde doktorasını 2005’de tamamlayan Erol, 2009 yılında “Uluslararası İlişkiler” alanında doçent ve 2014 yılında da Profesörlük unvanlarını aldı. 2000-2006 tarihleri arasında Avrasya Stratejik Araştırmaları Merkezi (ASAM)’nde görev yapan Erol, ASAM’ın Genel Koordinatörlük görevini de bir dönemliğine yürütmüştür. 2009 yılında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) Kurucu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (USGAM)’nin de kurucu başkanı olan Prof. Erol, Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (YTSAM) Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Başkanlığını da yürütmektedir. Prof. Erol, Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (GAZİSAM) Müdürlüğü görevinde de bulunmuştur. 2007 yılında Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) “Türk Dünyası Hizmet Ödülü”nü alan Prof. Erol, akademik anlamdaki çalışmaları ve medyadaki faaliyetlerinden dolayı çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: 2013 yılında Çağdaş Demokratlar Birliği Derneği tarafından “Yılın Yazılı Medya Ödülü”, 2015 yılında “APM 10. Yıl Hizmet Ödülü”, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından “2015 Yılın Basın-Fikir Ödülü”, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri “2016 Gönül Elçileri Medya Onur Ödülü”, Yörük Türkmen Federasyonları tarafından verilen “2016 Türkiye Onur Ödülü”. Prof. Erol’un 15 kitap çalışması bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının isimleri şu şekildedir: “Hayalden Gerçeğe Türk Birleşik Devletleri”, “Türkiye-AB İlişkileri: Dış Politika ve İç Yapı Sorunsalları”, “Avrasya’da Yeni Büyük Oyun”, “Türk Dış Politikasında Strateji Arayışları”, “Türk Dış Politikasında Güvenlik Arayışları”, “Türkiye Cumhuriyeti-Rusya Federasyonu İlişkileri”, “Sıcak Barışın Soğuk Örgütü Yeni NATO”, “Dış Politika Analizinde Teorik Yaklaşımlar: Türk Dış Politikası Örneği”, “Krizler ve Kriz Yönetimi: Aktörler ve Örnek Olaylar”, “Kazakistan” ve “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”. 2002’den bu yana TRT Türkiye’nin sesi ve TRT Radyo 1 (Ankara Radyosu) “Avrasya Gündemi”, “Stratejik Bakış”, “Küresel Bakış”, “Analiz”, “Dosya”, “Haber Masası”, “Gündemin Öteki Yüzü” gibi radyo programlarını gerçekleştirmiş olan Prof. Erol, TRT INT televizyonunda 2004-2007 yılları arasında “Arayış”, 2007-2010 yılları arasında Kanal A televizyonunda “Sınır Ötesi” ve 2020-2021’de de BBN TÜRK televizyonunda “Dış Politika Gündemi” programlarını yapmıştır. 2012-2018 yılları arasında Millî Gazete’de “Arayış” adlı köşesinde dış politika yazıları yayımlanan Prof. Erol’un ulusal-uluslararası medyada çok sayıda televizyon, radyo, gazete, haber siteleri ve dergide uzmanlığı dahilinde görüşlerine de başvurulmaktadır. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Ankara Üniversitesi Latin Amerika Araştırmaları Merkezi’nde (LAMER) de dersler veren Prof. Erol, 2018’den bu yana Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak akademik kariyerini devam ettirmektedir. Prof. Erol, 2006 yılından itibaren Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde de dersler vermiştir. Prof. Erol’un başlıca ilgi ve uzmanlık alanları ve bu kapsamda lisans, master ve doktora seviyesinde verdiği derslerin başlıcaları şu şekilde sıralanabilir: “Jeopolitik”, “Güvenlik”, “İstihbarat”, “Kriz Yönetimi”, “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”, “Türk Dış Politikası”, “Rus Dış Politikası”, “ABD Dış Politikası”, “Orta Asya ve Güney Asya”. Çok sayıda dergi ve gazetede yazıları-değerlendirmeleri yayımlanan Prof. Erol’un; “Avrasya Dosyası”, “Stratejik Analiz”, “Stratejik Düşünce”, “Gazi Bölgesel Çalışmalar”, “The Journal of SSPS”, “Karadeniz Araştırmaları gibi” akademik dergilerde editörlük faaliyetlerinde bulunan Prof. Erol, “Bölgesel Araştırmalar”, “Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları”, “Gazi Akademik Bakış”, “Ege Üniversitesi Türk Dünyası İncelemeleri”, “Ankara Uluslararası Sosyal Bilimler”, “Demokrasi Platformu” dergilerinin editörlüklerini hali hazırda yürütmekte, editör kurullarında yer almaktadır. 2016’dan bu yana Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Kurucu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettiren Prof. Erol, evli ve üç çocuk babasıdır.