Özbekistan’ın başkenti Taşkent, 15-16 Temmuz 2021 tarihlerinde “Orta ve Güney Asya: Bölgesel Bağlantısallık. Sınamalar ve Fırsatlar” başlıklı bir konferansa ev sahipliği yapacaktır. Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’in daveti üzerine gerçekleştirilmesi planlanan konferansın ana teması bölgesel ilişkilerin güçlendirilmesidir. Bu kapsamda katılımcı ülkeler arasında ulaştırma ve lojistik, enerji, ticaret, üretim, yatırım başta olmak üzere çeşitli alanlarda karşılıklı faydaya dayalı stratejik münasebetlerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Konferansın açılışında Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ve Pakistan Başbakanı İmran Han konuşma yapacaktır. Gerek düzenlenen konferansın başlığı ve gerekse de konuşmacıların isimleri, Özbekistan’ın bölgesel ve küresel siyasette uzlaştırıcı bir rol oynadığını göstermektedir. Bununla birlikte Türkiye, Hindistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Rusya, Çin, Azerbaycan, Japonya ve daha birçok ülkenin dışişleri bakanları etkinliğe katılacaktır. Ayrıca Türk Konseyi, BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Dünya Gümrük Örgütü (WCO) ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) gibi uluslararası kurum ve kuruluşlardan üst düzey yetkililer katılım sağlayacaktır. Aktarılan bilgilere göre, konferansa 40’tan fazla ülkeden 250’nin üzerinde katılımcı iştirak edecektir.
Katılımcıların bölgesel ve küresel siyasette rol oynayan önemli aktörler olduğu görülmektedir. Bu çerçevede Taşkent’teki konferansın hem bölgesel hem de küresel barışa hizmet edeceği ifade edilebilir. Özellikle de rakip aktörlerin bir platformda buluşturulması, çeşitli sorunların diyalog yoluyla çözülmesinde ilk adımı teşkil edecektir. Aynı zamanda konferans neticesinde ortaya çıkacak sonucunun barış, istikrar ve huzurun tesisinde bir yol haritası sunacağı da öngörülmektedir. Bu anlamda konferanstaki temel hedefin devletleri işbirliği içerisine çekerek rekabetten uzaklaştırmak ve ticaret yolları başta olmak üzere muhtelif alanlardaki ilişkilerin geliştirilmesi suretiyle bölge halklarının refahına hizmet eden bir durumun yaratılması olduğu öne sürülebilir.
Öte yandan Sayın Mirziyoyev’in böyle bir konferansın yapılmasındaki amacı, Özbekistan dış politikasının temel dinamiklerini ortaya koymaktadır. Özbekistan hem iç hem de bölgesel ekonominin kalkınmasında barışın ve istikrarın sağlanması gerektiğinin temel şart olduğunun farkındadır. Bu nedenle Orta ve Güney Asya’da tesis edilecek barış ortamı, özelde Asya’nın yükselişine hizmet edecektir.
Bilindiği üzere, Taşkent’in jeopolitik hedeflerinden biri de Güney Asya’ya ve açık denizlere ulaşmaktır. Bu sayede hem yeni pazarlar bulabilecek hem dünyaya açılabilecek hem de bölgesel istikrarın tesisinde proaktif rol oynayabilecektir.
Sayın Mirziyoyev’in Cumhurbaşkanlığı makamına gelmesinden beri, dış politikada dengeleri gözeten, çok yönlü ve işbirliğini önceleyen bir tutum benimsediği görülmektedir. Özellikle de Tacikistan ile Kırgızistan arasında yaşanan çatışmalarda, Özbek liderin yapıcı bir tutum benimsediği bilinmektedir. Taşkent’in benimsediği söz konusu politikanın bölgesel ve küresel aktörlerden takdir topladığı bilinmektedir.
Bu çerçevede Özbekistan, Pakistan’la birlikte Mezar-ı Şerif-Kabil-Peşaver güzergâhındaki demiryolu hattının hayata geçirilmesi için çaba harcamaktadır. Bahse konu olan demiryolu hattı vesilesiyle denizlere kıyısı olmayan Orta Asya ülkeleri, Güney Asya’yla kurulan coğrafi bağ sayesinde dünyaya açılabilecektir.
Mevzubahis durum, diğer bölge ülkelerinin de çıkarlarına hizmet etmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; Rusya’nın güneye ulaşması kolaylaşacaktır. Elbette bu da Güney Asya ülkelerinin hem Orta Asya’ya hem de Rusya’ya açılmaları konusunda büyük bir fırsat yaratacaktır. Diğer yandan Orta Asya’da artan refah, bölgesel istikrarı teşvik edeceği için Çin’e de Batı’ya açılma noktasında güvenli bir güzergâh sunacaktır.
Sonuç olarak Özbekistan, “Orta ve Güney Asya: Bölgesel Bağlantısallık. Sınamalar ve Fırsatlar” başlıklı konferans aracılığıyla bölgede barışın tesisinde yapıcı bir rol üstlenmek istediğini ortaya koymaktadır. Yaşanan gelişmeler, Orta Asya’yı “Yeni Büyük Oyun”da bir rekabet sahasına dönüştürürken; Özbekistan, barışın tesis edilmesi ve bölgenin istikrar havzasına dönüşmesini amaçlamaktadır. Nitekim Mirziyoyev, göreve başladığı günden bu yana uyguladığı politikalarla Özbekistan’ın etkin bir aktöre dönüşmesini sağlamaktadır. Bölge jeopolitiğinin yeniden şekillendiği günümüz küresel siyasetinde Yeni Özbekistan’ın vizyoner lideri Sayın Şevket Mirziyoyev’in yüklendiği misyon, ülkesinin küresel siyasette daha da saygın ve güçlü bir devlet olarak algılanmasına da katkıda bulunmaktadır. Dolayısıyla söz konusu gelişmeler Taşkent’in bölgesel ve küresel düzeyde kalıcı barışı isteyen ve buna yönelik çaba harcayan güvenilir bir aktör olduğu gerçeğini teyit etmektedir.