Hindistan, son yıllarda her bir alanda ilerleme kaydetmiştir. Ülke, dış politikadaki bağlantısızlık geleneğinin de etkisiyle çok yönlü bir diplomasi yürütmekte ve çok kutuplu dünyayı savunmaktadır.
Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Hindistan dış politikasını değerlendirmek üzere Rusya Devlet Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oleg Glazunov’un görüşlerini dikkatinize sunmaktadır.
1. Sizce Hindistan 21. yüzyılda bir süper güç haline gelebilir mi?
Bilindiği üzere, Hindistan’ın yeni dünya düzeninde hak ettiği yeri alma gibi bir hedefi bulunmaktadır. Açıkçası Hindistan, ekonomik olarak büyük ve güçlü bir ülkedir. Bu yüzden de küresel güçlerle eşit olmak istemektedir. Bu anlamda Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya ve Çin gibi büyük güçler arasında yer almaktadır. Bu noktada Yeni Delhi yönetiminin yalnızca Batı’yla beraber hareket etmesi halinde, jeopolitik hedeflerine ulaşma ihtimalinin düşük olduğunu bildiğini vurgulamak gerekmektedir. Bu yüzden de çok kutupluluk arayışlarını dile getiren Hindistan, çok yönlü bir dış politika uygulamaktadır.
2. ABD ile Hindistan arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
ABD’nin Hindistan’a bağımsız politikasından vazgeçirmek için baskı yaptığı görülmektedir. Belirtmek gerekir ki; her şeye rağmen ABD’nin Hindistan üzerindeki etkisi sınırlıdır. Üstelik Yeni Delhi, Washington’dan fazla baskı görürse, tepkisel olarak Pekin’le anlaşma yoluna bile gidebilir.
Bununla birlikte Hindistan’ın Batı’yla ilişkilerini koparmak istemediği de söylenebilir. Bu tamamen Yeni Delhi yönetiminin kendi ulusal çıkarları doğrultusunda benimsediği bir politikadır. Bu yüzden de Hindistan’ın mevzubahis politikasını devam ettireceği öngörülebilir. Tarihsel olarak bakıldığında da Hindistan’ın mevcut durumda olduğu gibi kendisi açısından en kârlı yolu tercih etme geleneğinin bulunduğu ifade edilebilir.
3. Sizce Hindistan ile Çin arasında savaş riski var mı?
Hindistan, saldırgan ve militarist bir ülke değildir. Bu yüzden de savaş seçeneği, Yeni Delhi tarafından her dönem zayıf bir olasılık olarak görülmüştür. Esasen Çin toplumu da barışçı bir halk olarak ön plana çıkmaktadır. İki ülke de daha ziyade Batı hegemonyasından rahatsızlık duymaktadır. Fakat Hindistan, doğal olarak geniş toprakları, kadim medeniyeti, felsefesi, dinamik ve çalışkan nüfusu ve doğal kaynakları nedeniyle güçlü bir ülkedir ve hiçbir aktörden çekinmemekte, korkmamaktadır. Lakin halihazırda Hindistan’ın tüm güçlerini seferber etmesini gerekecek ciddi bir tehdit algıladığını iddia etmek gerçekçi olmayacaktır.
Doç. Oleg Glazunov

Doç. Dr. Oleg Glazunov, Rusya Devlet Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Sosyoloji Bölümü’nde doçenttir. 1995 senesinden 1999 yılına kadar önce Rusya Güvenlik Komitesi’nde ve ardından da Rusya Dönüşüm ve Yüksek Teknolojiler Komitesi’nde Rusya Devlet Duması’nda görev yapan bir milletvekilinin yardımcısı olarak çalıştı. Glazunov, 2007 yılındanberi Rusya Devlet Ekonomi Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Temel çalışma alanı jeopolitik teorilerdir.