Türkmenistan’ın Mimarlığında Uluslararası Barış ve Güven Yılı Şekillenmekte

Paylaş

Bilindiği üzere Soğuk Savaş’ın bitiminin ardından bağımsızlığını ilan eden Türkmenistan Devleti, dış politikasını “Daimî Tarafsızlık” statüsü üzerinden şekillendirmiştir. Anılan statü kimi çevrelerde var olan yanlış algının tersine uluslararası ilişkilere veya sistemsel ve bölgesel gelişmelere kayıtsız kalmak anlamını taşımamaktadır. Aksine Aşkabat yönetimi uluslararası barış ve huzurun tesisi için gerek bölgesel gerekse küresel çapta rol üstlenmeyi görev addetmiştir. Bu minvalde Türkmenistan Devleti’nin Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki girişimleriyle 2021 yılı “Uluslararası Barış ve Güven Yılı” ilan edilmiştir.

2020 yılının artan çatışmalar ve küresel çaplı sağlık sorunları başta olmak üzere ekonomiden askeri konulara kadar pek çok başlıkta sorunlu bir yıl olmasının ardından daha da anlamlı hale gelen “Uluslararası Barış ve Güven Yılı” kapsamında, 29 Ocak 2021 tarihinde Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Enstitü’nde açılış töreni gerçekleştirilmiştir.  “Uluslararası Barış ve Güven Yılı”nın açılış etkinliğine Türkmenistan Dışişleri Bakanı Reşid Meredov ve Dışişleri Bakanlığı temsilcileri, milletvekilleri, Türkmenistan’daki uluslararası örgütler ve kuruluşların başkanları ve(ya) temsilcileri, üniversite rektörleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, yerli ve yabancı basın mensupları iştirak etmiştir. Ayrıca etkinliğe BM 75. Genel Kurul Başkanı, BM, Ekonomik İşbirliği Örgütü (EİÖ), Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Anlaşması Örgütü temsilcileri, diğer uluslararası kuruluşlar ve yabancı kitle iletişim araçları ve uluslararası alanda faaliyet gösteren düşünce kuruluşlarının başkan ve(ya) temsilcileri de video konferans yoluyla katılmıştır.

Asya kıtasına yönelik çalışmalarıyla ön plana çıkan Ankara merkezli düşünce kuruluşu Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol’un da katılım sağladığı etkinliğin açılış konuşmasında BM Türkmenistan Daimî Koordinatörü Vekili ve UNICEF Türkmenistan Temsilcisi Christine Weigand, sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olan insanlar arasında barış, istikrar ve karşılıklı anlayışın sürdürülmesi adına Türkmenistan Cumhurbaşkanı tarafından başlatılan Uluslararası Barış ve Güven Yılı’nın önemine dikkat çekerken Türkmenistan Dışişleri Bakanı Reşid Meredov ise “Bu fikri ortaya koyan Türkmen ulusu lideri, somut bir nitelemesi olduğunu özellikle belirtmiş ve bu nedenle uluslararası toplumu kabul edilen belgeyi pratik içerikle güçlendirmeye, gerçek eylemlerle zenginleştirmeye çağırmıştır.” ifadelerini kullanmıştır.  Açılış konuşmasına BM adına katılan Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurulu Başkanı Volkan Bozkır da konuşmasında; Uluslararası Barış ve Güven Yılı’nın zamanlamasına vurgu yaparken Türkmenistan Hükümetine, Uluslararası Barış ve Güven Yılını başlattığı için teşekkür ederek, küresel durum göz önüne alındığında barış ve güven ihtiyacının hiç olmadığı kadar yüksek olduğunun altını çizmiştir. Ayrıca Bozkır, uluslararası toplumu barış, güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma yolunda siyasi diyalog ve dayanışma yoluyla işbirliğine devam etmeye çağırmıştır. Bunların yanı sıra etkinlikte konuşma yapan Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ceyhun Bagramov, BM Orta Asya Genel Sekteri Özel Temsilcisi Natalya Gherman, BM Türkmenistan Daimi Temsilcisi Aksoltan Atayeva, AGİT Aşkabat Merkezi Başkanı Natalya Drozd, EİÖ Genel Sekreteri Hadi Süleymanpour ve diğer konuşmacılar da 2021 yılının Uluslararası Barış ve Güven Yılı olarak ilan edilmesinde Türkmenistan’a çabalarından ötürü teşekkür ederken, barış ve güven kültürünün güçlendirilmesi gerekliliğine vurgu yapmışlardır.

Uluslararası sistemin sürekli çatışmalara ve kaoslara tanıklık ettiği bu dönemde Türkmenistan’ın küresel barış, güvenlik, istikrar ve refahın tesisi için gerekli olan barış ve huzur ögelerini merkeze alarak başlattığı bu girişim gerek devletler nezdinde gerekse kamuoyları nezdinde uluslararası boyutta olumlu karşılanmış ve takdire şayan görülmüştür. Bu bağlamda ilk olarak açılış törenine başta BM olmak üzere çok sayıda uluslararası örgüt ve kuruluşun başkan veya temsilcilerinin, politikacıların, uluslararası düşünce kuruluşları ve sivil toplum organizasyonlarının katılması ve basının bu denli ilgi göstermesinin altının çizilmesi gerekir. Kapsamlı katılım bir yandan uluslararası sistemde barış ve huzura ne derece ihtiyaç duyulduğunun bir göstergesiyken, öte yandan Türkmenistan Devleti’nin bu girişiminin uluslararası boyutta onaylandığı ve desteklendiğini de gözler önüne sermektedir.

Barışın yolunun güvenden geçtiği mesajını içeren “Uluslararası Barış ve Güven Yılı”nın mimarı olan Türkmenistan, kuruluşundan itibaren daimî tarafsızlık statüsü ile hem bölgenin istikrar adası olmuş hem de dünya barışı için bölgesel jeopolitikte katkı sunmaya çalışmıştır. Günümüz itibarıyla gelinen noktada küresel rekabetin ve ilginin merkezi haline gelen Asya jeopolitiğinin barış elçisi olmaya aday Türkmenistan’ın bu faaliyetlerinin Türkiye tarafından da açıkça desteklendiğini ifade etmek gereklidir. Ankara’nın dost ve kardeş ülke olarak tanımladığı Türkmenistan’ın her daim yanında olduğunun göstergelerinden birisi de bahse konu açılış etkinliğine gerek Türkiye’den gerekse de uluslararası kuruluşlarda görev yapan Türk diplomatlarının katılımlarıdır. Bu destek sadece diplomatik münasebetlerden ötürü temsilcilerin bir araya gelmesinin daha ötesinde ortak değerler ve payda üzerinden çeşitli uluslararası inisiyatifler geliştirme noktasında da kendisini göstermektedir.

Netice itibarıyla Türk karar alıcıların her zaman desteklediği barış ve güvenin uluslararası boyutta tesisine yönelik girişimleriyle öne çıkan Türkmenistan’ın Afganistan’da kalıcı ve sürdürülebilir barışın tesis edilmesine ve Türkiye’nin ev sahipliğinde başlatılan “Asya’nın Kalbi-İstanbul Süreci”ne dair katkıları ile hem Orta Asya ülkeleri arasındaki iş birliğine hem de Orta Asya ülkelerinin bölge dışı devlet ve uluslararası kuruluşlarla yürüttüğü diyalog süreçlerine aktif katılımı takdire şayandır. Bu noktadan hareketle sistemsel sorunların kriz veya çatışmaya dönüşmeden aşılması, uluslararası barış ortamının tesis edilmesi ve buna bağlı olarak küresel refahın artması adına pozitif katkı sunan Türkmenistan’ın karar alıcılarının da övgüyü hak ettiği ifade edilmelidir. Nihayetinde yakın çevresinde inşa ettiği güven ve diyaloğa dayalı ilişkilerle bölgesel sorunların çözümüne barışçıl katkı sunan Türkmenistan Devleti, bu misyon ve anlayışı uluslararası sorunlarda da etkili olarak sürdüreceğini net olarak ortaya koymaktadır.

Dr. Kadir Ertaç ÇELİK
Dr. Kadir Ertaç ÇELİK
ANKASAM Uluslararası İlişkiler Danışmanı Dr. Kadir Ertaç ÇELİK, lisans eğitimini Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde, yüksek lisans ve doktora eğitimini ise Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlamıştır. Günümüzde Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi olan Çelik’in başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, Türk Dünyası, güvenlik ve stratejidir.

Benzer İçerikler