24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nda bir yıl geride kalmak üzereyken; savaş sonrası döneme ilişkin meseleler, Ukrayna’nın diplomasi gündemini meşgul etmektedir. Son dönemde Ukrayna’ya yapılan mühimmat destekleriyle beraber Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) üyesi ülkelerin yöneticileri, desteklerini sınır hattında da gösterebilmek adına Ukrayna’ya çeşitli ziyaretlerde bulunmaktadır. Bu da söz konusu ülkenin AB ve NATO üyeliğine ilişkin tartışmaları yeniden ön plana çıkarmaktadır.
Nitekim İngiltere Eski Başbakanı Boris Johnson’la başlayan ziyaretler trafiği, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ve AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’in Kiev ziyaretiyle devam etmiştir.[1] Savaş sürecinde AB ülkelerinin yaptıkları yardımlar, Ukrayna halkı tarafından minnetle karşılanmaktadır. Bu süreçte AB üyeliği için kolları sıvayan Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski ise Kopenhag Kriterleri’ni karşılamak için çaba sarf etmektedir. Leyen’le olan görüşmesinde üyelik süreci için yeşil ışık yandığını gören Zelenski, sürecin ılımlı bir şekilde tamamlanmasına dönük bir beklenti içerisinde olsa da Leyen, herhangi bir hızlandırma olmadan sürecin devam edeceğini vurgulamıştır.[2]
AB üyeliği isteyen ülkelerin Kopenhag Kriterleri’ni karşılamak durumunda olması ise savaş sürecinde Ukrayna için kolay olmayacaktır. Her ne kadar bu sürecin devamlılığını sağlamak için yapılan diplomatik ziyaretler ve teşvikler sürse de Kiev’in kat etmesi gereken yol da az değildir. Zelenski ise lider figürünü koruma, siyasi pozisyonunu güçlendirme ve AB’nin beklentisini karşılayabilecek politikaları uygulama konusunda kararlı görünmektedir. Bu kararlılığı, henüz yakın dönemde başlattığı yolsuzluk araştırmasından da anlamak mümkündür. AB’nin kriterlerine uyabilmek için sistemi reforme etmeye çabalayan Zelenski, yozlaşmış kurumların yeniden yapılandırılmasını hedeflemektedir.[3]
Kısacası AB üyeliği bağlamında Ukrayna’nın yapmaya çalıştığı şey, müttefiklerin desteğini kaybetmeyecek biçimde savaşı fırsata çevirmektir. Çünkü konjonktür itibarıyla Batı, Kiev’in yanındadır. Bu nedenle de Zelenski yönetimi, diplomatik temasların yoğunlaşmasını savaş sonrasında oluşacak ortam için bir fırsat olarak değerlendirmektedir. Ukrayna’nın AB ülkelerine karşı sorumluluğunu, cephe hattında verdiği öne sürülebilir. AB ve NATO vasıtasıyla ulaşan yardımlar, Avrupa’yı Rusya tehdidinden uzaklaştırmaktadır.
Öte yandan savaşın başladığı ilk günden itibaren enerji krizi ve mülteciler sorunu, AB ülkelerini tehdit etmektedir. Sınır güvenliğine konusuna büyük hassasiyet gösteren AB, sürecin en az zararla atlatılmasını arzulamaktadır. Bu konuda Batı, Ukrayna’ya ilişkin bazı beklentilere sahiptir. Bununla birlikte Almanya gibi başlıca AB ekonomisinin dinamosu olan ülkelerin Rus enerjisine bağımlılığı, Kiev’in önündeki en önemli zorluk olarak nitelendirilebilir.
Tüm bunların yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer silah kullanımına ilişkin tehditleri ve Ukrayna’nın AB sınırına olan yakınlığı, bu ülkenin aynı zamanda AB’nin çıkarları için de cephede mücadele ettiği anlamına gelmektedir. Zaten gerek askeri yardımların gerekse de Leyen’in Ukrayna’nın üyeliğine yeşil ışık yakmasının nedeni budur.
Bu ziyaretler vesilesiyle Kiev yönetimi uluslararası kamuoyuna bilgi aktarma fırsatı elde ederken; müttefiklerinin sayısını da arttırmaktadır. Benzer bir şekilde Zelenski’nin yurtdışı ziyaretleri de aynı amacı hizmet etmektedir. Ancak üyelik sürecinin hızlı işlemesi gerektiğini düşünen Ukrayna’ya diğer üyelerden ve adaylardan tepkiler de gelmektedir.[4] Zaten bunun yansıması olarak 3 Şubat 2023 tarihinde Leyen sürecin hızlandırılmayacağı noktasında bilgilendirmede bulunmuştur. Çünkü Ukrayna iki yılda AB üyeliğine ulaşacaklarına dair bir hedef belirlemiş ve kamuoyuyla paylaşmıştır. Fakat geçmiş üyelik süreçleri göz önünde bulundurulduğunda, bu durumun çok da mümkün görünmediği ortadadır.
Üyelik sürecine ilişkin kriterlerin sağlanması, aday devletin iç tüzüklerinin incelenmesi, devlet denkliklerinin ve ekonomik dengenin sağlanması gibi birçok faaliyeti içermektedir. Genişleme ve açılım süreçleri de AB tarafından belirlenmekte ve tüm aday ülkelerin çalışmaları doğrultusunda düzenlenmektedir. Örneğin 2004 yılında AB’ye katılan Çekya, Estonya ve Macaristan gibi ülkeler, 1998 yılında başlayan altı yıllık süreç sonucunda üyelik kabulü almışlardır. Bu nedenle de ülkeler, AB heyetini uyarmış ve gereğinin bildirilmesini tavsiye etmiştir.
AB’nin üyelik koşulları incelendiğinde ise toprak bütünlüğü olmayan ve savaşta olan bir ülkenin üyelik sürecine dahil edilmesi de tartışmalı bir meseledir. AB’nin kriterleri doğrultusunda Balkan ülkelerinde uyguladığı ve vurguladığı “iyi komşuluk ilişkileri” şartı da Ukrayna’yı bu kapsamda aday ülke konumundan çıkarabilir. Ukrayna’nın bu süreçte yolsuzluk mücadelesi gibi çabaları da savaş koşulları nedeniyle zayıf kalmaktadır.
Sabit ve düzenli bir ekonomi, barışçıl diplomasi ve düzenli sosyal hayat kriterleri, halihazırda devam eden savaş sebebiyle Ukrayna’nın sağlayabileceği bir üyelik koşulu değildir.[5] Ukrayna’yı tampon konumuna sokarak Rusya tehlikesini uzaklaştırmaya çalışan AB’nin Ukrayna’nın üyeliğiyle Rusya’ya sınırdaş olacağı da bir gerçektir.
Sonuç olarak, savaş tüm hızıyla devam ederken; AB ve NATO üyeliği konusundaki diplomasisini sürdüren Ukrayna, AB’ye üyelik için karşılanması gereken Kopenhag Kriterleri doğrultusunda birtakım adımlar atmaktadır. Savaş, ikinci yılına girmek üzereyken; birliğe katılma yolunda bu düzenlemelerin yapılması, Zelenski’nin krizin en iyi şekilde değerlendirilmesine yönelik isteğini de yansıtmaktadır. Fakat ülkenin savaşta olması hasebiyle üyeliğin pek mümkün olmayacağını da belirtmek gerekmektedir. Zaten Leyen de sürecin hızlandırılmayacağını açıkça ifade etmiştir.
[1] “EU Pledges to Double Military Aid Programme for Ukraine”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2023/feb/02/eu-pledges-to-double-military-aid-programme-for-ukraine, (Erişim Tarihi: 04.02.2023).
[2] “Ukraine EU Membership: No Short Cuts on Joining, Officials Warn Ahead of Summit”, BBC, https://www.bbc.com/news/world-europe-64492102, (Erişim Tarihi: 04.02.2023).
[3] “Ukraine’s Fight Against Corruption Isn’t New. It’s Still Trying”, NPR, https://www.npr.org/2023/01/27/1151326940/ukraine-anti-corruption-efforts, (Erişim Tarihi: 04.02.2023).
[4] “Ukraine EU membership: No short Cuts on Joining, Officials Warn Ahead of Summit”, BBC, https://www.bbc.com/news/world-europe-64492102, (Erişim Tarihi: 04.02.2023).
[5] “Conditions for Membership”, European Comission, https://neighbourhood-enlargement.ec.europa.eu/enlargement-policy/conditions-membership_en, (Erişim Tarihi: 04.02.2023).