Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 27 Ağustos 2025 tarihi itibariyle Hindistan’a ilave %25 gümrük vergisi getiren uygulamayı hayata geçirmiştir.[i] Bunun gerekçesi olarak da Yeni Delhi’nin Moskova’dan devam eden petrol alımları gösterilmiştir. Böylelikle Hindistan’a uygulanan toplam gümrük vergisi %50’ye kadar çıkmıştır.[ii] Bu gelişmeyi değerlendirmeden önce Hindistan ve ABD arasındaki eko-politik gerilimlerin ortaya çıkışına ve nasıl ilerlediğine değinmekte fayda vardır.
Joe Biden dönemindeki ikili ilişkilere bakıldığında Hindistan, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri almasına rağmen “ABD’nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası (CAATSA)” yaptırımlarının dışında kalmayı başarmıştı. Bu dönemde ABD’yle askeri ortaklıklarını geliştiren Hindistan, aynı zamanda Rusya’yla ekonomik ilişkilerini herhangi bir krize yol açmadan sürdürebilmiştir. Batı’nın yaptırımlara maruz kalmak istemeyen Yeni Delhi yönetimi, Moskova’yla ticari ilişkilerini geliştirirken olabildiğince ihtiyatlı davranmış ve bu konuda sürekli Batı’yla istişare içinde olmaya özen göstermiştir. Yine de dış politikadaki stratejik özerkliğini koruma ve savunma sanayinde yerliliği artırma stratejini takip eden Hindistan, Rusya’yla ilişkilerde Batı’nın etkisinden uzak kalabilmek için çaba sarf etmiştir.
2025 yılında ABD’de Donald Trump’ın başkanlık görevine gelmesiyle birlikte Yeni Delhi, diğer birçok devletin yaşamakta olduğu gibi, Washington’la ilişkilerini yönetmekte daha zorlu bir sürece girmiştir. Trump’ın ikinci kez göreve gelişinin ardından bilhassa savaşların bitirilmesi, önlenmesi ve barışın inşa eden aktör olarak konumlanma arzusu dikkat çekmektedir. Bu bakımdan 2025 yılının Mayıs ayında Hindistan’ın Pakistan’la Keşmir’de yaşadığı çatışmasının yatıştırılmasında, diğer bazı aktörlerin yanı sıra ABD’nin de bazı diplomatik girişimleri olmuştur. Bu çabalarla ilgili olarak Trump, “Pakistan ve Hindistan arasında olası bir nükleer savaşı önlediğine” vurgu yapmış[iii] ve bundan birer “diplomatik başarı” olarak bahsetmiştir.
Hindistan açısından bakıldığında ise Pakistan ve Çin’le ilişkilerin yönetilmesinde stratejik özerkliğe büyük önem verildiği söylenebilir. Bu bakımdan Yeni Delhi yönetimi, Pekin veya İslamabad’la olan ilişkilerinin belirlenmesinde tamamen özerk bir dış politika çizgisi takip etmeye önem atfetmektedir. Bu yüzden ABD’nin hem Pakistan hem Çin’le ilişkilerin yönetimi konusunda Hindistan üzerinde diplomatik baskı kurma eğilimi, Yeni Delhi yönetimini her zaman için rahatsız eden bir husus olagelmiştir.
ABD’yle ilişkilerde politik rahatsızlığın yanı sıra ekonomik gerilimler de artmaya devam etmiştir. Narendra Modi yönetiminin yerli üretim ve tüketimin artırılmasını öngören ulusal-korumacı ekonomi anlayışı, merkantalist politikalar izleyen Trump yönetimi tarafından birer tehlike olarak görülmüş ve gümrük vergilerinin artırılmasında önemli bir etkene dönüşmüştür. Trump yönetimi, bilhassa Pakistan’la son çatışmaların yatıştırılmasında Hindistan’a sunduğu “katkıları” hesaba katarak Modi yönetiminin kendilerine “daha fazla ödeme” yapması düşüncesiyle hareket etmektedir. Hindistan’ın yerli üretimi esas alan korumacı ekonomi politikaları, ayrıca enerji alanında Rusya’yla ticarete devam etmesi, Trump yönetiminin Hindistan’a ek %25 gümrük vergisi getirmesinde temel faktörler olmuştur, denebilir. Bunun yanı sıra Yeni Delhi’nin Pekin’le ticari ilişkilerini yönetirken Washington’un uyarılarını yeterince dikkate almaması, bir başka faktör olarak nitelendirilebilir.
Batılı medyada yer alan haberlere göre; Modi, hem Trump’ın Washington davetini hem de gümrük tarifeleri konusundaki telefon görüşmesi taleplerini reddetmiştir.[iv] Bu duruş, Hindistan’ın ulusal çıkarlar etrafında belirlenen dış politika çizgisinin güçlü şekilde savunulması, üçüncü aktörlerin müdahalelerine fırsat verilmemesi ve bu anlamda Trump’ın bu meseleleri birer baskı aracına dönüştürmesi ve kullanmasına izin verilmemesi anlamını taşımaktadır. Daha makul bir yoruma göre Hindistan, dış politika ve ekonomi gibi ulusal meselelerin dünya siyasetinde birer çatışma-rekabet nesnesine dönüştürülmesine karşı çıkmaktadır. Pakistan, Çin ve Rusya gibi aktörlere karşı özerk bir politika izlediğini vurgulamak isteyen Hindistan, aynı zamanda Batı’yla ilişkilerini de ilerletme arzusundadır. Fakat Trump liderliğindeki ABD’nin Hindistan’la ilişkileri yönetmekteki başarısızlığı, Hint-Pasifik ve Güney Asya’nın güvenliği başta olmak üzere farklı coğrafyalar üzerinde güvenlik boşluğu yaratabilir. Eğer Hindistan ve ABD arasındaki eko-politik gerginlikler devam ederse, Asya’daki ulaştırma koridorlarında sürdürülen işbirliği dahil olmak üzere bölgesel ortaklıklarda birtakım çatlakların ortaya çıkması muhtemeldir.
Hindistan-ABD ilişkileri, eğer ekonomik-ticari anlaşmazlıklara sıkışıp kalırsa, bunun bölgesel-küresel jeopolitik üzerinde olumsuz bazı sonuçları olabilir. Öncelikle ABD’nin Çin’le mücadelede Hindistan’ın desteğine ihtiyacı vardır. Bu bakımdan Hindistan, ABD’nin Çin’i çevreleme stratejisinde başat aktörlerden biridir. Ayrıca Batı-Rusya ilişkileri açısından ele alındığında Hindistan, önemli bir dengeleyici aktör olarak konumlanmaktadır. Fakat Hindistan’ın bu konumu, Trump yönetimi tarafından daha çıkarcı bir perspektifle ele alındığı için ilişkilerdeki sorunların büyümesi kaçınılmaz görünmektedir.
Trump yönetiminin getirdiği yeni gümrük tarifeleri nedeniyle ABD’nin dünyadaki birçok müttefikiyle ilişkilerinde sorunlar baş göstermeye başlamıştır. Bunlara Asya-Pasifik ülkelerinden Japonya ve Güney Kore dahildir. Trump yönetimi, müttefiklerinin kendisine “daha fazlasını ödemesi” gerektiğini savunmaktadır. Bu yüzden uygulamaya konan yeni vergiler, ABD’nin müttefikleriyle gümrük vergileri konusunda yeniden pazarlık masasına oturması için birer araç vazifesi görmektedir. Dolayısıyla ABD ve Hindistan arasında “tarifeler” üzerinden büyülen son gerilim, Japonya ve Güney Kore gibi müttefiklerin karşılaştığı senaryolardan çok da farklı değildir. En büyük fark, Hindistan’ın Pakistan ve Çin’le ilişkilerinin çok daha kırılgan bir yapıda olması ve bölgede sıcak bir çatışma çıkma olasılığının halen yüksek olmasıdır.
[i] “Narendra Modi rejects Donald Trump calls four times as India-US tariff war explodes”, Express, https://www.express.co.uk/news/world/2100455/narendra-modi-rejects-donald-trump-india, (Erişim Tarihi: 27.08.2025).
[ii] Aynı yer.
[iii] “PM Modi avoided four Donald Trump calls, says German media, as US-India ties sour”, Times of India, https://timesofindia.indiatimes.com/india/pm-modi-avoided-four-donald-trump-calls-says-german-media-as-us-india-ties-sour/articleshow/123529092.cms, (Erişim Tarihi: 27.08.2025).
[iv] Aynı yer.