Analiz

İngiltere’nin Çin-Rusya Yakınlaşmasına Bakışı

İngiltere’nin buradaki asıl mücadelesi Rusya’ya karşı olmasına rağmen Çin de bu rekabetten olumsuz etkilenmektedir.
Çin’in küresel ekonomik yükselişini sürdürebilmesi için Batı’yla pozitif yönlü ilişkilere ihtiyacı vardır.
İngiltere, Rusya’yı daha fazla baskılamak için en yakın ortağı Çin’e karşı söylemini de sertleştirmektedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, 22 Mayıs 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, Çin’in Rusya’ya Ukrayna’daki savaşta kullanabileceği çift amaçlı teknolojiler ihracat ettiğini veya etmeye hazırlandığını iddia etmiştir.[1] Londra’da düzenlenen bir konferansta konuşan Shapps, “Amerikan ve İngiliz savunma istihbaratının Çin’den Rusya’ya çift amaçlı yardımın şu anda sağlandığını veya gelecekte sağlanacağına dair kanıtlar bulunduğunu, bunun önemli bir gelişme olduğunu” söylemiştir.[2] Fakat Shapps, bu iddiasını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmamıştır. Hatta Washington da Shapps’ın bu iddiasını desteklememiştir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, bu konuda ABD’nin ne geçmişte ne de “bugüne kadar” hiçbir kanıt görmediğini söylemiştir.[3]

Shapps’ın bu iddialarına Çin’den de hızlı bir itiraz gelmiştir. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, “İngiliz siyasetçinin Çin’e yönelik asılsız ve sorumsuz iftirasını kınıyoruz. İngiltere’nin bu açıklamalarının ‘yakın müttefiki’ ABD tarafından desteklenmediğini bile kaydettik. Yanlış yere Çin’i suçlamak yerine, neden Birleşik Krallık’ın Ukrayna meselesinde oynadığı role dikkatle bakmıyorsunuz?” diye eklemiştir.[4]

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlangıcından beri Çinli yetkililer, bu krizin üreticisi veya tarafı olmadığını söylemekte ve Batı’nın suçlamalarını kararlı bir şekilde reddetmektedir. Batı’nın Moskova’yı hedef alan yaptırımlardan sonra son iki yıldır Çin ve Rusya arasındaki ticaret hacmi hızla büyümektedir. 2023 yılında Pekin ile Moskova arasındaki ticaret, Çinli şirketlerin yatırımlarını artırmasıyla 240 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaşmıştır.[5] Bu artan ticari bağlar sebebiyle Batılı aktörlerin endişeleri de tırmanmıştır.    

ABD, Çin’in teknolojik ürünlerin satışı yoluyla Rusya’nın askeri savunma sanayine yardım edebileceğinden şüphe duymaktadır. Batılı aktörlerin Çin’e yönelik baskıları sürerken, diğer yandan Ukrayna’ya mali-askeri destekleri de artmaktadır. Örneğin İngiltere, bu yıl Ukrayna’ya askeri desteğini 3,8 milyar doların üzerine çıkarmış, diğer birçok Batılı ülke de Ukrayna’ya milyarlarca dolar destek sağlamıştır.[6] Çin’in ileri sürdüğü argümana göre; Rusya ve Ukrayna, iki yıl önce çatışmayı sona erdirmek için bir anlaşmaya yaklaştığında İngiltere, bu müzakereleri sabote ederek görüşmelerin durmasına yoluna açmıştır.[7]

İngiltere’nin buradaki asıl mücadelesi Rusya’ya karşı olmasına rağmen Çin de bu rekabetten olumsuz etkilenmektedir. ABD ve İngiltere, Avrupa’nın güvenliğinin yeniden tesisi noktasında ortak çıkarlara sahiptir. Dolayısıyla Rusya’yla müttefiklik ilişkisinin ötesinde stratejik ortaklık kurma yolu a giden aktörler, Batı’nın hedefi olmaktadır. Bu anlamda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Çin’le derinleşen “sınırsız” ortaklığı bir kez daha vurgulamak adına 15-16 Mayıs 2024 tarihlerinde Pekin’e resmi bir ziyaret gerçekleştirmesi, İngiltere’nin de öfkesini çekmiştir.  

Çin, başta İngiltere ve ABD olmak üzere Batılı ülkelere yaptığı çağrılarda, “Soğuk Savaş” siyasetinden uzak durulması ve dünyayı bloklara ayırmaktan kaçınılması gerektiğini vurgulamaktadır. Zira Çin-Rusya yakınlaşmasına dair İngiltere’nin gözden kaçırdığı bir husus da olabilir. Nitekim bu bağlar, Ukrayna’daki krizin çözümünü de kolaylaştırabilir. Çünkü bu savaştan Çin de olumsuz etkilenmektedir. Bu manada Putin’in Pekin’e yaptığı son ziyaret, Çin’in Ukrayna’daki krizin siyasi çözümüne ilişkin son bir yıldaki yoğun çabalarıyla da ilişkilidir. Nitekim 16 Nisan 2024 tarihinde Almanya Başbakanı Olaf Scholz’u Pekin’de ağırlayan Şi, Ukrayna’daki krizin çözümüne ilişkin 4 yeni ilkeyi açıklamıştı.[8] Bu kapsamda Şi, “bencil çıkarlardan uzaklaşılarak barış ve istikrarın yeniden tesis edilmesi, çatışmanın yatıştırılması, gerilimi tırmandıracak hamlelerden kaçınılması ve dünya ekonomisi üzerindeki etkilerin en aza indirilmesi” çağrısı yapmıştı.[9]

Putin, Pekin ziyareti öncesinde Xinhua Haber Ajansı’na verdiği röportajda Çin’in Ukrayna’yla ilgili yaklaşımına övgüde bulunmuş ve bunların “Soğuk Savaş zihniyetinin aşılmasının gerekliliği fikrini geliştiren” “gerçekçi ve yapıcı adımlar” olduğunu belirtmiştir.[10] Bu bakımdan Çin ve Rusya, aslında savaşın ortaya çıkış gerekçeleri konusunda yakın görüşlere sahip olabilir, fakat çözüm yolları konusunda da ayrıştıkları ileri sürülebilir. Çünkü Çin’in 2023 yılının Şubat ayında kamuoyuna duyurduğu Ukrayna’daki krize ilişkin 12 maddelik görüş belgesinde, ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin tesisine de vurgu yapılmaktadır. İngiltere ve ABD başta olmak üzere Batılı aktörler, Çin’in Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine verdiği desteği vurgulamak yerine, ötekileştirici bir dil kullanarak Rusya’yla olan bağlarını öne çıkarmaktadır.

Ukrayna Krizi’nin çözüme kavuşması için barış görüşmelerini sürekli olarak teşvik eden Çin hem Rusya hem de Ukrayna tarafından tanınan ve tüm tarafların eşit katılımıyla bir uluslararası barış konferansının düzenlenmesini desteklemektedir. Bugüne kadar Pekin, Moskova’ya ihraç edilen ürünlerin kullanımını yakından takip ederek olası bir şekilde Batı’nın yaptırımlarından kaçınmaya çalışmıştır. Yine de Çin, son dönemde artan bir şekilde Batı’nın ekonomik yaptırımlarına konu olmaktadır. İngiltere, Rusya’yı daha fazla baskılamak için en yakın ortağı Çin’e karşı söylemini de sertleştirmektedir. Mevcut konjonktürde Çin’in Batılı aktörlerle istikrarlı bir işbirliği geliştirmesi olası görünmemektedir. Bunun bilincinde olan Pekin’in Moskova’ya kritik savunma ürünleri ihracatını gerçekleştirmesi rasyonel bir senaryo gibi görünmemektedir. Çünkü Çin’in küresel ekonomik yükselişini sürdürebilmesi için Batı’yla pozitif yönlü ilişkilere ihtiyacı vardır.


[1] “UK defence minister says intelligence has evidence of Chinese lethal aid to Russia”, Reuters, https://www.reuters.com/world/uk-defence-minister-says-intelligence-has-evidence-chinese-lethal-aid-russia-2024-05-22/, (Erişim Tarihi: 24.05.2024).

[2] Aynı yer.

[3] “China denies UK claims of supplying lethal weapons to Russia”, Kyiv Independent, https://kyivindependent.com/china-denies-uk-claims-of-supplying-lethal-weapons-to-russia/, (Erişim Tarihi: 24.05.2024).

[4] Aynı yer.

[5] “Russia’s Putin to visit China on President Xi’s invitation”, Press Tv, https://www.presstv.ir/Detail/2024/05/14/725583/Vladimir-Putin-to-visit-China, (Erişim Tarihi: 15.05.2024).

[6] “UK says China is supplying ‘lethal aid’ to Russia for use in Ukraine”, VOA News, https://www.voanews.com/a/uk-says-china-is-supplying-lethal-aid-to-russia-for-use-in-ukraine/7622961.html, (Erişim Tarihi: 15.05.2024).

[7] Aynı yer.

[8] “Xi puts forth four principles to resolve Ukraine crisis”, The State Council-PRC, https://english.www.gov.cn/news/202404/16/content_WS661e4336c6d0868f4e8e61fa.html, (Erişim Tarihi: 15.05.2024).

[9] Aynı yer.

[10] “‘Genuine desire’: Putin backs China peace plan to end Ukraine war”, Al Jazeraa, https://www.aljazeera.com/news/2024/5/15/genuine-desire-putin-backs-china-peace-plan-to-end-ukraine-war, (Erişim Tarihi: 15.05.2024).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler