Analiz

Kuşak ve Yol Girişimi’nin Yuan Para Biriminin Yükselişine Etkileri

Sınır ötesi yuan kullanımı, 35 trilyon yuan seviyesine erişerek yaklaşık %14 seviyesinde artış göstermiştir.
Kuşak ve Yol Girişimi devletleri, rekabetçi faiz oranları ve düşük işlem maliyetleri nedeniyle yuan para birimi ile ticarete daha güçlü bir şekilde yönelmektedir.
Yuan para biriminin yükselişi doların yerini hemen almasa da çok para birimli bir küresel ekonomik düzenin kalıcılaşmakta olduğuna işaret etmektedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Uluslararası finansal ve ekonomik sistemde meydana gelen dönüşümler, 2025 yılı itibarıyla küresel para mimarisinin giderek hem kırılgan hem de çok kutuplu bir yapıya evrildiğini göstermektedir. Bu değişimin en görünür unsurlarından birisi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin ulusal para birimi yuan’ın milletler arası kullanım aşamasına kaydettiği hızlanmadır. Çin’in küresel ticarette giderek artan payı, Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) kapsamında hızlı bir şekilde genişleyen ekonomik ağları ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) dolarına olan bağımlılığı azaltmaya yönelik stratejik gayretleri, yuan para biriminin ödeme aracı ve fiyatlama birimi olarak daha sık bir şekilde kullanılmasını sağlamıştır.

2025’in ilk yarısında Çin Merkez Bankası’nın yayımladığı veriler ışığında, sınır ötesi yuan kullanımının 35 trilyon yuan seviyesine erişerek yaklaşık %14 seviyesinde artış gösterdiğine işaret etmektedir. Bu yükseliş, sadece para biriminin değerine değil, ayrıca global ticaretteki davranış değişikliğine de işaret eder bir nitelik taşımaktadır. Böylelikle yuan, dünya genelinde pek çok ülkede giderek daha fazla kabul gören bir alternatif halini alarak bilhassa KYG devletleri arasında ödeme tercihlerinde belirgin bir kayma yarattığı anlaşılmaktadır.

Yuan talebinde yaşanan bu yükselişin arka planında kurumsal aktörlerin stratejik tercihleri ve Çin’in uzun vadeli attığı politika adımları bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse, farklı sektörlerde faaliyet gösteren Çinli firmalar, milletlerarası alınan siparişlerinin kayda değer kısmını yuan üzerinden fiyatlandırma yapmaya başlamış; bazı şirketler de toplam siparişlerinin %10’luk bir kısmını doğrudan yuan cinsinden gerçekleştirerek finansman maliyetlerinde önemli oranda belirgin düşüşler kaydetmiştir.

Yaşanan bu eğilim, sadece Çin merkezli üreticiler ile sınırlı kalmamış, Kazakistan, Özbekistan, Tayland, Pakistan, Malezya ve Suudi Arabistan gibi Kuşak ve Yol ülkeleri, yuan para birimi cinsinden ödeme yapmayı tercih eden ülkeler arasında yer almıştır. Bu devletlerin, bu para birimini hem finansal operasyonların istikrarının sağlanması hem de rekabetçi faiz oranları nedeniyle rasyonel bir seçenek olarak değerlendirdiği açıkça görülmektedir. Bunun yanı sıra Çinli yetkililer, yuan’ın cazibesinin düşük finansman maliyetleri ve vadelerdeki esneklik sayesinde daha da arttığını vurgulamaktadır.[1]

Bu gelişmeler, Çin’in 2000’li senelerin sonundan beri uygulamaya koyduğu yuan para birimini uluslararasılaştırma stratejisinin somut bir sonuç verdiğini ortaya koymaktadır. 2009 yılında başlatılan sınır ötesi Çin parası ile yapılan ticaret pilot uygulamaları, piyasasının oluşturulması ve Şanghay Serbest Ticaret Bölgesi’nin kurulması bu aşamanın kritik dönüm noktaları olmuştur. Çin Merkez Bankası’nın yaklaşık olarak 40 ülkeyle kurduğu para takas (swap) hatları, 27 ülkede 31 Çin Merkez Bankası’nın yurt dışında yetki verdiği resmi bankaların işlem yapması ve Kuşak ve Yol kapsamında sağlanan altyapı kredilerinin giderek daha sık yuan üzerinden fiyatlanması, yuan’ın dolaşım hacmini arttırmıştır.[2] Atılan bu adımlar hem ekonomik etkileşimleri hem de jeopolitik dengeleri değişime uğratan çok boyutlu bir politika mimarisine işaret etmektedir.

2024 ile 2025 arasındaki piyasa görünümü yuan’ın global finansal sisteme daha güçlü bir şekilde entegre olduğunu doğrulamaktadır. 2023 sonunda yuan’ın küresel ticaret finansmanındaki payı %6 seviyesine ulaşmış; bu oran 2020’nin üç katına çıkmış ve doların ardından ikinci sıraya erişmiştir. Aynı dönemde Çin’in dış ticaretinde yuan kullanımı %26 seviyelerine yükselmiş, bilhassa Rusya’yla gerçekleştirilen enerji ve hammadde ticaretinde yuan para birimi tercih edilmesinin hızlı bir şekilde yükseliş kaydettiği görülmüştür. Latin Amerika’dan Güneydoğu Asya’ya dek geniş bir coğrafyada gerçekleştirilen ikili anlaşmaların bu para cinsinden yapılması, bu para biriminin bölgesel bir ticaret parası olmanın çok ötesine geçerek küresel bir çözüm ortağına dönüştüğünü göstermektedir.[3]

Sonuç olarak 2025 yılına bakıldığında, yuan para biriminin milletlerarası finans sistemindeki konumunun güçlendiği, küresel ticaret ağlarında yeni bir dönemin başlangıcına işaret eden kritik bir eşik şeklinde değerlendirilebilmektedir. Yuan’ın hızlı yükseliş kaydetmesi, doların mutlak hakimiyetinin sorgulandığı bir zaman diliminde, çok para birimli ve çok merkezli bir küresel ekonomik düzenin habercisi niteliğinde olması muhtemel görünmektedir. 2030 yılına doğru bu para biriminin küresel rezervler içindeki payının %5-10 bandına erişmesi, enerji ve hammadde ürünlerinin daha geniş kullanım alanı bulması ve bilhassa Kuşak ve Yol Girişimi ülkelerinde standart ödeme aracı şeklini alması beklenmektedir. Bununla birlikte yuan kullanımının yakın gelecekte doların yerini alması pek mümkün görünmese de Çin’in ekonomik ağırlığı ve uluslararası ilişkileri dikkate alındığında, yuan’ın küresel finansın kalıcı aktörlerinden biri haline geldiği gelmesi mümkün görünmektedir. Bu sebeple ihracatçıların ve politika yapıcıların, yuan’ın yükselen rolünü hem fırsat hem de dönüşmekte olan küresel düzenin bir göstergesi olarak değerlendirmeleri gerekmektedir.


[1] “Belt & Road Partners Push Yuan Toward Wider International Use”, Watcher Guru, https://watcher.guru/news/belt-road-partners-push-yuan-toward-wider-international-use, (Erişim Tarihi: 18.11.2025).

[2] “Yuan Internationalisation Accelerates: China Market Trends 2025”, Kaizan Gate, https://gatekaizen.com/yuan-internationalisation-china-market-trends-2025/, (Erişim Tarihi: 18.11.2025).

[3] Aynı yer.

Dilara Cansın KEÇİALAN
Dilara Cansın KEÇİALAN
Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Dilara Cansın KEÇİALAN, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans eğitimini sürdüren Keçialan, ayrıca Atatürk Üniversitesi'nde Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde öğrenim görmektedir. ANKASAM'da Avrasya Araştırma Asistanı olarak görev yapan Keçialan'ın başlıca ilgi alanları Avrasya ve özellikle Orta Asya bölgesidir. İngilizce, Rusça ve az derecede Ukraynaca bilmekte olup Kazakça öğrenmektedir.

Benzer İçerikler