Avrupa’daki Çiftçi Protestoları

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Fransa’da başlayan ve ocak ayı ortalarında Avrupa geneline yayılan çiftçi protestoları, tarım topluluklarının paylaştığı çok yönlü bir dizi şikâyeti yansıtmaktadır. Protestoları tetikleyen başlıca konular; bürokratik zorluklar ve Avrupa’da artan hayat pahalılığı karşısında çiftçilerin geçim kaynaklarının korunmasına ilişkin endişelerdir.[1] Rusya-Ukrayna Savaşı başladığından bu yana birçok Avrupa Birliği (AB) ülkesinde çiftçilerin özellikle enerji, gübre ve nakliye maliyetleri artmıştır.  Aynı zamanda hayat pahalılığı krizinin tüketiciler üzerindeki etkisinin farkında olan hükümetler ve perakendeciler, artan gıda fiyatlarını düşürmek için harekete geçmiştir.[2]

Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın olumsuz etkilere maruz kalan AB, hayat pahalılığından dolayı artık halkın protestolarına karşı duyarlı olup halkın endişelerine kulak vermeye çalışmaktadır. Hükümetler ve perakendeciler hayat pahalılığı krizine tepki olarak gıda fiyatlarını düşürmeye çalışsa da çiftçiler bu çabaların yeterli olmadığı eleştirisini getirmiştir. Tarım politikalarında değişiklikler ve ekonomik destekle çözüm odaklı kararlar alınması gerektiği ortadadır.

Doğu Avrupa’daki çiftçiler; tahıl, şeker ve et de dahil olmak üzere Ukrayna’dan yapılan ucuz tarım ithalatına ilişkin şikayetlerini dile getirmeye devam etmektedir. AB, Ukrayna’dan yapılan ithalata uygulanan kota ve vergilerden feragat etmiştir.[3]

Ukrayna’nın geniş verimli tarım topraklarına sahip olduğunu göz önünde bulundursak, bunlar AB içindeki tarım ürünlerinin fiyatını düşürecektir. Zaten iklim krizinin yol açtığı su kıtlığı, aşırı sıcaklık gibi etmenler tarımı olumsuz etkileyip maliyeti artırırken, üstüne gıda piyasasındaki Ukrayna kaynaklı tarım ürünlerinin ucuzlaması, Avrupa’daki çiftçileri hak arayışına sokmuştur. Çiftçiler, bu düzenlemelerin küreselleşen ekonomide etkin bir şekilde rekabet etme kabiliyetlerine balta vurduğunu düşünmektedir. Avrupa Komisyonu toplanarak Ukrayna’dan tarımsal ithalata sınırlar getirilmesini öneren bir karara imza atmıştır. Ancak bu adım, çiftliler için yeterli bir önlem olarak görülmemiştir.

Her ülkede protestolar farklılık gösterse de genel manada çiftçilerin ortak amaçları aynıdır. Mesela Almanya Hükümeti, tarım alanında sübvansiyonları kaldırmayı düşündüğü gerekçesiyle çiftçiler Almanya’nın birçok bölgesinde protestolarını sürdürmektedir. Berlin Hükümeti tarım alanındaki indirimleri güncellemesine rağmen çiftçilerin protestolara devam etmesi, tarım alanındaki endişelerin oldukça derin olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda Almanya’daki çiftçilerin birleşerek daha etkili bir şekilde isteklerinin gerçekleştirildiği bir platform yarattıkları anlaşılmaktadır. AB içerisinde tarımsal üretim alanında birinci sırada yer alan Fransa’da ise çiftçiler gıda enflasyonu ve pestisit yasağıyla ilgili protestolarına devam etmektedirler.

Protestolarda en sık dile getirilen eleştiri; yeşil mutabakat kapsamında pestisit ve karbon gübre kullanımına ilişkin katı kurallar getirilmesinin tarımsal üretimi zorlaştırdığı yönündedir. Fransa Başbakanı Gabriel Attal, çiftçiler için vergi indirimleri ve mali yardımları içeren yeni önlemler açıklamıştır. Henüz bu yardımlar ve politikalar yeterli bulunmasa da hükümet kanadından protestoların aslında başarılı devam ettiği anlaşılmaktadır.  İtalya’da yine benzer şekilde düşük ücretler ve fiyat baskılarından rahatsız olan çiftçiler yeşil mutabakatı baz alarak tepkilerini traktörlerini şehir girişlerine koyarak ortaya koymaktadırlar. Çiftçilerin şehir giriş ve çıkışlarını kapatma eylemleri, protestolarını geniş kitlelere duyurarak etkili bir strateji çizmeye çalışmalarını göstermektedir.

Polonya’daki çiftçilerin ana odağında ise Ukrayna’dan ucuza gelen tahıl ürünleri vardır. Ukrayna gıda ürünlerinin ülkelerine girmemesi için Polonyalı çiftçiler, traktörleriyle sınırları kapatmışlardır. Özellikle Belçika’nın başkenti Brüksel’de de yine benzer görüntüler ortaya çıkmıştır. AB’nin çevre politikalarından duyulan rahatsızlıklar dile getirilerek yüzlerce traktörle şehir merkezi kapatılmış ve ardından öfkeli çiftçiler Avrupa Parlamentosu’na yumurtalar atarak protestolar düzenlemiştir. Ses getiren kaotik sahnelerin de göz önüne serildiği AB’de çiftçilerin taleplerinin ne kadar acil olduğu anlaşılmaktadır. Yunanistan’da ise hükümete süre tanınarak taleplerinin karşılanması beklenmektedir. Yunanistan’da görülen sel felaketi sonrası çiftçilere daha çok ekonomik yardım yapılması ve çevre politikalarına revizyon getirilmesi için platform oluşturma talepleri süreci daha etkili bir şekilde yönetmek için önemlidir.

Artan girdi maliyetleri, haksız yabancı rekabet, finansal zorluklar ve ticaret politikası endişeleri gibi birçok etkenlerden dolayı çiftçilerin protestoları kamuoyu tarafından da desteklenmektedir. Yüksek gübre ve yakıt maliyetlerinin yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı, tarım maliyetlerinin artmasına yol açmıştır. Bunun yanı sıra Ukrayna gibi yabancı pazarlardan kaynaklanan ve haksız rekabete yol açarak ucuza ithal edilen tarım ürünleri göz önünde bulundurulunca hükümetlerin politikalarında farklılaşmaya gitmesi kaçınılmaz olacaktır. Sonuç olarak çiftçilerin ekonomik zorluklar ve çevresel düzenlemelerle ilgili talepleri, Avrupa Birliği’nin tarım politikalarına yönelik geniş çaplı bir eleştiriyi yansıtmaktadır.


[1] “Europe’s Farm Protests: Here Are Some Of The Grievances”, CBChttps://www.cbc.ca/news/world/europe-farmers-protests-grievances-1.7101704 , (Erişim Tarihi: 03.02.2024).

[2] “Why Are Farmers Protesting Across The EU And What Can The Bloc Do About İt?”, The Guardian, https://www.theguardian.com/environment/2024/feb/02/why-are-farmers-protesting-across-the-eu-and-what-can-the-bloc-do-about-it, (Erişim Tarihi: 03.02.2024).

[3] “Farmers’ Protests Have Erupted Across Europe”, CNN, https://edition.cnn.com/2024/02/03/europe/europe-farmers-protests-explainer-intl/index.html , (Erişim Tarihi: 03.02.2024).

Melike AKIN
Melike AKIN
Melike Akın, 2021 yılında Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden "Türk-Yunan İlişkilerinde Ege Sorunu" başlıklı bitirme teziyle mezun olmuştur. 2022 yılından itibaren Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde yüksek lisans programında eğitimine devam etmektedir. "Ukrayna Savaşı’ndan Sonra AB’nin Enerji Arayışları: Bir Alternatif Olarak Güney Gaz Koridoru" başlıklı yüksek lisans tezini yazmaktadır. İleri düzeyde İngilizce bilen Melike’nin ana ilgi alanları arasında Avrupa Birliği, enerji diplomasisi ve uluslararası örgütler yer almaktadır.

Benzer İçerikler