Azerbaycan’ın AB’nin Enerji Güvenliğindeki Kritik Rolü

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’ya başlattığı saldırının ardından Avrupa Birliği (AB), Moskova’ya karşı yaptırımları güçlendirerek Rus enerji kaynaklarına olan bağımlılığını azaltmaya karar vermiştir. Bu durum, AB’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi anlamına gelmiştir. Avrupa, halihazırda bu konuyu aktif bir şekilde ele almaktadır ve Rusya, Avrupa’nın hidrokarbon kaynaklarının ana tedarikçisi olmaya devam etse de payı azalmıştır.

Eylül 2023 tarihinde Rusya’nın fosil yakıt ihracatı, Ukrayna’daki savaşın başlangıcından bu yana en düşük seviyesine gerilemiştir.[i] Afrika’dan yapılan sevkiyatlar en belirgin şekilde artmaktadır. AB’nin şu anda toplam ithalatın yüzde 37’sini Afrika oluşturmaktadır. Libya’nın payı en güçlü şekilde artarken, Orta Doğu’dan yapılan sevkiyatlar, Mayıs 2019’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Genel olarak Orta Doğu ve Orta Asya’dan tedarikin artırılması konuşulmaktadır. Ancak bu devletlerin Çin’le büyük sözleşmeleri vardır. Bu da bazı ülkelerin seçeneklerini ve eylemlerini sınırlamaktadır. Aynı zamanda Avrupa’nın başka tedarikçilere ihtiyacı olduğu anlamına gelmektedir.

Azerbaycan da mevcut durumda Avrupa pazarının beklentilerinin farkına vararak petrol ve gaz tedarikini genişletmek istemektedir ve aynı zamanda Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanan “Orta Koridor”un önemli bir parçası olmak ve örneğin Kazakistan’ın enerji taşıyıcılarını AB’ye tedarik etmesine yardımcı olmak istemektedir. Bu strateji, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eylem ve açıklamalarıyla da teyit edilmektedir. Sırbistan-Bulgaristan gaz enterkonnektörünün açılış töreninde konuşan Aliyev, 2023 yılında Azerbaycan’ın Avrupa’ya gaz arzının 12 milyar metreküp olacağını söylemiştir. Azerbaycan’ın 2021 yılında 8 milyar metreküp gaz tedarik ettiği düşünüldüğünde bu önemli bir rakamdır. Görünüşe bakılırsa arz artacaktır ve Azerbaycan, Avrupa’yla işbirliğini stratejik ölçekte görmektedir. Örneğin Sırbistan Maden ve Enerji Bakanı Dubravka Djedovic Handanovic, 2037 yılına kadar Azerbaycan gazının ithalatının üç katına çıkabileceğini öngörmüştür.

Aliyev’in Ukrayna’daki savaş ve Rusya’ya yönelik yaptırımlara rağmen ülkenin Avrupa Birliği’ne enerji tedarikini aktif bir şekilde arttırdığına dair sözlerini de hatırlayabiliriz. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Güney Gaz Koridoru’nun inşasının tedarik coğrafyasının genişlemesine olanak sağladığını ve bugün Azerbaycan’ın İtalya, Romanya ve Bulgaristan’a gaz tedarik ettiğini, Macaristan ve Sırbistan’la da anlaşmalar imzaladığını ve böylece AB’ye tedarikin artacağını söylemiştir. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarının kademeli olarak kullanılmaya başlanmasının AB’ye “yeşil elektrik” sağlayacağını belirtmiştir.[ii]

2024 yılı çoktan başladığına göre, sonuçları özetlemek ve yukarıdaki planların ne kadar etkili bir şekilde uygulandığını istatistikler yardımıyla değerlendirmek mümkündür. Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov’un belirttiği gibi, Azerbaycan Ocak-Kasım 2023 döneminde gaz ihracatını %9 artırarak 22,05 milyar metreküpe çıkarmıştır. Halihazırda Azerbaycan gazının Avrupa’daki başlıca alıcıları İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan’dır.[iii] Bu bilgiler Azerbaycan’ın gerçekten de enerji ihracatını arttırdığını ve giderek daha fazla ülkenin bu kaynakların tüketicisi olmak istediğini göstermektedir.

Ancak böylesine iddialı planlar maden üretiminde ciddi bir artış gerektirmektedir. Avrupa’ya gaz ihracatını arttırmak için Bakü’nün hem gaz üretimini arttırması hem de Azerbaycan gazını Hazar Denizi’nden Avrupa pazarlarına taşıyan Güney Gaz Koridoru’nu oluşturan üç transit boru hattının kapasitesini arttırması gerekmektedir. Üretimi daha da arttırmaya yönelik bazı projeler de devam etmektedir.[iv] Ancak tüm bu projeler büyük yatırımlar gerektirmektedir. Bu tür yatırımları yapabilmek için de Avrupa’daki gaz alıcılarıyla, gaz mevcut olduğunda satın alacaklarını teyit eden anlaşmaların yapılması önem arz etmektedir.

Bakü yönetimi, Avrupalı alıcıların Azerbaycan’ın 2027 yılına kadar AB’ye tedarik etmeyi taahhüt ettiği ilave gazı satın alma konusunda yavaş davranmasından şikayetçidir. Bunun birkaç nedeni olabilir; öncelikle tüm tedarik, boru hattından geçecek, bu da uzun vadede Avrupa ülkelerini yeni bir tedarikçiye bağımlı hale getirebilir. Bu nedenle, birçok Avrupa ülkesi, Katar ve ABD’den sıvılaştırılmış gaz ithalatına daha olumlu bakmaktadır. Çünkü LNG terminalleri sistemi, uzun vadeli sözleşmeler imzalamadan kısa bir süre içinde tedarikin mobil olarak konuşlandırılmasına ve kısılmasına izin vermektedir. Ancak bu tür gaz ithalatı daha pahalı, daha yavaş ve sadece birkaç yıl içinde mevcut olacaktır.

İkinci olarak Azerbaycan’ın Karabağ’daki askeri operasyonu, AB’de karışık tepkilere neden olduğundan ve Azerbaycan’la yapılacak anlaşmalar bazı Avrupalı politikacıların imajını olumsuz etkileyebileceğinden, birçok Avrupa ülkesi Azerbaycanlı şirketlerle sözleşme imzalamak konusunda hala isteksizdir. Bununla birlikte AB’nin bu tür fırsatlardan vazgeçmeye istekli olacağına dair net bir gösterge yoktur. Büyük olasılıkla bu sözleşmeler imzalanacak, ancak çeşitli siyasi farklılıklar yatıştığında ve AB şirketleri faydalarını daha ayrıntılı olarak hesaplayabildiklerinde bu gerçekleşecektir.

Bu arada Azerbaycan’ın önemli yatırımlar yapmadan (AB sözleşmelerine bağlı olarak) gaz ihracatını nasıl artırabileceğine dair seçenekleri vardır. Örneğin Bakü’nün elektrik üretimine yönelik iddialı planları olduğu ve bunların gerçekleşmesi halinde ülkenin gaz tüketimini önemli ölçüde azaltacağı belirtilmektedir. Hükümet 10 gigawatt yenilenebilir enerji geliştirmek için anlaşmalar imzalamıştır. Ek bir adım da iç ihtiyaçlar için ucuz gaz satın alınması olacaktır. Böylece Bakü, iç gaz tüketimini azaltarak ve Güney Boru Hattı’nı kullanarak hidrokarbon kaynaklarının AB’ye geçişini daha hızlı bir şekilde artırmaya başlayabilecektir.

Özetlemek gerekirse Azerbaycan, AB’nin ihtiyaçlarını karşılayacak yeterli kaynaklara sahiptir ve bu nedenle, mevcut sorunlara rağmen, Avrupa’nın AB’ye enerji ithalatını çeşitlendirme planının önemli bir parçası olma konusunda büyük umutlara sahiptir. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve AB’yle gerilen ilişkiler göz önüne alındığında, Avrupa’nın alternatif enerji kaynakları bulma ihtiyacı devam edecektir. Eğer Azerbaycan doğru bir dış politika izleyebilir, anlaşmalar imzalayabilir ve bunun sonucunda bu sektöre yatırım yapabilirse, 2027 yılına kadar gaz ihracatını iki katına çıkarma planları gerçeğe dönüşebilir.


[i] “Monthly Analysis On Russian Fossil Fuel Exports And Sanctions”, CREA, https://energyandcleanair.org/september-2023-monthly-analysis-on-russian-fossil-fuel-exports-and-sanctions/, (Erişim Tarihi: 18.10.2023).

[ii] “Presidents of Azerbaijan And Kazakhstan Share Their Views On Economic Strategy And Geopolitics”, Euronews, https://www.euronews.com/2023/12/08/presidents-of-azerbaijan-and-kazakhstan-share-their-views-on-economic-strategy-and-geopoli, (Erişim Tarihi: 08.12.2023).

[iii] “Azerbaijan Increased Gas Exports By 9% In January-November”, INTERFAX, https://www.interfax.ru/world/935960, (Erişim Tarihi: 13.12.2023).

[iv] “Azerbaijan Says On Target To Double Gas Exports To Europe”, Eurasianet, https://eurasianet.org/azerbaijan-says-on-target-to-double-gas-exports-to-europe, (Erişim Tarihi: 18.12.2023).

Nikita MARIANENKO
Nikita MARIANENKO
Nikita Marianenko, Kiev Ulusal Üniversitesi'nden "Uluslararası İlişkiler, Kamu İletişimi ve Bölgesel Çalışmalar" alanında lisans derecesiyle mezun oldu. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı'nda staj yaptı. Şu anda Kiev Ulusal Üniversitesi'nde "Uluslararası İlişkiler, Kamu İletişimi ve Bölgesel Çalışmalar" alanında yüksek lisans eğitimi almaktadır. Ukraynaca, Rusça, İngilizce ve Arapça bilmektedir. Başlıca ilgi alanları: Asya, Afrika ve Okyanusya bölgeleri, ekonomik işbirliği, askeri-teknik işbirliği, bölgesel güvenlik ve uluslararası örgütlerdir.

Benzer İçerikler