Analiz

Meksika-Çin İlişkilerinde Yeni Dönem

Meksika için yerli işgücünü korumak sadece ekonomik bir zorunluluk değil aynı zamanda siyasi bir gereklilik haline gelmiştir.
“Plan Meksika” gibi girişimler yoluyla endüstriyel yenilenme ve istihdam koruması oldukça önemlidir.
Meksika’nın öngörülen gümrük vergileri; ülkenin kendisini “pragmatik bir orta güç” olarak konumlandırmak istediğinin stratejik bir işaretidir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Meksika’nın Çin’den ithal edilen mallara gümrük vergisi uygulamayı değerlendirmesi, ticaret politikasında önemli bir dönüm noktasına işaret etmekte ve hem iç ekonomik kaygıları hem de daha geniş jeopolitik hesapları yansıtmaktadır. 4 Eylül 2025 tarihinde Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, hükümetinin daha geniş kapsamlı “Plan Meksika” girişiminin bir parçası olarak Çin de dahil olmak üzere resmi ticaret anlaşması olmayan ülkelere gümrük vergisi uygulamasını değerlendirdiğini doğrulamıştır. Plan, yerli sanayiyi güçlendirmek, ithalata bağımlılığı azaltmak ve daha elverişli ticari ilişkileri güvence altına almak üzere tasarlanmıştır. Detaylar henüz tartışma aşamasında olsa da siyasi sinyal açıktır: Meksika, giderek daha da bölünen bir küresel ticaret sisteminde ekonomik egemenliğini yeniden ortaya koymaktadır.[i]

Karar son gelişmeler üzerine bina edilmiştir. Ağustos ayı sonlarında çıkan haberlerde Meksika’nın özellikle otomobil, tekstil ve plastik gibi hassas sektörlerde Çin mallarına yönelik gümrük vergilerini arttırmaya hazırlandığı öne sürülmüştür. Bu haberler o tarihte resmi olarak doğrulanmamış olsa da yönetim içinde Meksika’nın düşük maliyetli ithalata aşırı bağımlılığından kaynaklanan kırılganlıklar bilinmekteydi.[ii] Bu durum, özellikle Ciudad Juárez gibi sınır şehirlerinde, ABD ticaret politikasındaki değişimler ve azalan yabancı yatırımlar nedeniyle on binlerce işin kaybedildiği endüstriyel gerilimin ardından gelmiştir. Meksika için yerli işgücünü korumak sadece ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda siyasi bir gereklilik haline gelmiştir.[iii]

Meksika ve Çin arasındaki ilişkiler tarihsel olarak karmaşık bir yapıya sahiptir. Diplomatik bağlar 1972 yılında kurulurken, iki ülke yıllar içinde ticaret ve yatırımdan kültür ve eğitime kadar çeşitli alanlarda çok sayıda anlaşma imzalamıştır. Günümüzde Çin, 2023 yılında 120 milyar doları aşan ikili ticaret hacmiyle Meksika’nın en büyük ikinci ticaret ortağı konumundadır. Ancak ticaretin büyüklüğüne rağmen Çin’in Meksika’daki doğrudan yabancı yatırımı diğer ortaklara kıyasla nispeten mütevazı kalmaktadır. Aynı zamanda Meksika, sayıları milyonları bulan canlı bir Çin diasporasına ev sahipliği yapmakta ve imalat gibi sektörlerdeki rekabet bazı yerli üreticiler arasında kızgınlığı körüklese de kültürel hayata katkıda bulunmaktadır.

Jeopolitik boyut da aynı derecede kritiktir. Amerika Birleşik Devletleri-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) hükümleri uyarınca Meksika, piyasa dışı ekonomiler olarak adlandırılan ülkelerle ticaret anlaşmaları müzakere etmeden önce Kuzey Amerikalı ortaklarını bilgilendirmek zorundadır. Bu maddenin Çin’le daha yakın ekonomik entegrasyonu kısıtladığı yaygın olarak anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Meksika, Washington’la olan temel ticari ilişkisini tehlikeye atmadan Pekin’le bağlarını ne kadar derinleştirebileceği konusunda kısıtlanmış bulunmaktadır.[iv]

Meksika’nın ticaret kalıpları da halihazırda değişmektedir. Meksika, Çin mallarına gümrük vergisi uygulamayı düşünerek bir yandan dış rakiplere bağımlılığı azaltırken, diğer yandan yerel sanayilere yatırımı teşvik edecek politika araçlarını kullanarak bu konumunu daha da pekiştirmek istediğinin sinyalini vermektedir. Potansiyel gümrük tarifeleri hem fırsatlar hem de riskler taşımaktadır. Bir yandan yerli üretimi canlandırabilir, istihdam yaratılmasını teşvik edebilir ve ABD’yle müzakerelerde Meksika’nın pazarlık gücünü arttırabilir. Öte yandan özellikle Çin girdilerine büyük ölçüde bağımlı sektörlerde, işletmeler ve tüketiciler için maliyetleri artırma riski taşımaktadır. Meksika’nın bu aksaklıkları telafi etmek için yeterince hızlı bir şekilde rekabetçi alternatifler oluşturup oluşturamayacağına bağlı olacaktır. Ekonominin ötesinde bu hamlenin açık jeopolitik gerekçeleri vardır: ABD’nin Çin’le ilgili endişelerine daha yakın dururken, aynı zamanda ticarete bağımsız ve egemen bir yaklaşım sergilemek.

İleriye baktığımızda birkaç senaryo mümkündür. Tarifelerin uygulanması halinde Meksika, üretimini Asya’dan Amerika’ya kaydırmak isteyen çok uluslu şirketlerin yatırımlarını çekerek daha da güçlü bir yakın kıyı (nearshoring) merkezi haline gelebilir. Bu durum Kuzey Amerika tedarik zincirlerini güçlendirebilir ve Meksika’ya hem Washington hem de Ottawa ile müzakerelerde daha fazla koz verebilir. Meksika’nın bir yandan yerli sanayiyi korurken, diğer yandan da Çin sermayesi ve teknolojisine kapıyı kapatmamak adına dikkatli bir yol izlemesi gerekecektir. Önümüzdeki on yıl içinde ülke, hem Kuzey Amerikalı bir ortak hem de küresel bir orta güç olarak rolünü sürdürmek için seçici korumacılık, bölgesel entegrasyon ve ihtiyatlı diplomasi kullanarak bir “stratejik dengeleme” modeli olarak ortaya çıkması mümkündür.

Nihayetinde Meksika, kendisini hassas bir dengeleme hareketinin içinde bulmaktadır. Ülke içinde “Plan Meksika” gibi girişimler yoluyla endüstriyel yenilenme ve istihdam koruması oldukça önemlidir. Bölgesel olarak, USMCA kapsamında ABD ve Kanada ile derin entegrasyonun faydalarını korurken, bu tür anlaşmaların küresel ortaklıklarına getirdiği kısıtlamaları aşması gerekmektedir. Uluslararası alanda ise Çin’le olan karmaşık ilişkisini yönetmek, ticaretin faydaları ile siyasi ve güvenlik sürtüşmelerinin risklerini dengelemek son derece faydalı bir strateji olacaktır. Bu anlamda Meksika’nın öngörülen gümrük vergileri sadece ekonomiyle ilgili değildir; ülkenin giderek kutuplaşan küresel düzende kendisini pragmatik bir orta güç olarak nasıl konumlandırmak istediğinin stratejik bir işaretidir.


[i] “Mexico considering imposing tariffs on China, President says”, Reuters, https://www.reuters.com/world/china/mexico-considering-imposing-tariffs-china-president-says-2025-09-04/, (Erişim Tarihi: 06.09.2025).

[ii] “Mexico set to raise tariffs on imports from China, Bloomberg News reports”, Reuters, https://www.reuters.com/business/autos-transportation/mexico-set-raise-tariffs-imports-china-bloomberg-news-reports-2025-08-27/, (Erişim Tarihi: 06.09.2025).

[iii] “In Mexican border town, thousands of jobs lost due to Trump tariffs”, Reuters, https://www.reuters.com/business/world-at-work/mexican-border-town-thousands-jobs-lost-due-trump-tariffs-2025-09-01/, (Erişim Tarihi: 06.09.2025).

[iv] “US warns China-linked groups may be laundering billions for Mexican cartels”, Financial Times, https://www.ft.com/content/128ef407-d2ff-4882-9d2e-ebb7a3deb108, (Erişim Tarihi: 06.09.2025).

Ayşe Azra GILAVCI
Ayşe Azra GILAVCI
Ayşe Azra Gılavcı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler okumaktadır. İleri derecede İngilizce bilen Azra'nın başlıca ilgi alanları; Latin Amerika ve ABD dış politikasıdır.

Benzer İçerikler