Tarih:

Paylaş:

Ermenistan’da Paşinyan Karşıtı Gösteriler ve Darbe Tartışmaları

Benzer İçerikler

Karabağ’daki 44 günlük savaşı sona erdiren ateşkes anlaşması imzalandıktan sonra, 2020 yılının Kasım ayı itibarıyla Ermenistan’da protestolar başlamıştır. Bu anlaşma vesilesiyle 25 yıldan fazla bir süre zarfında Azerbaycan topraklarını işgal altında tutan Ermenistan’ın Karabağ üzerindeki kontrolünü kaybetmesi, Ermeni halkı tarafından kabul edilmemiş ve Başbakan Nikol Paşinyan yenilgiden sorumlu tutulmuştur. Bunun ardından ülkede patlak veren kriz sürecini; erken parlamento seçimlerini talep eden toplumsal eylemler, Paşinyan yönetiminin önce bu talebe ilişkin olumlu yaklaşımı ve daha sonra ise geri adım atması gibi olaylar izlemiştir. Aslında bu sayede iktidar, ülke genelinde gündem değiştirme yoluna gitmiştir. Ancak durum tamamen tersine işlemiş ve süreç, daha karmaşık bir hal alan yeni bir eylem dönemini başlatmıştır.

Ermenistan’da Neler Oluyor?

23 Şubat 2021 tarihinden itibaren çalkalanmaya başlayan Ermenistan gündemi, Paşinyan tarafından “darbe girişimi” olarak nitelendirilen olaylarla adından söz ettirmiştir. Zira Ermenistan Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tiran Khachatryan, Başbakan’ın Rus İskender füze sistemlerinin etkisizliği hakkındaki sözlerini eleştirdikten sonra, 24 Şubat 2021 tarihinde Paşinyan tarafından görevden alınmıştır. Bunun ardından 25 Şubat 2021 tarihinde de Genelkurmay Başkanlığı’nın Başbakan ve hükümetin istifasını talep etmesi üzerine, Ermenistan’da Paşinyan muhaliflerinin ve destekçilerinin kitlesel eylemleri başlamıştır. İstifayı talep eden açıklama, Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan, yardımcıları, daire başkanları ve kolordu tarafından imzalanmıştır. Paşinyan, mevzubahis açıklamayı bir “askeri darbe” girişimi olarak değerlendirmiş ve Genelkurmay Başkanı’nın görevden alındığını duyurmuştur.

Ermenistan Anayasası’na göre Cumhurbaşkanı, üç gün içerisinde itirazlarıyla birlikte kararnameyi Başbakan’a geri gönderebilir. Başbakan bu itirazları kabul etmezse, o zaman Cumhurbaşkanı uygun eylemi imzalamalı veya Anayasa Mahkemesi’ne başvurmalıdır.[1] Bu minvalde Başbakan’ın aldığı karar, Ermenistan Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmamıştır. Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, kararın bazı kısımlarının “Anayasa’ya aykırı olduğunu” düşündüğü için onay veremediğini söyleyerek emri 27 Şubat 2021 tarihinde Paşinyan’a geri göndermiştir. Sarkisyan, ülkesini anayasal düzen ve güvenliğe yönelik tehditlerden korumak ve devletin istikrarını sağlamakla yükümlü olduğunu dile getirerek şunları söylemiştir:[2]

“Ordunun tarafsızlığını sürdürmesi gerektiğine şüphe yoktur. Savaşla bağlantılı olarak ordu personelinin desteğimize her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu aşikardır. Ben kendi adıma hiçbir siyasi gücü desteklemiyorum. Başbakan tarafından alınan kararname tasarısı, avukatlar ve uzmanlarca incelenmiş ve Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verildiği için onaylanmamıştır.”

Sarkisyan’ın Genelkurmay Başkanı’nın görevinden alınma emrini reddetmesinin ardından, Ermenistan Başbakanı’nın istifasını isteyen yaklaşık 15.000 protestocu, başkentteki eylemlerini yoğunlaştırmıştır.

Ermenistan’daki Siyasi Krize Yönelik Dış Güçlerin Tutumu

Ermenistan’da gün geçtikçe yankılanan siyasi krizin daha çok ülke içi sorunlardan kaynaklandığı söylenebilir. Bu çerçevede sorunların aşağıdaki gibi kategorize edilmesi mümkündür.

  • Ermeni toplumunda siyasi yozlaşma sebebiyle büyüyen bir hoşnutsuzluk vardır. İnsanlar hem savaşın neticesinden hem de ülke içinde artan sosyal tabakalaşmadan memnun değildir. Bu da Ermeni siyasetinde bariz bir bölünme ve belirgin bir kutuplaşmaya neden olmuştur.
  • Protestolar çerçevesinde sivil aktivistlerin tutuklanması, insanların sokaklara dökülmesini daha fazla tetiklemiştir. Bunun sonucunda muhalifler ile halk arasında bir dayanışma ortaya çıkmıştır.
  • Karabağ ihtilafında taviz veren Erivan hükümeti, bu konuyu siyasi manevraya dönüştürmek isteyen muhalefetin özellikle de Karabağ kökenli siyasetçilerin elini güçlendirmiştir.

Tüm bu nedenlerden dolayı ülke içinde iktidar ile muhalifler arasında yaşanan zıtlaşma iyice derinleşmiş, Rus yanlısı siyasetçilerin iktidara gelmesini sağlamaya çalışan muhalifler ile Paşinyan taraftarları arasındaki kriz tırmanmıştır.

Siyasi kriz, özellikle Güney Kafkasya bölgesinde nüfuz için rekabet eden Rusya ve Türkiye tarafından yakından izlenmektedir. Bu çerçevede Paşinyan yönetimi tarafından “askeri darbe” olarak nitelendirilen olaya yönelik tutumunu belirten ilk devlet Rusya olmuştur. Kremlin, Rusya’nın olup biteni Ermenistan’ın bir “iç meselesi” olarak gördüğünü ve yaşanan olaylar ekseninde Karabağ’da barış anlaşmasının uygulanması için herhangi bir risk görmediğini vurgulamıştır. Rusya’dan sonra Ermenistan’daki olayları değerlendiren bir diğer ülke de Türkiye’dir. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan’da iktidar değişikliği çağrısında bulunan Ermenistan Genelkurmay Başkanlığı’nın konuşmasını kınamış ve her türlü darbe girişimine karşı olduğunu dile getirmiştir.[3]

Diğer taraftan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) gibi küresel aktörler de Ermenistan’daki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunmuştur. ABD, Ermenistan’da yaşanan krizin barışçıl yollarla çözülmesi çağrısında bulunmuş ve Anayasa’ya uyulması gerektiğini hatırlatmıştır.[4] Benzer bir şekilde AB de Ermenistan Ordusu’nu siyasi konularda tarafsız kalmaya çağırmıştır. Ayrıca AB, Erivan’ın parlamenter demokrasiye bağlı kalması ve ortaya çıkan anlaşmazlıkları barışçıl yoldan çözmesi gerektiğini de dile getirmiştir.[5]

Aslında insanların sokaklara çıkarak iktidar değişikliği talep etmesinin her ne kadar ülke içi sorunlarla ilişkili olduğu söylense de bu olaylarda yabancı aktörlerin ve özellikle de Rusya’nın parmağının olduğu öne sürülebilir. Bunda ise Paşinyan tarafından İskender füzesi açıklamasının yapılması, Rusya’nın bir hedef olarak gösterilmeye çalışılması, Erivan yönetiminin Karabağ Savaşı sürecinde Avrupalı devletlerle istişareler yapması ve bu devletlerden çözüm sürecinde aktif olmalarının istenmesi etkili olmuştur.

Sonuç olarak Ermenistan’da daha önce eşi benzeri görülmemiş bir kriz yaşanmaktadır. Bu kriz, yapısal ve kapsamlı çözümler gerektirmektedir. Çünkü bir taraftan Ermenistan’ın Eski Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın başını çektiği siyasi blok, ülke vatandaşlarına seslenerek onları Paşinyan’a karşı orduyu desteklemeye çağırmakta ve “Savaşı kaybeden ve topraklarımızı teslim eden hükümet iktidardan gitmelidir” gibi tezahüratlarda bulunmaktadır. Diğer taraftan da Paşinyan, iktidardan gitmemek için direnmektedir. Bu durumda şöyle bir soru akıllara gelmektedir: Ermenistan’da iktidar değişikliği olursa bölgedeki siyasi durum nasıl şekillenir?

Erivan’da başka bir figür iktidara gelirse hem Ermenistan’da hem de bölgede gerilimin tırmanması söz konusu olabilir. Özellikle de muhalefetin söz sahibi olması durumunda, Karabağ Savaşı’nın rövanşını almak isteyen gruplar, saldırgan politikalar benimseyebilir. Buna bağlı olarak Azerbaycan ile Ermenistan arasında yeniden çatışmalar yaşanabilir. Zira Ermenistan Ordusu, savaş mağlubiyetinin yarattığı prestij kaybını yeni işgal girişimiyle gidermeye çalışabilir. Kuşkusuz bu senaryo, Ermenistan’da Rusya’nın ağırlığının artması anlamına gelecektir. Bu da Rusya’nın Güney Kafkasya’daki nüfuzunu pekiştireceği gibi, bölgede hayata geçirilmesi arzulanan koridor projelerini de akamete uğratabilir.

Her hâlükârda Ermenistan’daki siyasi elitleri bölmekle kalmayan, aynı zamanda ülke içindeki durumun da içinden çıkılmaz bir vaziyet almasına sebebiyet veren kriz, önemli siyasi sonuçlar doğuracaktır. Ancak buna ilişkin net bir iddiada bulunmak için erkendir. Sürecin seyrini zaman gösterecektir.


[1] “ Президент Армении Еще не Принял Решения по Отставке Главы Генштаба (Prezident Armenii Yeshche ne Prinyal Resheniya po Otstavke Glavy Genshtaba)”, Komersant.ru, https://www.kommersant.ru/doc/4710529#id2019467, (Erişim Tarihi: 28.02.2021).

[2] “Президент Армении Отказался Отправлять в Отставку Начальника Генштаба (Prezident Armenii Otkazalsya Otpravlyat v Otstavku Nachal’nika Genshtaba)”, Tass.ruhttps://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/10797259, (Erişim Tarihi: 28.02.2021).

[3] “Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Ermenistan) Biz Darbenin Her Türlüsüne Karşıyız”, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-ermenistan-biz-darbenin-her-turlusune-karsiyiz/2158028, (Erişim Tarihi: 29.02.2021).

[4] “Кризис в Армении: Противостояние Пашиняна и Генштаба Продолжается (Krizis v Armenii: Protivostoyaniye Pashinyana i Genshtaba Prodolzhayetsya)”, BBChttps://www.bbc.com/russian/news-56217754, (Erişim Tarihi: 28.02.2021).

[5] “Группа по Карабаху Предложила Инвентаризацию Договоров o Перевозках (Gruppa po Karabakhu Predlozhila İnventarizatsiyu Dogovorov Oo Perevozkakh”, RBC, https://www.rbc.ru/rbcfreenews/603ae7289a7947ed3b02d4c5, (Erişim Tarihi: 28.02.2021).

Dr. Nazrin ALIZADA
Dr. Nazrin ALIZADA
1992 yılında Azerbaycan’da dünyaya gelen Dr. Nazrin Alizada, 2013 senesinde Bakü Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. 2015 yılında Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Türk Dünyası İşletme Fakültesi Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Anabilim Dalı’nda savunduğu yüksek lisans teziyle alan uzmanı unvanını kullanmaya hak kazanmıştır. 2021 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu tezle doktorasını tamamlayan Alizada, iyi derecede İngilizce ve orta derecede Rusça ve Farsça bilmektedir.