Tarih:

Paylaş:

Kazakistan’da Merkez-Çevre İlişkilerinde Tarihi Bir Adım: Akim Seçimleri

Benzer İçerikler

Yükselen Asya gerçeğinde jeopolitik ve jeoekonomik önemi her geçen gün artan ülkelerden biri olarak Kazakistan, bağımsızlığının 30. yıldönümünde demokratikleşme ve reform süreçlerinde önemli aşamalar kaydetmeye devam ediyor. Bu bağlamda 25 Temmuz 2021 tarihinde gerçekleştirilen “Akim Seçimleri”, Kazakistan’da merkez (center) – çevre (periphery) arasındaki ilişkileri daha da kuvvetlendirici önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Nitekim söz konusu seçimler, Kazakistan’daki “demokratik gelişiminin ana damarı” olarak nitelendirilmekte ve “yeni sistemin halkın demokratik kültürünün oluşmasında, demokrasinin halk tarafından içselleştirilmesinde önemli bir girişim/gelişme” şeklinde değerlendirilmekte.

Kazak halkının ilk defa kendisinin köy, kasaba, kırsal, mahalle ve ilçelerin yöneticilerini yani akimlerini seçtiği 25 Temmuz, bu açıdan ülkede yeni bir dönemin başlangıcının simgesi ve tarihi olarak da kabul ediliyor.

Katılım oranının %78,5 olduğu, 730 yerleşim yerinin yöneticilerini belirlemek için gerçekleştirilen seçimlerde 2582 adaydan 2297 kişinin adaylığının onaylandığını ve bunlardan 1419’nun bağımsız aday olduğu görülüyor. Seçim sürecinin baştan sonra şeffaf olması ve herhangi bir itirazın gündeme gelmemesi burada göz ardı edilmemesi gereken bir diğer önemli detay.

Söz konusu katılım oranı, aday sayısı ve aday profilleri değerlendirildiğinde bu detayın önemi elbette daha net bir şekilde anlaşılıyor. Halkın siyasi karar alma sürecine katılması, demokrasi kültürünün ve sistemin gelişmesinin bir göstergesi olarak ön plana çıkan bu gelişme, hiç kuşkusuz Kazak halkının siyasete olan ilgisiyle birlikte sisteme olan güvenini, dolayısıyla da demokrasi bilincinin arttığının ve ülkedeki demokrasinin güçlendiğinin kanıtı.

Kazakistan, geçirdiği gelişim sürecinin yanı sıra modernleşme ve demokratikleşme süreçleriyle de ön plana çıkan bir ülke konumunda. Uzun zamandır hem Asya’daki hem dünyadaki kırılmaları takip ederek en doğru karar aldığı söylenebilecek olan Kurucu Devlet Başkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in bilgeliği, tecrübesi ve Cumhurbaşkanı Sayın Kasım Cömert Tokayev’in uygulamaları sayesinde Kazakistan’ın geleceğe yönelik izleyecekleri politikaları daha güçlü ve daha sağlıklı hale getirdikleri aşikâr. Özellikle halkın karar alma sürecine katılmak istemesiyle Kazakistan’da gerçekleşen demokratikleşme aşamalarının paralel ilerlediği söylenebilir. Bu durum yöneticiler ile halk arasındaki güçlü bir bağlantının bulunduğunu da göstermekte.

Dünya ile güçlü bağlar kuran Kazak halkı, bilgeliklerinin ana kaynağının Kazakistan’ın Ulu Bozkırları olduğunun da farkında. Bu nedenle özellikle gerçekleştirilen seçimlerde kırsal bölgelerdeki insanların karar alma sürecine dahil edilmesi tarihsel köklere ve bilgeliğe yapılan atıf olarak okunabilir. Bu süreç Kazak yöneticilerinin kendilerine, halkların ve tarihlerine güvendiklerinin en güçlü göstergesidir.

Kazakistan’ın izlemiş olduğu siyaset, toplumsal barışı ve istikrar tesis edecek olan en önemli adımlardan biridir. İleriki süreçlerde bu adımların daha da güçleneceğini söylemek mümkündür. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev’in “Vatandaşlarımızın refahını gerçekten iyileştirmek istiyorsak, onları bu çalışmaya aktif olarak dâhil etmeliyiz. Gelecekteki tüm siyasi reformlar, halkın yönetişime daha fazla dâhil edilmesini hedeflemelidir.” sözleri Kazak yöneticilerin benimsediği misyonu ve bu bağlamda kararlılıklarını ortaya koymaktadır. Nitekim, şimdi içinde bulunduğumuz süreçle ilgili mesajı Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev 1 Eylül 2020 tarihinde gerçekleştirdiği “Yeni Bir Gerçek Karşısında Kazakistan: Eylem Zamanı” başlıklı Ulusa Sesleniş’te vermişti.

Kazakistan Kurucu Devlet Başkanı Sayın Nursultan Nazarbayev ve Cumhurbaşkanı Sayın Kasım Cömert Tokayev’in çeşitli konuşmalarından da yola çıkıldığında Kazakistan’ın modernleşme ve demokratikleşme süreçlerini en sağlıklı şekilde yürütmeye çalıştıkları ve böylece güçlü bir toplum-devlet yapısını inşa etmeye çalıştıkları görülmektedir.

Dünyada yaşanan sorunlar karşısında ülkeler otoriterleşirken; Ulu Bozkır’ın bilgeliğine güvenen Cumhurbaşkanı Sayın Kasım Cömert Tokayev, yetkilerini Kurucu Devlet Başkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in tecrübeleri çerçevesinde halkın iradesiyle seçilmiş olan siyasilerle paylaşmaktadır. Bu durum Kazakistan’ın sadece bölgesel ve küresel aktörlerle güçlü ilişkiler gerçekleştirmekle kalmadığını aynı zamanda halkının da refahını ve çıkarlarını önemsediğini; ülke, bölge ve küresel bazda dengeli-sağlıklı, güçlü bir merkez-çevre politikası yürüttüğünü göstermektedir. “Akim Seçimleri” bunun bir göstergesi olmuştur.

Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
1969 Dörtyol-Hatay doğumlu olan Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. BÜ’de 1995 yılında Yüksek Lisans çalışmasını tamamlayan Erol, aynı yıl BÜ’de doktora programına kabul edildi. Ankara Üniversitesi’nde doktorasını 2005’de tamamlayan Erol, 2009 yılında “Uluslararası İlişkiler” alanında doçent ve 2014 yılında da Profesörlük unvanlarını aldı. 2000-2006 tarihleri arasında Avrasya Stratejik Araştırmaları Merkezi (ASAM)’nde görev yapan Erol, ASAM’ın Genel Koordinatörlük görevini de bir dönemliğine yürütmüştür. 2009 yılında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) Kurucu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (USGAM)’nin de kurucu başkanı olan Prof. Erol, Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (YTSAM) Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Başkanlığını da yürütmektedir. Prof. Erol, Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (GAZİSAM) Müdürlüğü görevinde de bulunmuştur. 2007 yılında Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) “Türk Dünyası Hizmet Ödülü”nü alan Prof. Erol, akademik anlamdaki çalışmaları ve medyadaki faaliyetlerinden dolayı çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: 2013 yılında Çağdaş Demokratlar Birliği Derneği tarafından “Yılın Yazılı Medya Ödülü”, 2015 yılında “APM 10. Yıl Hizmet Ödülü”, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından “2015 Yılın Basın-Fikir Ödülü”, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri “2016 Gönül Elçileri Medya Onur Ödülü”, Yörük Türkmen Federasyonları tarafından verilen “2016 Türkiye Onur Ödülü”. Prof. Erol’un 15 kitap çalışması bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının isimleri şu şekildedir: “Hayalden Gerçeğe Türk Birleşik Devletleri”, “Türkiye-AB İlişkileri: Dış Politika ve İç Yapı Sorunsalları”, “Avrasya’da Yeni Büyük Oyun”, “Türk Dış Politikasında Strateji Arayışları”, “Türk Dış Politikasında Güvenlik Arayışları”, “Türkiye Cumhuriyeti-Rusya Federasyonu İlişkileri”, “Sıcak Barışın Soğuk Örgütü Yeni NATO”, “Dış Politika Analizinde Teorik Yaklaşımlar: Türk Dış Politikası Örneği”, “Krizler ve Kriz Yönetimi: Aktörler ve Örnek Olaylar”, “Kazakistan” ve “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”. 2002’den bu yana TRT Türkiye’nin sesi ve TRT Radyo 1 (Ankara Radyosu) “Avrasya Gündemi”, “Stratejik Bakış”, “Küresel Bakış”, “Analiz”, “Dosya”, “Haber Masası”, “Gündemin Öteki Yüzü” gibi radyo programlarını gerçekleştirmiş olan Prof. Erol, TRT INT televizyonunda 2004-2007 yılları arasında “Arayış”, 2007-2010 yılları arasında Kanal A televizyonunda “Sınır Ötesi” ve 2020-2021’de de BBN TÜRK televizyonunda “Dış Politika Gündemi” programlarını yapmıştır. 2012-2018 yılları arasında Millî Gazete’de “Arayış” adlı köşesinde dış politika yazıları yayımlanan Prof. Erol’un ulusal-uluslararası medyada çok sayıda televizyon, radyo, gazete, haber siteleri ve dergide uzmanlığı dahilinde görüşlerine de başvurulmaktadır. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Ankara Üniversitesi Latin Amerika Araştırmaları Merkezi’nde (LAMER) de dersler veren Prof. Erol, 2018’den bu yana Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak akademik kariyerini devam ettirmektedir. Prof. Erol, 2006 yılından itibaren Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde de dersler vermiştir. Prof. Erol’un başlıca ilgi ve uzmanlık alanları ve bu kapsamda lisans, master ve doktora seviyesinde verdiği derslerin başlıcaları şu şekilde sıralanabilir: “Jeopolitik”, “Güvenlik”, “İstihbarat”, “Kriz Yönetimi”, “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”, “Türk Dış Politikası”, “Rus Dış Politikası”, “ABD Dış Politikası”, “Orta Asya ve Güney Asya”. Çok sayıda dergi ve gazetede yazıları-değerlendirmeleri yayımlanan Prof. Erol’un; “Avrasya Dosyası”, “Stratejik Analiz”, “Stratejik Düşünce”, “Gazi Bölgesel Çalışmalar”, “The Journal of SSPS”, “Karadeniz Araştırmaları gibi” akademik dergilerde editörlük faaliyetlerinde bulunan Prof. Erol, “Bölgesel Araştırmalar”, “Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları”, “Gazi Akademik Bakış”, “Ege Üniversitesi Türk Dünyası İncelemeleri”, “Ankara Uluslararası Sosyal Bilimler”, “Demokrasi Platformu” dergilerinin editörlüklerini hali hazırda yürütmekte, editör kurullarında yer almaktadır. 2016’dan bu yana Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Kurucu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettiren Prof. Erol, evli ve üç çocuk babasıdır.