Analiz

NATO’nun Ukrayna’ya Asker Göndermesi ve Olası Sonuçları

Ukrayna’da NATO askeri eğitmenlerine yapılacak bir saldırı, NATO’nun kolektif savunma maddesinin yürürlüğe girmesine ve onları korumak için gelişmiş hava savunması ihtiyacına yol açabilir.
Eğer Rusya, savaşı sona erdirmez ve Ukrayna’nın iç kesimlerine doğru ilerlemeye devam ederse, NATO’nun bu seçeneği gündemine alması ihtimaller dahilindedir.
NATO ülkelerine ait silahların, Kiev tarafından Rusya topraklarına gerçekleştirilecek olası bir saldırıda kullanılması oldukça riskli kabul edilmektedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Avrupa’nın Ukrayna’daki savaşı kazanmak için gerçek manada sorumluluk alması gerektiği söylenmektedir. Bu konuda Amerikan yardımlarına bel bağlayan Avrupa’nın ve özel anlamda Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) Ukrayna için daha fazlasını yapması ve gerekirse askeri eğitmenlerini bu ülkeye göndermesi gündeme gelmektedir.

Rusya’ya karşı savaşmak için NATO birliklerinin Ukrayna’ya konuşlandırılması seçeneğini ilk kez gündeme taşıyan isim olan Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Ukrayna Savaşı’na ilişkin “artık kırmızı çizgilerinin, sınırlarının kalmadığını” söylemektedir.[1] Fransa, potansiyel olarak Batılı birlikleri Ukrayna’ya göndermeye sıcak bakan ülkelerden oluşan bir ittifak kurmaktadır.[2] Fransa Dışişleri Bakanı Stéphane Séjourné, bu meseleleri görüşmek üzere Litvanya’ya gitmiş ve burada Baltık ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla buluşarak yabancı birliklerin mayın temizleme gibi alanlarda Ukrayna’ya yardım edebileceği fikrini desteklemiştir.

Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis’in başkanlığını yaptığı ve Ukraynalı mevkidaşı Dmytro Kuleba’nın da katıldığı toplantıda Séjourné, “Önümüzdeki aylarda veya yıllarda Ukrayna’ya nasıl yardım etmemiz gerektiğini bize söylemek Rusya’nın işi değil. Eylemlerimizi nasıl uygulayacağımızı organize etmek veya kırmızı çizgiler belirlemek Rusya’nın işi değil. Bu yüzden buna kendi aramızda karar veririz.” sözleriyle Rusya’yı sert şekilde eleştirmiştir.[3]

Macron’un Ukrayna’ya asker göndermekteki ısrarı üzerine Almanya, Çekya ve Polonya da dahil olmak üzere çoğu Avrupa ülkesi, böyle bir planlarının olmadığını söylemiştir. Ancak Moskova’nın Ukrayna’ya karşı savaşında başarılı olması durumunda herhangi bir Rus saldırısına en çok maruz kalacak olan üç Baltık ülkesi, Macron’un bu önerisine çok daha açıktır. Polonya ilk başlarda Macron’un önerisine karşı çıksa da duruşunu son zamanlarda değiştirmektedir. Bunun yanı sıra Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, “Kendimiz için değil Rusya için kırmızı çizgiler çizmeliyiz. Ukrayna’ya hiçbir destek göz ardı edilemez. En çok ihtiyaç duyulan her yerde Ukrayna’yı desteklemeye devam etmeliyiz.” sözleriyle ona destek çıkmıştır.

Litvanya Başbakanı Ingrida Simonyte, 8 Mayıs 2024 Çarşamba günü Financial Times’a verdiği röportajda, ülkesinin Rusya’nın nükleer tehditlerine rağmen askerlerini Ukrayna’ya eğitim misyonu için göndermeye hazır olduğunu söylemiştir.[4] Bu açıklamadan önce Rusya Savunma Bakanlığı, taktik nükleer silah tatbikatları yapmaya hazırlandığını duyurmuş, ondan önce ise İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, “İngiliz silahlarının Rusya’ya karşı kullanılabileceğini” söylemişti.

Kısacası Ukrayna’daki NATO ülkelerine ait silahların Rusya topraklarına gerçekleştirilecek saldırılarda kullanılıp kullanılamayacağı ve NATO ülkelerinin Ukrayna’ya olası eğitmen desteği gibi konular sıkça tartışılmaktadır. Rusya ise bu olası senaryolar karşısında nükleer silah kullanabileceğini ima ederek NATO’ya gözdağı vermeyi amaçlamaktadır.

AB ve NATO üyesi Litvanya, daha önce askerlerini eğitim amacıyla Ukrayna’ya göndermeyi teklif etmişti, ancak Kiev, henüz böyle bir talepte bulunmamıştır. Bunun sebebi olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ukrayna üzerindeki etkisini gösterebiliriz. Zira ABD, Ukrayna’nın Rusya’daki hedefleri vurması için yerli silahlarını kullanmasına dahi karşı çıkmaktadır, denebilir. Bu yüzden NATO ülkelerine ait silahların, Kiev tarafından Rusya topraklarına gerçekleştirilecek olası bir saldırıda kullanılması oldukça riskli kabul edilmektedir. Benzer şekilde NATO bünyesinde Ukrayna’ya eğitim gidecek askeri personelin görev bölgeleri ve faaliyetlerine ilişkin soru işaretleri ve endişeler de ortaya çıkacaktır. Bu konuya ilişkin Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, “Ukrayna’ya silahlı birlik göndermenin hazırlığından, hatta niyetinden, yani aslında NATO askerlerini Rus ordusunun önüne koymaktan bahsediyorlar. Bu, artan gerilimlerin tamamen yeni bir aşaması. Bu benzeri görülmemiş bir durum ve özel önlemler gerektiriyor.” yorumunda bulunmuştur.[5]

16 Mayıs 2024 tarihinde Ney York Times’ta yayımlanan “Rusya İlerledikçe NATO, Ukrayna’ya Eğitmen Göndermeyi Düşünüyor” başlıklı makalede,[6]  Kiev’in bu konuda ABD ve müttefiklerinden yardım istediği iddia edilmiştir. Ancak ABD’nin bu adımı atması beklenmemektedir. Çünkü Ukrayna’da NATO askeri eğitmenlerine yapılacak bir saldırı, NATO’nun kolektif savunma maddesinin yürürlüğe girmesine ve onları korumak için gelişmiş hava savunması ihtiyacına yol açabilir. Bazı ülkeler, özellikle Baltık ülkeleri, bu fikre resmi olarak destek verirken veya ilgi gösterirken, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de dahil olmak üzere büyük çoğunluk bu öneriye karşı çıkmıştır.[7]

Fakat ABD Genelkurmay Başkanı Charles Q. Brown, NATO askeri ittifakının “eninde sonunda” önemli sayıda aktif görevli personeli Ukrayna’ya göndermek durumunda kalacağını söylemiştir.[8] Bu da aslında Ukrayna’ya asker gönderilmesinin “kaçınılmaz” olduğu anlamına gelmektedir.

Sonuç olarak, NATO’nun Ukrayna’ya asker göndermesi ve devamında NATO’nun 5. Maddesinin devreye girmesiyle ilgili tartışmalar sürerken, Rusya bu konuda “nükleer savaş” veya “Üçüncü Dünya Savaşı” uyarısında bulunmaktadır. Eğer Rusya, savaşı sona erdirmez ve Ukrayna’nın iç kesimlerine doğru ilerlemeye devam ederse, NATO’nun bu seçeneği gündemine alması ihtimaller dahilindedir. Bu durumda gerçek manada bir küresel çatışma veya kriz riskinden bahsedebiliriz.


[1] “Macron Ready to Send Troops to Ukraine if Russia Approaches Kyiv or Odesa”, Kyivpost, https://www.kyivpost.com/post/29194, (Erişim Tarihi: 17.05.2024). 

[2] “France finds Baltic allies in its spat with Germany over Ukraine troop deployment”, Politico, https://www.politico.eu/article/france-finds-baltic-allies-in-its-spat-with-germany-over-ukraine-aid-sikorski-nato-macron-troops-war/, (Erişim Tarihi: 17.05.2024).   

[3] Aynı yer.

[4] “Lithuania Ready to Send Troops to Ukraine, PM Says”, The Moscow Times, https://www.themoscowtimes.com/2024/05/08/lithuania-ready-to-send-troops-to-ukraine-pm-says-a85063, (Erişim Tarihi: 17.05.2024). 

[5] “Lithuania Ready to Send Troops to Ukraine, PM Says”, Msn, https://www.msn.com/en-us/news/world/lithuania-ready-to-send-troops-to-ukraine-pm-says/ar-BB1m1vnh?ocid=BingNewsSearch, (Erişim Tarihi: 17.05.2024). 

[6] “As Russia Advances, NATO Considers Sending Trainers Into Ukraine”, Nytimes, https://www.nytimes.com/2024/05/16/us/politics/nato-ukraine.html, (Erişim Tarihi: 17.05.2024). 

[7] “Some NATO countries are considering sending military instructors to Ukraine – NYT”, Pravda, https://www.pravda.com.ua/eng/news/2024/05/16/7456160/, (Erişim Tarihi: 17.05.2024). 

[8] “US chairman of the Joint Chiefs of Staff says NATO will deploy troops to Ukraine”, WSWS, https://www.wsws.org/en/articles/2024/05/17/smzs-m17.html, (Erişim Tarihi: 17.05.2024). 

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler